Adalet Bakanı Bozdağ, Diyarbakır'da

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili, "Raporda yazanla gerçek durum birbirine uymuyor. Biz bunu uyumlaştırmak zorundayız. Bu raporların gerçeğe uygun olmasını ve bu yasadan da zor durumda olan bütün vatandaşlarımızın yararlanması da bakanlığımızın temel hedefidir" dedi.

Bakan Bozdağ, beraberinde Vali Vekili Mehmet Demir, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Galip Ensarioğlu, Mine Lök Beyaz ve Oya Eronat, İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü ve AK Parti İl Başkanı Aydın Altaç ile Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ı makamında ziyaret etti.

Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, ülkenin en önemli merkezlerinden biri olan Diyarbakır'da olduklarını, adalet üzerine kurulması durumunda her şeyin daha güzel olacağını kaydederek, cezaevinde tek başına hayatını idame ettiremeyecek olan hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili olarak ilk defa hükümetlerinin bir adım attığını vurguladı.

Daha önce bir yasa çıkarmak suretiyle bunun raporla belgelenmesi halinde infazın ertelenmesine imkan veren bir düzenleme yaptıklarını anımsatan Bozdağ, bu düzenleme çerçevesinde bazı tahliyelerin gerçekleştiğini, bazılarında alınan raporların Adli Tıp Kurumu tarafından yeterli görülmediğini söyledi.

Raporlar yeterli görüldüğü taktirde güvenlik raporlarında sorunlar çıktığını ama bunların önemli bir kısmını aştıklarına dikkati çeken Bozdağ, kanunun bir maddesini değiştirdiklerini, Adli Tıp Kurumu ile Sağlık Bakanlığı arasında ortak bir çalışma yaptıklarını, bu çalışmayla da bu raporlama sisteminin sağlıklı yürümesi bakımından birlikte neler yapılacağı konusunda değerlendirmeler yapıldığını belirtti.

Zaman zaman yereldeki rapor ile Adli Tıp Kurumu'nun raporunun birbirine uymadığına işaret eden Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Böyle olunca da büyük sıkıntılar ortaya çıkıyor. Sıkıntıları ortadan kaldırmak için Adli Tıp Kurumu ve Sağlık Bakanlığı ile raporların uyumu konusunda bir adım atılacak. Şu anda cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin durumlarını tek tek inceliyoruz. Bir doktor rapor veriyor, 'Yerinden kalkamayacak durumda' diye Adli Tıp Kurumu bu raporun doğru olmadığını söylüyor. Ben tek tek bizzat çağırdım başkanı. İsim isim sordum. Hatta bir tanesi yatalak yürüyemiyor deniliyor, 'Yürüyerek yanıma geldi' diyor. Raporda yazanla gerçek durum birbirine uymuyor. Biz bunu uyumlaştırmak zorundayız. Bu raporların gerçeğe uygun olmasını ve bu yasadan da zor durumda olan bütün vatandaşlarımızın yararlanması da bakanlığımızın temel hedefidir."

Bozdağ, cezaevinde zor durumda olan, kendi kendine bakamayacak olan kişilere bu noktada imkan vermenin insani bir görev olduğunu aktararak, bunun insanla ilgili boyutunun bulunduğunu dile getirdi.

Bununla ilgili 3 aylık uygulamaya da bakacaklarını, eğer uygulamada netice çıkmazsa tekrar durumu değerlendirip çalışma yapacaklarını ifade eden Bozdağ, "Raporlama ile ilgili ayrı görüşmelerimiz oldu. Umarım ki 6 ret çıkan raporla ilgili, bundan sonra raporlar sağlıklı olursa olumlu olur" şeklinde konuştu.

-Diyarbakır'da yeni yapılan cezaevi

Diyarbakır'da yeni cezaeviyle ilgili bazı sorunların çıktığını, yeniden ihalesinin yapılacağını bildiren Bozdağ, önümüzdeki yıl büyük bir ihtimalle yeni cezaevinin biteceğini anlattı.

Kışanak'ın Diyarbakır Cezaevi'nin müze yapılmasına talip oldukları yönündeki sözleri üzerine Bozdağ, görüş ve talepleri değerlendirmeye tabi tutacaklarını, Ulucanlar ve Sinop cezaevinde bir çalışmalarının bulunduğunu, bunu da değerlendireceklerini kaydetti.

Bozdağ, Kürtçe eğitim vereceği öne sürülen "okul" ile ilgili olarak, "Burada okula izin vermeme diye bir şey yok. Ama izin vermeden, prosedüre uymadan 'Ben yaptım, böyle olması lazım' mantığıyla yapılmış hukuk dışı bir iş var" diyerek, özel öğretim kurumlarında anadilde eğitim verilmesine imkan veren yasal bir düzenlemenin bulunduğunu bildirdi.

Bunun için İl Milli Eğitim Müdürlüğüne başvuru, gerekli şartları yerine getirdikten sonra izin alması gerektiğini vurgulayan Bozdağ, okullarla ilgili herhangi bir müracaat ve talebin olmadığını anlattı.

Buna imkan verdiklerini, bu imkanı yasaya uygun bir şekilde kullanmak gerektiğini söyleyen Bozdağ, "Bence şu anda yasanın öngördüğü şekilde kullanılırsa faydalı olur. Sadece Diyarbakır değil, her yerde şartları yerini getirdiği takdirde hiçbir engel yok. Bunu da ifade edeyim" şeklinde konuştu.

Kışanak da Ankara'dan sonra Diyarbakır'da da görüşmenin güzel olduğunu, adil bir yaşamın adaletle mümkün olabileceğini belirterek, yerel ve genel sorunlarının bulunduğunu, bunların çözümünde Adalet Bakanlığı'nın da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini gördüklerini, bundan sonra da böyle devam etmesini arzuladıklarını kaydetti.

Daha önce çok sayıda tutuklu yerel yönetici ve politikacının olduğunu, bunların bugün dışarıda olmasından memnuniyet duyduklarını dile getiren Kışanak, "Fakat hasta tutsaklarla ilgili sorunun halen çözülmemiş olması da hepimiz için halen bir beklenti konusudur. Çözüm bekleyen en önemli sorunlardan biridir" ifadelerini kullandı.

"Diyarbakır Cezaevi müze yapılsın" talebi

Diyarbakır olarak kentin özgürlüklerle, barışla ve adaletle anılmasını istediklerini ifade eden Kışanak, şöyle devam etti:

"Benim Diyarbakır'da eşbaşkan seçilmemle birlikte yıllardır devam eden bir özlem biraz daha güncellendi. Diyarbakır Cezaevi'nin müzeye dönüşmesiyle ilgili artık daha çok konuşulan ve arzu edilen bir konu oldu. Meclise sunulan dilekçelere hem Adalet Bakanlığı hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın verdiği yanıtlar bu konudaki beklentileri de epeyce yükseltti."

Kışanak, konuyla ilgili bilgilerin olduğu dosyayı Bakan Bozdağ'a sunarak, Adalet Bakanlığı'nın dilekçe komisyonuna verdiği yanıttan önümüzdeki temmuz ayında Diyarbakır Cezaevi'nin boşaltılacağını anladıklarını kaydetti.

O nedenle çalışmalarını hızlandırdıklarını, imar planlaması yaparak cezaevi alanının da müze olarak planlanması yönünde bir karar aldıklarını, buna bir itirazın bulunduğunu anlatan Kışanak, belediye meclisinin bu konudaki kararda ısrar ettiğine dikkati çekti.

"Büyükşehir belediyesi olarak Diyarbakır Cezaevi'nin müze yapılmasına talibiz. Umarım Adalet Bakanlığı bu alanın belediyemize tahsisi konusunda bir yaklaşım gösterir. Çünkü tüm Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Hakikatlerin barış ve çözümün harcı olsun istiyoruz. Hakikatleri ne kadar çok konuşursak geçmişte yaşanan acı olaylarla yüzleşme cesaretini ne kadar çok gösterebilirsek çözüme o kadar yaklaşırız" diyen Kışanak, bu talebi önümüzdeki günlerde yazılı olarak Adalet Bakanlığı'na ileteceklerini aktardı.

Bu konuda olumlu gelişmenin yaşanmasını umduğunu, herkesin bu konuda duyarlılığının olduğunu kaydeden Kışanak, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Dünden bu yana bölge ve kentimizde yaşadığımız bir sıkıntı var. Anadilde eğitim konusunda toplumsal beklentilerden kaynaklı bir gelişme söz konusu. Anadilde eğitim talebi vardı. Seçmeli ders bunu karşılayan bir durum değil. Bu nedenle halk yerelde kendi inisiyatifi ve imkanlarıyla anadilde eğitim veren okullar açtı ve bunların mühürlenmiş olması hepimizi üzdü. Buna da bir çözüm bulunması gerekiyor. Anadil bu ülkede en birleştirici unsurdur. Çünkü hak ve özgürlükler temelinde birlikte bir arada yaşayabiliriz. Adalet Bakanlığı'nı ilgilendiren bir konu değil, ama bütün yollar adalete çıkıyor. Bu konuda hükümet olarak katkılarınızı bekliyoruz."

Belediye başkanı Kışanak, Bakan Bozdağ'a Diyarbakır surlarını gösteren bir tablo hediye etti. Bakan Bozdağ, daha sonra Adliye'ye geçti. - Diyarbakır