Adır Adası'ndaki Martı Ölümleri Mercek Altına Alındı

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Sahilden martıların görüntüsü

Ölü martılardan görüntü

Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürü Mustafa Şentürk'ün açıklamaları

Adır Adası'ndaki martı ölümleri mercek altına alındı

Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğü, martı ölümlerinin yoğun yaşandığı Van Gölü'ndeki Adır Adası sahillerinde inceleme yaptı

Van Gölü'ndeki Adır Adası'nda yoğun martı ölümlerinin nedeni araştırılıyor.

Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürü Mustafa Şentürk, martı ölümlerinin yoğun yaşandığı Van Gölü'ndeki Adır Adası sahillerinde incelemede bulundu.

Şentürk, yaptığı açıklamada, martı ölümlerinin beslenme ve çevresel faktörlerden kaynaklandığını ve bunun her sene aynı dönemlerde tekrarladığını söyledi.

Van'ın sulak alanlar noktasında zengin bir bölge olduğunu belirten Şentürk, şöyle konuştu:

"Ülkemizde 475 kuş türü gözlenirken, ilimizde hemen hemen bunun yarısı yani 232 kuş türünün gözlenmesi bunun göstergesi. Bu kuş türlerinden biri de Van Gölü'nde yaşayan Van Gölü martısıdır. Bunların yaşam alanı Van Gölü kenarında bulunan sazlık, bataklık ve kayalıklardır. Besin kaynağı olarak baktığımızda ise Van Gölü martısı ağırlık olarak gölde endemik olarak yaşayan i·nci kefali ile beslenmektedir. Yoğun olarak mayıs ve haziran aylarında i·nci kefalinin yumurta bırakmak için tatlı sulara göçü sonucu daha yüzeyde olması nedeniyle martılar bu dönemde çok yoğun beslenmektedir. Nisan sonu itibarıyla birinci kuluçkaya yatan martıların ikinci kuluçka dönemi ise inci kefaliyle yoğun beslendikten sonraki dönem yani mayıs sonudur."

İkinci kuluçka sonrası doğan martıların 40-45 günlük genç bireyler olduğunu belirten Şentürk, bunların hem inci kefalinin artık gölün derinliklerine inmesi hem de yaşanan ani sıcaklık artışları ve çevresel değişimler nedeniyle olumsuz yönde etkilendiğini kaydetti.

Şentürk, şöyle konuştu:

"Bu nedenlerle ne yazık ki çoğu martı da yaşamına devam edememektedir. Hemen hemen her yıl bu dönemde bu tür vakalarla karşılaşıyoruz. Ölenlerde bir hastalık olup olmadığı, mikrobik ya da virüs kaynaklı bir olay var mıdır diye çalışma yapıyoruz. Bu güne kadar yaptığımız araştırmalarda çok şükür mikrobik veya virüs kaynaklı bir ölüm vakasına rastlamadık. Tamamen doğal seleksiyon içinde oluşan çevresel faktörler ve besin kaynaklarındaki azalmalardan kaynaklı bir ölüm olduğu net bir şekilde görülmektedir."

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Lokman Aslan da martı ölümleri üzerine Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğü, YYÜ Veteriner Fakültesi Yaban Hayvanları Koruma Merkezi ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüyle koordineli çalışma başlattıklarını belirtti.

Aslan, "Van Gölü çevresindeki hayvanların hem yerleşkesini hem de üreme alanlarını inceliyoruz. Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğü ile rutin kontrollerini yapıyoruz. Buralarda herhangi bir tehlike olduğu zaman o tehlikeye yönelik çalışma yürütmekteyiz. Burada yüzbinlerce martıdan bahsediyoruz. Bunlar Adır Adası'nda kuluçkaya yatıyor. Yavru çıkarıyor ve popülasyon üç katına çıkıyor. Dolayısıyla böyle bir popülasyonda martı ölümleri yaşanmaktadır. Yüzde 5-10 civarındaki ölümler normal kabul edilmekte. Bu ölümlerin sebebini araştırıyoruz." diye konuştu.