AK Parti'nin İzmir Mitingi

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, İzmir'de "yaşam biçimine müdahale" korkularının yayılmaya çalışıldığını belirterek, "Allah aşkına 12 senelik iktidarız kimin nesine karışıldı. Tek bir vatandaşımızın dahi inancına, düşüncesine, fikrine, yaşam biçimine müdahale olursa onun karşısında önce ben duracağım, önce ben konuşacağım, önce ben haykıracağım" dedi.

Davutoğlu, Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen mitingdeki konuşmasında, 12 yılda 737 hastane, bin 737 sağlık tesisi yaptıklarını, şimdi 34 şehir hastanesi kuracaklarını, İzmir'e de 2 bin yataklı şehir hastanesi kuracaklarını söyledi.

AK Parti'nin iktidara geldiğinde Türkiye'de 611, İzmir'de de 20-30 civarında olan ambulans sayısını, kar paletli ve helikopter ambulans dahil 4 bin 387'ye çıkardıklarını ifade eden Davutoğlu, "Cumhura sahip çıkmak cumhura hizmet götürmektir. Bütün bu sağlık hizmetlerini kim götürdü?" diye sordu.

Gittikleri her yerde engellilerin kendilerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ettiğini ve "Eskiden biz engelliler evden dışarı çıkamazdık, utanırdık, çekinirdik. Sizlerin sayesinde biz sokağa çıktık, insan yüzü gördük" dediğini anlatan Davutoğlu, iktidara geldiklerinde 25 lira olan engelli maaşının şu anda 419 liraya yükseldiğini, engelliye bakan ailelere de 780 lira katkıda bulunduklarını belirterek, "Ben onlara engelli kardeşlerim demiyorum onlar engel tanımayan onurlu vatandaşlarımız" diye konuştu.

İktidara geldiklerinde 76 üniversitenin olduğunu, 117 üniversite kurduklarını, İzmir'de de üniversite sayısını 9'a çıkardıklarını kaydeden Davutoğlu, 12-25 yaş arasındaki gençlerin gönül coğrafyasına gitmesi, dünyayı tanıması için THY ile konuştuklarını ve bugünden itibaren bu yaş grubundakilere biletlerin yüzde 30 indirimli olduğunu söyledi.

635 bin konut yaptıklarını, emekliler başta olmak üzere bütün dar gelirliler için ayda 250 lira ödemeli 200 bin konut daha yapacaklarının müjdesini veren Davutoğlu, "İşte millete hizmet bu" ifadelerini kullandı.

2002 yılında çocukların 60-70-100 kişilik sınıflarda okuduğunu, 1994'te yurtdışından geldiklerinde kızının sınıfında 78 öğrencinin olduğunu anlatan Davutoğlu, 235 bin derslik yaptıklarını belirterek, şu anda bütün sınıfların 20-30 kişilik olduğuna işaret etti.

-"Kadınlarımızın bütün haklarını gözettik"

Gençlere, kadınlara her türlü ayrımcılığı giderecek anayasal hak getirdiklerini anımsatan Davutoğlu, "Kadınlarımızın bütün haklarını gözettik" dedi.

Başbakan Davutoğlu, doğum yapan kadınlara ilk çocukta 300, ikinci çocukta 400, üçüncü çocukta 600 lira doğum yardımının başladığını anımsattı.

Çeyiz hesabıyla evlenecek gençlere tasarruflarının üzerine yüzde 20 katkı yaptıklarını ifade eden Davutoğlu, "Kadınlarımıza kim sahip çıkıyor, kim, kim? Cumhuriyetçilik devlete itibar kazandırmaktır. Cumhuriyetçilik cumhura, millete sahip çıkmaktır ve cumhuriyetçilik millete hizmet götürmektir, hizmet götürmek. Lafla cumhuriyetçilik, milliyetçilik olmaz" diye konuştu.

"Bu topraklar 3 kez Kuvayımilliye gördü"

"Bu topraklar 3 kez Kuvayımilliye gördü. Üçünü de başardı" diyen Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birinci Kuvayımilliye İzmir işgali başladığında Balıkesir'de Alaca Mescit'te toplananlarla başladı ve İstiklal harbiyle bitti. İkincisi Adnan Menderes'in Kuvayımilliye hareketi. Demokrasiyle taçlandı cumhuriyet. Üçüncü Kuvayımilliye hareketi AK Parti hareketidir, AK Parti. Bütün bir milleti kucaklayan, bütün bir milleti tek bir hedef altında kilitleyen. Şimdi gelelim özgürlükçülük dersine. Birileri de AK Parti'ye açık iftiralarda bulunarak bu meydanlarda özgürlük dersi vermeye kalkıyor. Gelin birer birer soralım. Ekranları başındakiler de duysun. AK Parti iktidara geldiğinde olağanüstü hal vardı. Yani ülkenin üçte birine olağanüstü hal hakimdi, gidemezdiniz kolay kolay, yürüyemezdiniz kolay kolay. Olağanüstü hali kim kaldırdı? Türkiye'nin her yerinde hayatı kim normalleştirdi? Demokratik hakları kim getirdi? İşkenceler o kadar maruzdu ki Türkiye'de biz gelene kadar karakollar işkencelerle anılırdı. Türkiye'de işkenceyi kim sıfırladı? Bugün kimse işkenceden bahsediyor mu? Uluslararası raporlar var, 'Türkiye'de işkence var' diyen var mı? Kim kaldırdı işkenceyi, kim kaldırdı? Gerçek özgürlükçü kim? Onlar konuşur..."

"Türk kadınının onurunu hiçbir zaman çiğnetmeyeceğiz"

Eskiden Türkiye'de Devlet Güvenlik Mahkemelerinin olduğunu, normal yargının işlemediğini hatırlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Devlet Güvenlik Mahkemelerini kim kaldırdı? Türkiye'de başbakanlar sivil asker dengesi normalleşmediği için böyle işaret dili kullanırdı. Şimdi şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri görevini yaparken onlarla demokratik kurallar içinde devleti yeniden inşa eden kim? Darbelere son veren kim? Ben dedim 27 Mayıs'ı açıkça lanetleyin. Yapabildiler mi? CHP dedi ki 'Ben o zaman haberim bile yoktu' diyor Kılıçdaroğlu. Ben sana sormuyorum. Milli şef ne yaptı? Yassıadada Adnan Menderes rahmetli şehadete yürürken iktidarı askerlerden kim aldı? Şimdi aynı şekilde MHP 'O zaman biz yoktuk' diyor. Herkes 27 Mayıs sabahı kimin nerede olduğunu biliyor ona girmek istemem. Ama peki 28 Şubat'ta neredeydiniz? Türk kadınları 'başı örtülü, başı açık' diye ayrılırken neredeydi MHP neredeydi? İkna odalarına genç kızlarımız sokulurken neredeydi? Bakın işte buradan ilan ediyorum. İkna odalarını, bütün bu baskı araçlarını kim kaldırdı? Şunu da bir kez daha söylüyorum, özellikle İzmir'den söylüyorum. Türk kadınlarının hepsinin onuru bizim onurumuzdur. Başı açık olsun, başı örtülü olsun, şu siyasal görüşe sahip olsun, bu siyasal görüşe. Hatta ve hatta o ikna odalarını kurup sonra milletvekili olan hanımefendilerin de onuru bizim onurumuzdur. Türk kadınının onurunu hiçbir zaman çiğnetmeyeceğiz."

"Bunlar yüzsüz"

Türkiye'de partilerin iki günde bir kapatıldığını, AK Parti'nin parti kapatmayı imkansızlaştırdığını vurgulayan Davutoğlu, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın dün İzmir'de konuştuğunu anımsatarak, "2010'da bunların hepsi o referanduma karşı çıktılar. Parti kapatmayı zorlaştıran, imkansızlaştıran referanduma 'Hayır' oyu verdiler. Bunlar yüzsüz. Geçen de 'Parti kapatma tehdidi var' dedi Kılıçdaroğlu" ifadelerini kullandı.

Mitinge katılanların "Dik dur eğilme, bu millet seninle" sloganı atması üzerine Davutoğlu, "Biz Hasan Tahsin'in mekanından konuşuyoruz. Hasan Tahsin'in İstiklal davasına sahip çıkanlar eğilir mi? İster düşman kapımıza gelsin, isterse birileri Türkiye'yi düşmana mahkum ve muhtaç eylesin onların karşısında dimdik durmaya var mıyız? İnsanımızın onurunu korumaya var mıyız? İşte özgürlükçülük budur" dedi.

"Yaşam biçimine müdahale"

Türkçe bilmediği için hapishanedeki oğluyla bir annenin Kürtçe konuşamadığını, bütün bu yasakları kendilerinin kaldırdığını kaydeden Davutoğlu, "Her dini gruba saygıyı kim getirdi? Alevi vatandaşlarımızın isimleri bile zikredilmez, kendi kimliklerini gizlerlerdi. Alevi vatandaşlarımızla çalıştaylarla ve birçok faaliyetle omuz omuza kim çalıştı? Hacı Bektaş-ı Veli'nin huzuruna gittim, Tunceli'ye gittim. Buradan bütün Alevi vatandaşlarıma sesleniyorum. Sizin onurunuz, sizin vatandaşlık haklarınız bizim teminatımız altındadır. Kimsenin istismar etmesine izin vermeyin" diye konuştu. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aynı şekilde Roman kardeşlerimiz. Bakın öyle bir şey ki Roman kardeşlerimizle buluştuk onlar ağlayarak şunu ifade ettiler. 1934'te çıkan iskan kanununda 'bunlar şu iskan haklarından istifa edemez' diyorlardı. Kim olursa olsun Sünni Alevi, Türk Kürt, Roman Çerkez, Boşnak, Laz bütün kardeşlerimiz bizim eşit vatandaşlarımızdır. Kimsenin istismar etmesine izin vermeyiz. ve buradan özellikle de İzmir'de birtakım korkuları, dürtüleri yayanlara sesleniyorum. Diyorlar ki 'Yaşam biçimine müdahale' Allah aşkına 12 senelik iktidarız. Kimin nesine karışıldı. Herkes istediği gibi yaşayabiliyor mu? Kimseye neden şöyle giyiniyorsun neden böyle giyinmiyorsun deniliyor mu? Kimseye neden bu tercihte bulunuyorsun ya da bulunmuyorsun deniyor mu? Ama 28 Şubat'ta insanların gerçekten yaşam biçimlerine müdahale edilirken, kadınlar horlanırken, belli inançlara sahip insanlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılırken susanlar şimdi hiç olmamış olaylar üzerinden bir korku yaymaya çalışıyorlar. Şimdiye kadar AK Parti Genel Başkanı olarak vurguladım. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak söylüyorum. Tek bir vatandaşımızın dahi inancına, düşüncesine, fikrine, yaşam biçimine müdahale olursa onun karşısında önce ben duracağım, önce ben konuşacağım, önce ben haykıracağım. Kime varsa bu müdahale gelsin her şeyiyle konuşmaya hazırız ama milletin arasına nifak sokmasınlar, milleti devletten koparmasınlar. Kimse bu özgürlükler üzerinde yaşanan demokrasiyi zedelemesin. Şimdi bir kez daha soruyorum devlete itibarı kim kazandırdı? Devletin halka hizmetini kim götürdü? Özgürlükleri kim korudu?"

"AK Parti'yi durdurmak Türkiye'yi durdurmaktır"

12 yıllık bütün kazanımların üzerinden birilerinin "AK Parti'yi durduralım" dediğini belirten Davutoğlu, "AK Parti'yi durdurmak Türkiye'yi durdurmaktır" dedi.

Başbakan Davutoğlu, "7 Haziran seçimlerine gidiyoruz. CHP, HDP, MHP, 3 tane parti var. Bunların üçü de eski Türkiye özlemiyle koalisyon istiyor. Ama ilginç bir şey var. CHP diyor ki 'HDP'nin barajı aşması bizim için çok önemli.' CHP Genel Başkan Yardımcısı ismini zikretmeyeyim. 'HDP barajı aşsın.'  Şimdi CHP'nin ulusalcı seçmenlerine, kardeşlerime sesleniyorum. HDP ile böyle omuz omuza yürüyen CHP ile memnun musunuz? Burada gelip de albayrağı dalgalandırmayan sonra Türkiyelilik taslayan HDP ile CHP'nin el ele tutuşmasından memnun musunuz" ifadesini kullandı.

(Sürecek)