Abdurrahman Dilipak koronavirüs aşılamasının durdurulması için mahkemeye başvurdu - Son Dakika
Güncel

Abdurrahman Dilipak koronavirüs aşılamasının durdurulması için mahkemeye başvurdu

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, Türkiye'de 14 Ocak'ta başlayan koronavirüs aşılama sürecinin durdurulması için mahkemeye başvurdu. Dilekçede ise aşı kullanımına imkan sağlanmasının hukuka aykırı olduğu, insan sağlığının yok sayıldığı gibi sebepler belirtildi.

20.01.2021 11:44  Güncelleme: 13:32
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, Sağlık Bakanlığı hakkında Antalya İdare Mahkemesi'nden gönderilmek üzere Ankara İdare Mahkemesi'nde dava açtı ve aşı uygulamasına ilişkin de, "yürütmeyi durdurma kararı" istendi.

Dava dilekçesinde adı olan isimler ise dikkat çekti. Aşı uygulamasına ilişkin "yürütmeyi durdurma kararı" istenen dilekçede, Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak ile Noel Baba Barış Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Karabulut'ın adı yer aldı.

"KULLANIMINA İMKAN SAĞLANMASI HUKUKA AYKIRIDIR"

"Ancak meclis iradesinde, Anayasa değişikliği ve kanunla değiştirilecek bir karar, Sağlık Bakanlığı'nın, 'Yönetmelik' adı altında yayınladığı, 'Acil Kullanım Onayı' (AKO) ile uygulamaya konulmak sureti ile Çin Firması olan Sinovac'in önü açılmıştır" denilen açıklamada, "İlacın üretildiği Çin'de dahi henüz FAZ3 çalışması yapılmadığı için kullanım onayı bulunmayan bir aşının 'AKO' şeklinde kanuni dayanağı olmayan bir yönetmelik düzenlemesi ile kullanımına imkan sağlanması hukuka aykırıdır" ifadeleri kullanıldı.

İPTALİ İSTENDİ

Ayrıca dilekçenin son bölümünde de, "Telafisi olmayan insan ölümü ve sağlığını direkt ilgilendirdiği için, imkansız zarara neden olacağından dolayı öncelikle Acil Kullanım Onayı ile ilgili düzenleme ile ilgili olarak yürütmenin durdurulmasına, ilgili, 'yönetmelik' hükümlerinin iptali istenmiştir" açıklaması yapıldı.

Abdurrahman Dilipak ve Muammer Karabulut imzalı, mahkemeye gönderilen dilekçe şöyle:

"19 Ocak 2005 tarihli ve 25705 sayılı Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği'nde 31338 sayılı, 18 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile bir takım değişiklikler yapılmıştır.

Ancak meclis iradesinde, Anayasa değişikliği ve kanunla değiştirilecek bir karar, Sağlık Bakanlığı'nın, "YÖNETMELİK" adı altında yayınladığı, "Acil Kullanım Onayı" (AKO) ile uygulamaya konulmak sureti ile Çin Firması olan Sinovac'ın önü açılmıştır.

"İNSAN SAĞLIĞI YOK SAYILMIŞTIR"

Yetkili kurullardan gerekli iznin alınmamış olması, bir bilimsel araştırmaya başlamak için gerekli olan etik kurul onay başvurusunun dahi yapılmamış olması dikkate alındığında yapılan düzenleme hukuka aykırıdır. Burada mevcut hukukumuz, İNSAN SAĞLIĞI için gerekli tüm önlemleri alırken, ne yazık ki kanunlarımız yok sayılarak, İNSAN SAĞLIĞI da yok sayılmıştır.

Öncelikle mahkemeye sulan ve dikkatini çekmek istediğimiz hususlar, yukarıda yer alan şartlar bilimsel bir araştırma için gerekli olan şartlardır. Oysaki "Acil Kullanım Onayı" ile doğrudan insanlara önleyici ya da iyileştirici tedavi kapsamında gerçekleştirilecek bir tıbbi müdahale yetkisi veren bir düzenlemenin kanunla dahi değiştirilmesi mümkün olmayıp anayasal bir zemine dayandırılması gerekir iken bir yönetmelik hükmü ile düzenleme yapılmış olması ilgili hükmün iptalini gerektirir.

"HUKUKA AYKIRIDIR"

Bu yönetmelik hükmü ile tedaviden çok önceki aşamalar için (bir bilimsel araştırmaya laboratuvar ortamında çalışmaya bile başlamadan önce) bulunması gereken şartları, alınması gereken onayları almamış bir çalışma için çalışmanın sonuçlandırılıp önleyici ya da iyileştirici tedavi kapsamında kullanılması aşaması için izin verilmektedir. İlacın üretildiği Çin'de dahi henüz FAZ3 çalışması yapılmadığı için kullanım onayı bulunmayan bir aşının 'AKO' şeklinde kanuni dayanağı olmayan bir yönetmelik düzenlemesi ile kullanımına imkan sağlanması hukuka aykırıdır.

Dikkat edilmesi gereken bir hususta şudur ki: Firma ile yapılan anlaşmaya göre üretici firma ilacın kullanılmasından kaynaklanabilecek muhtemel zararların tazminini kabul etmemiş ve sadece aşı belinin iadesini üstlenmiştir. Bir başka ifade ile aşının zararları noktasında ellerinde veri bulunmaması nedeniyle zarar doğma ihtimalini yüksek görerek tazmininden kaçınmıştır. Demek istediği husus şudur: "AŞI SONUCUNDA BİRİ ÖLÜR YA DA BİR HASTALIĞA YAKALANIR İSE, MALLIN BEDELİNİ İADE EDERİZ GERİSİNE KARIŞMAYIZ." Söz konusu anlaşma hükmü ile "hiçbir düzenleme olmasaydı bile borçlar kanununda yer alan genel kurallara göre üstlenmesi gereken kusurdan kaynaklanan zararlara katlanmak zorunda olan firma bu sorumluluğu tamamen T.C. Devletinin üzerine atmaktadır."

Firmanın bu tavrı aşının zararlı olma ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu göstermektedir. Muhtemel risklerin bulunup bulunmadığı ancak bilimsel bir araştırma için gerekli aşamaların tamamının sağlıklı bir şekilde gerçekleştirildikten sonra olumlu sonuca ulaşılması halinde ortaya çıkacaktır. Mevcut durumda telafisi güç ve imkânsız zararların doğacağı açıktır. Firmanın bunları üstlenmemekte ısrarcı olması ve 60 milyon aşı satışı gibi bir ticareti bile bu şart yazılmadan gerçekleştirmemesi bunun açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Açıklanan tüm nedenlerden dolayı 331338 sayılı, 18 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazete' de yayınlanan Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin hukuka aykırı olmakla;

1-Telafisi olmayan insan ölümü ve sağlığını direkt ilgilendirdiği için, imkansız zarara neden olacağından dolayı öncelikle Acil Kullanım Onayı ile ilgili düzenleme ile ilgili olarak yürütmenin durdurulmasına.

2- İlgili, "YÖNETMELİK" hükümlerinin iptali istenmiştir. Saygılarımızla, Abdurrahman Dilipak-Muammer Karabulut"

Abdurrahman Dilipak koronavirüs aşılamasının durdurulması için mahkemeye başvurdu

Son Dakika Güncel Abdurrahman Dilipak koronavirüs aşılamasının durdurulması için mahkemeye başvurdu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (12)

  • Levent Göktürk: sen ve senin gibiler neden var ki. herkesin ak dediğine kara diyeceksin ki çıkıntılık yapıp gündemde kalıp meşhur ve ünlü olacaksın. çünkü bundan besleniyorsunuz. herşey de yapıyorsunuz da sağlık konusunda bunu yapmayın. sen aşı olmak istemiyorsan olma, kimse seni zorlamıyor. 29 21 Yanıtla
  • kemalca: bir garip adam.. ne diyeceğimi şaşırdım.. aşını olma abdurrahman bey.. evinde paşa paşa otur.. sanane aşıdan 21 14 Yanıtla
  • Fatih Arslan: Herhangi bir bilim adamı veya doktor geçerli sebepler sunarak aşılamayı durdurmak için mahkemeye başvursa hak veririm, demek ki bir bildiği var derim ama Abdurrahman Dilipak bilim ve sağlık konusunda herhangi bir ihtisas alanın yok. Peki hangi akla hizmet böyle bu konu için mahkemeye başvurdun? 19 12 Yanıtla
  • AHMET: Bilimsel dayanağınız nedir? En azından sağlık kurulu bilsin. Halk da bilsin. 15 8 Yanıtla MRZFN: soyluyor ya bılımsel dayanagını..okudugunuzu anlamıyoır musunuz? faz 3 denemesı bıle yapılmamıs asıları vurunacaksınız.ne oldugu bellı degıl. 6 3
  • adsız: DR. Sönmez diyorki aşı olmayan vatan hainidir. sonra köpek muamelesini ortaya atı peki buna ne denir.ben bu laflara bakarak aşı olmayı istemem çünkü bunun altında bir çapan oğlu hilesi var derim. 16 3 Yanıtla
  • kendi görüşü: haklılık payı var düşmanın aşısı bence sakıncalı kendi aşımızı kendimiz üretmeliğiz bunlar para için her şeyi yapar aşının yan etkisi hemen olacak diye bir şey yok 1- 2 yıl veya daha az daha fazla sonrada çıkar bunların aşısına güven olmaz ben vurulmak istemiyorum milli aşı çıkana kadar 13 3 Yanıtla
  • evinde otur o zaman: madem beğenmiyorsun sen aşı olmaz efendi. ha topluma karışıp da bizi de riske atma, ölene kadar otur evinde. 5 7 Yanıtla
  • Zeka: Zekası ile ilgili bir sorunu olduğunu düşünmüyorum ama bir sorunu var.Bir görüşün varsa bildirirsin mahkemeye gitmek gitmek garip ülkedeki bunca hekime hakaret 7 4 Yanıtla
  • .....: sanane sen olma zorla yapmıyorlar 4 2 Yanıtla
  • Tüm yorumlar için tıklayınız

Advertisement