AK Parti Ankara İl Başkanlığı Danışma Meclisi Toplantısı

ANKARA (AA)- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "12 yıldan beri AK Parti'nin kadroları, Türkiye'de milli irade devrimini, demokrasi devrimini gerçekleştirdi ve devletin en tepesine Cumhurbaşkanlığına kendi adamını getirerek bizi yönetmeye çalışanlara karşı 'Hayır, siz yoksunuz, millet var' diyen bir büyük anlayışı ortaya koymuştur" dedi.

Soylu, partisinin Ankara İl Başkanlığınca Altınpark Anfa Salonu'nda düzenlenen Danışma Meclisi Toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin etrafındaki coğrafyanın yönetilemez bir anlayışa doğru sürüklenmek istediğini belirterek "Türkiye'yi, etrafımızdaki huzursuzluğun, istikrarsızlığın ve yönetilemezliğin odağına taşımak istiyorlar" diye konuştu.

Dokuz çeyrektir büyümesini sürdüren Türkiye'nin vesayeti tarihe gömdüğünü ve darbe kurallarını tamamen ortadan kaldırmayı hedeflediğini anlatan Soylu, "Bu birilerinin bize bağışladığı, bir takım ülkelerin bize bağışladığı bir bahşiş değildir" dedi.

AK Parti iktidarının Ergenekon, Balyoz ve Ayışığı gibi pek çok entrika ile karşı karşıya kaldığını vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:

"Ürkütmeye çalıştılar. Gün geldi, rahmetli Menderes'in fotoğraflarıyla dönüp, "Sizin lideriniz Tayyip Erdoğan da aynen Menderes gibi idam edilecek' diye ürkütmeye korkutulmaya çalışıldı. Bir gün Rahmetli Özal'ın başına getirilenlerle bu kadrolar, sindirilmeye çalışıldı. Bir gün rahmetli Erbakan'ı itibarsızlaştırma girişiminin aynısı, bu kadronun yöneticilerini de liderine de bir şekilde uygulanmaya çalışıldı ama bu entrikalar, bu hileler, bu ortaya konulan kaotik yöntem, AK Parti kadrolarını bir gün olsun sindirmedi. Biz, sadece mahalli seçimleri kazanmadık. Biz, sadece Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de kazanmadık. Biz, sadece Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı bu süreçlerde dik durmayı da kazanmadık. 12 yıldan beri AK Parti'nin kadroları, Türkiye'de milli irade devrimini, demokrasi devrimini gerçekleştirdi ve devletin en tepesine Cumhurbaşkanlığına kendi adamını getirerek bizi yönetmeye çalışanlara karşı 'Hayır, siz yoksunuz, millet var' diyen bir büyük anlayışı ortaya koymuştur."

-"Ellerinden gelen her şeyi ortaya koymaya çalışacaklardır"

Soylu, uluslararası medya kuruluşları aracılığıyla Türkiye'ye operasyon yapılmak isteneceğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bizi, kendi değerlerimizin dışında, insanlık değerlerimizin dışına, medeniyet değerlerimizin dışında bir anlayış gibi göstermek için ellerinden gelen her şeyi ortaya koymaya çalışacaklardır. Bilmenizi istiyorum, bir taraftan bütün bunlarla birlikte faiz lobileriyle, derecelendirme kuruluşlarıyla Türkiye'nin 12 yıldır her gün büyüterek geliştirdiği istikrarını ve huzurunu alaşağı etmeye çalışacaklardır. Onlar, ellerinden gelen her şeyi ortaya koymaya çalışacaklardır. Türkiye'yi hala tanımıyorlar, Türkiye'yi hala anlamıyorlar. Ellerindeki son değnek olmaya çalışan o paralel yapıyla birlikte Türkiye'nin yargısı üzerinden Türkiye'nin istikrarsızlaştırılmasını sağlamaya çalışabileceklerdir ama bu kadrolar bunların hepsine aşılıdırlar. Biz, bunların hepsine çalışıcağız."

Bazı basın yayın organlarının IŞİD'in elinde rehin tutulan konsolosluk çalışanlarının Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili olarak milletin aklını bulandırmaya, konuyu istismar etmeye çalıştığını dile getiren Soylu, "Ama Türkiye büyük devlet olmanın kendisine verdiği anlayış ve sabunla birlikte hem de eski Türkiye gibi değil, batıya elimizi açıp 'Ne olursunuz, bizim adamlarımızı kurtarın, oradan buraya getirin' diye değil, istihbarat teşkilatı nasıl olur gösterdik, devlet nasıl olur gösterdik, Başbakan nasıl olur gösterdik, Cumhurbaşkanı nasıl olur gösterdik. Onun için bugün o Musul'dan alıkonulan ve ülkemize getirilen evlatlarımız, sadece oradan Türkiye gelmiş olmak adına bir şey gerçekleştirmiş değil. Biz, ayyıldızlı bayrağımızı, Allah'a şükürler olsun ki bütün dünyada şu anda onurla dalgalandıran bir anlayışı, bir başarı öyküsünü paylaşmış olduk."

-"Biz 400 yıl aynı cenazelere omuz verdik"

Türkiye'nin etrafının karıştırılmak istendiğini ve ülkeye nifak tohumunun sokulmak istendiğini anlatan Soylu, " Suriye'den gelenleri alıyorsunuz ama Kobani'den gelenleri almayacaksınız, etnik ayrım yapıyorsunuz" denildiğini bildirdi. "Özellikle HDP çevreleri, kardeşin kardeşe olan bağlılığını ortadan kaldırabilecek bu ayrımla Türkiye'yi bir nifaka itmeye çalıştı. Dünyaya bunu böyle servis ettiler" dedi.

Yaklaşık 160 bin kişinin son dönemde sınırdan Türkiye'ye geldiğini aktaran Soylu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Biz, 400 yıl aynı sancak altında yaşadık, biz 400 yıl aynı cenazelere omuz verdik, biz 400 yıl aynı kıbleye döndük, biz 400 yıl beraber düğünlerimizde halay çektik. Bizi birbirimizden ayırmak için ortaya koyabilecekleri bütün anlayışları elimizin tersiyle ittik ve 3 günde o insanlarımıza Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve aziz milletin şefkatini ve kucak açmasını gösterdik. Bütün dünyaya gösterdik. Hem de 'mış gibi' yaparak değil samimi bir gayretle, halisane bir gayretle gösterdik."

-"Eğer 367 olursa nur ala nur"

Soylu, 1960 ve 1980 darbelerinin ardından oluşturulan kurucu meclislerin yeni anayasalar yaptığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Siyasi tarihimizde ilk kez, bu güzel coğrafyada, bu kardeşlik coğrafyasında bir siyasi partinin ayağına gelebilecek tarihi bir fırsat gelmiştir. İlk kez bu ülkede, 2015 seçimleri ile birlikte bu millet uzun zamandır beklediği, uzun zamandır özlediği bir anayasa ile karşı karşıya kalabilme fırsatını, inşallah bu kadrolar sayesinde gerçekleştirecek. Vesayeti bitirdiniz, gerileme dönemlerini bitirdiniz. Şu 1982 darbe anayasasını da çöplüğe atalım da yeni anayasayı hep beraber Türkiye'de bu büyük milletle kucaklaştıralım inşallah. Yeni anayasa için en az 330 oya ihtiyacımız var, milletin kompozisyonuna bunu getirebilmek için. Eğer 367 olursa nur ala nur."

Çözüm sürecinden ve paralel yapı ile mücadeleden vazgeçmeyeceklerini bildiren Soylu, "Kim bu paralellerle işbirliği içerisinde olursa, kim bu paralellere destek olursa, paralellerin yaptığını görmezden gelirse Allah şahittir ki tarih de onu affetmeyecektir, millet de onu affetmeyecektir, hukuk da onu affetmeyecektir" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Gül

AK Parti Genel Başkan Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül, IŞİD'in elinde rehin tutulan vatandaşların ailelerinin bayramda çifte sevinç yaşayacağını belirterek şunları söyledi:

"Ama nedense bu süreçte bu sevince ortak olmayan, içimizde bu sevinci bizimle yaşamayan bazı kesimleri de gördük. Tabii bunların sayısı çok az ama adeta 'IŞİD neden birşey yapamadı, neden bunların başına gelmedi' diye üzülecek kişileri,  içimizdeki bu hainleri nefretle kınıyorum. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti, başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, bütün istihbarat teşkilatları ve kurumları ile bütün dünyaya gücünü bir kez daha göstermiştir."

Türkiye'nin dünyanın vicdanı olmaya devam ettiğini anlatan Gül, "BM Genel Kurulunda Sayın Cumhurbaşkanımız, bütün dünyanın gözüne bakarak, 'Siz, dünyada yaşanan zulümlere sessiz kalıyorsunuz ve bu zulümlere sizler ortaksınız' diye haykıran bir Türkiye Cumhuriyeti var. 'Dünya 5'ten büyüktür ve sizin bu zulümlerinizi yapmanıza dünyanın vicdanı, merhameti, ayağa kalkarak karşı çıkacak' diyen yine Türkiye Cumhuriyetidir" görüşünü dile getirdi.

Avrupa'daki bütün ülkelerin mülteci sayısının yaklaşık 140 bin olduğuna ama 4-5 günde yaklaşık 160 bin kişinin Türkiye'ye sığındığına işaret eden Gül, şunları kaydetti:

"Dünyanın son sığınağı, işte bu Anadolu coğrafyasıdır, bu aziz millettir. İşte Türkiye Cumhuriyeti de diline, ırkına, dinine bakmadan bugün 1,5 milyonun üzerinde mülteciye kapılarını açın bir ülkedir, coğrafyadır. Biz, mazlumun diline, dinine bakmadık. Ezidi de var kapımızı açtık, Arap da var kapımızı açtık, Kürt de var kapımızı açtık. Sadece şuna baktık, bu zulme uğramışsa Anadolu zulme uğrayanlara daima sığınak olmuştur ve sığınak olmaya devam edecektir."

Yapılan yönetmelik değişikliği ile Türkiye'de bir yasağın daha sona erdiğini anlatan Gül, "Yasaklardan birisi olan ortaokul ve lisedeki başörtüsü yasağı da yeni Türkiye'de artık çöp kutusuna atılmıştır, hayırlı uğurlu olsun" dedi.

Farklılıkların zenginlik olduğunu bildiren Gül, şunları kaydetti:

"Önceki sene üniversitelerde başörtüsü yasağı kalktı, Türkiye daha kötüye mi gitti? Hayır. Bilakis, toplumsal uzlaşma daha da zenginlik kazandı, güçlendi. Üniversitelerde kolkola giren gençlerimiz şimdi de liselerde de kolkola girecek. Bundan rahatsız olan günümüz Ebu Cehilleri var. Çıkmış CHP milletvekili, 'bin 400 yıl önceki Arap anlayışını Türkiye'ye getirmek istiyorlar' diyor. Bu insanların Türkiye'deki bu aziz milletin değerleri ile kavgası sürdükçe bizim de bunlarla mücadelemiz devam edecek. Bu milletin değerleri önündeki engelleri kaldırmaya devam edeceğiz." - Ankara