Adalet Bakanı Bozdağ: (1) - Son Dakika
Güncel

Adalet Bakanı Bozdağ: (1)

Adalet Bakanı Bozdağ: (1)

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Anadolu'da, Türkiye'de siyasi istikrar şarttır.

25.03.2017 19:23
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Anadolu'da, Türkiye'de siyasi istikrar şarttır. Güçlü iktidar şarttır. Öyle bir sistem Türkiye'ye kazandırmalıyız ki bu topraklarda istikrarsızlık isteyenlere imkan doğmasın, zayıf iktidar isteyenlere, fırsat doğmasın, kriz olmasın, kaos olmasın." dedi.

Bozdağ, Silivri'de Atatürk Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti. Bozdağ, konuşmasında, Türkiye'nin tarihi günlerden geçtiğini, 16 Nisan'da Türk milletinin büyük bir reform, tarihi bir dönüşüm için sandığa gideceğini, yeni Türkiye'nin, güçlü Türkiye'nin temellerinin "evet"lerle atılacağını söyledi.

15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra 200 yıldır Türkiye'de süregelen hükümet tartışmalarında yeni bir aşamaya gelindiğini anlatan Bozdağ, "MHP'nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli 'Artık bu işi bitirelim' dedi. Çünkü, Türkiye'nin bulunduğu coğrafya, zor bir coğrafya. Anadolu'da bin yıldır varız ama bin yıldır Anadolu'dan bu aziz milletin kökünü kazımak için dışarıdan ve onların içeride kullandıkları var. Uğraşıyorlar, kıyamete kadar da uğraşacaklar ama bize düşen nedir? Biz de binlerce yıl, Rabbim izin verirse kıyamete kadar var olmak, bir ve hür olmak, toprağın daha derinliklerine doğru kök salmak, toprağın üzerinde de dallarımızla, meyvelerimizle bu Anadolu coğrafyasını daha müreffeh, daha mutlu hale getiren ulu bir çınarla donatmak zorundayız. Onun için Anadolu'da Türkiye'nin ve Türk milletinin yönetiminin istikrarlı olması şarttır." diye konuştu.

Türkiye'nin komşuları Irak ve Suriye'de yaşanan ve halen devam eden iç savaşları hatırlatan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

" PKK, DHKP-C, FETÖ dahil 10 civarında terör örgütüyle, Türkiye, eş zamanlı mücadele ediyor. Silivrililer! Bugün dünyada 10 civarında terör örgütüyle aynı zamanda mücadele eden ikinci bir ülke yoktur, Türkiye dışında. Aynı zamanda bu terör örgütlerinin yularını elinde tutan ülkelerin istihbarat örgütleri ve başka güçlerle de mücadele ediyoruz. Onun için Anadolu'da, Türkiye'de siyasi istikrar şarttır. Güçlü iktidar şarttır. Öyle bir sistemi Türkiye'ye kazandırmalıyız ki bu topraklarda istikrarsızlık isteyenlere imkan doğmasın, zayıf iktidar isteyenlere fırsat doğmasın, kriz olmasın, kaos olmasın. Şu anda istikrar yok mu? Hamdolsun var ama parlamenter sistemin doğurduğu bir istikrardan değil, lidere bağlı bir istikrar var. Türkiye'de başlangıçta Atatürk çıktı, güçlü bir lider. Millet ardında saf durdu, istikrar kurdu, güçlü iktidar kurdu. Kim kazandı? Türkiye kazandı. Menderes geldi, güçlü iktidar, istikrar, yine Türkiye kazandı. Özal geldi, güçlü iktidar, istikrar, yine Türkiye kazandı. Şimdi Tayyip Erdoğan var, istikrar var, güçlü iktidar var; yine Türkiye kazanıyor ama araya dikkat edin, Atatürk'ten sonra sıkıntı var. Menderes'ten sonra sıkıntı var, Özal'dan sonra sıkıntı var, kriz var, kaos var, darbe var, muhtıra var, ekonomik çöküntü var. Fazla ileri gitmeyelim. Çok partili siyasi hayata geçtik, 67 yıl olmuş. 60'ta bir darbe yaşadık, 80'de bir darbe yaşadık, 71'de bir muhtıra yaşadık, 97, 28 Şubat'ta bir muhtıra daha yaşadık, 2007'de bir muhtıra teşebbüsü, 2016'da da nihayet bir darbe teşebbüsü yaşadık. Son 67 yılda 2 darbe, 2 muhtıra, 1 darbe teşebbüsü, 1 muhtıra teşebbüsü yaşadık. Sistem darbe üretiyor, muhtıra üretiyor, darbe teşebbüsü, muhtıra teşebbüsü üretiyor. Bedelini kim ödüyor? Silivrililer ödüyor, biz ödüyoruz."

Liderlere bağlı "istikrar" döneminin sona ermesi gerektiğini kaydeden Bozdağ, "Türkiye'de yeniden siyasi istikrar, güçlü iktidar için milletimiz, yeni Atatürkler, yeni Menderesler, yeni Özallar, yeni Erdoğanlar beklemek zorunda kalmamalıdır. Sistem istikrar doğurmalı, sistem güçlü iktidar kurmalı. İşte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz şey, lidere bağlı istikrar değil, sisteme bağlı bir istikrar getiriyor. Güçlü iktidar kuruyor. Millet, Ankara'da, ortaksız ve kesintisiz iktidar oluyor." diye konuştu.

Cumhuriyetin tanımının, "devleti yönetenlerin miras yoluyla değil halkın iradesiyle, seçimle iş başına gelmesi" olduğunu kaydeden Bozdağ, şöyle devam etti:

"Ben şimdi soruyorum CHP'ye, adında cumhuriyet var, halkın doğrudan iradesiyle Türkiye'de belediye yönetimi dışında, muhtarlık dışında, bir Cumhurbaşkanı dışında ve yasamaya ilişkin Meclis dışında yürütme yetkisini seçen Ankara'da yöneticileri doğrudan iktidara getiren bir mekanizme var mı yok mu? Yok. Peki neyi getiriyoruz biz? İşte; cumhuriyeti tam anlamıyla, lafzı ve ruhuyla hayata geçiriyoruz. Artık yasamayı seçtiğiniz gibi, yürütme yetkisini kullanacak hükümeti, cumhurbaşkanını doğrudan ayrı oylarla aziz Türk milleti seçecektir. İşte bu cumhuriyetin tam anlamıyla uygulamaya konmasıdır. Biz, cumhuriyeti tam anlamıyla uygulamaya koyuyoruz. Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir ama ne diyor anayasa, millete? 'Sen egemensin ama muhtar seçerken egemensin, belediye seçerken egemensin, vekil seçerken egemensin, cumhurbaşkanı seçerken egemensin ama yürütme yetkisini kullanacak hükümeti seçerken, ben senin egemenliğini tanımıyorum' diyor. Çünkü vatandaşa yürütmeyi seçme hak ve yetkisi vermiyor. İşte, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin özü egemenliği tam anlamıyla hayata geçirmek, Cumhuriyeti lafzıyla, ruhuna uygun tatbik için millete doğrudan yürütmeyi seçme hakkı veriyor. Bu referandumun ana sorusu bu."

"Silivrililer siz Türkiye'yi yönetecek Hükümeti doğrudan seçmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?" şeklinde seslenen Bozdağ, "Biz istiyoruz, diyorsanız, evet diyeceğiz, biz hükümeti doğrudan seçmek istemiyoruz, biz vekilleri seçelim, sonra vekiller, içinden hükümet çıkarsın, diyorsanız, hayır diyeceğiz. Bu Cumhuriyet Halk Partisi, adında halk var ama halktan çok kopuk. Ne getiriyoruz, biz? Halka yetki veriyoruz, yetki. Halka yeni bir yetki veriyoruz. Halka yeni bir güç aktarıyoruz. Hükümeti doğrudan seçme, doğrudan belirleme, hak ve yetkisi halka veriliyor, CHP çıkmış, vatandaşa 'Aman biz bu hakkı istemeyiz. Aman bu hak bize lazım değil, bu yetki bize lazım değili' deyip bunu reddettirmek istiyor. Halka güç veren, cumhuriyeti tam anlamıyla uygulamaya koyan bu sisteme, cumhuriyeti ve halkçı olan bir parti karşı çıkamaz ama cumhuriyetle, halkla sorunu varsa, onu bilemem, onu kendileri bilir." ifadelerini kullandı.

Geçmişte Türkiye'de yüzde 22'lerle başbakanların seçildiğini anlatan Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bunun geçmişte kalacağını kimsenin yüzde 22 oyla Türkiye'yi yönetemeyeceğini, Türkiye'yi yönetecek iktidarın, asgari yüzde 50 artı bir kişinin oyunu almasının gerekeceğini ifade etti. Bunun için partilerin herkesten oy almaya çalışacağını ve böylece Türkiye'de kutuplaşmanın ortadan kalkacağını aktaran Bozdağ, "Uçları değil merkezi kuvvetlendirecektir. Ortak akıl, toplumun ortak iyiliğini, ortak iradesini daima iktidara taşıyacaktır. Bundan da millet kazanacaktır." diye konuştu.

"Bu sistemin adı bile Sayın Kılıçdaroğlu'nu değiştirmeye yetti" diyen Bozdağ, şöyle devam etti:

"Nasıl değişti biliyor musunuz? Çok net söyleyeyim: 'Anayasa Mahkemesine ben bu değişikliği götüreceğim' dedi, her platformda. Hazırlıkları da yaptılar ama son anda vazgeçtiler. Niye vazgeçtiler, biliyor musunuz? Anayasa Mahkemesinin reddedeceğinden değil; onu zaten biliyorlar, yüzde 26'yla ben buna sandıkta engel olamam, AK Partililerin, MHP'lilerin, Saadetlilerin, Büyük Birlikçilerin, HDP'lilerin oyuna ihtiyacım var diye, onun için götürmekten vazgeçti. Emin olun, sizden korktuğu için gitmedi. Çünkü, sizin reyinize muhtaçtır. Halkın reyine muhtaç olan, halkın razı olmayacağı bir işi yapmaz, bir yola girmez. Erbakan Hoca'nın anma törenine gitti, dua da etti, Allah duasını kabul etsin. Ben şimdi soruyorum Saadet Partililerin oyuna ihtiyacı olmasaydı, gidip de Erbakan Hoca'ya dua eder miydi? Şimdiye kadar gitmedi, neden gitti? Halkın reyine muhtaç olduğu için gitti. Şimdi başlamışlar diyorlar ki; 'Tayyip Bey'in aleyhine konuşmayın'. CHP'liler seviyor, AK Partililer seviyor, MHP'liler seviyor, Saadetliler, her partiden seven var. Onu sevenlerden hayır veren çıkar, Tayyip Bey'e saygısızlık yaparsanız incitirsiniz onlar vazgeçer, gider 'evet' verir. Aman ha ne yapın, 16 Nisan akşamına kadar saygı orucu tutun. Ne deyin 'Sayın Cumhurbaşkanı' deyin ya da 'Sayın Recep Tayyip Erdoğan' deyin, diyor. Ben de diyorum ki Sayın Kılıçdaroğlu böyle şark kurnazlıklarına gerek yok. Bu millet, Tayyip Erdoğan'ı savaş uçaklarına, tanklara, bombalara, otomatik silahlara yedirmedi, sandıkta senin şark kurnazlığına mı yedirecek? Var mı böyle bir şey? Allah'ın izniyle bu aziz millet, bizden daha akıllı, bizden daha ileri görüşlü, kimin hangi hesapla hangi cümleyi kurduğunu çok ama çok daha iyi biliyor."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Adalet Bakanı Bozdağ: (1) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement