Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı İslam Hakkında Gensoru - Son Dakika
Politika

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı İslam Hakkında Gensoru

CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, "Bu ülkede felsefesine gelince ah çocuklarımız, gençlerimiz, Türkiye'nin geleceği, diyoruz.

19.03.2015 17:58
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, "Bu ülkede felsefesine gelince ah çocuklarımız, gençlerimiz, Türkiye'nin geleceği, diyoruz. Ama işin özüne döndüğümüzde bu çocuklar için ne yaptığımız fevkalade tartışmalı" dedi.

Toprak, TBMM Genel Kurulu'nda CHP'nin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde önerge sahipleri adına söz aldı.

Toprak kürsüye çıkmadan önce Meclis Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, gensoru üzerinde söz talep eden bütün konuşmacıların kadın milletvekilleri olduğuna ve birleşimi de bir kadın başkanvekilinin yönettiğine işaret etti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesindeki kurumlarda koruma ve bakım altında olan çocukların kayıtlarda yer alan sayısı ile fiilen bu hizmetlerden yararlanan çocukların sayısı arasında önemli bir fark olduğunu belirten Toprak, bunun önemli bir nokta olduğuna işaret etti. Bu farkın nereden kaynaklandığının açıklanması gerektiğinin altını çizen Toprak, "Bu çocuklar neredeler? Nereye kayboldular? Öldüler mi? Sokağa mı atıldılar? Bir fikrimiz yok" dedi.

Türkiye'nin çocuk haklarıyla ilgili her türlü sözleşmeye imza attığını ancak bu sözleşmelerin gereğini yerine getirmediğini ileri süren Toprak, "Bu ülkede felsefesine gelince ah çocuklarımız, gençlerimiz, Türkiye'nin geleceği, diyoruz. Ama işin özüne döndüğümüzde bu çocuklar için ne yaptığımız fevkalade tartışmalı" diye konuştu.

Toprak, bakanlık bünyesindeki kurumların denetimlerine de değinerek, denetleme raporlarının nerede olduğunun, denetleme sonrasında tespit edilen olumsuzluklar konusunda ne yapıldığının bilinmediğini savundu.

Kadına ve çocuğa yönelik şiddet, taciz ve tecavüz davalarında Bakanlığın mutlaka müdahil olması gerektiğini de belirten Toprak, engelli çocukların sorunlarına da duyarlı yaklaşılmasını istedi.

-"Bakanlık 17 bin 651 kişilik kontenjanını bile dolduramamış"

CHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter de Bakanlık bünyesindeki çocuk bakım evleri ve koruma altındaki çocuklarla ilgili çok sayıda soru önergesi verdiklerini ve önergelerine çelişkili yanıtlar aldıklarını söyledi.

Bakanlığın en önemli görevinin kendisine emanet edilen çocukların bakım ve güvenliğini sağlamak olduğunun altını çizen Serter, şunları kaydetti:

"Türkiye'de korunmaya muhtaç ya da yardıma muhtaç çocuklar için toplam 17 bin 651 kişilik bir kapasite mevcut. Bu hizmetlerden yararlanmak için kayıtlı kişi sayısı nedir diye baktığımızda, bunun da 15 bin 752 olduğunu görüyoruz. Türkiye'de çok ciddi çocuk sorunu var, çok büyük çocuk istismarı var, çocuğa yönelik şiddet var, taciz var ve sokakta yaşayan çocuklar var. Bütün bu realiteye rağmen şu anda bu birimlerin 17 bin 651 kişilik kontenjanını bile dolduramamış olması ve toplam kapasitesi 2 bine yakınken bin 899 kişi altında hizmet veriyor olması bence çok dikkat çekici bir durumdur. Buradan çıkan sonuç şu; toplum korunmaya muhtaç olan çocukları Bakanlığın korumasına emanet etme konusunda gerçekçi, etkin bir yapılanmadan yoksun, Bakanlık da bu durumdaki çocuklara ulaşılabilecek araçlardan yoksun ya da bu araçları yeterince etkin bir biçimde kullanımıyor."

