AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Politika

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bugün bir sınav günüdür.

29.07.2015 15:34
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bugün bir sınav günüdür. Kim teröre karşı açık bir tavır sergilerse onlara diyalog kapımız da işbirliği kapımız da dayanışma kapımız da açık olacak" dedi.

Davutoğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, dört kesime mesaj vermek istediğini ifade etti.

Bu kesimlerden birinci mesajı halka vereceğini belirten Davutoğlu, "Ülkemizin hangi güzel köşesinde yaşıyor olursa olsun halkımıza mesajımız şudur; ülkemizin geleceği, huzuru, devletimizin bekası için ne gerekiyorsa yapan bir hükümetinizin olduğundan emin olunuz. Devletimize, ülkemize, ve hükümetinize güveniniz. Sizlerin huzur içinde uyuması için gecelerini uykusuz geçiren bütün güvenlik birimlerimize güveniniz. Birçok tuzaklarla karşı karşıya kalabiliriz, birçok yeni komplolar bizi hedef edinebilir. Ama tuzakların üzerinde bir tuzak, komploların ötesinde AK Parti'nin getirdiği bir Türkiye vizyonu vardır. Kimse bunu engelleyemez. Biz millete güveniyoruz" diye konuştu.

Bir devletin meşruiyetinin şefkat ve kudretinin dengesiyle, ahengiyle ölçüleceğine vurgu yapan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde, şimdi ve gelecekte şefkat elini demokratikleşmeyle, sosyal yardımlarla halka gösterdiklerini söyledi.

Halkın haklarını, hukukunu, hürriyetlerini korumak için en geniş demokratikleşme çabası içine girdiklerini, gerektiğinde kudret elini göstermekten hiç çekinmediklerine işaret eden Davutoğlu, "Bir devlet eğer şefkat sahibi olur, kudret sahibi olmazsa acizleşir. Kudret sahibi olur, şefkat sahibi olmazsa zalimleşir, tiranlaşır. Biz Şeyh Edebali'nin yolunda yürüyenler, 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' diyenler, işte şefkat ile kudreti birleştiren bir devleti inşa etmek için yola çıktık. Aziz halkımızın bilmesini istediğimiz husus şudur ki bütün vatandaşlarımıza şefkat eliyle yaklaşacağız. Ama vatandaşlarımızın huzurunu bozmak isteyenlere karşı da kudret elimizi en güçlü şekilde onların tepesine indirmeye kararlıyız" ifadesini kullandı.

"Sırtını terör örgütüne değil, millete dayayanlar lazım"

Davutoğlu, ikinci mesajının siyasi parti liderlerine olduğunu belirterek, bugünlerin ortak tavır alma, siyasi farklılıkların bir kenara bırakılarak insan hak ve özgürlükleri ve demokratik ilkeler etrafında ortak bir duruş sergileme günleri olduğunu bildirdi.

7 Haziran'dan sonra bütün siyasi partilerle diyalog kanallarını açık tuttuklarının altını çizen Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan görev aldıktan sonra hiçbir ayrım gözetmeden bütün siyasi parti liderlerini ziyaret ettiğini anımsattı.

HDP'yi, genel seçimde yüzde 13 oy veren seçmene saygının gereği olarak ziyaret ettiğini anlatan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Orada da bu perspektifimizi kendileriyle açıkça paylaştık. Operasyonlar başladıktan sonra, başlamadan önce Suruç'ta, Suruç olayından sonra dörtlü deklerasyon için teklifte bulundum, çağrıda bulundum. Her gün bunu tekrar ettim. Ümit ettim ki hep beraber bir çağrıya imza atarız ve herkes, milletimiz de siyasi parti liderlerinin bir araya gelmesinden kaynaklanan dayanışmayı görür ve Türkiye'de siyaset itibar kazanır. Ama HDP bunu kategorik olarak reddetti. Teröre karşı tavır alma konusunda bir ortak tavıra bile, ortak bir deklerasyona bile imza atmaktan imtina ettiler. Çünkü teröre karşı tavır aldıkları anda hani sırtlarını dayadıklarını iddia ettikleri kesime de tavır almaları gerekecekti. Sırtını terör örgütüne değil, millete dayayanlar lazım bu ülkede millete."

"İkircikli tavırların sonuna gelinmiştir"

Davutoğlu, operasyonlar başladıktan sonra pazar günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi telefonla aradığını ve operasyonlar hakkında bilgi verdiğini dile getirdi.

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'ye teşekkür eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Hem telefondaki istişaremiz esnasında takındıkları tutum sebebiyle hem de hemen sonrasında bilgilendirme heyeti olarak Milli Savunma Bakanımız Sayın Vecdi Gönül başkanlığında giden heyete dönük olarak gösterdikleri tavır dolayısıyla teşekkür ediyorum. Burada da şunu göstermeye çalıştık; bu mesele AK Parti'nin bir parti meselesi değil, bir ülke meselesi. AK Parti ülke meselesini omuzlarına almış, üstlenmiş yürüyor. Ama madem ki bir ülke meselesiyle karşı karşıyayız bütün partilerin bu süreçten bilgilendirilmesi lazım."

"Sayın Demirtaş'ı niye aramadınız?" diye bir sorunun gündeme gelebileceğini ifade eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Çünkü Demirtaş'ın ve eş başkanların Suruç olayından bu yana ve daha öncesinde terör konusundaki samimiyetsizlikleri açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. İkircikli tavır sergileyenlerle bizim görüşmelerimizin bir sınırı olur. Terör söz konusu olduğunda, ülkenin demokrasi geleceği söz konusu olduğunda açık tavır sergilemeyenlerin teröre karşı mücadele konusunda bilgilendirilme hakları yoktur. Verilen bir bilgi kaç dakika sonra Kandil'e ulaşacak, bundan dahi emin değilsek nasıl bir bilgilendirme yapabiliriz? Hala terör dolayısıyla katledilen vatandaşlarımız için bir kınama bile yayınlayamayanların teröre karşı mücadelesinden emin olabilir miyiz? Eşimle birlikte kaçırılan ambulansın içindeki şoför, ebe ve hemşirelerle konuştum. Hala o ambulans kaçırma eylemine dahi karşı çıkacak cesareti olamayanların terörle mücadelede taraf olma hakları olur mu?"

-"İşte bugün bir sınav günüdür"

Başbakan Davutoğlu, "İşte bugün bir sınav günüdür" diyerek, kim teröre karşı açık bir tavır sergilerse onlarla diyalog kapılarının da işbirliği kapısının da dayanışma kapısının da açık olacağını ifade etti.

Davutoğlu, şöyle dedi:

"Bugün yine şu mesajı iletiyorlar; 'gelin barış için konuşalım'. Konuşalım. Biz barışı her zaman konuştuk ve çözüm sürecini, milli birlik ve kardeşlik projesini sayın Cumhurbaşkanımızın 2005 Diyarbakır konuşmasından bu yana kararlılıkla sürdüren, hiçbir taviz vermeden, tam bir samimiyetle sürdüren AK Parti'dir. Ama peki siz samimi davrandınız mı? Siz bir taraftan barış ve demokrasi derken, diğer taraftan terör ve silah kullanımı karşısında ortak bir tavır sergileyebildiniz mi? İkircikli tavırların sonuna gelinmiştir. Herkes tavrını açık ve net bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Tavırlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyarlarsa DEAŞ terörünü kınadıkları gibi PKK terörünü de kınamaya cesaret ederlerse, DEAŞ'ın Suruç'taki katliamını kınadıkları gibi-ki hepimiz kınıyoruz, cezalandırmasını da bizzat Türkiye Cumhuriyeti Devleti yapmıştır- uykusunda ensesinden vurularak şahadet edilen polislerimizin şahadetlerini kınayabiliyorlarsa, eşiyle çok sevdiği Malazgirt halkı arasında yürüyen bir binbaşımızın katledilmesini kınayabiliyorlarsa, Doğu ve Güneydoğu'ya hizmet için giden şirketlere, onların TIR'larına yapılan zararı kınamayı bir gün başarabilirlerse, bir kaza ihbarı üzerine Diyarbakırlı kaza geçiren kardeşlerine koşan trafik polisini uzun namlulu silahlarla şehit edenleri kınayabildikleri gün biz de onların çağrılarına cevap verir, oturur konuşuruz. Ama bunları yapmadıkları sürece millet nezdinde de bizim nezdimizde de sanık sandalyesindedirler, hesap verme makamındadırlar."

Çağrılarının açık olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Gelin açık bir şekilde teröre karşı tavır sergileyin, hep beraber dörtlü deklerasyonu açıklayalım. Hep beraber sesimizi yükseltelim. DEAŞ'a da PKK'ya da DHKP-C'ye de hep beraber kararlı bir şekilde duralım, omuz omuza. Ama birileri bu katliamlara seslerini çıkarmayacak, diğer bazıları da İstanbul sokaklarında maskeli ve silahlı gösteri yapanlara sessiz kalacaklar. Böyle ikircikli tavır olmaz" ifadesini kullandı.

-"Siyasi partilerin ortak bir tavırda buluşması son derece önemlidir"

Davutoğlu, İstanbul'da Gazi olayları esnasında şehit düşen polise bir kez daha rahmet diledi ve oradaki emniyet birimlerini tebrik etti.

Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Çünkü talimatlarımız açıktı. Cenaze merasimi saygın bir merasimdir. Her zaman cenazeye saygı gösteririz. Bir teröristin cenazesi bahane edilerek orada geçtiğimiz pazar günü yüzlerini maskeyle kapatmak isteyenler ya da silahla sokağa çıkmak isteyenlere karşı açık tavrımızı ortaya koyduk. Buradan tekrar söylüyorum bundan sonra da Türkiye'nin hiçbir yerinde hangi gerekçeyle olursa olsun yüzüne maske takan, silahla sokağa çıkan herkes hak ettiği muameleyi görecektir. Siyasi partilerimizin de özellikle İç Güvenlik Yasası ve özgürlüklerin korunma yasası çıktığı zaman bu yüz kapamaya karşı Genel Kurul'da tavır sergileyen partilere ve oradan bugüne gelen milletvekillerine seslenerek ifade ediyorum; sokakların emniyeti hepimizin emniyetidir, mahallelerimizin güvenli olması hepimizin güvenliliğidir, şehirlerimizin güvenli olması milletimizin güvende olmasıdır. Burada bütün siyasi partilerin hiçbir ayrım gözetmeden ortak bir tavırda buluşması son derece önemlidir."

Bu arada, Grup Toplantısında Avrupa şampiyonu olan İşitme Engelliler futbol ve voleybol milli takım antrenör ve oyuncuları, kürsüye çıkarak Başbakan Davutoğlu ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Davutoğlu, oyuncu ve antrenörlere çeşitli hediyeler verdi, kendisine sevgi gösterisinde bulunan işitme engellilere karşılık verdi.

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement