AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in açıklamaları AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin:

"Biz AK Parti olarak yeni hazırlamakta olduğumuz anayasamızda da cumhuriyetin temel niteliklerinden olan demokratik olma vasfı, laiklik vasfı, sosyal hukuk devleti olma vasfını özenle muhafaza edeceğiz"

"Geçmişte laiklikle ilgili birtakım uygulama yanlışlıklarından kaynaklanan sorunlar yaşandı ama artık Türkiye'de bu anlamda bir sorun yaşanmamaktadır"

"(Anayasa Mahkemesindeki tören) Sayın Kılıçdaroğlu neden böyle bir duruma düştüm diye düşünmelidir. Bunun bir cevabını kendi nefsinde aramalıdır, diye düşünüyorum"

"Sayın Kılıçdaroğlu, keşke Hacıbektaşı Veli'nin öğretisine, Mevlana'nın öğretisine ve Yunus Emre'nin tavsiyelerine uygun davransaydı. Herhalde böyle bir durumla da karşı karşıya gelmezdi"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın laiklikle ilgili açıklamaları konusunda, "Biz AK Parti olarak yeni hazırlamakta olduğumuz anayasamızda da cumhuriyetin temel niteliklerinden olan demokratik olma vasfı, laiklik vasfı, sosyal hukuk devleti olma vasfını özenle muhafaza edeceğiz." dedi.

Şahin, Karabük Valisi Orhan Alimoğlu'nu ziyareti öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın yeni anayasada laiklikle ilgili ifadelerini nasıl değerlendiği" sorusu üzerine Şahin, "Başkanımız 'Anayasada laikliğin tarifi olmamalıdır.' ifadesini kullanmış. Eğer bununla kastı anayasada laiklik ilkesi olmamalıdır ise buna biz AK Parti olarak katılmayız. Çünkü AK Parti, cumhuriyetimizin temel niteliklerinden olan laiklik ilkesinin önemli olduğunu düşünmektedir. Nitekim 2011'de uzlaşma masasına getirmiş olduğu anayasa teklifinde de cumhuriyetimizin temel niteliklerinden olan laiklik muhafaza edilmektedir. Sayın Meclis Başkanımız doğrusu neyi kastettiğini mutlaka kendisi açıklayacaktır." ifadelerini kullandı.

Laikliğin devletin bir karakteri olduğunu vurgulayan Şahin, bireylerin devletin laiklik karakterine sahip olması gerekliliğine inandığını, bireylerin herhangi bir dine mensup olmalarına, laikliğin mani olmadığını belirterek, şunları söyledi:

"Dolayısıyla bir kişinin gerçek anlamda uygulanan laik bir devlette, toplumda dininin gereklerini özgürce yerine getirmesi mümkündür. Geçmişte laiklikle ilgili birtakım uygulama yanlışlıklarından kaynaklanan sorunlar yaşandı ama artık Türkiye'de bu anlamda bir sorun yaşanmamaktadır. Nitekim, Anayasa Mahkememizin laikliğin nasıl anlaşılması gerektiğine dair son kararları aslında bu konuda tüm tereddütleri de ortadan kaldırmıştır. Biz AK Parti olarak yeni hazırlamakta olduğumuz anayasamızda da cumhuriyetin temel niteliklerinden olan demokratik olma vasfı, laiklik vasfı, sosyal hukuk devleti olma vasfını özenle muhafaza edeceğiz. Etmek durumundayız ama laikliğin bir gerekçede açıklamasını yapmak, nasıl anlaşılması gerekir laiklik, gerekçede de bunu geniş şekilde izah etmeyi düşünüyoruz."

Anayasa Mahkemesindeki tören

Şahin, bir gazetecinin Anayasa Mahkemesindeki törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tokalaşmamasına ilişkin soru üzerine, Türkiye'nin anamuhalefet partisi genel başkanının öyle bir duruma düşmüş olmasından üzüntü duyduğunu belirtti.

"Sayın Kılıçdaroğlu neden böyle bir duruma düştüm diye düşünmelidir." ifadesini kullanan Şahin, şöyle konuştu:

"Bunun bir cevabını kendi nefsinde aramalıdır diye düşünüyorum. Yapmış olduğu hatalı açıklamalar, fezlekeye dönüşmüş olan hakaretler, özellikle bir sayın bayan bakanın namusuna ve iffetine dönük olarak algılanan bu açıklamalarına birtakım gönül dostlarını hak dostlarını ortak etmemelidir. Tabi Sayın Kılıçdaroğlu'nun önce ismini saydığı Yunus Emre'nin, Mevlana'nın ve Hacı Bektaşı Veli'nin öğretilerine baktığında orada hiç kimseye hakaret olmadığını görecektir. Özellikle bir bayana dönük olumsuz ifadeleri, o kişilerin kullanmadığını görecektir. Sayın Kılıçdaroğlu, keşke Hacıbektaşı Veli'nin öğretisine, Mevlana'nın öğretisine ve Yunus Emre'nin tavsiyelerine uygun davransaydı. Herhalde böyle bir durumla da karşı karşıya gelmezdi. Hakkında bu kadar hakaretten dolayı fezleke olmazdı. Bir bayan bakanın hakkında suç duyurusunda bulunması gibi bir durumla karşı karşıya kalmazdı diye düşünüyorum. Önce Kılıçdaroğlu bir nefis muhasebesi yapsın. 'Neden ben böyle bir muameleye maruz kaldım?' diye değerlendirmelidir. "

Şahin, "Benim kanaatime göre, ben CHP'lilerin, Cumhuriyet Halk Partisi camiasının iç işlerine karışmam ama CHP'de ciddi bir genel başkanlık sorunu olduğunu görüyorum. Bir siyasetçi olarak. Bunu CHP camiası mutlaka değerlendirecektir." değerlendirmesinde bulundu.