Bakanlığın imkanlarını daha etkin bir biçimde kullanması gerektiğini savunan Serter, "(Çocuk yapın)  demek kolay. (Bir yetmez iki, iki de olmaz 3, üç de yetmez dört, sırala gitsin). Verin paraları, çocuk başına 300, 400, 500, 600, zam yapın. Bu mudur? Bu mudur çocuğa yönelik bakış açısı? Bu yetmez. Burada yapılması gereken şey, dünyaya gelmiş, yaşam hakkı olan, insanca yaşama hakkı ve eğitim hakkı olan çocuklarımıza Bakanlığın bir Aile Bakanlığı olması nedeniyle aile sıcaklığı ve şefkati içerisinde yaklaşımını sağlamaktır" diye konuştu.

-"Eller birleşsin diye, şimdi de çeyiz paketi hazırladınız"

MHP Grubu adına söz alan Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'yla ilgili verdikleri soru önergelerine yanıt alamadıklarını, ancak bazı şeylerin halının altına süpürülmesinin, görmezden gelinip, kapatılmasının söz konusu olamayacağını söyledi.

"Bu ülkede gün geçmiyor ki çocuğa dair bir taciz, bir tecavüz yaşanmasın" ifadesini kullanan Demirel, özellikle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı kurumlarda çocuklar ve kadınlarla ilgili birimlerde çalışanların eğitiminin önemine işaret etti.

Demirel, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türk filmlerini hatırlayınız. Bir kadın ve bir erkek koşarak ağacın altında buluşurlar, eller birbirine kavuşur, sonrasında 'Mutlu son' yazar. Aslında film bitmez, film o zaman başlar. Ama ne için? Gerçek hayat için. Gerçek hayatta o eller buluştuğu zaman film başlıyor ve hayatın görünen yönü ondan sonra gerçekleşiyor. İşte, siz, bu eller birleşsin diye, şimdi de çeyiz paketi hazırladınız, evlenmek isteyenlere çeyiz yardımı. Para biriktirin, kumbarada para birikmesin, ayakkabı kutusunda birikmesin, tamam, bankada biriksin, hayhay. Ama sonrasında bu evliliklerde ne oluyor? 'Bu evlilikler içinde çocuklar doğsun diye kadınlara 400 lira, 600 lira, 300 lira para veriyoruz' diyorsunuz ki bu, kadını aşağılamadır, annelik veya babalık hissiyatına yönelik bir küçümsemedir. Bunun parayla ölçümlemek kadar akıl dışı bir şey olamaz ama bunu da yapıyorsunuz. Peki, bu doğan çocukların akıbetini hiç sorguluyor musunuz? Yurtlarda yetişmiş çocuklarla ilgili bir izleme, değerlendirme biriminiz var mı?"

AK Parti iktidarının çocuklar konusunda sınıfta kaldığını ve başarılı bir sınav veremediğini söyleyen Demirel, "Sizden bir bakan, bir hanım, bir anne ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak herkesin bir ricası var; Bu çocukları dinleyiniz. Tekraren söylüyorum; yalnız kulakla değil, gönlünüzle dinleyin ve gönlünüzden geçenleri yapın onlar için, kağıtlarda yazılanları değil" ifadesini kullandı.

-"Çocuklarımız toplumdaki herkese emanet"

AK Parti İstanbul Milletvekili Alev Dedegil grubu adına söz aldı.

Dedegil kürsüye gelmeden önce Meclis Başkanvekili Bahçekapılı, Genel Kurul'da tarihi bir an yaşandığını ve bunu paylaşmak istediğini belirterek, "Şu anda salonda bulunan kadın milletvekilleri erkeklerden daha fazla. 25. Dönemde daha fazla kadın milletvekili olması dileğiyle" ifadesini kullandı.

Konuşmasında AK Parti iktidarının Anayasa'ya, mevcut hukuka ve çocuk konusundaki politikalara baz olarak aldığı "çocuğun yüksek menfaati" kavramını getirmiş bir iktidar olduğunun altını çizen Dedegil, şöyle devam etti:

"Bakanlığa bağlı kuruluşlarda kalmakta olan korunmaya muhtaç çocuklarımız bizlere milletin emaneti, sadece bize değil, bu salondaki herkese emanet, bu toplumdaki herkese emanet. Hepimiz, hepimizin çocuğundan sorumluyuz, korunmaya muhtaç olsun olmasın sorumluyuz ve 'İnsanı yücelt ki devlet yücelsin' diyen ve 'her bir ferdi bana emanettir' diyen bir siyasi anlayışı bu şekilde eleştirmiş olmanızı çok adil bulmuyorum. Biz, AK Parti iktidarı olarak topluma dokunuyoruz, elimizden gelen bütün sosyal, ekonomik çalışmaları yapıyoruz. Eksikler olabilir. Her yer tamam, hiçbir eksik yok iddiasında bulunmak bizim gibi aklı başında bir iktidarın kuracağı bir cümle tabii ki değil. Ama nedir? Bu eksiklikler üzerinden istişare edip bu modelleri geliştirmek, birlikte siyaset yapmak varken bütün yapılanları yok sayan bir anlayışı da adil bulmuyorum."

"Nerede olduğu bilinmeyen çocuk" tanımlamasının bu çocuklara ve ailelerine zarar verdiğinin altını çizen Dedegil, şunları kaydetti:

"Biz burada siyaset yapacağız diye, kendi seçmenimize seçimlerden önce birtakım mesajlar vereceğiz diye sert cümleler kuruyoruz ama, bunun ucunda, bu cümlelerin gidip de nereleri tahrip ettiğini hiç düşünmüyoruz, çünkü odaklandığımız bir tek yer var, şu kürsüden seçmene biraz daha fazla mesaj verebilmek. Şimdi, bunu da adil bulmuyorum. Yani yetimler üzerinden ve çocuklar üzerinden sürekli siyaset yapmak, mağdur kadınlar üzerinden sürekli siyaset yapmak, açıkçası ben bunu da çok adil bulmuyorum. Yani eğer sizin anlattığınız kadar vahim bir durum varsa, bence bunun yöntemi çözüme odaklanmış ve çözüme yönelik katkı sağlayacak bir hareket yapmaktır. Yani buradan sert, son derece olumsuz ve yapılmış bütün her şeyi, bütün iyi çalışmaları, hepsini birden hükümsüzleştiren bir üslup, bunu da hiç adil bulmuyorum."

-"Ben sizin gibi buradan siyasi rant elde etmeye çalışan bir kişi olmadım"

Sataşma nedeniyle söz alan CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, CHP'yi çocuk ve kadın istismarıyla suçlamanın insanın bazı gerçekleri göremediğinin açık kanıtı olduğunu belirterek, AK Parti'nin ilk günden beri kadın ve çocuk istismarıyla yol alan bir parti olduğunu iddia etti.

Somut, resmi ve Bakanlık'tan gelen bilgileri dile getirdiğini ifade eden Serter, şunları söyledi:

"Bir yetiştirme yurduna gidip gözümle bakarak kayıtlı ve fiilen devam eden çocuk sayısını algılamamı herhalde beklemezsiniz. Benim hayatımda nereye gidip gitmediğimi de ancak ben bilirim. Ben sizin gibi bunun reklamını yapmaya, buradan siyasi rant elde etmeye çalışan bir kişi de olmadım."

Hiçbir zaman aile kavramından rahatsızlık duymadıklarını, yaptıkları hiçbir konuşmada aileyi küçültmediklerini ve ailenin önemini vurguladıklarını belirten Serter, "Ama siz o kurumlarla ilgili bir örnek istiyorsanız lütfen bugün dönüp gazetelere bakarsanız, Antalya Yeniköy sevgi evinde kolu dayakla kırılmış olan çocuğun var olduğunu anlarsınız" diye konuştu.

Serter, konuşması sırasında AK Parti sıralarından itirazların gelmesi ve AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Yeni'nin, "İkna odalarından bahset" şeklindeki sözleri üzerine,  "Hala orada mısınız?" karşılığını verdi.

AK Parti ve CHP milletvekilleri arasındaki sözlü tartışmanın devam etmesi üzerine Meclis Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı birleşime ara verdi. İki grup milletvekilleri arasındaki tartışma verilen arada da bir süre devam etti.

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı İslam Hakkında Gensoru - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement