14 Ağustos Dünya Rabia Günü"

İmam Hatip Okulları Mezunları ve Mensupları Derneği'nden (ÖNDER) yapılan açıklamada, " Mısır'da bir yılını tamamlayan darbeyi, idam kararlarını ve buna sessiz kalanları 14 Ağustos Dünya Rabia Günü'nde ve nefesimizin yettiği her günde şiddetle kınıyoruz" denildi.

Mısırdaki askeri darbenin ardından yaşanan katliamları unutturmamak için ilan edilen "Dünya Rabia Günü" dolayısıyla yapılan açıklamada, demokrasinin en önemli göstergesinin halkın tercihiyle oluşturulan iktidarlar olduğa işaret edildi.

Gerçekleştirilen darbelerin ise demokrasinin kurumsallaşmasının önündeki en önemli engel olduğu vurgulanan açıklamada, Mısır'da yapılan darbenin de Mısır halkının tercihinin hiçe sayılması manasına geldiği, vesayet sisteminin, çirkin yüzünü tam bir yıl önce Mısır'da gösterdiği belirtildi.

Batı ülkelerinin bu darbeye karşı tutumunun eleştirildiği açıklamada, Müslüman halkları yalnız bırakmakla yetinmeyip cuntaya sahip çıkan Batılı ve bazı Arap ülkelerinin tutumunun zalimleri daha da cesaretlendirdiği, Ortadoğu coğrafyasında demokratik ve her türlü insan hakkının çiğnenmesine göz yumulduğu aktarıldı.

Açıklamada, şöyle denildi:

"Hangi gerekçeyle yapılmış olursa olsun darbeleri hoş görme, alkışlama gibi bir lüksümüz olamaz. Dünyanın neresinde, hangi dinden veya hangi ırktan olduğu fark etmeksizin insanın canını kutsal sayan bizler, Mısır'da bir yılını tamamlayan darbeyi, idam kararlarını ve buna sessiz kalanları 14 Ağustos Dünya Rabia Günü'nde ve nefesimizin yettiği her günde şiddetle kınıyoruz. ve biliyoruz ki zulümle tahakküm asla sonsuza dek sürmez. İradeler üstü Allah her daim inanan kullarının yanında olacaktır. Zaferin er veya geç Mısır halkının özgür iradeleriyle tecelli edeceğine olan inancımızı yineliyor, dualarımızın ve gönüllerimizin her zaman Mısır'ın inanan halkıyla olduğunu bir kez daha belirtmek istiyoruz"

"Haksızlık kimden gelirse gelsin karşısındayız"

Anadolu Platformu'ndan yapılan açıklamada da adaletten, barıştan, hürriyetten yana yeni bir dünyanın kurulması istendi, bir yıl önce Mısır'da yaşanan katliamın bir milat olarak kabul edildiği bildirildi.

Adalet olmadan barış, barış olmadan hiçbir özgürlüğün güvence altına alınamayacağı vurgulanan açıklamada, "Rabia" olayının Müslümanların uyanışı, geleceğin ihyası ve inşası için ciddi bir şok etkisi meydana getirdiği belirtildi.

Rabia katliamının batının öteki yüzünü, yerli işbirlikçilerinin kimler olduğunu, örgütlü olmanın, kararlılık ve cesaretin önemini gösterdiği dile getirilen açıklamada, "Bölgemizde yaşanan olaylar, Tunus, Libya, Suriye, Irak, Yemen, Doğu Türkistan, Filistin, Kudüs, Gazze ve dünyanın başka yerlerinde yaşanmakta olan olaylar aynı gerçeklerden neşet etmektedir. Bizler Müslümanlar olarak, mezhebi, etnik tartışmaları ve Soğuk Savaş döneminde çizilmiş olan yapay ülke sınırlarını bir kenara bırakarak birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmek zorundayız. Bizler alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmeti olarak, bütün mazlumlarla ve erdemli insanlarla ittifak etmeliyiz" denildi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Bilim, sanat ve felsefe temelinde, hikmet olan her şeyi kabul eden bir anlayışa ihtiyacımız var. Bugün bu maksatla 'Kökü mazide olan ati" anlayışıyla iki günümüzü birbirine eş kılmadan, herkesi doğru yönde ve ileriye doğru hareket etmeye davet ediyoruz. Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır anlayışıyla, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun her zaman mazlumun yanında ve zalimin karşısında olacağız.

Mısır, Suriye ve Irak'ta hala devam etmekte olan zulüm karşısında sessiz kalan ve zalimlere destek veren ülkeleri ve örgütleri protesto ediyoruz. Anadolu Platformu olarak Rabia olaylarının yıl dönümünde, çağımızın azgın ve zalim Firavunlarının, Muhammed Mursi ve dava arkadaşlarının ölüme meydan okuyan kararlı ve onurlu duruşları karşısında yenilgiye uğrayacaklarına olan inancımızı tazeliyor ve Mısır zindanlarındaki mücahitleri selamlıyoruz." - İstanbul