Abdullah Öcalan'ın, 21 Mart 2014 Amed Newroz'unda tarihi mesajı okundu. Öcalan, şu ana kadar yürütülen diyalog sürecinde iki tarafın da birbirlerini test ettiğini belirterek, "Gel gelelim diyalog süreçleri önemli olmakla birlikte bir bağlayıcılık içermezler. Bundan dolayı da kalıcı bir barış için yeterli güvence oluşturamazlar. Gelinen noktada müzakere sistematiği için yasal bir çerçeve kaçınılmaz olmuştur" dedi.
BDP'li vekiller Pervin Buldan ve Sırrı Sürreyya Önder tarafından okunan mesajda Öcalan, bugüne kadar yürütülen diyalog sürecinin önemli olduğuna vurgu yaparken, kendisini insanlığa karşı sorumlu tutan herkesi büyük barışın yapı taşı olmaya çağırdı.
İŞTE ÖCALAN'IN MEKTUBU:
"Yüreği Newroz ateşiyle barış ve özgürlük için tutuşan bütün dostlar merhaba!
Medeniyetlerin beşiği olan Mezopotamya'da görkemli Newroz ateşini bir uyanış ve Demokrasi şölenine dönüştüren halkımızı selamlıyorum.
Sizlerin şahsında ülkemin bütün gençlerine ve kadınlarına sevgilerimi gönderiyorum.
Yüreğinde barışa bir yer açan, sesimize kulak veren herkesi, tüm Türkiye'yi asırların dayanışma ruhuyla bir olmaya çağırıyorum.
Dünya medeniyetler tarihine beşiklik etmiş, kardeş Ortadoğu ve Asya halklarının da bayramını kutluyorum.
Hepinize yürek dolusu selamlarımı gönderiyorum. Merhaba!..
Bizler gencecik fidanları, canları, aşkları, emekleri kül eden savaş ateşini, yine böyle bir günde, geçtiğimiz Newrozda söndürmüş ve barış için büyük bir dirilişin meşalesini yakmıştık.
"BÜTÜN ARA YOLLAR VE GEÇİCİ BİÇİMLER MİADINI DOLDURDU"
Sevgili Türkiye halkı!
Tarih bize göstermiştir ki eğer kararlı bir barış önderliği sergilenmezse tarihsel sorunlar bildiğini okur ve genellikle çok kayıplı dönüşümlerle cevaplarını üretirler.
Önümüzde en yakıcı bir şekilde cevap bekleyen şey, birbirini tekrarlayan darbelerle mi yoksa tam ve radikal bir demokrasiyle mi yola devam edeceğimiz sorusudur.
Son Newroz'dan bugüne yaşadığımız güncel somut durum tam da çatallaşmaya başlayan bu yol ayrımını ifade etmektedir. Ya son 200 yıllık kapitalist moderniteye dayalı komplocu-darbeci rejim kendini yeniden restore ederek sürdürecektir ya da tarihsel rotasına oturtulmuş Türk-Kürt ilişkileri en kapsamlı demokratik reformlardan geçerek demokratik anayasal bir rejimle komplocu-darbeci mekanizmaları parçalayarak çözümlenecektir. Bütün ara yollar ve geçici biçimler artık miadını doldurmuştur.
"YASAL ÇERÇEVE KAÇINILMAZ OLDU"
Şu ana kadar yürütülen bir diyalog süreciydi ve önemliydi. Bu süreçte iki taraf da birbirlerinin iyi niyetini, gerçekçiliğini, yeterliliğini test etmiştir. Bu testten hükümetin ağırdan alma, tek taraflı yürütme, yasal temelden kaçınma ve uzatma tutumuna rağmen iki taraf da barış arayışından kararlılıkla çıkmıştır. Gel gelelim diyalog süreçleri önemli olmakla birlikte bir bağlayıcılık içermezler. Bundan dolayı da kalıcı bir barış için yeterli güvence oluşturamazlar. Gelinen noktada müzakere sistematiği için yasal bir çerçeve kaçınılmaz olmuştur.
"DİRENİRKEN KORKMADIK, BARIŞIRKEN DE KORKMAYACAĞIZ"
Barış savaştan daha zordur ama her savaşın da mutlaka bir barışı vardır. Biz direnirken korkmadık, barışırken de korkmayacağız.
Bizim direnişimiz, kardeş halklara karşı değil, hegemonik karakterli, yok sayan, imha eden, inkar eden zulüm düzenine karşı olmuştur. Dolayısıyla barışımız da hükümetler ya da devletler için değil, bu toprakların binlerce yıllık kadim değerlerini özümseyen, dünya kültürel mirasının eşsiz hazırlayıcısı olan Anadolu, Kürdistan ve Mezopotamya halkları içindir. Hükümet ve devlet bu gerçekliğe uygun bir ciddiyet geliştirmekle yükümlüdür.
"ULUSLARARARASI KOMPLOLARA KARŞI DİKKATLİ OLMAK GEREKİYOR"
Bizim büyük barış yolculuğumuz Oslo'dan Paris'e, Gever'den Lice'ye, KCK operasyonlarından hasta tutsaklarımıza dönük zalim tutuma varana değin birçok saldırıya maruz kalmıştır. İşte bütün bu kirli oyunları bozan, Uluslararası Gladyo hakimiyetini sarsan ve boşa çıkaracak olan da bu harekettir; yani sizlersiniz. Bütün bölgedeki vesayet düzenlerinin etkisizleştirilmesinde bizim yürüttüğümüz mücadelenin çok büyük bir payı vardır. Türlü biçimlere bürünerek karşımıza çıkan uluslararası komplolara karşı yeterli dikkati göstermek tarihsel sorumluluğumuzdur.
"BARIŞIN YILMAZ SAVUNUCULARI GENÇLER OLACAKTIR"
Öte yandan sorumlu bir dil ve üslup birçok ırkçı psikolojik harp metotlarını boşa çıkaracağı gibi büyük barışımızın da temel karakteri olacaktır.
Bu barış, başta Rojava olmak üzere tüm bölgede ancak demokratik anayasal çözümlerle pekişecektir.
Kadınlar, biriktirdikleri büyük özgürlük ve eşitlik potansiyelinin yanında, demokratik toplumsal gelişmeye ekledikleri yeni etik ve estetik değerlerle bu barışın asıl taşıyıcısı olacaklardır.
Hareketimiz bir gençlik hareketi olarak başlamış ve hep genç kalmıştır. Bu barışa yönelik saldırılara ve provakasyonlara karşı, barışın yılmaz savunucuları da yine gençlik olacaktır.
Başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanına savrulmuş göçmen halkımız, dünyaya barışı ve onurlu özgür yaşamı haykıran sesimiz olacaklardır.
Umudun tükenmeye yüz tuttuğu her yerde eşsiz, emsalsiz iradeleriyle hayatını, sağlığını ve özgürlüğünü, gözünü kırpmadan veren bütün yoldaşlarımız, temel dayanağımız olacaklardır.
"HERKESİ BÜYÜK BARIŞIMIZIN YAPI TAŞI OLMAYA ÇAĞIRIYORUM"
Irkçı, ayrımcı, üsttenci ve kan kokan nefret söylemlerine karşı, bin yıllık kardeşlik serüvenimizle Türkiye halkları en etkili cevap olacaklardır.
Bütün inançların, halkların, kültürlerin ve emeğin kendisini özgür hissedeceği bir özgür ve tam demokratik ülkeye olan inancımla ve en devrimci duygularımla hepinizi selamlıyorum.
Kendini çağına ve insanlığa karşı sorumlu sayan herkesi büyük barışımızın yapı taşı olmaya çağırıyorum.
Selam olsun halkların kardeşliği için sorumluluk üstlenenlere.
Yaşasın Newroz!
Yaşasın halkların kardeşliği! "
Abdullah Öcalan
İmralı Cezaevi"
Son Dakika › Güncel › Abdullah Öcalan'ın Mektubunun Tam Metni - Son Dakika
Kamu Bilişim Derneği tarafından düzenlenen, '10. Kamu Bilişim Zirvesi' Antalya'da başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, zirvenin Türkiye'nin güçlü ilerleyişine ışık tutacağını belirtti. Kamu hizmetlerinde dijitalleşme konusunda Türkiye'nin hızlı yol kat ettiğini vurgulayan Sayan, e-Devlet ve e-Nabız'da 70 milyon kişiye ulaşıldığını söyledi. Zirvenin ilk gününde, çeşitli özel ve kamu kurumlarının projeleri paylaşıldı.
Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB), 2023 yılı Olağan Genel Kurulu'nu gerçekleştirdi. Toplantıda, 2023 yılında yaşanan ihracat düşüşü ve sektördeki zorluklar değerlendirildi. GATHİB Başkanı Fikret Kileci, üyelerin dirençli bir duruş sergilediğini belirtirken, uluslararası talep daralması ve 6 Şubat depremlerinin ihracatı olumsuz etkilediği vurgulandı. Ayrıca, 2023 yılında en fazla ihracat yapılan mal grupları ve ülkeler de açıklandı. GATHİB, 2024 yılında da yoğun bir takvimle çalışmalarına devam edeceğini duyurdu.
Türkiye-Çin Ekonomik Forumu, İstanbul'da gerçekleşti. Forumda, iki ülkenin ikili ekonomik ve ticari ilişkilerinin büyüme kaydettiği vurgulandı. Türk ve Çinli şirketlerin temsilcileri, yeni ortaklıklar geliştirmek üzere ikili görüşmelerde bulundu. Türkiye ve Çin arasındaki ticari ve ekonomik işbirliği güçlü seyrediyor.
Beylikdüzü'nde bulunan bir butik giyim dükkanının camına gece saatlerinde 5 el ateş açıldı. Dükkan sahibi tehdit almadıklarını belirtirken, olayla ilgili polis ekipleri inceleme başlattı.
Birleşmiş Milletler'in Filistin devletini tanıması önerisiyle Güvenlik Konseyi'nde yapılan oylamada ABD veto kullanarak Filistinlilerin kuruluşa tam üyeliğini engelledi. İngiltere ve İsviçre çekimser kalırken, konseyin geri kalan 12 üyesi lehte oy kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Balçova'daki teleferik tesislerinde yapılan titiz bakım çalışmalarının tamamlandığını duyurdu. Tesislerin Avrupa Birliği standartlarında hizmet verdiği ve güvenli bir şekilde kullanılabileceği belirtildi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Et ve Süt Kurumu'nun et fiyatlarına yaptığı yüzde 25 zammın geri alınmasını talep etti. Gürer, dar gelirli vatandaşların et alabilme imkanının zorlaştığını belirterek, zamın geri alınması ve sübvansiyonlarla desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Sivas'ın Ulaş ilçesinde Kaymakamlık Konferans Salonu'nda düzenlenen Köylere Hizmet Götürme Birliği Meclis Toplantısı'nda birlik encümenleri seçildi. Seçilen muhtarlar, köylerde yaşayan vatandaşlara daha iyi bir yaşam sunmak için çalışmalar yapacaklarını belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel bülten hazırladı. Buna göre; ekonomik krizin yarattığı etki çocuk işçi istatistiklerine de yansıdı. 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 18,7’den yüzde 22,1’e yükseldi. Çocuk işçi sayısı geçen yıla göre 3.5 puan arttı.
Mersin'de internet üzerinden yasa dışı bahis oynattıkları iddia edilen 5 şüpheli, Jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan operasyonda cep telefonları, banka kartları ve harici bellekler ele geçirildi. Şüphelilerin işlemleri devam ediyor.
Yorumlar (25)