4. Dünya Türk Forumu

Makedonya Devlet Bakanı Furkan Çako, Türkiye'nin dış politikada etkin konuma gelmesiyle Türk dünyasının birbirine daha da yakınlaştığını belirterek "İnanıyorum ki hepimizin ortak isteği Türk mirasının gelişmesi, büyümesi ve yeni iş imkanları yaratarak gittikçe zenginleşmesidir" dedi.

Çako, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ile Kamu Diplomasisi Enstitüsü işbirliğinde "Kamu Diplomasisi, Medya, Enformasyon" ana temasıyla düzenlenen forumda birbirinden uzakta kalmış "Türk dünyası"nın bugün bir arada olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Çanakkale şehitlerinin anısına ithaf edilmesinin foruma ayrı bir önem kattığını ifade eden Çako, "Bundan tam 100 yıl önce Çanakkale'de zafer elde edilmiş, Türk askerleri ve ecdadımız canları pahasına mücadele edip, bütün dünyaya Çanakkale'nin geçilemeyeceğini göstermiştir. Yürekleri coşku ve heyecanla atan büyük Türk milletini Çanakkale'deki dedelerimizin Makedonya'daki evlatları olarak büyük bir onurla anıyoruz" diye konuştu.

Çako, Türkiye'nin dış politikada etkin konuma gelmesiyle "Türk dünyası"nın birbirine daha da yakınlaştığını vurgulayarak, "İnanıyorum ki, hepimizin ortak isteği Türk mirasının gelişmesi, büyümesi ve yeni iş imkanları yaratarak gittikçe zenginleşmesidir" dedi.

- "Gagavuzyalılar için Türk dünyasıyla ilişkiler son derece önemli"

Gagavuzya Özerk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mihail Formuzal ise Türk dünyasının en büyük özelliğini "her zaman hoşgörülü ve yardımsever olması" şeklinde tanımladı.

Yatırımcıları, Gagavuzya'ya davet eden Formuzal, "Gagavuzya gençleri, geleneklerini unutmadı. Gagavuzyalılar için Türk dünyasıyla ilişkiler son derece önemli. Türk dünyasıyla İslam dünyasıyla da çok güzel ilişkiler gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.

Azerbaycan Dış Türklerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Valeh Hacıyev de dünyada büyük bir medya savaşı olduğunu kaydetti.

Hacıyev, "Hem Azerbaycan'ın hem de Türkiye'nin problemlerinin bütün Türk dünyasının problemleri olarak görmeliyiz" diye konuştu.

"Türk Dünyası'nın birliğinden, kardeşliğinden yanayız"

Eski BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ise Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı Devleti'nin bir devamı olduğunu söyledi.

Destici, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına değinirek, şu görüşleri dile getirdi.

"Eğer Türkler tarihte soykırım yapmak isteselerdi, Ermenileri yok etmek isteselerdi, herhalde bunun için 1915'i beklemezlerdi. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'a girdiğinde sadece Ermeniler değil Anadolu'daki bütün gayrimüslim unsurları yok edebilirlerdi ya da Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Osmanlı'nın en güçlü olduğu dönemde de pekala bunları yapabilirlerdi. O zaman dünyanın hakimi de zaten Türklerdi."

İddia sahiplerinin Türklerin soykırım yapmadığını bildiğini söyleyen Destici, savunma diplomasisinden atak diplomasisine geçilmesi gerektiğini kaydetti.

Destici, İsmail Gaspıralı'nın "Dilde, fikirde, işte birlik" ilkesine atıf yaparak, "Adriyatik'ten Çin Seddi'ne Türk dünyasının birliğinden, kardeşliğinden yanayız. Bunu söylerken bütün Türk dünyası tek bir bayrak, devlet altında olması anlamında söylemiyoruz. İsmail Gaspıralı'nın ilkesindeki birliği sağladığımız zaman zaten Türk dünyasının birliğini de sağlamış oluruz, diye ümit ediyoruz" dedi.

- "Güçlü bir yol haritasına ihtiyaç var"

TASAM Başkanı Süleyman Şensoy da 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına değinirken, meselenin sadece Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan diasporası arasında olmadığını söyledi.

Güçlü bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğunu belirten Şensoy, "Süreç, Türk algısının dünyada yer almasına doğru gidiyor. Çok daha farklı tablolarla önümüzdeki dönemlerde karşılaşabiliriz. Dolayısıyla küresel Türk algısı açısından da yapılması gereken çalışmalar olduğu ortada" dedi.

Forum, eş zamanlı olarak gerçekleştirilen oturumlarla devam ediyor.