100. Yılında Unutulan Zafer: Kut'ül Amare" Paneli

İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Bu bayrak inmedi, en son ocak sönmeden de inmeyecektir. Ocağı söndüremeyenler içeriden edindikleri maşalarla ocağı karıştırmaya çalışıyorlar. Ocak karıştırdıkça harlanır, sönmez" dedi.

Ala, Genç Memur-Sen tarafından Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen "100. Yılında Unutulan Zafer: Kut'ül Amare" panelindeki konuşmasına, bugüne kadar vatan, millet ve inançları uğruna canını feda eden şehitlere rahmet dileyerek ve gazileri şükranla anarak başladı.

Kut'ül Amare'nin Türk tarihinin önemli zaferlerinden biri olduğuna işaret eden Ala, savaşın kazanılmasının ardından komutan Halil Paşa'nın ordusuna mesajında kullandığı "Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülat çekecektir" ifadesinin zaferin önemini vurguladığını söyledi.

Bu zaferin tarih kitaplarında yer almadığını, millete de anlatılmadığını ifade eden Bakan Ala, "Maalesef bu ülkede bir dönem tarihimizi unutturmak istediler, hatta diyebilirim ki kendimizi, milletimizi unutturmak istediler ama başaramadılar, başaramayacaklar" diye konuştu.

Çanakkale'de katıldığı bir programı anımsatan ve şehitleri andıklarını belirten Ala, şöyle devam etti:

"Bir yanda Çanakkale bir yanda Kut'ül Amare. Bizim tarihimiz başka milletlerin tarihiyle kıyaslanmayacak ölçüde farklı bir kategoride. Yeryüzünde 500 yıldan fazla hüküm sürmüş, kendisine sorulmadan uluslararası alanda bir karar alınmamış, 3 kıtada adaletle hüküm sürmüş bir Devlet-i Aliyye'den bahsediyoruz. Osmanlı bir imparatorluk derler ama daha çok bir Devlet-i Aliyye'dir, büyük devlettir. Bizim emperyal hedeflerimiz hiç olmadı. Biz gittiğimiz yere adalet götürdük. Çünkü adalet mülkün temelidir. Fethettiğimiz yerler mülktü ama onun adaletle ayakta durabileceğini bildik.

Bu 3 kıtada 500 yıldan fazla iki devlet hüküm sürmüştür, biri Roma, diğeri Osmanlı. Roma kölelik düzeni üzerine oturmuştur, Osmanlı adalet üzerine. İnsanı merkeze almıştır ve 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' düsturuyla 3 kıtada adaletle hüküm sürmüştür."

"Büyük bir sorumluluk"

Bakan Ala, birkaç yıl önce, o zaman başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Danimarka'ya yaptıkları ziyarette, dönemin Danimarka Başbakanı Helle Thorning-Schmidt'in anlattıklarını şöyle aktardı:

"Danimarka Başbakanı hanımefendi, şu tarihi olayı anlattı ve bizlere teşekkür etti. 'Biz burada küçük bir devlettik. Buradaki büyük devletler saldırıyordu, yok olmakla karşı karşıya kaldık. Ama o dönemde Osmanlı ile bir anlaşma imzalamışsanız kimse size dokunamıyordu. Onun için biz de Osmanlı ile bir anlaşma imzalamak istiyorduk. Fakat gönderdiğimiz her bir büyükelçiyi yolda yakalayıp öldürüyorlardı. Sonunda çareyi bir büyükelçiyi gizli bir biçimde seyis olarak İstanbul'a göndermekte bulduk. Seyis olarak İstanbul'a gitti, orada anlaşmayı imzalayıp büyükelçi olarak döndü ve kimse bize dokunamadı. Bu büyük bir onurdur ama büyük de bir sorumluluktur. Bu sokumluluğun bilinci içinde olduğunuzu görüyorum' dedi."

"Üstesinden geliriz"

İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un belirttiği gibi en son ocak sönmeden bayrağın inmeyeceğini ifade eden Ala, geçmişte bu ocakları söndüremeyenlerin günümüzde içeride buldukları maşalarla ocağı karıştırdığını söyledi.

Efkan Ala, "Eskiler bilir; ocağı karıştırdıkça harlanır, sönmez. Daha gür ve güçlü biçimde yoluna devam eder. Bu karıştırmalar moralleri bozmasın. Biz onların üstesinden geleceğiz, geliriz ve yola devam ederiz. Hiç endişeniz olmasın" dedi.

Büyük bir devletin temsilcisi ve büyük bir milletin ferdine yönelik saldırıların olabileceğini belirten Ala, şunları kaydetti:

"Saldırılar olur, çaresi dik durmaktır. Çelme takanlar olur, çaresi düşmemektir. Engel çıkaranlar olur, çaresi aşmaktır. Çukur kazanlar olur, çaresi doldurmaktır. Bırakın onlar kendi işlerini yapsınlar. Biz kendi işlerimizi yapıp, kendi hedeflerimize koşmakla mükellefiz. Bu mefkureye sahipseniz yeryüzünde sizin önünüzü kesecek yoktur. Allah'a inanmış, ona güvenmişseniz, o sizin yardımcınız olduğu, yolunuzu açtığı sürece tüm dünya bir araya gelse sizi yolunuzdan edemez."

Konuşmasını Kut'ül Amare komutanı Halil Paşa'nın sözleriyle tamamlayan Bakan Ala, "Bu güne Kut Bayramı adı veriyorum. Ordumun her ferdi her yıl bu günü kutlarken şehitlerimize Fatihalar okusunlar. Şühedamız ebedi hayatta, göklerde kızıl kanlarla uçarken gazilerimiz de gelecekteki zaferlerimizin bekçileri olsunlar." dedi.

Konuşmanın ardından Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Levent Uslu ile Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan, Bakan Ala'ya tablo hediye etti.