AK Parti'nin Ordu mitingi - detaylar -

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi CHP Genel Müdürü çıkmış, 'Türkçe olimpiyatlarına giderim' demiş. Bence de çok hayırlı olur, yanına bütün milletvekillerini alsın öyle gitsin, yanına Tunceli milletvekillerini, Silivri'den çıkan vekillerini alsın öyle gitsin. Hatta orada bir de slogan atsın, 'Pensilvanya'nın askerleriyiz' desin, 'Hocamın izindeyiz' desin. Bozkurt işaretini de sınıf arkadaşı Bahçeli ile gitsin Söğüt'te MHP'lilerle birlikte yapsın" dedi.

Erdoğan, partisinin Ordu Cumhuriyet Meydanında düzenlediği mitinginde konuştu.

Siyasetin, millete hizmet için yapıldığını ve birinci olmak için yola çıkıldığını ifade eden Erdoğan, "Hiçbir yerde hiçbir zaman sadece birinciyi engellemek için, birinciyi paçasından tutup aşağıya çekmek için siyaset yapılmaz. Bu CHP'nin birinci olmak gibi derdi yok, hedefi de yok, böyle bir umudu da yok. Aynı şey MHP için de geçerli Onun da böyle bir derdi yok. BDP için de geçerli, onun da öyle bir derdi yok" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen seçimde, "Yüzde 40'ın altında oy alırsam, ben ve arkadaşlarım bırakacağız" dediğini, ancak yüzde 26 oy aldığını anımsatan Erdoğan, "Hala bırakamadı. Niye? Koltuk tatlı. Çünkü bu yalan söyler, doğru konuşmaz" dedi.

Erdoğan, yerel seçimde AK Parti'nin birinci parti olmaması halinde genel başkanlığı bırakacağını teklif ettiğini anlatarak, şöyle konuştu:

"Ben bırakayım, arkamdan başka arkadaşlar gelir ama ben çalışırım. Kılıçdaroğlu, senin yüzlerce yalanını yakaladım, ayrı mesele. Birinci olamazsan bırakmaya var mısın? Bütün mitinglerde bu çağrıyı yapıyorum, hala cevap veremedi, veremez. Çünkü o nal topluyor. 5 yıldır genel başkan. 3 seçime girdi, 3 seçimde de hep geriye. Niye orayı meşgul ediyorsun? Bırak da orayı senden daha iyi yürütecek birileri gelebilir. CHP içinde senden başka adam yok mu? Aynı şeyi Bahçeli'ye söylüyorum, 'var mısın' diyorum. 15, 16, 17 yıldır o partinin başındasın. Girdiği bütün seçimlerde nal topladı. Niye bırakmıyorsun orayı? Belki senden daha iyi yapan birisi çıkar, ama benim MHP'ye gönül veren kardeşlerim herhalde hallerinden memnunlar, CHP'ye veren gönül veren kardeşlerim de herhalde hallerinden memnunlar. Bu milleti vatanı seviyorsak, böyle başarısız adamlarla bir yere gidilmez. Israr mı ediyorsunuz? Ben de Allah'ıma hamdediyorum. Kılıçdaroğlu, Bahçeli gibi adamlar oldukça evellallah AK Parti... Varsın bunlar devam etsin, biz işimize bakacağız."

Erdoğan, "Ordu'da AK Parti'de tutunamayan bazı kişiler 'AK Parti'nin oylarını nasıl azaltırız' diye sağda, solda dolaştığını duyuyoruz. Hele hele bunların içerisinde bir tanesi var ki benim yaklaşık 45 yıldır beraber olduğum, tanıdığım, bildiğim, belediye başkanı olduğum zaman genel sekreter yardımcısı yaptığım, daha sonra partimde kurucu yaptığım, partimin genel başkan yardımcılıklarından bir tanesini ona verdiğim ve daha sonra bakan yaptığım birisi. Ama bu seçimde buradan büyükşehir belediye başkan adayı olmayınca, olamayınca biliyorsunuz istifa edip ayrıldı. Niye biliyor musunuz? Onun da şantaj kasetleri var, onu da açıklayacaklar diye korkarak gitti, biliyorum" ifadelerini kullandı.

Sözleri üzerine "bizleri satanı biz de satarız" şeklinde slogan atan kalabalığına da Erdoğan, "Yok, kıymeti harbiyesi yok zaten, niye satacaksın. Gerek yok. Ahlakı olmayan siyasetin millete, ülkeye faydası olmaz. İlkesi, ideali, hedefi, planı, projesi olmayan siyasetin Ordu'ya faydası olmaz. Kazanmak için değil, kaybettirmek için siyaset yapılmaz. Bu ahlaksız siyasettir, ilkesiz siyasettir" diye seslendi.

"Pensilvanya, CHP ve MHP'ye önünde diz çöktürdü. Nasıl yaptı? Kasetlerle yaptı, kasetlerle CHP'yi dizayn etti, Baykal'ı görevden aldı yerine Kılıçdaroğlu'nu getirdi, kasetle" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz, anayasa görüşmelerini yapıyorduk ki bu CD yayınlanınca yarım saatte müdahale ettik, kaldırttık. Hala utanmadan, sıkılmadan 'başbakan elindeki belgeleri açıklasın'. Neyi açıklayacağım, hala anlamadın mı? Hala bunu anlamıyorsan, zaten sende zerre kadar birşey yok demektir. Onun için sana 'ben aday olmayacağım' diye gelen adam, 24 saat sonra adaylığını açıkladı. Pensilvanya, CHP'nin, MHP'nin eline kasetleri verdi, montajları tutuşturdu, onları sahaya sürdü. Şimdi CHP Genel Müdürü çıkmış, 'Türkçe olimpiyatlarına giderim' demiş. Bence de çok hayırlı olur, yanına bütün milletvekillerini alsın öyle gitsin, yanına Tunceli milletvekillerini, Silivri'den çıkan vekillerini alsın öyle gitsin. Hatta orada bir de slogan atsın, 'Pensilvanya'nın askerleriyiz' desin, 'Hocamın izindeyiz' desin. Bozkurt işaretini de sınıf arkadaşı Bahçeli ile gitsin Söğüt'te MHP'lilerle birlikte yapsın."

Başbakan Erdoğan, Ordu'nun bir türküsünün sözlerini "Boztepeye çıkmalı, şu Ordu'ya baklamalı/ Ordu'da lafa değil, icraata bakmalı" şeklinde değiştirdiklerini belirterek, "Ordu, inşallah icraata bakacak, Ordu kendisini büyükşehir yapana bakacak, Ordu bu Karadeniz Sahil Yolu'nu, Ordu-Giresin Havalimanı'nı inşa edene bakacak" dedi.

Ordu'nun CHP'li belediye başkanını eleştirerek, CHP'li yönetimin kente bakamadığını, yatırımlar yapamadığını söyleyen Erdoğan, "Yapamazlar kardeşim, yapamazlar. Bunların ne meşrebinde, ne mizacında, ne karakterlerinde hizmet aşkı yok, sevda yok, millete aşk yok, dertli olmak yok. Bu bizde var, onun için diyorum ki çamurlu bir Ordu değil, çöplerin olduğu bir Ordu değil, kanalizasyonların aktığı bir Ordu değil, susuz bir Ordu değil. Size hizmet siyasetini getirecek bir Ordu, o da AK Parti ile" diye konuştu.

Miting alanına gelirken deniz ve dere kenarındaki çöp mahallini görünce "eyvah" dediğini, Ordu'nun bunu hak etmediğini düşündüğünü anlatan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ordu, o çöpü orada görünce, şu andaki adaylarına mı oy verecek, çöpe mi oy vereceğiz, temizliğe mi oy vereceğiz? Onun için AK Parti. Bu kardeşiniz çöp dağlarının olduğu İstanbul'u 2 yılda tertemiz yaptı. Ümraniye'de oturan hemşehrileriniz vardır, çöp dağı patladı orada, 39 tane vatandaşımız öldü. CHP'li belediye vardı o zaman, hem ilçe hem büyükşehir belediyesi CHP'liydi. Sizin vicdanınız sızlamaz mı? Ey Kılıçdaroğlu, sizin geçmişiniz bu, siz vahşi depolamalarla mahvettiniz halkı. Şimdi diyorum ki aynı durumu biz Ordu'da yaşamayalım, tertemiz bir Ordu, modern bir şehirciliğin yapıldığı Ordu, planlamasıyla, kentsel değişim, dönüşümüyle bambaşka bir Ordu istiyoruz.

Şimdi Ordu - Giresun arasına modern bir havalimanını denizi doldurmak suretiyle inşa ediyoruz. Yıllık potansiyeli 3 milyon yolcu kapasiteli. Artık burası aynı zamanda turizmin de hareketlendiği bir yer olacak. Artık buradan Samsun-Çarşamba yapmayacaksınız, hemen yanıbaşınızda, bastırıp oraya gideceksiniz. Aynı şekilde Giresunlu hemşehrilerim de Trabzon'a gitmeyecek, hemen buraya gelecek, ama isterse Trabzon'a gidecek, Samsun-Çarşamba'ya yakın olan ilçelerimiz de isterse oraya da gidebilecek. Alternatiflerimiz çok olan bir yapı, biz size bunu layık gördük. Ordu'ya 600 yataklı bir şehir hastanesi yapıyoruz, bu hastane 258 trilyona mal olacak, bu hastane de yok yok, herşey var. Gayet modern, kamu-özel ortaklığıyla bu işi yapıyoruz. Türkiye'de bu havalimanıyla ilgili kimse bunu hayal etmiyordu, ama bitti, şu anda suratla pistler yapılıyor, dolgular bir taraftan devam ediyor, bir taraftan inşaat devam ediyor. Hedefimiz bunu bu yılın sonuna yetiştirmek, veyahut önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde bitirmek, şimdiden Ordumuza hayırlı olsun. Ordumuzun ticaretine, sanayisine, turizmine bereket getirmesini diliyorum."

Erdoğan, Ordu'nun geleceğini ilgilendiren Sultan Abdülhamid'in projesi olan, Karadeniz- Akdeniz Yolu Projesiyle de Ordu'yu Sivas üzerinden Hatay ve İskenderun'a bağlayacak, 600 kilometre uzunluğundaki, yolun bir kısmını bölünmüş yol olarak inşa ettiklerini, kalan kısımlarıyla ilgili çalışmaların da devam ettiğini söyledi. Karadeniz-Akdeniz Yolu için sadece Ordu sınırları içinde 12 kilometre uzunluğunda 22 tünel bulunduğunu, yolun Ordu bölümünün 88 kilometre uzunluğunda ve yaklaşık 315 trilyona mal olacağını anlatan Erdoğna, Karadeniz-Akdeniz Yolu'nu da 2015 yılın sonuna yetiştirmeyi hedeflediklerini bildirdi.

Ordu trafiğini rahatlatacak Ordu çevreyolu yapımının devam ettiğini, çevreyolu üzerinde de 2 adet çift tünel, 2 adet viyadük, 4 adet köprü, 3 adet köprülü kavşak, 12 adet alt geçit yer aldığı bilgisini veren Erdoğan, bu projenin de 533 trilyona mal olduğunu, çevreyoluyla Karadeniz Sahil Yolu trafiğini Ordu il merkezinden ayırarak hem şehirlerarası seyahat güvenliğini hem de şehiriçi trafiği rahatlatacaklarını kaydetti.

Erdoğan, 12 yıllık iktidarları döneminde Ordu'ya 8 katrilyon lira yatırım yaptıklarını belirterek bakanlıkların yatırımlarını anlattı. Yolsuzlukların olduğu iktidarın bu kadar yatırımı yapamayacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu MHP'den birşey olmaz, bunlar kafatası milliyetçisi, bunlar vatansever, milliyetperver değil, sadece hakaret etmek, tek sermayesi bu. Al birini, vur öbürüne hiç farkları yok. Ne yaptınız diye sorun. Bunlar buraya geldiklerinde veya buradaki adamlara sorun, ne yaptınız, sizin bir eseriniz var mı? Bu millet size DSP ile beraber iktidar ortaklığı verdi, 3.5 sene durdunuz, kaçıp gittiniz. Niye kaçıp gittiniz, kalsaydınız. Dayanamadılar. Sakarya depreminin altında kaldılar, Düzce depreminin altında kaldılar, Kocaeli depreminin altında kaldılar, kalkamadılar. Bizim dönemimiz de depremler oldu. Bingöl depremi oldu, 1 yılda yeni Bingöl'ü inşa ettik, Simav depremi oldu, 1 yılda yeni Simav inşa ettik, Van depremi oldu, 1 yılda yeni Van inşa ettik. Biz buyuz, yolsuzlukların olduğu iktidar bunları yapabilir mi?

Ben burada birşey söylüyorum; Pensilvanya'nın yurtlarında kalan yavrularınız varsa çekip alın, dershanelerinde olanlar varsa çekip alın. Hafta sonlarında takviye kursları vereceğiz, cumartesi-pazar ücretsiz olarak takviye kurslarını vereceğiz. Çocuklarımızı zehirlemesinler, alın. Bunlar ailelerini böldüler, aileleri. Çocukları anne-babaya itaat edemez, etmez hale getirdiler. Ablalar varmış, gece beddua seansları yapıyorlar. Yanımıza geliyor kızcağızlar diyorlar ki 'Başbakanım size beddua ettiriyorlar', ne yaptık da beddua ettiriyorlar. Dershanelerden dolayı beddua ettiriyorlar. Rant meselesi. Bunları en çok ne rahatsız ediyor biliyor musunuz? İmam hatiplerin orta kısımlarını açtık ya, artık liselerde Kuran'ı Kerim seçmeli olarak okutuluyor ya, Peygamberimizin hayatı okutuluyor ya o rahatsız ediyor. Çünkü devran değişiyor, başörtüsüne 'furuattır' diyen bu değil mi? Sen nasıl hocasın? 28 Şubat'tan önce başörtüsüyle ilgili çok farklı birşey söylüyorsun, ama kalkıyorsun arkasından 28 Şubat'ta aksini söylüyorsun. Artık başörtülü kızlarımız okullarına gidiyor mu, imam-hatiplerin orta kısmı açık mı, katsayı kalktı mı, üniversiteye, devlet dairesine başörtülü gidiyor mu? Normalleşme bu, Türkiye'nin normalleşmesi bu. Bunu biz sağladık. Kılıçdaroğlu utanmadan, sıkılmadan 'başörtüsü sorununu ben çözdüm' diyor. Bunlara Ordu oy verecek mi?"

(Bitti)

-başbakan erdoğan