2016 Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda - Son Dakika
Politika

2016 Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda

Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, HDP'nin vesayet altında olduğunu ifade ederek, "HDP olarak sizin o vesayetten kurtulmanızı istiyoruz.

27.01.2016 05:58
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, HDP'nin vesayet altında olduğunu ifade ederek, "HDP olarak sizin o vesayetten kurtulmanızı istiyoruz. Özgürce düşüncelerinizi ifade etmenizi istiyoruz. Eğer samimi olarak, özgür şekilde, bu terör örgütünün yaptıklarını tasvip etmezseniz, dört siyasi parti olarak oturur, konuşursak, bu meseleleri çözeriz" dedi.

Elvan, 2016 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Komisyonda örtülü ödenek konusunun gündeme getirildiğini belirten Elvan, AK Parti hükümetleri öncesinde de Başbakanlık örtülü ödeneği için hep "iz bedeli" bir miktarın bütçeye konulduğunu ifade etti. Sistemin halen devam ettiğini, bir milyon liralık bir bedelin bütçeye konulduğunu anlatan Elvan, yıl içerisindeki gelişmelere göre buraya ilave ödenek aktarıldığını kaydetti.

Elvan, "Dolayısıyla, Başbakanlık bütçesindeki artışın temel nedeni, örtülü ödenek harcamaları" dedi.

Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansının harcayamadığı paranın sonraki yıla devredilebildiğini belirten Elvan, bu nedenle ajansın, bütçenin tamamını harcamış gibi anlaşılabileceğini ifade etti.

Komisyonda, "torba yasa"lara ilişkin eleştirilerin dile getirildiğini hatırlatan Elvan, genel olarak yasaların "torba yasa" şeklinde çıkarılmasını tasvip etmediklerini bildirdi. Ancak birden fazla kurumla ilgili maddelerin her birinin ayrı yasa tasarısı olarak Meclis'e sevk edilmesinin zamanın, Meclis'in ve komisyonların kullanılması açısından etkin olmadığını dile getiren Elvan, "Dolayısıyla, 8-10 bakanlığın bu tür sorunlarının birer, ikişer madde halinde tasarı halinde getirilmesi ve tasarı olarak gönderilmesi makul diye düşünüyorum. Bu sadece bizim dönemimizde olan bir hadise değil. Bizden önceki hükümetler döneminde de olan bir hadise" dedi.

"HDP olarak vesayetten kurtulmanızı istiyoruz"

HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ile İstanbul Milletvekili Garo Paylan'ın kimi sözlerini anımsatan Elvan, şöyle devam etti:

"Milletin temsilcileri olarak, bölgede, terör örgütünün neler yaptığını sizler biliyorsunuz. Belki bire bir görüşmelerimizde, ikili görüşmelerimizde bu bölgede yapılanları sizler de kabul ediyorsunuz. Orada her türlü silah, mühimmat, bunların belirli evlere, dairelere yerleştirilmesi, oradaki insanların evlerinden çıkarılması, çukurlar, barikatlar... Bunların hepsini biliyorsunuz ve görüyorsunuz. Biz, çok samimi olarak söylüyorum, şunu arzu ediyoruz: HDP'li milletvekillerimiz, ne olur, çıkıp, 'Biz bu PKK terör örgütünün yaptıklarını tasvip etmiyoruz. Sorun çözülecekse, sorunun çözüleceği yer TBMM'dir' demelerini bekliyoruz. Bu konuda da açıkçası hep biz vesayetten bahsettik. Geçmişte, birtakım vesayet altında bölgede faili meçhul cinayetler olduğunu söyledik, ciddi sıkıntılar yaşandığını söyledik. Ama biz de HDP olarak sizin o vesayetten kurtulmanızı istiyoruz. Özgürce düşüncelerinizi ifade etmenizi istiyoruz. Eğer samimi olarak, özgür şekilde, bu terör örgütünün yaptıklarını tasvip etmezseniz, dört siyasi parti olarak oturur, konuşursak, bu meseleleri çözeriz. Ama bir taraftan ' Demokrasi, barış' deyip, diğer taraftan terör örgütün yaptıklarına göz yumarsanız, bu olmaz. Samimi olalım bu konuda. Dolayısıyla bizim sizden beklentimiz, bir siyasi parti olarak, bu terör örgütünün yaptıklarına karşı dik duruşu sergilemeniz. Bu yapıldığı takdirde inanın, çok şey değişecektir. Ben buna inanıyorum. Bakın burada biz, her birimiz, milletvekillerimiz, görüşlerimizi, düşüncelerimizi aktarabiliyoruz. Neden burada tartışmayalım? Neden burada konuşmayalım? Ama siz bir taraftan 'Emniyet güçleri, silahlı kuvvetler şunu şunu yapıyor' deyip, terör örgütünün yaptıklarını görmezden gelirseniz, olmaz."

Böyle bir şey söz konusu değil"

HDP Muş Milletvekili Yıldırım'ın, Paris'te öldürülen 3 Kürt kadının katil zanlısı Ömer Güney'in MİT ile ilişkisi olduğu yönünde açıklamalarda bulunduğunu kaydeden Elvan, "Arkadaşlarımın bana verdiği bilgi, böyle bir şeyin söz konusu olmadığı yönünde" dedi.

"Reformlardan sorumlu Başbakan Yardımcılığının çok doğru olmadığı" yönündeki beyanları anımsatan Elvan, "Biz, güçlü bir yapı oluşturduk. Reformlardan sorumlu bir Başbakan Yardımcısı ve 8 bakanın bulunduğu Reform ve Koordinasyonun İzlenmesi Kurulu oluşturduk. Dolayısıyla tüm yasa tasarılarımız bu kurula geliyor. Kurulda tartışılıyor. Burada bir netice elde edildikten, değerlendirildikten sonra Bakanlar Kuruluna sunuluyor" diye konuştu.

Elvan, Başbakanlıkta "etki analizi" ile ilgili çalışma başlatıldığını anlatarak, "Mevcut yönetmeliği, gerçekten etki analizinin gerçek anlamda yapılabileceği bir formata, bir yapıya büründüreceğiz. Etki analizi konusunda ilerleme sağlayamıyorsak, demek ki bir sorun var demektir. O sorunu çözmemiz lazım. Bununla ilgili Başbakanlıkta bir müsteşar yardımcımızı görevlendirdim. Onlar, tüm bakanlıklarla bir araya gelip çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanlığından diğer kurumlara geçişler

Komisyonda imam veya hatip olup da başka kurumlara geçenlere ilişkin soru yöneltildiğine işaret eden Elvan, şunları söyledi:

"Evet, bunlar var. Aslında geçmişten beri Diyanet İşleri Başkanlığından diğer kamu kurum ve kuruluşlarına geçiş söz konusu. Bunlar yıllar itibarıyla değişiklik gösterebiliyor. Bazı yıllar çok düşüyor, bazı yıllar artıyor. Ortalama 100, 150, 200, 300... 800'lere çıktığı dönemler olmuş. Ama ağırlıklı olarak üniversiteler ve Milli Eğitim Bakanlığına geçiş söz konusu. Örneğin 2014'te Milli Eğitim Bakanlığına 664 kişi geçmiş, üniversitelere 132 kişi geçmiş. Diğer birimlere baktığımızdaysa oldukça düşük."

AK Parti Hükümetleri döneminde gerçek anlamda Alevi meselesinin tartışılmaya başlandığını vurgulayan Elvan, şöyle konuştu:

"Daha önceki dönemlerde bunlar konuşulamıyordu. Bunları da kabul etmemiz lazım. Evet, çalıştayı belki küçümseyebilirsiniz. Ama gerçekten birkaç çalıştay yapıldı ve sorunun ne olduğunu, nasıl ve ne şekilde bir adım atılması gerektiği konusunda dokümanlar oluşturuldu. Şu anda elimizde yol haritası var. Ama, Alevi kardeşlerimizin kendi içinde de sıkıntıları var. Farklı görüş arz eden kesimlerimiz de var. Önemli olan, bu kardeşlerimizi orta noktada birleştirmektir.

Bizim reform programımızda cemevlerine hukuki statü tanınacağı, 3 aylık vaatlerimiz arasında yer alıyor. Biz bu görevi Adalet Bakanlığına verdik. Çalışmalar başladı. Diyanet İşleri Başkanlığımız da bu çalışmaya destek veriyor. Umuyor ve diliyorum ki en kısa sürede bununla ilgili netice elde ederiz. Bizim de arzumuz, bununla ilgili sorunu artık tamamıyla ortadan kaldırıp, hem ülkemizin hem Alevi kardeşlerimizin önünün açılmasını sağlamak."

Elvan, Diyanet İşleri Başkanlığına yönelik eleştirilerin gündeme getirildiğine işaret ederek, "Diyanet İşleri Başkanlığımızın da hakkını yememek gerekiyor. İlk kez Türkiye'de Alevi-Bektaşi klasiklerini Diyanet İşleri Başkanlığımız, Görmez Hocamız ve ekibi yayınladılar. Kapsamlı bir çalışma yaptılar. Din derslerine Aleviliğin dahil edilmesi, Alevi vatandaşlarımızın yaşadığı bölgelerdeki imamlarımızın eğitime tabi tutulması gibi düzenlemeler, birtakım çalışmalar yapıldı. Bunları tatmin edici bulamayabilirsiniz ama şunu da kabul edelim, cemevlerinin AK Parti hükümetlerinden önceki sayısıyla, şimdiki sayısı kıyaslandığında belki cemevlerinin yüzde 80-90'ı AK Parti hükümetleri döneminde yapıldı" diye konuştu.

Diyanette daire başkanı açığa alındı

Diyanetin fetvalarına ilişkin milletvekillerinin konuşmalarına değinen Elvan, şöyle devam etti:

"Şunu çok açıklıkla ifade etmek istiyorum, sokakta aklını, ahlakını yitirmiş hiçbir insanın dahi kullanamayacağı ifadeler bunlar. Hicap duyarız bunları konuşmaktan. Böyle bir fetva söz konusu değil. Ne Alevi kardeşlerimize yönelik olarak ne de işte çocuğuyla birtakım ilişki vs. Bununla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığımızın kesinlikle ne görüşü ne de fetvası söz konusu. Ama maalesef, iletişim ve sosyal medyada sağlanan birtakım gelişmeler, iletişim teknolojilerinin çok daha iyi noktaya gitmesi vesilesi, bu gibi araçları da kullanarak, manipüle ederek, Diyanet İşleri Başkanlığımızı da kötüleyen bir takım girişimler olmuş. Bunu da ifade edeyim. Bununla ilgili soruşturma başlatıldı. Bilgi işlem Dairesi Başkanı açığa alındı. Soruşturma devam ediyor. Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve çalışan arkadaşlarımıza böyle bir iftiranın atılması son derece üzücü bir hadise. Böyle bir husus söz konusu değil. Tamamıyla uydurma ve iftiradan ibaret."

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in Alevilik ile ilgili açıklamalarının çarpıtıldığını bildiren Elvan, Görmez'in, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile telefonda görüştüğünü aktardı. Elvan, "Sayın Kılıçdaroğlu da 'Benim kabul etmediğim hiçbir kelime yok' şeklinde bir ifade kullanmıştır sayın Başkana (Görmez) ve 'Vekillerimizle birlikte sizi ziyaret edeceğim' şeklinde ifade kullanmıştır. Diyanet İşleri Başkanının bana aktardığı kadarıyla söylüyorum" diye konuştu.

Eylem programındaki konuların her birini teker teker hayata geçireceklerini söyleyen Elvan, gelecek günlerde üretimin teşvikine yönelik bir paketin TBMM'ye sevk edileceğini duyurdu.

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın, "muhafazakarlaşmayı ya da muhafazakar olmayı gerici bir toplum olarak algıladığı" şekilde ifadesi olduğunu, bunun kendisini üzdüğünü ifade eden Elvan, muhafazakarlığın hiçbir zaman gericilik olmadığını söyledi.

Elvan, "Ancak bağnaz, statükocu bir yapı içinde olabilirseniz, belki o zaman gerici olarak o kesimi addedebilirsiniz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Elvan, bazı milletvekillerinin sözleri üzerine, "Dini, dili, ırkı, rengi ne olursa olsun, her bir vatandaşımızı, her bir insanımızı korumak, kollamak ve eşit muamele yapmak zorundayız. Bu konuda üzerimize düşen ne varsa yerine getirmekle yükümlüyüz. Kişisel bazı yanlışlıklar varsa, onun gereği yapılmalı diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"Vesayet" tartışması

Elvan'ın sözlerinin ardından HDP milletvekilleri Paylan ve Yıldırım, söz istediler.

Paylan, Elvan'ın partisiyle ilgili, "Vesayet altındasınız" diyerek "ithamda bulunduğunu" söyledi ve "Ben kendimi herhangi bir vesayet altında hissetmiyorum, çok da özgürüm. İddiam, barışın oluşması, silahların susması ve demokratik anayasayı yapıp, demokratik Türkiye'de yaşamak. Bunun dışında iddiam yok. Herhangi bir vesayet altında değilim" dedi.

"Siyaset kurumunun şu anda devre dışı olduğunu, silahların konuştuğunu" ifade eden Paylan'a, Başbakan Yardımcısı Elvan, "PKK'yı kınayabiliyor musunuz?" diye sordu.

Paylan, "Ben her türlü şiddetin karşısındayım" yanıtını verdi. Elvan ise "Askere polise her şeyi söylüyorsunuz, PKK'ya gelince ağzınızı açmıyorsunuz. 'Ben bunu kınıyorum' deyin" ifadelerini kullandı.

Paylan, vesayet altında olmadığını tekrarlarken, Elvan, "Ne zaman silahları bırakırlar? Kurumunuz, partiniz vesayet altında. Evet, vesayet altındasınız" diye konuştu.

Milletvekili Yıldırım ise bu tartışmalarla hiçbir yere varılamayacağını söyleyerek, "Benim dışımdaki 549 milletvekilinden asla daha az ya da daha fazla özgür kendimi addetmem" dedi.

Yıldırım, ikili görüşmelerin hiçbirinde, umuma aykırı konuşmalarının aksi istikamette konuşmadığını ifade etti.

Başbakan Yardımcısı Elvan ise samimi kanaatini paylaştığını aktararak, şunları söyledi:

"Orada, o bölgede Kürt kardeşlerimize PKK zulmediyor. Bunu sizler de görüyorsunuz. O evlerde, sokaklarda, o mahallelerde yaşayan kardeşlerimizin zorla evden çıkarılışları, oralara silahlı, Suriye'den getirilen insanların getirilmesi, yerleştirilmesi, keskin nişancıların yerleştirilmesi, barikatların kurulması, bunları nasıl tasvip edebiliriz? Sorun çözülecekse, oturalım konuşalım. Her şeyi konuşmaya hazırız ama ne olur, bir siyasi parti olarak, diğer partilerin yaptığı gibi, 'Biz teröre karşıyız' deyin. Biz bunu arzu ediyoruz. Bunu niye söyleyemiyorunuz? Yoksa, özgürlükler konusunda, temel hak ve hürriyetler konusunda, demokrasi konusunda ben inanıyorum ki, bizin, sizin çok fazla fikir ayrılığı söz konusu değil ama bu konuda sizin de gayret içinde olmasını önemsiyorum."

Kaynak: AA

Son Dakika Politika 2016 Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • İran'ın İsrail'e yönelik saldırısı analistler tarafından değerlendirildi
    06:19 İran'ın İsrail'e yönelik saldırısı analistler tarafından değerlendirildi

    İran'ın İsrail'e yönelik gerçekleştirdiği saldırı, analistler tarafından İran lehine bir beraberlik olarak tanımlandı. İsrail'in yüksek alarm durumu ilan etmesi ve Batı'nın İsrail'e desteğini yeniden göstermesi dikkat çekti. Ancak saldırının İran'ın zayıflığını ortaya çıkardığı ve İsrail'in güç dinamiklerini tanımakta başarısız olduğu belirtildi. İsrail'in saldırılardan kazanç sağladığı ancak stratejik bir kayıp yaşadığı ifade edildi.

  • İran ve İsrail Arasındaki İlişkiler: Geçmişten Günümüze 'Örtülü Savaş'
    04:04 İran ve İsrail Arasındaki İlişkiler: Geçmişten Günümüze 'Örtülü Savaş'

    İran ile İsrail arasındaki ilişkilerin tarihi ve gerginliklerin sebepleri, İran'ın Filistin davasına destek vermesi, İsrail'in İran'a yönelik düşmanlık, İki ülke arasındaki 'örtülü savaş'ın detayları ve son gelişmeler.


Advertisement