Adnan Menderes ve Arkadaşları İdam Edilişlerinin 54. Yılında Anıldı

İSTANBUL (İHA) – Merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşları, idam edilişlerinin 54. yılında Topkapı Anıt Mezar'da düzenlenen törenle anıldı. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Menderes'in önü milleti inançları ile buluşturmak istediği için kesilmeye çalışılmıştır" dedi.

Merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Balanı Hasan Polatkan için idam edilişlerinin 54. yılında Topkapı Anıt Mezar'da anma töreni düzenlendi. Törene Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu MKYK Üyesi Süleyman Soylu, AB eski Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbu Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Kadir Topbaş ile Adnan Menderes'in gelini Ümran Menderes katıldı.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda yaptığı konuşmada, merhum Başbakan Adnan Menderes'in inançların önünü açtığı için idam edildiğini belirterek, "İşte Menderes'in önü, milleti inançları ile buluşturmak istediği için kesilmeye çalışılmıştır" şeklinde konuştu.

1950'nin, Türkiye siyasi tarihinin dönüm noktalarından biri olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Farklı açıları var ama ben sadece iki açıdan durumu ifade etmek istiyorum; birincisi 1920 meclisinden itibaren o mecliste var olup, kaybolan ruhu, yani milletin faklı kesimlerinin bir araya gelerek bu aziz vatanı yönetme iradesini, yani kayıtsız şartsız birinci meclisin kurmuş olduğu egemenliği tekrar 1950 de Demokrat Parti ve Adnan Menderes vasıtasıyla bu millet yenden ikame etti. Birinci meclisten sonra milletin egemenliğini kendileri gasp eden bir takım zadegan çekemedikleri, kabul edemedikleri, 'nasıl olur da millet yeniden egemen olur'du. 1960 darbesine getiren sürecin birinci ayağı burasıdır. Egemenliğin kayıtsız şartsız bu millete elleri nasırlılara, şalvarlılara, poturlulara, Anadolu çocuklarına kalmasını hazmedemeyen bir zihniyetin, yeniden egemenliği kendi ellerine alma gayretidir 1960 darbesi. Yeniden milleti o bağımsızlık ruhuyla kendi değerleriyle buluşturuş olan bir meclistir. Maalesef ondan sonraki tek parti döneminde, milli şef döneminde milletin değerlerinden uzaklaştırılması, milleti millet yapan aziz kılan farklı kılan, bütün geçmişinden kopartılması için bir büyük hamle bir büyük gayret ortaya konuldu. Babasının bir anısını anlatıyor. Menderesin 19 Mayıs 1950'de iktidara gelişi. Bir hafta sonraki Pazar günü 18 yıl 'Tanrı Uludur, Tanrı Uludur, Tanrıdan başka yoktur tapacak' diyerek bu millete ezan diye yutturdukları bir sesin yeniden 'Allahu Ekber' diyerek okunmaya başladığı gündür. Babam anlatıyordu; Fatih'ten Beyazıt'a gidiyordum, birden büyük camilerden 'Allah-u Ekber, Allah-u Ekber' diye ezanlar okunmaya başladı. 18 yıl bu sese hasret kalmış olan millet, kadın, çocuk, yaşlı herkes hazırola geçti, elinde kimin neyi varsa yere bıraktı, kimse yürümeden ezanı bitene kadar dinledi. İşte menderes bunu gerçekleştirdiği için idam edilmiştir. İşte Menderes'in önü milleti inançları ile buluşturmak istediği için kesilmeye çalışılmıştır" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti: "Ne millet egemenliğine halel gelecek, ne de Allah'ın izniyle bu milletin değerleriyle, inançlarıyla hiç kimse bir daha mücadele edemeyecek. Bun karşı düşmanlık gösteremeyecektir. Bunu milletimiz adına bir ahit, milletimiz adına bir sözleşme, bir mutabakat olarak Sayın Menderes'in ve Polatkan'ın huzurunda bir kere daha tekrar ediyoruz; bu memlekette ne ezan sesi susacak ne bayraklar inecek, ne milletin sözünün üstüne kimsenin sözü itibar sahibi olacaktır. Sözde kararda milletin olmaya devam edecektir.

Bu çerçevede bunun önüne geçmeye çalışan kim olursa olsun bu millet mücadelesini sürdürecektir. Milletin Bakası davasına sonuna kadar sahip çıkacaktır. Son zamanlarda bu ülkede birliği ve dirliği ortadan kaldırmak isteyen, bu milletin bakası davasını engellemek isteyen, bu memlekete tekrar eski günlerini yaşatmak isteyen bazı çevrelerin Türkiye'ye karşı oyunlar içersinde olduğunu hep birlikte izliyoruz. Şunu çok açık söylemek isterim, hepimiz gönül huzuru içerisinde rahat olmak durumundayız. Allah'a çok şükür bu millet hem inançlarına hem köklerine hem de kendisine karşı oynanan oyunları kıracak bir iradeye sahip olarak köklerine sahip çıkacaktır. Bu çerçevede son günlerde yaşanan hain saldırılarda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum."

Merhum Başbakan Adnan Menderes'in gelini Ümran Menderes ise, son dönemde artan terör olaylarında şehit düşen güvenlik güçleri için dua etti. Ümran Menderes, "Kayıplarımıza Allah'tan rahmet ailelerine sabırlar diliyorum. Maalesef 27 Mayıs 60 ihtilali demokrasiye, ülkeye karşı yapılmış bir darbedir. Demokrasi şehitlerimizin hayatlarına son verilmesi ülkemizin büyük utancıdır" dedi.

AK Parti Trabzon Milletvekili ve Teşkilatlardan Sorumlu MKYK Üyesi Süleyman Soylu ise, "Bugün ayaklarımız üzerinde duruyoruz. Her dönem aynen 50-60 döneminde olduğu gibi ayağımıza çelme takmak isteyenler oldu. Bu dönemde de var ama biz biliyoruz ki biz inanıyoruz ki bize bırakılan emanetin ve dünyanın en pahalı gayrimenkulünün içerisinde oturduğumuzun farkındayız. Bıraktıkları emanet emin eldedir. Bıraktıkları emanet bugün bu memleketin evlatlarının dününü, bugününü yarınını bilebilecek kadar bu meseleye sahip evlatlarının elindedir. Dün rahmetli Adnan Menderes'in, rahmetli Fatin Rüştü Zorlu'nun, rahmetli Hasan Polatkan'ın omuzlarında bulunan yük bu gün kıymetli cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan'ın omuzlarındadır" diye konuştu.

Konuşmalarından ardından Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan anma töreni, okunan dualar ve mozoleye karanfillerin bırakılması ile son buldu. Programın sonunda anma törenine katılan davetlilere helva ve su ikram edildi. - İSTANBUL