'Acil Gıdaya İhtiyacımız Var' - Son Dakika
Güncel

'Acil Gıdaya İhtiyacımız Var'

\'Acil Gıdaya İhtiyacımız Var\'

550 bin Suriyelinin barındığı Şanlıurfa'da İnsani Yardım Platformu Başkanı Osman Gerem, acil gıdaya ihtiyaçları olduğunu söyledi.

15.02.2015 13:20
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Suriye'deki savaş yaklaşık 3,5 yılını geride bıraktı.

Suriye'deki savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan binlerce Suriyeli Türkiye'de ya kamplara yerleştirildi ya da kendi imkanlarıyla kiraladıkları yerlerde veya derme çatma barınaklarda kalmaya başladı.

Savaşın başladığı günden beri gerek Suriye içindeki mağdur insanlara gerekse de Urfa'da kalan sığınmacılara yardım elini uzatan kurumların başında Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları İnsani Yardım Platformu geliyor.

Platform Başkanı Osman Gerem çalışmalarıyla ilgili 3,5 yılın kısa bir özetini, şu anda sürdürdükleri yardım faaliyetlerini, sığınmacıların temel ihtiyaçlarının nasıl karşılandığını ve bu insanların geleceğe dair beklentilerini aktardı.

Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları İnsani Yardım Platformu'nun bugüne kadar yaptıkları çalışmaların bir özetini yaparsanız, neler söylersiniz?

Biz, Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları olarak yaklaşık 3,5 yıldan beri Suriye'de yaşanan iç savaştan dolayı gerek sınır ötesine gerekse sınır içerisine yardım gönderiyoruz. Özellikle bizim bu yardım kampanyamızın şu ana kadar 410 tır civarında bir yardım oluştu. Bugün itibariyle 171'inci tırı sınır ötesine, geri kalan 239 tırı da sınır içerisinde yaşayan mazlum Suriyeli kardeşlerimize ulaştırıyoruz. Kobani'de yaşanan olaylardan sonra 200 bine yakın Suriyeli kardeşlerimiz geldi. Kışın gelmesiyle, biz platform olarak bu insanlara yeteri kadar yardım ulaştıramayacağımız düşüncesiyle zaman zaman dışarıya, özellikle İstanbul, Ankara, Kayseri gibi illeri ziyaret etmek suretiyle oradaki yardımların buraya akışını sağlamak için çalışmalara yapıyoruz.

Bu çalışmalar sonuç veriyor mu?

Bu çalışmalar neticesinde özellikle İstanbul'dan zaman zaman yardım aldık. Yani bu 410 tırın içerisinde 100 tıra yakın biz, İstanbul'dan yardım almıştık. Bu konuda özellikle AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu Bey ve İstanbul'un Kayserili işadamlarından, ilçe belediyelerinden zaman zaman yardım alıyoruz. Yardım almaya da devam ediyoruz. Bu çalışmalarımız neticesinde Aziz Bey, ilçe belediyeleri ve büyükşehirle beraber 'Üşüyorum Yardım Edin' Kampanyasını başlattılar. Ve bu kampanya neticesinde şu ana kadar 167 tır insani yardım Urfa'ya ulaştı. Bir ay gibi kısa bir sürede gelen yardımlar köyler ve ilçeler dahil olmak üzere 46 bin 720 haneye, aileye ulaştırıldı. Bu da ortalama kişi başına baktığımız zaman 373 bin 760 kişiye ulaşıldı.

Nasıl ulaştırılıyor bu yardımlar?

Bu yardımların böyle kısa bir zamanda büyük bir kitleye ulaştırılması için platform, büyükşehir, AK Parti İl Teşkilatı beraber organize ediyoruz. Özellikle bizim temel prensimiz şu: Dil, din, ırk ayırmaksızın herkese ulaşalım. Akçakale'ye yardım gidiyorsa, Halfeti'ye de gidiyor. Bizim oradaki gönüllü arkadaşlarımızın tespit ettiği aile sayısına göre biz yardım gönderiyoruz. Şu anda ulaşmamız gereken 15 bin civarında aile kaldı. Yardımlarımız devam ediyor. Özellikle, İstanbul'un yardımları 200 tırın üstünde olacağını, 225 tıra çıkacağını bize söylediler. İstanbul'un bu jestinden dolayı, gayretlerinden dolayı, kendilerine, özellikle il başkanının şahsında katkısı olan herkese teşekkür ediyoruz. Bizim için, özellikle Urfa için bir nefes alma fırsatı bize verdiler. Kobani'den gelen insanlara bir ay içerisinde depomuzda olan malzemeleri bir anda dağıttık ve bitirdik. Bir ay içerisinde 35 bine yakın battaniye dağıttık. Ben, o zaman şunu söyledim: 100 bin battaniyeye ihtiyaç var. Bazı kardeşlerimiz 'ya şu sayı biraz fazla değil mi' demeye getirdiler; ama İstanbul ekibinden Allah bin kere razı olsun. 115 bin battaniye getirdiler. Biz herkese battaniyeyi de, gıdayı da, temizlik maddesini de, sobayı da, kömürü de ve buna benzer ihtiyaç maddelerini de fazlasıyla ulaştırdık.

İstanbul'dan gelen yardımların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmadığı şeklinde iddialar var. Bununla ilgili neler diyorsunuz?

'Yerine ulaşmıyor' diyen dedikodulara biz hiçbir zaman takmıyoruz, takılmıyoruz. Biz yolumuza devam ediyoruz. Bu gayretler, bu çalışmalar olunca mutlaka birileri çamur atacaktır.

Suriye içine yardımları gönderirken ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz? Yardımlarınızın IŞİD'in eline geçtiği yönünde de iddialar zaman zaman oluyor?

Biz, daha önceRasulayn ve Telabyad üzerinden de yardım gönderiyorduk. Bu kapıların şu anda güvenliği olmadığı için buradan yardım göndermiyoruz. IŞİD'in eline geçmiş yardım da söz konusu değil. Şu anda Mürşitpınar, Bükülmez, Reyhanlı, Cilvegözü. Biz, önce güvenlik konusunda bütün kapılardan rapor alıyoruz. Bir gün, iki gün önceden rapor alıyoruz. Kapıda herhangi bir sorun yoksa gönderiyoruz. 3,5 senedir bu çalışmaları yaptığımız için biliyoruz. Güvenilir bölge ise gönderiyoruz. Güvenli değilse bekliyoruz. Şu anda 550 bin, ben daha önce 489 bin Suriyeli kardeşlerimiz Şanlıurfa sınırları içerisinde yaşıyor demiştim. Bu çalışmalarla şunu gördük. Bizim ulaşamadığımız insanların sayısı da çokmuş. Şu anda 550 bini geçmiş. Daha da artacak. Daha ulaşmamız gereken 15 bin hane var.

Bunlar kamp dışı olan rakamlar değil mi?

Evet, bunlar kamp dışı olan rakamlar. Biraz önce verdiğim 373 bin 760 kişi kamp dışı. Biz, zaten kamplara yardım yapmıyoruz. Bir de 105 bin kişi var 4 tane kampımızda. Suruç'ta kurulan yeni bir kamp var. O da yeni yeni çalışmaya başladı. Bu savaşın bir an önce temenni ediyoruz. İnsanların yerlerine, yurtlarına dönmelerini temenni ediyoruz. Şimdi biz yardım ediyoruz; ama nereye kadar ediyoruz?

Evet nereye kadar devam edecek, eskisi gibi yardımlar geliyor mu?

Yardımlar eskisi gibi değil. Süreç uzadıkça ister istemez insanlar gerek yardım olsun gerekse diğer konularda olsun böyle. Suriye savaşı 3,5 seneyi geride bıraktı, dördüncü yılına giriyor. Şunu söyleyeyim: Biz Urfalılara ne kadar teşekkür etsek azdır. Urfalılar hakikaten şanlarına yakışır bir mücadele verdiler. 3,5 seneden beri hem bu insanlarla ekmeklerini paylaştılar hem de bu cömertliği gösterirken EyyübAleyhisselamın sabrını gösterdiler. Dünyaya örnek olabilecek bir sabırla 550 bin tane misafiri aldılar. 3,5 senedir misafir ediyorlar. Herhangi bir taşkınlık, herhangi bir olay yaşanmadan bu insanlarla her şeylerini paylaşabildiler. Onun için özellikle Urfalılara teşekkür ediyoruz bu cömertlik ve sabırlarından dolayı. Taktir edersiniz ki, bu kadar büyük kitlenin bir ilde yaşaması ister istemez tasvip etmediğimiz, arzu etmediğimiz ufak tefek olaylar da yaşanabilir. Bugün Akçakale ilçemizin üç katına yakın bir nüfus Akçakale'de yaşıyor. 42 bin insan çadır kentin dışında. 30 bin de çadır kentin içinde yaşıyor. Akçakale merkezinin nüfusu 28 bindir. Akçakaleli'ler gerçekten bu erdemliliklerini göstererek o insanlara hem sahip çıkıyorlar hem de onlarla kendi evlerini paylaşıyorlar. Bu da dünyaya örnek olabilecek bir davranış. Bu konuda herkese teşekkür ediyorum. Türkiye'de sadece Suriyeliler yok. Irak'tan var, Afganistan'dan var, Bulgaristan'dan var. Böyle ülkelerden gelip, Türkiye'yi güvenli liman olarak kabul eden birçok insanlar geldi. Ve gelen bu insanların hepsine bu millet sahip çıktı.

Akçakaledediniz de, son gelen haberlere göre IŞİD ile Kürt Güçler arasındaki çatışmaların Telabyad'a doğru geldiği şeklinde. Eğer Kobani gibi yeni bir sığınmacı akını olursa, devlet ve diğer sivil toplum kuruluşları böyle bir şeye hazırlıklı mıdır?

Öyle bir olasılık yok. Bundan birkaç gün önce Telafer'den gelen bir grup vardı. Bin 500 civarında bir grup. Geçici olarak geldiler. Akçakale'de spor tesisine yerleştirildiler. Biz oralara da yardım gönderdik. Yatak, battaniye, temizlik seti gönderdik. Biliyorsunuz, şu anda Telabyad boşaldı. Telabyad'ın yüzde 90'ı boşaldı. Yüzde 10'luk bir kitle var. Onların da bu tarafa gelme ihtimali yok. Gelseler bile yüzde 10'nun ihtiyaçları karşılanabilir. Daha önce Rakka'dan bir kitlenin gelmesi bekleniyordu. 3 bin civarında bir kitle. Onların da yüzde kaçının Türkiye'ye, Urfa'ya geleceği tahmin edilmedi. O kitle de gelmedi; ama ben şuna inanıyorum: Bu aziz millet var oldukça gelebilecek bütün kardeşlerimizi de kucaklayacağız.

Sürekli sığınmacıların arasındasınız. Onların gelecekten beklentileri ne tam olarak? Geleceğe dair ne düşünüyorlar?

Bizim Suriyeli hanımların açmış olduğu bir kermes var belediye sergi salonunda. Oraya bir yazı asmışlar. 'Sadaka değil, iş istiyoruz' şeklinde bir yazı. Biraz önce de ben ifade ettim. Bu yardımlar nereye kadar? Hükümet Suriyelilerin istihdamını sağlamak için çalışıyor. Tabi bu kapı açılırken şu dengeyi de korumak gerekiyor. Siz, bu insanlara iş sahası açtığınız zaman Urfa'da değil, bu insanları sanayileşmiş illere transfer etmek gerekiyor. Yani Kayseri, Bursa gibi illere gidip, çalışıp ekmeklerini orada kazanması lazım. Urfa'da iş sahasını açsanız bile, Urfa'da iş sahası yok. Tarıma dayalı bir ekonomimiz var. Tarımla da bu insanları doyurmak mümkün değil. Bunun yanında bizim kendi insanlarımız var. Onun için eğer bir çalışma yapılacaksa bununla beraber olarak yapılması lazım. Paralel olarak yapılması lazım. Sanayileşmiş olan illere şu anda kalifiye elemanların transferleri gerekiyor ancak o şekilde işsizlik azalabilir.

Savaş, Suriye'nin nitelikli gücünü de vurdu diyebilir miyiz?

Şu anda birçok doktor kardeşimiz biz yardım ederken utanıyorlar. Yani ben 'mühendisim', 'doktorum', 'avukatım' diyen insanlar bu duruma düştü. Allah kimsenin başına vermesin. Bu gibi insanlarında önünün açılması lazım. Türkiye'ye olarak iş gücü konusunda kalifiye olan elemanları bizim değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Daha önceden şahit oldum. Beyin cerrahi profesör Almanya'da eğitimini tamamlamış. Bahçelievler'e bir eve gelirken evine malzeme götürürken tanıştık. Biz çok sevindik, 'Urfa için bir değer' dedim; ama burada özel hastanelerle görüşürken kimse işe almadı. Şuanda Adana'da Amerika Hastanesinde çalışıyor. Değerlerini değerlendirmemiz gerektiğini de düşünüyoruz. Bu konuda biraz işin biraz süratlenmesi gerekiyor çünkü başka teklif bulan elemanların yavaş yavaş Avrupa'ya gittiğinde görüyoruz.

Soğuk kış günleri yaşanıyor. Son olarak hayırseverlere sizin çağrınız nedir?

Yardımlarla ilgili olarak İstanbul'un başlatmış olduğu bir kampanya üzerinden gidiyoruz. Şunu söylemek istiyoruz: Battaniye, yatak, giyim konusunda özellikle şu anda 4 tane mağazamız açık. Mağazada insanlar kart sistemi ile gelip çoluk çocuğunu giydiriyorlar. Bize acil olarak gıda lazım. Çünkü burada gıda sürekli tükenen bir madde. Giyime bakarsan belki 1 yıl onlarla idari eder; ama gıda öyle değil sürekli tükenen madde olduğu için, gıdaya ihtiyacımız var. Biz bu konuda hakikaten muhtaç severlerimizi yardım etmeye davet ediyoruz. Bu kardeşlerimiz, muhacir. Kardeşlerimiz muhacirlikle imtihan ediliyor. Biz de ensar olmak ile imtihan ediliyoruz. İnşallah imtihanımızı başarıyla veririz diye düşünüyoruz. Herkesten, yardımlara katkı yapan herkesten Allah razı olsun.

(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel 'Acil Gıdaya İhtiyacımız Var' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement