AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Politika

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan ve Başbakan Davutoğlu: (4) "Bu vandalizm esnasında zarar görmüş işyerlerimizin zararları tazmin edilecek.

14.10.2014 14:30
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu vandalizm esnasında zarar görmüş işyerlerimizin zararları tazmin edilecek. Yangın yerinde gül yetiştireceğiz. Ta ki bütün Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi tarihte olduğu gibi gelecekte de tam bir barış diyarı olsun" dedi.

Davutoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, IŞİD bahane edilerek yapılan izinsiz gösterilere değinerek, "Bu 3 mesaja biz de buradan 3 mesajla cevap veriyoruz. Birincisi kamu düzenine dönük olarak 'biz istediğimiz zaman kamu düzenini bozabiliriz' diyenlere mesajımız şudur. Çözüm süreci kamu düzeninin alternatifi değildir, kamu düzeni her ne suretle olursa olsun kesinlikle teminat altına alınacaktır" diye konuştu.

Hiç kimsenin hukuk devletinde hesap sorulamaz olmadığını ve hiçbir sürecin işlenen suçu örtmeye bahane teşkil etmeyeceğini ifade eden Davutoğlu, tek tek bu vandalizmi yapanların her birini hukukun önüne çıkaracaklarını, tespitlerin yapıldığını söyledi.

Dün Bakanlar Kurulu'nda bütün bu gelişmelerin derin analizini yaptıklarını belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Geçen hafta da -ki bugünleri de görerek kurduğumuz ulusal güvenlik mekanizması, Başbakanlık'ta her hafta toplanan bu mekanizmada Genelkurmay Başkanımızın, ilgili bakanlarımızın, Genelkurmay ve emniyetin ilgili birimlerinin katıldığı geniş kapsamlı bir değerlendirme yaptık. Güvenlikle ilgili ne tedbir alınması gerekiyorsa alınacak. İhtiyaçlar giderilecek. Yakılan her TOMA'nın yerine gerekirse 5 TOMA, 10 TOMA alınacak. Kamu binaları eğer yakılmışsa onların daha iyileri yapılacak. Yangın yerinde gül yetiştireceğiz biz gül. Bütün kamu binaları, bütün işyerleri tekrar ihya edilecek."

Bakanlar Kurulu'nda ayrıca alınması gereken tedbirleri de gözden geçirdiklerini bildiren Davutoğlu, "Şimdi de daha önce güvenlik eksikliğinden şikayet edenler bu tedbirler gündeme geldiğinde eminim 'polis devletine mi dönüyoruz, otoriterleşiyor muyuz' diye içeriden, dışarıdan saldırmaya başlayacaklar. Bu ülkede demokrasinin de, kamu düzeninin de, özgürlüğün de, güvenliğin de teminatı AK Parti iktidarıdır. Özgürlüğümüzden fedakarlık etmeden güvenliğimizi güçlendireceğiz, tesis edeceğiz. Güvenliğimizden fedakarlık etmeden özgürlüğümüzü koruyacağız" ifadelerini kullandı.

Dün İçişleri Bakanı'nın da çok kapsamlı bir sunuş yaptığını aktaran Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Avrupa ülkeleri örnek alınacak ki birileri bunu istismar etmeye kalkmasın. Yarın bazı Avrupa merkezlerinde 'Türkiye otoriterleşiyor' şeklinde birtakım yayınlar yapılmasın diye. Avrupa ülkeleri başta Almanya ve İngiltere olmak üzere oradaki uygulamalardan da faydalanarak, onları da gözönünde bulundurarak, birçok konularda güvenliği teminat altına alıcı adımlar atacağız. Türkiye'de bir polis bir yere müdahale ettiğinde bunu aşırı güç kullanımı olarak görenlerin Frankfurt'ta ya da Londra'da ya da New York'ta benzer tavırlar aldığında bunu normal güvenlik tedbiri olarak görmeleri çifte standarttır, kabul edilemez. Kesinlikle emniyet güçlerimizin ve bu anlamda da yargı sistemimizin olaylara seri ve çabuk bir şekilde müdahale etmesini garanti altına alacağız."

Dün TOBB'da Güneydoğu ve Doğu Anadolu'dan gelen sendika, sivil toplum kuruluşu ve oda temsilcileriyle biraraya geldiklerini belirten Davutoğlu, "Onlara da ifade ettim. Bu vandalizm esnasında zarar görmüş işyerlerimizin zararları tazmin edilecek. Yangın yerinde gül yetiştireceğiz. Ta ki bütün Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi tarihte olduğu gibi gelecekte de tam bir barış diyarı olsun" diye konuştu.

"Bizim bu ülkenin her bir vilayetiyle ilgili hayalimiz var"

Yeni düzenlemeler de getirmeyi düşündüklerine dikkati çeken Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bundan sonra kim böyle bir vandalizmle bir mala zarar verirse o zarar bizim de yaptığımız tazminler o kişiye, o zarar verene geri dönecek ve o ödeyecek. Bununla ilgili hukuki düzenleme yapma talimatı verdim.

Burada görüldü ki 3 tavır var. Bir yakanlar, yıkanlar. Bunlar belli. Bu çağrıyı yapan HDP ve onun arkasından gelenler. İki bu yakanlar, yıkanları teşvik eden, provoke eden, destekleyen CHP. Bir de inşa eden, vizyon kuran, gelecek belirleyen AK Parti. Bizim her bir vilayetimiz için rüyalarımız  var. Benim gözümün önünde şu anda Mardin canlanıyor. O güzelim Mardin. Selçuklu'nun, Artuklu'nun Mardin'i. Kadim Mardin. Mezopotamya'ya doğru bir ilahi göz gibi bakan Mardin. Biz isteriz ki öyle bir barış oluşsun ki, öyle bir barış rüzgarı essin ki Mardin Toledo gibi, Venedik gibi dünyada herkesin görmek için yarıştığı bir şehir haline gelsin. Gelen emin olsun, giden emin olsun. Biz isteriz ki Şırnak Irak'a değil sadece Körfez'e açılan ihracat kapımız olsun. Öyle bir ihracat kapısı ki Mersin, İzmir, Kocaeli gibi refahı tatsın. Biz isteriz ki Hakkari dağlarında toylar, şölenler, şenlikler olsun. Dağ turizmi olsun. Biz isteriz ki hani Vanlı'lar Van Gölü'ne 'deniz' derler. Aynen İzmir gibi Van'da da o güzelliklerin yaşandığı büyük bir barış diyarı olsun. Bitlis'te kültür turizmi canlansın. Ağrı, Ağrı Dağı değil sadece bütün o dağla birlikte Ağrı'nın güzellikleri keşfedilsin. Iğdır 3 devlete komşu olmanın diplomasisini, zenginliğini tatsın. Muş Ovası Türkiye'nin en büyük ovalarından biri olarak organik tarımın merkezi olsun. Kars, Ardahan hayvancılığın merkezi olsun. Tiflis-Kars ile ortaya konulan ulaşım hattı Kars'ı doğudan batıya, kuzeyden güneye geçen herkesin selam verdiği bir diyar yapsın. Elazığ Keban'ın ve bütün o güzelliklerin arasında hem tarihi Harput ile kültür merkezi olsun hem su ürünleri anlamında da önemli üretim alanlarından biri olsun. Batman, Şırnak bir enerji merkezi olsun. Siirt kültürümüzün nadide bir merkezi olarak ilim dünyamıza yine ışık saçsın. Bingöl, şehitlerimizin olduğu Bingöl güzellikleriyle dünyada tanınsın. Tunceli bakir dağlarıyla barış turizmine açılsın. Erzurum Anadolumuzun kalesi olarak bütün ilçeleriyle ayağa kalksın. Bizim her ilimiz ve ilçemiz için bir rüyamız var, bir hayalimiz var. Her zaman söylüyorum bizi gelecek vizyonumuz açısıyla hayalperestlikle suçlayanlara söylediğimi bir kez daha söylüyorum. Bizim bu ülkeyle ilgili, bu ülkenin her bir vilayetiyle ilgili, her bir ilçesi, her bir köyüyle ilgili hayalimiz var, rüyamız  var. Hayali olmayanlar utansın, rüya göremeyenler utansın.

İsteriz ki Gaziantep'teki ekonomik başarı Hatay'daki bütün Ortadoğu'yu barındıran o barış ortamı, Şanlıurfa'nın o peygamberler şehri olarak bir inanç turizmi merkezi, Adıyamanımız Nemrut ile, Malatyamız önemli bir merkez şehir olarak bütün bu gelişmelerde kendini göstersin."

"Onlar yaktılar, yıktılar, biz inşa edeceğiz, ihya edeceğiz"

Davutoğlu, işyerlerini bombalayanların, oraya yapılan yatırımları ve barajları engelleyenlerin, iş makinelerini yakanların dışarıdaki birileri adına bu vizyonu engellemeye çalıştıklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Mezopotamya'nın, Doğu Anadolu'nun tekrar ayağa kalkmasını engellemeye çalışıyorlar. Aziz kardeşlerime, bölgedeki kardeşlerime söylüyorum. Siz sesinizi yükseltin ve deyin ki 'tarihte nasıl buralar medeniyet merkezi olmuşsa Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları içinde de Balkanlar'ı, Kafkaslar'ı Ortadoğu'ya, Karadeniz'i Akdeniz'e ve Basra Körfezi'ne bağlayan büyük medeniyet merkezleri olacak.' Diyarbakır bir mürşit şehir olarak öne çıkacak bütün şehirlerimiz tekrar ihya olacaktır. İşte bizim perspektifimiz bu. Onlar yaktılar, yıktılar, biz inşa edeceğiz, ihya edeceğiz. Bütün kardeşlerimize mesajımız budur.

Üçüncü mesajlarına cevabımız şudur. Aynı mantık Kobani'de Haseke'de, Afrin'de de bunu yaptılar. Kendilerine muhalif hiçbir Kürt parti bırakmadılar. Şimdi şikayet ediyorlar. Önce kendileri Kobani'de kendileri gibi düşünmeyen aşiretleri, partileri baskı altına aldılar. İlk bize bu bölgeden, Haseki'den gelen Kürt mülteci kardeşlerimiz PYD baskısından kaçarak geçen sene geldi. Şimdi orada yaptıklarını Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da yapmaya çalışıyorlar. AK Parti binalarını yıkarak,  bölgede başka partilere saldırarak yapmaya çalışıyorlar. Demeye çalıştıkları şu, 'buralar bize ait ve burada ancak siyaseti biz yaparız.' Yok öyle şey. Türkiye Cumhuriyeti topraklarının her bir santimetrekaresinde hem al bayrak olacak hem AK Parti bayrağı olacak.

Geçen sene Genel Kurul'daki bir görüşme esnasında o zaman adları BDP idi. Bir parti yetkilisi, sözcüsü dönüp 'İstanbul'un kaderiyle Kudüs'ün kaderi, Konya'nın kaderi ile Şam'ın kaderi bir' diyorsunuz. Niye İstanbul'un kaderi ile  Diyarbakır'ın kaderi bir demiyorsunuz' diye sordu. Ona döndüm şunu söyledim. Bunu söylemeyi zül addederiz, zillet addederiz, Çünkü Diyarbakır biziz, biz Diyarbakırız. Bizi Diyarbakır'dan Diyarbakır'ı bizden ayırmak mümkün mü? Kimin buna gücü yeter, oralara da aynen Konya gibi aşkla bağlıyız, hizmeti aşkla yaparız, müdafaa etmek gerekirse aşkla müdafaa ederiz."

"Bayrağı onurla her yerde taşırız"

Ana muhalefet partisinin Hakkari'ye bayraksız bir şekilde izin alarak gittiğini belirten Davutoğlu, "Biz kimseden izin almayız ve bayrağı onurla her yerde taşırız. Şimdi onların anladığı dilden de söylüyorum ki o al bayrak sadece Türkiye'de bizlerin bayrağı değil. Hepimizin bayrağı olma dışında Çanakkale'de şehit düşmüş olan ve şu anda sınırlarımız dışında kalmış olan Boşnaklar'ın, Arnavutlar'ın, Araplar'ın, Kürtler'in de bayrağıdır. Hepsinin bayrağıdır. Yemen savaşına giden Kobanili, Hasekeli, Afrinli Kürtler, o Kürt aşiretler o bayrak altında gittiler. O bayrak sadece Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve bizim tarihi mirasımızın bayrağı değildir. O bayrak ezilmiş halklar için emperyalistlere karşı istiklal mücadelesi veren halkların sembolü olan al bayraktır" diye konuştu.

Afrika'da büyükelçilikler açılırken yaşadığı bir hatırasını anlatan Davutoğlu, "Komor Dışişleri Bakanı'nın, 'biz çok küçük bir ülkeyiz. Belki büyükelçilik açmaya ihtiyaç duymuyorsunuz ama şu anda biz de bir tek eski sömürgeci devletin büyükelçiliği var. Benim dedem İstanbul'da okumuştu' dedi. Hint Okyanusu'nun ortasında. 'Ne olur küçük bir yer açın, bir temsilcilik ve al bayrağı dalgalandırın. O al bayrak Komor'da dalgalanmadıkça bağımsızlığın tam olarak idrakine varamayacağız' dedi. Nasıl Komor'da bu böyle ise bugün 20'ye yakın ülkenin eğer bayrağında ay yıldız, hilal varsa ilhamı bizdendir, ilhamı bizim tarihimizdendir" dedi.

Bugün Singapur Başbakanı'nı misafir edeceğini anımsatan Davutoğlu, Singapur'un, Cezayir'in, Libya'nın ve  bugün törenine katıldığı Azerbaycan'ın bayrağında da ay yıldız bulunduğunu söyledi.

"Bizim için o hilal, tevhidin hilalidir"

Al bayrağın emperyalizme, sömürgeciliğe karşı mücadelenin sembolü olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bizim için o hilal tevhidin hilalidir, istiklalin hilalidir, izzetin hilalidir ve bu topraklarda ebediyete kadar dalgalanacaktır. Biriler oralara giderek bunu dalgaladırma cesareti göstermeyebilir. Ama bilsinler ki yiğit AK Parti teşkilatı ve neferleri bulundukları yerlerde hem o bölgeyi, o şehri,  ilçeyi temsil edecekler hem de bu onurlu vazifeyi yürütecekler. Ben bütün bu vandalizm, bütün bu terör karşısında vakarla, metanetle mücadele eden dimdik ayakta duran AK Parti teşkilatlarının herbir ferdinin alnından öpüyorum. Onlar baskıya boğun eymeyeceklerini gösterdiler. Onlar bu mücadeleyi sonuna kadar yürüteceklerini gösterdiler. Tehdit edildiler, şantaja maruz kaldılar, işyerleri yakıldı, evleri saldırıya uğradı. Bilsinler ki her an onların yanında olacağız ve AK Parti tek bir ruh tek bir beden olarak bu ülkenin birliğini, dirliğini korumaya devam edecek."

- TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Politika AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement