Herkesin yüzde 5'lik dilime girmesi imkânsızdır. Tüm gençlerimiz bağımsız birer değerler ve her biri farklı yetenek ve kişiliğe sahip.Çocuklarımızın birbiriyle kıyaslanması olumsuz bir yaklaşımdır. Hayat başarısını bir sınav sonucuna bağlamak, gençlerimizin özgüvenini olumsuz etkiliyor ve kendilerini değersiz hissetmelerine neden oluyor. Onlara sevgimizin koşulsuz olduğunu göstermeliyiz."
LYS öncesi süreç ve eğitim sistemimizle ilgili önemli açıklamalarda bulunan, ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nebi Sümer; sınav endeksli eğitim sisteminin normal dağılımında, "çok başarılı" ve "çok başarısız" öğrencinin oranının düşük olduğunu, çoğu öğrencinin "ortalama" aralıkta kaldığını vurgulayarak, "Bazı ebeveynler maalesef kendi yarattıkları bir illüzyon, yanlış algı sebebiyle, çocuklarından, ilgi ve kapasitelerinin dışında taleplerde bulunuyorlar." dedi.
"Sınav sistemi zaten gençleri sıralamaya Sokuyor; bir de aileler olarak biz sıralamayalım gençlerimizi"
Gençlerimizin sevdikleri, başarılı oldukları ve ilgilendikleri alanları tanımlayıcı olarak gördükleri için, onları o alanlarda özendirmenin önemine dikkat çeken Sümer, şunları söyledi: "Sınav sistemi, bizzat gençleri değerlendirmeye ve sıralamaya soktuğu için, aslında bir grup öğrencide özsaygı zedelenmesi yaratıyor. Bu olumsuzluğa, bir de aileler katkıda bulununca; süreç içinden çıkılmaz bir hal alabiliyor. Tüm gençlerin, yüzde 5'lik dilime girmesi mümkün mü? Her öğrencimiz, bazı konularda başarılı ve bazılarında da başarısız olacaktır. Daha doğrusu, bazı konulara ilgi duyacak, bazı konulara duymayacaktır. Gençlerimizin sevdikleri, ilgilendikleri alanlardan özsaygı çıkartmasına yardımcı olmak çok önemlidir. Örneğin, sporda ya da sanatta başarılı bir genci, tıp fakültesini kazanmaya zorlamak; onun, spordan ya da sanattan özsaygı çıkartmasını engellemek anlamına geliyor. Gencin ilgilenmediği ve dolayısıyla başarısız olduğu alanları, tanımlayıcı alanlar arasından çıkartmak gerekiyor. Ama sistem buna izin vermiyor çünkü çıtayı bir anlamda sistem koyuyor ve herkesi aynı ölçütle değerlendiriyor.. Çıtanın üstünde kalamayana sistem, 'Sen geride kaldın!' dediği için, ebeveynler de kendilerini çaresiz hissediyor. Bu noktada okullara ve ebeveynlere büyük iş düşüyor. Gençlere artan keşif alanlarının gösterilmesi lazım… 'Diğer alanlarda nasıl gelişebilir çocuğumuz?' sorusu son derece önemlidir. Bunun mümkün olduğunu bilmesi lazım öğrencinin. Çok sayıda seçenek arasından seçim yapmak, varoluşsal bir kaygıdır. Birini seçmek, diğerlerini reddetmek demektir. Düşünsenize, aklına gelen tüm alternatifleri eleyen, biraz farklı olan bir genç ne yapacak? Hepsini reddederek doğru yapıp yapmadığı stresine girecek. Anne babanın, 'Doğru yaptın!' mesajıyla, hissiyle desteklemesi gerekiyor çocuğunu, çünkü gençler zaten stres altındalar ve emin değiller kararlarında. Ebeveynler gençlerin yeni keşif alanlarını, kanallarını görmesine destek olmalı."
"Her Meslek İhtiyaç"
Günümüz dünyasında, daha esnek ve fazla seçenek sunan sistemde gençlerin farkında olmadan bir de karar baskısı altında olduğunu belirten Prof. Dr. Nebi Sümer; "Sınav sistemi maalesef meslekleri değerlendirme sistemine sokuyor. Meslekler arasında bir hiyerarşi kuruyor. Bazı mesleklere yönelik bölümleri okuyabilmek daha yüksek bir puanla mümkün olunca; bu meslekler, sanki daha seçkin ve daha özel insanlara göreymiş gibi bir imaj oluşuyor. Dolayısıyla, diğer meslekler de sıradanmış gibi algılanıyor. Mesela bir öğretmenlik mesleği, doktorluk mesleğinden daha az kapasite gerektirirmiş ya da teknik bir konu, hukuktan daha gerideymiş gibi, son derece yanlış algılar oluşuyor. Oysa her mesleğe ihtiyacımız var. Bu nedenle, ailelerin çocuklarını, yetenek ve isteklerini keşfetmeleri için yönlendirilmeleri ve onların isteklerini ve yeteneklerini de göz önünde bulundurarak, tercih konusunda baskı yapmamaları gerekiyor" şeklinde konuştu.
"Sen koşulsuz olarak sevilen birisin; ilişkimiz ve geleceğin bir sınava bağlı değil"
Tam sınav öncesi dönemlerle ilgili önemli pratik bilgiler de veren Sümer, "Sınav öncesi dönemlerde ebeveynler, hırslarını kontrol edip; çocukları için, tamamen ilişkiye odaklı, kimseye ek stres yüklemeyecek rahat bir ortamı hazırlamalı." dedi.
Özellikle sınav öncesi dönemde, ailelerin çocuklarına, bilhassa sözsüz olarak, davranış ve tutumlarıyla vermesi gereken en önemli mesajın; "Sen, koşulsuz olarak sevilen birisin, bizim ilişkimiz ve senin geleceğin sınav başarına bağlı değil!" mesajı olduğunun altını önemle çizen Sümer; "Sınav öncesi dönemi, normal bir süreç gibi yaşatmak gerekiyor çocuklara. 'Bugün soru çözdün mü?' gibi, aslında hırsla yüklü sorulardan uzak durmak ve kaygıyı arttırmamak gerekiyor. Çünkü sınav kaygısı içinde olan genç, bilişsel kapasitesini, enerjisini sadece sınava konsantre edemiyor. Unutmayalım; aynı merkezden enerji harcıyoruz hepimiz. Yani, kaygıyı, stresi yönetmek için harcadığımız enerjiyle, soruyu anlamak için harcadığımız enerjinin kaynağı aynı merkezde…" dedi.
Son Dakika › Güncel › Aileler Dikkat! LYS Sonuçları 'Başarıyı' Belirlememeli - Son Dakika
İzmir'in Konak ilçesinde, otomobil ile çarpışan motosikletin sürücüsü ağır yaralandı. Olayda motosiklet sürücüsü E.Ö. hayati tehlike altında olduğu için Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Otomobil sürücüsü ise ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.
Kırıkkale'nin Kaletepe Mahallesi'nde meydana gelen kazada, bir ambulans ile ticari taksi çarpıştı. Kazada, sürücüler ve ambulansta bulunan sağlık personeli olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla hastanelere kaldırıldı.
Ümraniye'de sürücüsünün kimliği belirlenemeyen bir hafif ticari araç, kontrolden çıkarak park halindeki 14 araca çarptı. Sürücü kazayı yara almadan atlatırken, araçlarda hasar meydana geldi. Polis ekipleri olay yerine gelerek caddeyi trafiğe kapattı. Kaza yapan sürücü işlemler için polis merkezine götürüldü ve araçların çekiciyle kaldırılmasının ardından cadde yeniden trafiğe açıldı.
Ümraniye'de frenleri tutmayan bir araç, seyir halindeyken park halindeki 14 araca çarptı. Kazada şans eseri ölen veya yaralanan olmazken, otomobillerde maddi hasar meydana geldi. Olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü.
Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı, Bulancak ilçesinde bir kuyumcunun soyulması olayına ilişkin soruşturma işlemlerinin hala devam ettiğini açıkladı. Olayın gerçekleştiği gün yakalanan 3 şüpheli tutuklandı ve suç aletleri ile gasbedilen ziynet eşyaları ele geçirildi. Soruşturma devam ederken, kamuoyuna gelişmeler hakkında bilgi verileceği belirtildi.
Denizli'nin Tavas ilçesinde 10 gün önce 3 kişinin öldüğü kaza bölgesinde, bugün yeni bir kaza meydana geldi. Otomobil ile kamyonetin çarpıştığı kazada 3 kişi yaralandı. Kaza; Tavas ilçesi Güzelköy Mahallesi Dümberek mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; 19 gün önce 4 ölümlü bir kazananın yaşandığı aynı mevkide karşı yönlerden gelen kamyonet ile otomobil çarpıştı. Çarpışmanın şiddetiyle kamyonet yola devrilirken, otomobil ise yol kenarındaki yağmur suyu tahliye kanalını da aşarak tarlaya savruldu. Kazada, kamyonet sürücüsü İ.H.M. ile otomobilde bulunan Hakan İ. ve Levent C. yaralandı. Karahisar ve Tavas itfaiye ekipleri tarafından sıkıştıkları araçlardan kurtarılan yaralılar, sağlık ekiplerine teslim edildi. Ambulanslarla hastaneye sevk edilen yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Aynı bölgede 9 Nisan tarihinde meydana gelen kazada, Mehmet Fışkınlı (50) yönetimindeki 20 B 4012 plakalı otomobil ile Yusuf Yusmak (16) idaresindeki plakasız motosiklet ile çarpışmıştı. Kazada motosiklet sürücüsü Yusuf Yusmak ile motosiklette yolcu konumundaki Yavuz Yumaç (14) ve otomobil sürücüsü Mehmet Fışkınlı yaşamını yitirmişti.
Hatay'ın Dörtyol ilçesinde hırsızlık suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasıyla aranan M.S., polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. M.S., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Hatay'ın İskenderun ilçesinde meydana gelen yağma ve kasten yaralama olayının şüphelisi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hatay Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalanan şüpheli üzerinden bir adet pasaport, müştekiye ait kimlik ve 700 TL nakit para ele geçirildi.
Hatay Emniyet Müdürlüğü, Dörtyol ilçesinde bir iş yerinden çalınan 150 bin TL değerindeki ikinci el malzemelerin şüphelilerini yakaladı. Şüpheliler, adli işlemlerin ardından serbest bırakıldı.
Hatay'ın Dörtyol ilçesinde 23 yıl 9 ay 20 gün hapis cezasıyla aranan şahıs, Hatay Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalanarak cezaevine gönderildi. H.E.D. isimli şahıs, hırsızlık suçundan aranıyordu ve gözaltına alındıktan sonra tutuklandı.
Sizin düşünceleriniz neler ?