AB'ye Katılımda Karbon Politikası Önem Kazanıyor"

İktisadi Kalkınma Vakfı, Türkiye ile Avrupa Birliği katılım müzakerelerinde "karbon salımı" politikalarının giderek önem kazandığına dikkat çekilerek, sera gazı emisyon azaltılı hedeflerinin henüz belirlenmediği uyarısında bulundu.

İKV'den yapılan açıklamada, Avrupa Komisyonu'nun 22 Ocak 2014 tarihinde sunduğu 2030 İklim ve Enerji Paketi, 23-24 Ekim 2014 tarihinde Brüksel'de 28 üye ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının bir araya geldiği AB Liderler Zirvesi'nde onaylandığına işaret edildi.

Bu gelişmeyle ilgili yapılan İKV değerlendirmesinde, "Özellikle üye ülkelerin ekonomik alandaki kırmızı çizgilerinin belirginliği sürerken, 28 üye ülkenin paket üzerinde anlaşmaya varması, pek çok açıdan AB için önemli bir sürece işaret ediyor" denildi.

"PAKET ÖNEMLİ MESAJLAR İÇERİYOR"

Değerlendirmede, paketin, gerek AB'nin orta ve uzun vadeli bağlayıcı hedefleri gerekse Türkiye'nin iklim değişikliği alanında sergilediği mevcut profilinin AB ekseninden kaymaması için önemli mesajları içerdiğine dikkat çekildi.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

"Buna göre, 1990 yılına kıyasla AB'nin 2030 İklim ve Enerji Paketi kapsamında; sera gazı emisyonlarının en az yüzde 40 azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımıyla enerji verimliliğinin en az yüzde 27'ye yükseltilmesi gündemde olacak" denilen İKV değermendirmesinde şu konuya vurgu yapıldı:

EMİSYONLARDA YÜZDE 80-95 AZALTIM

"Bilindiği gibi, AB'nin, emisyonlarda yüzde 80-95 oranında azaltımını içeren 2050 hedefleri bağlayıcılığını sürdürüyor. Ancak bu hedeflere ulaşılması için, 2020 hedeflerinin de üzerinde çıkartılmış bir revizyon çalışmasına ihtiyaç her geçen gün artmaktaydı.  2030 Paketi, 2050 hedefine ulaşılması için "ara dönem" strateji paketi olarak görülüyor."

EMİSYON AZALTIM HEDEFİ YOK

Türkiye'nin uzun vadede sayısallaştırılmış sera gazı emisyon azaltım hedefi henüz açıklanmadığına işaret edilen İKV değerlendirmesinde, "Bu konu, özellikle Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan İlerleme Raporu kapsamında sunulan önemli eksikliklerden biri olarak belirtilmeye devam etmektedir" denildi ve şu bilgilere işaret edildi:

HEDEFLER VE BM KONFERANSI

"Öte yandan, Peru'da gerçekleşecek BM Konferansı öncesinde ve Paris'te imzalanması planlanan anlaşma öncesinde, Türkiye tarafından açıklanacak ulusal emisyon azaltım hedefi, Türkiye'nin AB'ye katılım müzakereleri ve uluslararası müzakere ortamında aktif ülke profilini sergilemesi açısından kaçınılmaz bir fırsat sunacaktır."

AB ETS İLE UYUMLU POLİTİKALAR

Türkiye'nin Dünya Bankası ile imzaladığı Karbon Piyasasına Hazırlık Ortaklığı Programı (PMR) kapsamında önemli çalışmalar yapıldığının da altı çizilen değerlendirmede, "Halihazırda yürütülen bu çalışmaların uygulama alanında etkin sonuç alınmasını ve bu konunun AB'nin iklim değişikliği politikasının can damarı olan yeni AB ETS ile uyumlu bir konumda devam ettirilmesini önemsiyoruz" denildi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de gönüllü karbon ticareti kapsamında 308 proje ile toplam 20 milyon ton karbondioksite eşdeğer oranda emisyon azaltımı sağlandı. Türkiye'nin 2010 yılında hesaplanan emisyon envanteri 401,9 milyon ton iken; 2012 yılında bu miktar 439,9 milyon tona yükseldi. - İstanbul