3. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu - Son Dakika
Güncel

3. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu

Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumuna (KDK) yapılan şikayetlerin insan haklarına dayalı, adalet anlayışı içerisinde titizlikle incelendiğini, bireyle idare arasındaki uyuşmazlıkların öncelikle ara buluculuk ve uzlaşı yoluyla çözüme kavuşturulmaya çalışıldığını belirterek, "Bu yönüyle bakıldığında kurumumuz temel hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi sürecinde önemli bir işlev görmektedir" dedi.

16.09.2015 13:19
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumuna (KDK) yapılan şikayetlerin insan haklarına dayalı, adalet anlayışı içerisinde titizlikle incelendiğini, bireyle idare arasındaki uyuşmazlıkların öncelikle ara buluculuk ve uzlaşı yoluyla çözüme kavuşturulmaya çalışıldığını belirterek, "Bu yönüyle bakıldığında kurumumuz temel hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi sürecinde önemli bir işlev görmektedir" dedi.

Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) tarafından 3. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu düzenlendi.

Sempozyuma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Kenan İpek, YSK Başkanı Sadi Güven, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Hakim Tümgeneral Abdullah Arslan ve yabancı ülkelerden ombudsmanlar katıldı.

Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, açılış konuşmasının başında insanlık suçu olan ve vatandaşların yaşam hakkına, toplumsal barışa ve kardeşliğe planlı şekilde saldıran terörü lanetleyerek şehitlere Allah'tan rahmet, kahraman gazilere acil şifalar, yakınlarına sabır diledi.

Suriyeli sığınmacıların yaşadığı trajedinin çözümü noktasında Türkiye'nin olağanüstü gayretlerine dikkati çeken Ömeroğlu, uluslararası camiayı bu konuda inisiyatif almaya davet etti.

Ömeroğlu, Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği demokratik reform sürecinin en önemli adımlarından biri olan 2010 yılı Anayasa reformları kapsamında KDK'nın Anayasal bir kurum olarak var olmasını sağladığını, kurulduğu günden bu yana desteklerini esirgemediğini ve sempozyuma bu yıl da gelerek kendilerini onurlandırdığını belirttiği Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saygı ve şükranlarını iletti.

Katılımlarından dolayı tüm konuklarına teşekkür eden Ömeroğlu, bu sempozyumda dünyanın çeşitli kıtalarından gelen misafirlerle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

"Tavsiyede bulunmakla yetkili"

KDK'nın idarenin her türlü eylem ve işlemleri, tutum ve davranışlarına ilişkin şikayetleri incelemek, araştırmak, sonucunda da tavsiyede bulunmakla yetkili olduğunu anlatan Ömeroğlu, "29 Mart 2013 tarihinden bu yana alınmakta olan şikayetler insan haklarına dayalı, adalet anlayışı içerisinde titizlikle incelenmekte, bireyle idare arasındaki uyuşmazlıklar öncelikle ara buluculuk ve uzlaşı yoluyla çözüme kavuşturulmaya çalışılmaktadır. Bu yönüyle bakıldığında kurumumuz temel hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi sürecinde önemli bir işlev görmektedir" diye konuştu.

Ömeroğlu, kurumun faaliyetlerinin yargı veya idari denetim araçları gibi mevcut yapılara bir alternatif olmadığını belirtti. Ömeroğlu, kuruma yapılan şikayetlerin yalnız hukuka değil ayrıca hakkaniyete uygunluk yönünden de incelemeye tabi tutulduğunu aktardı. Ömeroğlu, bu açıdan KDK'nın Türkiye'de hakkaniyet denetimi yapan tek kurum olma özelliği taşıdığını bildirdi.

Bu doğrultuda hakkaniyete aykırı olduğu değerlendirilen mevzuat hükümlerinin yeniden düzenlenmesi yönünde verilmiş bir çok tavsiye kararları bulunduğunu anlatan Ömeroğlu, şikayet başvurularını almaya başladıkları günden bu yana 31 Ağustos 2015 itibariyle 17 binin üzerinde başvuru yapıldığını, bunlara ilişkin 249 tavsiye veya kısmen tavsiye kararı alındığına dikkati çekti.

Kurumun son derece seri çalıştığını bildiren Ömeroğlu, şikayetleri en geç 6 ay içerisinde sonuçlandırdıklarını söyledi.

Tavsiye kararlarına uyum oranını çok daha yüksek seviyelere taşımanın öncelikli hedefleri arasında yer aldığını belirten Ömeroğlu, 2015 yılı içerisinde kurum çalışmaları ve verdiği tavsiye kararlarının parlamento tarafından takip edilmesi noktasında önemli adımlar atıldığını bildirdi.

Ömeroğlu, kurumun 2014 yılı yıllık raporunun TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve Dilekçe Komisyonu üyelerinden oluşan karma komisyonda görüşülmesi sırasında tavsiye kararına uymayan üst düzey kurum yöneticilerinin komisyona davet edilerek bu tutumlarının gerekçelerinin sorulduğunu söyledi.

Bu durumun kamu idarelerinin kuruma karşı yaklaşımlarında farklılık oluşturduğunu vurgulayan Ömeroğlu, ilerleyen dönemlerde verilecek tavsiye kararlarının uygulanması noktasında önem taşıdığını ifade etti.

Kurumun temel çalışma prensibinin adalete hızlı erişimin sağlanması olduğunu anlatan Ömeroğlu, verdikleri tavsiye kararlarında katılımcılık, şeffaflık, hesap verilebilirlik gibi yöneten ve yönetilen ayrımına dayalı idare anlayışı yerine eşit vatandaşlık kavramı çerçevesinde bireyi ön plana çıkaran ve kendisini kamu idaresinin paydaşı haline getiren iyi yönetişim ilkelerini öncelikli olarak gözönünde bulundurduklarını ifade etti.

Ömeroğlu, bu çerçevede kurumun çalışmalarının tüm paydaşları kapsayan katılımcı bir anlayışla gerçekleştirilmesinin taşıdığı öneme işaret etti.

"İşbirliğini daha ileri taşımak istiyoruz"

Vatandaşların sorunlarına daha etkin ulaşabilmek adına sivil toplum kuruluşlarıyla olan işbirliğini daha ileri taşımak istediklerini belirten Ömeroğlu, dünyanın bir çok ülkesinde olduğu üzere ombudsman ve sivil toplum kuruluşları arasındaki bilgi akışının ve sürekli işbirliğinin Türkiye'de de kurulması gerektiğini söyledi.

KDK çalışmalarının başta AB olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından yakından takip edildiğini dile getiren Ömeroğlu, Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan 2014 yılı ilerleme raporunda tavsiye kararlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesiyle uyumlu olduğunun kayıt altına alındığını anlattı.

Ömeroğlu, kurum çalışmalarının daha ileri seviyeye götürülerek, AB müzakerelerinde yargı ve temel hakları içeren 23. fasıla etkin şekilde katkı sağlanmasının hedeflendiğini kaydetti.

Öte yandan, açılışta konuşan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Temsilcisi Kamal Malhotra, Ombudsmanlığın, insan hakları alanında kilit organizasyonlar olarak çalıştığını ve insan haklarının korunmasına katkıda bulunduklarını, kamu idaresinde iyi yönetişim sağlanmasını amaçladıklarını söyledi.

İsveç Büyükelçisi Lars Wahlund ise ombudsman kelimesinin İsveç dilinden diğer dillere girdiğini ve ara buluculuk anlamına geldiğini anlattı.

Sempozyumun Türkiye'de ombudsmanlık kurumuyla ilgili kamuoyunun bilinçlenmesine katkı sağlayacağını ifade eden Wahlund, "Bu uzun bir yolculuktur, bir günde bitecek bir şey değil. İstanbul da şehir olarak bir günde kurulmadı. Tüm bu yapılar sizlerin de katkılarıyla hayata geçecek. İyi şanslar dilemek istiyorum. İsveç olarak mümkün olduğu kadar yanınızda olacağız" diye konuştu.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 3. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement