6. Genç Gelişim Akademisi - Son Dakika
Güncel

6. Genç Gelişim Akademisi

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: "İstanbul'da ve birçok yerdeki pazarlarda eski metin kağıtlarının kese kağıdı olarak kullanıldığını büyüklerimizden duyduk. Bu memlekette el yazması eserler, Osmanlıca veya İslami eser diye kese kağıdı olmuş. Bu zihniyeti bırakmamız lazım" "Osmanlıca deyince birileri başka bir dilden, bize ait olmayan bir milletin lisanından bahsediyoruz sanıyor, ürküyor.

14.12.2014 00:27
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, " İstanbul'da ve birçok yerdeki pazarlarda eski metin kağıtlarının kese kağıdı olarak kullanıldığını büyüklerimizden duyduk. Bu memlekette el yazması eserler, Osmanlıca veya İslami eser diye kese kağıdı olmuş. Bu zihniyeti bırakmamız lazım" dedi.

Bahçelievler Gençlik Meclisi'nce, Nurettin Topçu Kültür Merkezi'nde düzenlenen 6. Genç Gelişim Akademisi'nin açılışında "Eski Türkiye, Yeni Türkiye" başlıklı konuşma yapan Kurtulmuş, Türkiye'de milletin 150 yıllık derin uykudan uyandığını söyledi.

Yeni Türkiye'nin, bu milletin uyanışı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bu her zaman böyle devam edecek. Yeni Türkiye meselesini bir düşünce, bir siyaset tarzı olarak görmek lazım. Eski Türkiye'yi hepimiz biliyoruz. Sizler, Allah'a şükür o dönemleri yaşamadınız. Ama bizler hem de çok ağır kısımlarını yaşadık, babalarımız, dedelerimiz çok daha ağırlarını yaşadı. Tam 18 sene boyunca, 'Tanrı uludur, Tanrı'dan yoktur başka tapacak' denilerek bunu ezan diye millete dinlettiler. Bu memlekette insanlar kafalarına fötr şapka takmadan köyden ilçeye, şehirlere gidemezlerdi. Kadınlar tayyör etek giymeden, erkekler kravat takıp, gömlek giymeden İstanbul'da, Ankara'da, Ulus'ta dolaşamazlardı. Hikaye anlatmıyorum. Türkiye'nin gerçeklerinden bahsediyorum."

Kurtulmuş, Türkiye'de zorla, tepeden inme yaptırımlarla insanların kendi kültüründen ve değerlerinden koparıldığını, uzaklaştırıldığını dile getirdi.

Günümüzde bunlara karşı çıkanların eski Türkiye zihniyetini yok ettiğini kaydeden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Siyasi konuşma yapmıyorum buradan ama somut olarak olayları gösterme bakımından şöyle bir şey anlatayım. CHP'nin, 'Dersim' dediğinizde korku içinde titremesinin sebebi nedir acaba? Eski Türkiye'de cinayetler var, toplumsal olaylar, sağ-sol çatışmaları var. Birtakım terör örgütleriyle ciddi şekilde ortaya çıkmış çatışmalar var. Eski Türkiye'den yeni Türkiye'ye geldik. Türkiye değişti diyoruz ve eskilerden örnek veriyoruz. O dönemde yani CHP zihniyetinin olduğu dönemlerde başka amaçlar için kullanılan birçok cami vardı. Şimdi CHP'nin genel merkezinde mescit açma tartışmalarının yaşandığı bir zamana geldik. İşte eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki en büyük değişimlerden birisi de budur. İstanbul'da ve birçok yerdeki pazarlarda eski metin kağıtlarının kese kağıdı olarak kullanıldığını büyüklerimizden duyduk. Bu memlekette el yazması eserler, Osmanlıca veya İslami eser diye kese kağıdı olmuş. Bu zihniyeti bırakmamız lazım. Geçmişimizi, tarihimizi, arşivlerimizi öğrenmemizin yolu budur. Arşivlerimizden dışarıdan gelenler istifade ediyor. Bu arşivleri öğrenmenin yolu budur."

Kurtulmuş, yaşantısından örnekler vererek, Osmanlı Türkçesi'nin önemine değindi. Rahmetli babasıyla eniştesi arasında 3 sene olduğunu ifade eden Kurtulmuş, ikisinin aynı liseyi, aynı üniversiteyi okumuş, aynı mesleğe sahip insanlar olduğunu söyledi.

Babasının tıp doktoru olduğunu ve hasta notlarını Osmanlıca alıp, Latin harfleriyle yazdığını anlatan Kurtulmuş, "Eniştem ise Kur'an-ı Kerim'i 40 yaşından sonra öğrenmiş bir insan ve arada sadece 3 sene var. 3 sene içerisinde bir nesil kültürel olarak kesilmiş. 3 yıl öncesini bilemeyen, göremeyen, kendi değerlerini bilemeyen bir nesil olmuş" diye konuştu.

Kurtulmuş, 1984-85 yıllarında ziyarete gittikleri Cemil Meriç'in sözlerini dün gibi hatırladığını belirterek, "Rahmetli, 'Biz insanlara Fransızca öğretmek için çok çalıştık. Fransız okullarında çocuklarımızı okuttuk. Ben de öğretmeye çalıştım. Zannediyorum bu memlekette kimse doğru düzgün Fransızca öğrenemedi. Keşke onun yerine okullarımızda Osmanlı alfabesiyle Türkçe öğretseydik' dedi" ifadelerini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, sözlerini, "Osmanlıca deyince birileri başka bir dilden, bize ait olmayan bir milletin lisanından bahsediyoruz sanıyor, ürküyor. Arap alfabesine benziyor ya, oradan yazılmış sanıyor ve 'Arap alfabesinden bir şey bulaşır mı?' diye korkuyor. Bir şey bulaşmaz korkmayın" şeklinde tamamladı. - İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 6. Genç Gelişim Akademisi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement