AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Gül Açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül, " Türkiye'de çok önemli demokratik adımlar atıldı. Bu süreçte eksik olan, 2013 Mart ayında bütün silahlı unsurların ülke dışına çıkartılması, silahların gömülmesi, bırakılması yönündeki verilen sözlerin tutulmamış olması" dedi.

Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti'ni (GGC) ziyaret eden Gül, son günlerde yaşanan terör saldırılarıyla Türkiye'nin birlik ve beraberliğinin asla engellenemeyeceğini, 78 milyonun aynı ruhla bir arada yaşamaya devam edeceğini söyledi.

AK Parti'nin ortaya koyduğu çözüm sürecinin, yerli, özgün ve tarihi bir proje olduğunu belirten Gül, şöyle devam etti:

"Türkiye'de çok önemli demokratik adımlar atıldı. Bu süreçte eksik olan, 2013 Mart ayında bütün silahlı unsurların ülke dışına çıkartılması, silahların gömülmesi, bırakılması yönündeki verilen sözlerin tutulmamış olması. Yani Çözüm Süreci sadece hükümetin vermiş olduğu birtakım demokratik haklarla sağlanacak bir süreç değil. Aynı zamanda kamu düzeninin de sağlanması, silahların bırakılması anlamında bir süreçti. Ama 2013 Mart'tan 2 ay sonra silahların bırakılması gerektiği halde Gezi'yle birlikte bu vaatlerin yerine getirilmediğini, adımların atılmadığını hepimiz yaşadık."

Daha önce çözüm sürecini eleştirenlerin bugün "çözüm süreci devam etmeli" noktasına geldiğini vurgulayan Gül, AK Parti olarak tüm meselelerin siyaset merkezinde çözülmesi anlayışını benimsediklerini dile getirdi.

İktidarları döneminde bütün kesimlerin özgürlük alanını genişlettiklerine işaret eden Gül, "Ama 'hayır biz siyasetle değil silahla bu işleri hallederiz' diyenlere şunu da hatırlatmak lazım. Daha önceki bu taleplerin hiçbirisi silahla elde edilmemiştir. Kimse silahların gölgesinde bu kazanımların elde edildiği yalanına inanmasın" diye konuştu.

"Demek ki HDP, Kürt ve Türk seçmene takiye yaptı"

Gül, HDP'nin bugün silahların gölgesinde yaptığı siyasetle, bölgeyi 1990'lara tekrar geri götürme, bölge halkını tehdit, şantaj ve faili meçhullerle anılır hale getirmeye çalıştığını ifade etti.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendi polisine ve askerine karşı yapılan saldırıların hesabını her zaman sorduğunu ve sormaya devam edeceğini vurgulayan Gül, "Türkiye'de polisimize, askerimize ve bütün vatandaşlarımıza el uzatan, hayat hakkını, yaşam hakkını tehdit altına alan bütün terör örgütlerine karşı operasyon, hiçbir şekilde bir an bile durmaksızın devam edecektir. Bizim bu konudaki arzumuz, teröre ve teröriste karşı herkesin karşı çıkmasıdır" dedi.

Türkiye'nin 1990'lara dönmeyecekse yine AK Parti'nin vizyonuyla ve siyaset tarzıyla dönmeyeceğini vurgulayan Gül, şöyle konuştu:

"Seçimden sonra HDP, 'silah bırakılsın' yönündeki çağrıları 'PKK bizi dinlemez' diye bir noktaya getirdi. Demek ki HDP, Kürt ve Türk seçmene takiye yaptı. Yani silahların susturulması, bırakılması konusunda PKK'nın. Eğer bir katkınız olmayacaksa ya da bu meseleleri siyaset merkezinde çözmeyeceksiniz, bu konuda varlığınız tartışmaya açılır."

"Milletimizin omuz omuza tepki göstermesini bekliyoruz"

HDP'nin siyaseten kendine bir öz eleştiri yapması gerektiğine işaret eden Gül, oy veren vatandaşların da yaşanan gelişmeleri çok iyi tahlil ettiğini kaydetti.

Ağrı'daki 2 ton bombanın patlatılması neticesinde şehit olanların 2'sinin de Kürt olduğuna dikkati çeken Gül, "Kendi halkının yaşam hakkına tehdit oluşturan ve bu konuda hiçbir şekilde bu örgüte ses çıkarmayan bir siyasi yapının Türkiye'ye verebileceği bir şey yok" diye konuştu.

Kürt olsun Türk olsun, kendi vatandaşının yaşam hakkını savunmanın devletin görevi olduğunu belirten Gül, şöyle devam etti:

"Biz demokrasiyle güvenliğin, özgürlükle güvenliğin atbaşı gideceği bir süreci savunuyoruz. Eğer bir kişinin yaşam hakkı yoksa, yaşamayan bir kişinin özgürlüğü olmaz. Devlet kendi vatandaşlarının yaşam hakkını, can güvenliğini sağlamak zorundadır. Bugün yapılanlar da bunlardır. Millet olmanın gereği olarak bütün bu saldırılara ve terör girişimlerine karşı, milletimizin omuz omuza tepki göstermesini bekliyoruz."

"Partileri sandıkta millet kapatır"

Gül, parti kapatmanın demokrasiye hiçbir faydasının olmadığını, bu konuda yasal ve anayasal tüm adımları attıklarını anımsattı.

Parti kapatılmasını zorlaştırmaya yönelik çalışmalar sırasında BDP'nin Meclisi terk ettiğini hatırlatan Gül, "Biz, demokrasilerde parti kapatmanın doğru olmadığı kanaatindeyiz. Partilerin cezalandırılması oy veren seçmenin cezalandırılması olur. Partilerin uygulamalarını millet tartar ve partileri sandıkta millet kapatır" dedi.

Suriye sınırında "Güvenli bölge" oluşturulmasıyla ilgili sürecin de devam ettiğine işaret eden Gül, güvenli bölgenin oluşturulmasıyla Suriyeli sığınmacıların o bölgeye intikalinin sağlanacağını söyledi.

Hükümet kurma süreciyle ilgili olarak da Türkiye'nin bir saniye bile kaybedecek vaktinin olmadığına dikkati çeken Gül, bir an evvel hükümet kurulmasını arzuladıklarını kaydetti.

Celal Doğan isminin kaldırılmak istenmesi

Gaziantep'in Arıl Mahallesi'ndeki "Celal Doğan Bulvarı"na, Şehit Astsubay Mehmet Yalçın Nane'nin isminin verilmesi konusuna da değinen Gül, Doğan'dan HDP'nin tavrına karşı çıkmasını beklediklerini ifade etti.

HDP Gaziantep Milletvekili Celal Doğan'ın, büyükşehir belediye başkanlığı döneminde Gaziantep'e önemli hizmetlerde bulunduğunu anımsatan Gül, "Daha önce yaptığı açıklamaları taktirle karşılamıştık. Şimdi de sözünü yerine getirmesini bekleriz" dedi.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Osman Toprak da Şehit Astsubay Yalçın Nane'nin evinin önündeki caddenin isminin değiştirilmesi konusunda talepler olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Konuyu Meclise taşıyacağız. Uygun görülürse de karar uygulanacak. Şu an için alınmış bir karar yok. Sayın Celal Doğan'ın da bu konuda anlayış göstereceğini, hatta memnun olacağını düşünüyorum. Neticede şehit, Gaziantep'in şehidi."