AK Parti'li Çelik'ten "Çömez" Benzetmesi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "muhalefetin eşit şartlarda yarışılmıyor?" eleştirilerine, "Bu eşitsizliği getiren biz değiliz ki!" sözleri ile yanıt verdi. Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na Kırkpınar'da minderle yeni tanışmış çömez benzetmesi yapan Çelik, muhalefet liderlerini "Kendinizi çıkarmaya yüreğiniz yetmedi" sözleri ile eleştirdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi.

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çelik, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde TRT'nin taraflı yayın yaptığı yönündeki eleştirilere Süper Lig, Kırkpınar ve sanat dünyasından örneklerle yanıt verdi.

AK Parti'li Çelik, "Bir ses sanatçıları derneği kurulması sırasında, İbrahim Tatlıses veya Orhan Gencebay aday. Onların medyada göreceği ilgi ile diğer bir aday olan taverna sanatçısının göreceği ilgi aynı mıdır? Süper ligde 18 takım var. Galatasaray, Fenerbahçe Beşiktaş Trabzonspor'a yer verildiği kadar 18-17-16'ıncı sırada bandında olan takımlara o kadar yer veriliyor mu? 18 takıma elit yer verilsin diyen var mı?" dedi.

Yayınların popülarite ile ilgili bir olay olduğunu belirten Çelik, "Eşit şartlarda yarışılmıyor?" eleştirilerine "Bu eşitsizliği getiren biz değiliz ki!" sözleri ile yanıt verdi.

Açıklamasında muhalefetin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na Kırkpınar'da minderle yeni tanışmış çömez benzetmesinde bulunan AK Parti'li Çelik, "Gittiniz buldunuz bir hoca bazı bürokratik görevlerde bulunan bir adayıp gelip koydunuz. Kendiniz çıkmaya yüreğiniz yetmedi. Kendi arkadaşlarınızdan birini getirip aday yapmadınız. Hitabet derseniz, Başbakanın hitabeti ile bu zatın hitabı mukayese edilemez. Siyasi birikim tecrübe deseniz mukayese edilemez. Dünya da tanınırlık derseniz mukayese edilemez" diye konuştu.

2014 yılı için AK Parti'ye hazineden ödenen paranın 177 milyon Türk Lirası olduğunu belirten Çelik, CHP ve MHP'ye ödenen paranın 138 milyon Türk lirası olduğunu belirti.

-"TIPIŞ TIPIŞ OY KULLANMA" TARTIŞMALARI-

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Tıpış Tıpış gelip oy kullanacaksınız" sözlerini de eleştiren Çelik, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bu adam Başbakanı diktatörlükle suçlayan bir adam. Bereket ki bir yetki yok. İnsanlara makam vereceksiniz, yetki vereceksiniz göreceksiniz bunların halka ne kadar yakın, sevecen, ne kadar adil olup olmadığını o zaman anlayacaksınız. Şu anda senin elinde bir şey yokken sen kürsüleri yumrukluyorsun Kılıçdaroğlu. Ben o insanların yerinde olsan kendimi aşağılanmış hissederim. Başbakan böyle bir şey söyleseydi ne buyurganlığı kalırdı, ne diktatörlüğü kalırdı. CHP'nin genlerinde zorla oy kullandırmak var. Bunu biliyoruz. İnsanlara gelip oy kullansın diyorsunuz, tamam kullansınlar. Bizde diyoruz herkes vatandaşlık görevini yapsın. Ama biz, koyun gibi geleceksin, tıpış tıpış, adam gibi...bu ifadeleri kullanmıyoruz. Millete adamlık dersi vermek sana mı kaldı Kılıçdaroğlu.

-KÖMÜR DAĞITIMI-

Bu iddia bunu ister biz gazete yapsın, ister bir televizyon dile getirsin bu terbiyesizliğin ta kendisidir. Kömür dağıtımı askeri 4 ay sürer. 200 milyon ton kömür dağıtılıyor. Anadolu'da insanlar kışlık zahirini odununu kömürünü yazdan hazırlar. Kışa hazırlık diye bir şey var. Bizim memleketimizde yaz mevsimi 3 ay 4 ay. İnsanlar 8 ay soba yakarlar, kömür yakarlar. 100 bin adet kamyon bu işte görevlendirildi. Peki, nasıl yapacaksınız bu taşımayı. Aralık ayında taşıma başlasa 'vatandaşın 3'ü 5'i bize kömür gelmedi' dediği zaman 'vatandaşa bu eziyet yapılır mı?' diyecekler. Bu ülkenin topraklarından çıkarılan kömürü, mağdur hali vakti yerinde olmayan insanlara dağıtıyoruz. Makarna dediniz kömür dediniz bunlar tutmaz arkadaşlar.

-HALKBANK KARINI ARTIRDI-

Halkbank bu sürecinde karını yüzde 400 artırmıştır. Mevduatını 8 kat artırmıştır. Verdiği krediyi 8 kat artırmıştır. Öz kaynağını yüzde 7 kar artmıştır. Sadece verilen kredi 83 katrilyondur. İktidarlar kamu bankalarından nemalanır. Bunu yapmış bir siyasi kadro bunu gerçekleştirmiş bir siyasi kadrodan bahsediyoruz ve siz onun karşısına 'ekmek' diyerek çıkıyorsunuz, mübarek somuncu baba. Birileri sizinle alay eder. Birileri sizi tiye alır."

-İHSANOĞLU'NUN SEÇİM KAMPANYASI İÇİN YATIRDIĞI BİN TL-

İhsanoğlu'nun rakiplerine yatırdığı para ve Demirtaş'tan gelen yanıt hakkında da konuşan Çelik, şöyle dedi:

"Boşuna timsah gözyaşı dökme, senin o sırtını dayadığın o silahlı grupların halktan topladığı haraçlar var ya oradan size bolca aktarılır. Senin belediyelerinin vatandaşlarla hangi yöntemlerle para topladığını biz çok iyi biliyoruz. Bizde para yok falan. Biz biliyoruz kimde para olduğunu. Selahattin Demirtaş bazı ulusalcı çevrelerin cumhurbaşkanlığı sürecinde cici oğlanı oldu. Ey Selahattin Demirtaş ve ey Selahattin Demirtaş'a oy veren Kürtler, şunu bilin ki bu yapılanlar Selahattin Demirtaş aşkından kaynaklanmıyor. Tayyip Erdoğan nefretinden kaynaklanıyor. Senin hangi amaçla pohpohlandığını çok iyi bilmeniz gerekiyor. Kürtlere sırılsıklam düşman olan ulusalcı çevrelere karşı Selahattin Demirtaş'ın üslubuna dikkat edebilir misiniz? Ne kadar yumuşak. Bu senaryo neyin nesi. Bunu herkes görüyor ve izliyor. Selahattin Demirtaş bir vizyon belgesi açıkladı, 'yeni yaşam çağrısı.' Doğrusunu sterseniz bu beni mutlu etti. Bütün varlığını insan öldürme üzerine oturtmuş, kan dökme üzerine oturtmuş, bundan beslenen bir terör örgütünün uzantısı olan bir siyasi partinin lideri cumhurbaşkanı adayı olmuş, hayattan bahsediyor, yaşamdan bahsediyor bu çok güzel bir şey. Temenni ederim ki bu konuda samimi olurlar. Türkiye kazanır.

Biz bir tek ittifak edecek güç tanıyoruz oda halkla ittifaktır. CHP ve MHP 12 Eylül 2010 referandumu öncesin de ret cephesinde yer alıyordu. BDP engelleme ve boykot cephesinde onlarla beraber yer alıyordu. Ama halk hepsine kırmızı kart gösterdi.

-TAŞERONLUK TARTIŞMASI-

301 işçinin hayatını kaybettiği madenler zaten kapalı. Onlara 6 ay boyunca maaşları devlet tarafından veriliyor, bu ortada hangi söz tutulmadı. Özel sektör insan çalıştırıyor. Taşeronluk kalkacak dendi? Biz taşeronluğu kaldıracağız diye kimseyi bir şey söylemedik. Hizmet satın alma yolu ile kömür çıkarmayı Türkiye'de ilk getiren kimdir biliyor musunuz? 1936'da CHP'dir. Bu kanunla işçinin köle gibi mağdur edilmesini engelliyoruz. Biz taşeronluğu kökünden kaldıracağız diye bir şey kimseye söylemedik. Bu söz konusu değil. Şunun altını çizmek isterim; arkadaşlarımız dünyadaki örnekleri inceliyor. Gerek Enerji Bakanlığı gerek Çalışma Bakanlığı ama dünyada kömür madenlerinde bu yaşam odaları bir işe yaramamıştır. Çünkü zehirlenme ve ısı yangın ihtimali çok yüksek yerlerdir.

-SURİYELİLERE LİNÇ GİRİŞİMİ-

Suriyelilerle ilgili Kemal Kılıçdaroğlu tahrik yapıyor. Beşar Esad'ın posterlerini taşıyarak CHP teşkilatları ve onun paralellerindeki gruplar ona sevgilerini ilettiler ve gösteriler yaptılar. Şimdi buraya gelmiş, Beşar Esad'ın mazlum kıldığı yurdundan koparak gelmiş, koparılmış isteyerek kimse yurdunu bırakmaz. Bir bardak suda fırtına kopararak Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Maraş'ta başlattılar bunu Kilis'te, Gaziantep'e bütün bölgeye yaymaya çalışıyorlar. Bu düşmüş bir insana bir tekme de sizin vurmanızdır. Bu konuda çok duyarlı olmamız gerekiyor."

-SORU-CEVAP

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Çelik, 4 eski bakanla ilgili fezlekelere ilişkin bir soruya, "Burada yeni olan esrarlı olan gizli olan bir şey yok. Herkes, Kılıçdaroğlu bunların önemli bir kısmını kendi grup toplantısında canlı yayında izletti. TBMM'de kurulan soruşturma komisyonları meclis tarafından yapılan yargılamadır arkadaşlar. Netice itibari ile meclis şuna karar verecek. Bu insanların yüce divana sevk edilmesine gerek var mı yok mu? Süreç devam ediyor. Kimsenin süreci tıkamak gibi bir amacı olamaz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde ortaya çıkacak, bizi rahatsız edecek, bizim bilmediğimiz, sizin bilmediğiniz yok" cevabını verdi.

Filistin ve İsrail'de yaşanan saldırılar ve ateşkes çabalarına ilişkin bir soruya Çelik, "Yaşarken ölmek diye bir ifade var. Aslında Gazze'liler ölmediği zamanda yaşamıyor. Bir açık hava hapishanesinde yaşanıyor. Bu insanlar kendi yurtlarında mahpus olarak yaşıyorlar. Bunlar ilaçtan bile mahrum olarak yaşıyorlar. Son Mısır yönetiminin tavrından da dolayı Gazze daha da bir köşeye sıkıştı. Gazze'ye uygulanan ambargonun kalkması gerekiyor. Gazze'li insanların sadece nefes almaları onların yaşadığı anlamına gelmiyor. Eğer bir ateşkes uygulanacaksa Şunun altını çizmeliyiz. Türkiye'nin tavrının birileri yanış değerlendirmesin. Bütün Yahudilere düşmanlığı, insanlığa düşmanlık olarak görürüz. Bizim kendi ülkemizdeki Musevi vatandaşlarımızın da bir derdi yok. İsrail'de olup bitenlerden dolayı birilerinin onlara nefret oklarını yönetmelerini de uygun bulmuyoruz. Bizim derdimiz yıllardır İsrail'i yönetenlerin vahşet ve katliamdır. Eğer Hamas veya diğerleri bu konuda talepte bulunuyorsa bıçak kemiğe dayandığı içindir. BM insanlık vicdanı eğer İsrail'e bu yaptığını yanına bırakırsa, sayın başbakanın dediği gibi sadece çocuklar insanlar değil insanlığı vicdanı ölüyor demektir" Cevabını verdi.