Akdoğan: Öcalan Süreci Daha Doğru Okuyor - Son Dakika
Güncel

Akdoğan: Öcalan Süreci Daha Doğru Okuyor

Akdoğan: Öcalan Süreci Daha Doğru Okuyor

Yalçın Akdoğan, "Selahattin Demirtaş'ın 40 fırın ekmek yemesi gerekiyor. Öcalan'ın süreci diğerlerinden daha doğru okuduğunu düşünüyorum" dedi.

07.06.2014 10:11  Güncelleme: 10:29
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, "Öcalan'ın süreci diğerlerinden daha doğru okuduğunu düşünüyorum. Belki televizyon imkânı, birçok tartışma programı izlemesi rol oynamıştır. Suriye'de vesaire birçok ülkede farklı aşamalardan geçti. Onlarca yıldır bu işlerin içinde olduğu için farklı bir bakış açısı da vardır. Olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi vardır. Dikkat ederseniz onun verdiği mesajlar diğerlerinin verdiği mesajlara göre sürecin geleceğini daha çok düşünen bir hassasiyeti yansıtıyor" dedi.

"DEMİRTAŞ'IN 40 FIRIN EKMEK YEMESİ LAZIM"

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın çözüm süreciyle ilgili söylemlerini de eleştiren Akdoğan, "Selahattin Demirtaş'ın çok tahrik edici açıklamaları var. Demirtaş başkan olduğunda bu bir şans olabilir diye bir köşe yazısı yazmıştım. Ama zaman içerisinde bunu boşa çıkardı. Biz tabi gençliğine verdik. Zamanla olgunlaşır dedik ama daha 40 fırın ekmek yemesi gerektiği anlaşılıyor" diye konuştu.

"ÇOCUKLARIN KAÇIRILMASI LÜZUMSUZ GERİLİM"

PKK tarafından kaçırıldığı öne sürülen çocuklarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Akdoğan, "Şu anki aşamayı şafak sökmek üzereyken ve bu mesele ciddi şekilde çözüm yoluna girmişken yaşanan lüzumsuz gerilim olayları olarak görüyorum" dedi.

Milliyet gazetesinden Serpil Çevikcan'a konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çevikcan'ın Yalçın Akdoğan ile yaptığı söyleşi şöyle:

Sayın Başbakan'ın Ak Parti'nin cumhurbaşkanı adayı olacağı kesinleşti diyebiliriz. Nasıl bir cumhurbaşkanı göreceğiz? Kendisi Köşk'e çıkarsa aşağıda nasıl bir düzen kurulacak?

Sayın Başbakanımız 2007'deki gibi çok geniş istişareler yürütüyor. Neticede kişisel kariyer planlaması yapılmıyor. Bu bir memleket meselesi. Başbakanımızın isminin önde çıkması da normal bir durum. İstişareler tamamlanmış değil. Sayın Başbakanımızın takdiri önemlidir ve sonuçta bir karar verilecektir.

Peki, ailenin sıcak bakmadığı gibi bilgiler doğru mudur?

Elbette ailenin fikirleri önemli. Hepsinin farklı görüşleri olabilir. Ailede kimse bir anket falan yapmadı. Çok afakî değerlendirmeler yapmayı doğru bulmuyorum. Tayyip Erdoğan, büyük bir siyasi hareketin ve Türkiye'nin lideridir. Liderlik özelliklerine sahip genel başkanlar dönemi, Tayyip Erdoğan'a kadar neredeyse kapanmıştı. Atatürk, İnönü, Menderes dönemi var, daha sonra Özal, Erbakan, Türkeş, Demirel. Ondan sonra güçlü liderler ortaya çıkmadı. Bu yüzden de Tayyip Erdoğan Türkiye'nin geleceğinde en önemli lider olmaya devam edecektir. Ama burada halkın seçtiği cumhurbaşkanı, padişah olacak gibi yorumlar yapmak da, tedirginlikler üretmek de doğru değil. Her şeye o karar verecek, her şeyi o idare edecek gibi afakî değerlendirmeler yaparak, tedirginlik üretmeyi ben doğru bulmuyorum.

Sayın Başbakan seçilirse çok farklı bir cumhurbaşkanı profili göreceğimiz kesin.

Tayyip Erdoğan hiçbir şeye karışmayacak, elini eteğini çekip köşesinde oturacak gibi düşünmek de doğru değildir. Cumhurbaşkanları zaten etkilidir. Örneğin HSYK, internet, MİT düzenlemelerinde Sayın Cumhurbaşkanımızın görüşlerini hep dikkate aldık. 'Sadece halk cumhurbaşkanı seçtiğinde etkili bir cumhurbaşkanı olacak' demek Cumhurbaşkanımıza haksızlık olur. Ama halkın seçtiği cumhurbaşkanı, elbette farklı bir misyon üstlenebilir. Tedirginlik pompalamak doğru değil. 'Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olsun hiçbir şeye karışmasın' demek de son derece yanlış olur.

Sayın Erdoğan'ın yönetme biçimi ve kişiliğinden kaynaklanan sonuçlar olmayacak mı? Bazı insanlar her şeyi kontrol etmek isterler.

Kontrolle değil, etki gücüyle alakalı. Tayyip Erdoğan, Belediye Başkanı iken hangi şehre gitse, genel başkan gibi karşılanıyordu. Muhtar bile olsa ülke yönetimine etki edecek bir tavır ortaya koyar. Makamdan gelen bir etki gücü değildir bu. Yasaklı olduğu dönemde de önemli etkiler yapan bir insan olmuştur. Bu kadar etkili bir siyasi lideri belli makamlara hapsedemezsiniz.

"GENEL BAŞKAN AYRI, BAŞBAKAN AYRI OLSUN FİKRİ KABUL EDİLİR Mİ?"

Bu boşluğu Ak Parti nasıl dolduracak? Birçok alternatif konuşuluyor.

Öncelikle ilkesel olarak ben Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül isimleri ile ilgili cümle kurulurken, azami hassasiyet gösterilmesi gerektiği kanaatindeyim. Sayın Cumhurbaşkanımızı biz çok seviyor ve sayıyoruz. Onu üzecek spekülasyonlar yapılmasını doğru bulmam. 'Falankes olmasın' yorumları kadar 'Filankes olsun' yorumlarını da yanlış bulurum. Partinin iradesine ipotek koyma gibi algılarım. Şahsi görüşler, ilgili kurullarda ortaya konulmalıdır. Burada 'Genel Başkan ayrı, Başbakan ayrı olsun' fikri kabul edilir mi, bu bir sorudur.

"KENDİSİ SEÇİME GİRMEYECEK KİŞİ, PARTİYİ SEÇİME GÖTÜREBİLİR Mİ?"

Yanıtı aranan bir soru mu bu?

Gözlemim, önce de oldu ama çok fazla gitmedi. Genel Başkanımız Başbakan oldu. Muhalefet de buna sıcak baktı. Bu biraz normal akışın dışında, olağanüstü durumlarda denenebilecek bir durum. Üçüncü dönemi olan isimlerin görev alıp almayacağı meselesi de elbette partide değerlendirilecektir. Kendisi seçime giremeyecek bir kişi, partiyi seçime götürebilir mi vs. İsimle değil, ilkesel düzeyde değerlendirilmeli. Bir de burada 'Tayyip Erdoğan'dan sonra kıyamet olur' gibi şeyler partiye haksızlıktır.

Bu doğal bir kaygı değil mi?

Bu hareketin 9 milyon üyesi var. Herhangi bir bakan, genel başkan yardımcısı, parti liderlerinden daha donanımlıdır. Kadro problemi yok. İkincisi Ak Parti, Türkiye'nin geleceğinde olmazsa olmaz bir partidir hala. Şahıslara endeksleyerek düşünmek doğru olmaz.

"EMANETÇİ SAYGISIZLIK OLUR"

Emanetçi biri, Yıldırım Akbulut modeli gibi formüller de tartışılıyor...

Bu da Ak Parti kadrolarına saygısızlık olur.

Ama hiçbiri bir Tayyip Erdoğan değil deniyor.

Tayyip Erdoğan ile kimseyi kıyaslayamayız. Çok güçlü siyasi aktörler var Ak Parti içinde. Bu kadar tecrübeyi küçümsemek de doğru değil.

Bu uyum, mesela Sayın Başbakan'ın Köşk'e çıkması, Sayın Abdullah Gül'ün Başbakanlığı devralmasının sigortası olabilir mi?

Tayyip Erdoğan ile uyumlu olmak da burada her zaman en önemli noktadır. Cumhurbaşkanı-başbakan uyumu küçümsenmemesi gereken bir durum. Cumhurbaşkanımız belki de tarihin en başarılı cumhurbaşkanlıklarından birini ortaya koydu. Biraz önce söylediğim yani işte 'Köşk'e gider, hiçbir şeye karışmaz' ya da 'karışmasın' türü bir yaklaşım gayritabii olur ve doğru bir yaklaşım da olmaz. Sayın Başbakanımız devlet terbiyesine sahip biri olarak her makamın gerektirdiği teamülleri dikkate almıştır. Halkın seçeceği cumhurbaşkanı kavramının ne tür teamüller oluşturulacağı da önemli bir konudur. Ama her kim olursa olsun Ak Parti'de başbakanlık yapacak isim güçlü bir siyasi aktör olacaktır ve uyumlu çalışacak birisi olmalıdır.

Gölge kabine konuşuluyor...

Uydurma haberler. Duymadım, bilgim yok.

Genel seçime kadar Bülent Arınç'ın Başbakanlığı üzerine yoğun haberler yapılıyor.

Herkes bir şey konuşur ama partinin yetkili kurulları karar verir. İsim düzeyindeki spekülasyonlar kişileri yıpratır.

"DAVUTOĞLU İSMİNİN GÜNDEME GELMESİ NORMAL"

Başbakanlığa Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı'na MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın getirileceği haberleri de var.

'Üçüncü dönem sıkıntısı olan biri olmazsa kim olabilir' diye bakıldığında Davutoğlu ismi elbette gündeme geliyor. Bütün milletvekilleri gündeme gelebilir tabii. Her arkadaşımız kıymetlidir.
İlk turda seçilir

Sayın Başbakan cumhurbaşkanı seçildiği takdirde sizin pozisyonunuz ne olur? Sizin birinci döneminiz.

Ben hiçbir pozisyon için çalışmadım bugüne kadar. Ben meseleye dava şuuru, bir misyona hizmet etmek olarak bakarım. Sayın Başbakanımızla beraber çalışıyor olmak bizim için büyük bir şerefti. Türkiye için hayırlı olan neyse, bizim için de hayırlı olan odur.

"AK PARTİ ADAYI İLK TURDA SEÇİLİR"

Sayın Başbakan'ın ilk turda seçilebileceğine inanıyor musunuz HDP-BDP desteği olmadan?

Ak Parti'nin adayı kim olursa olsun ilk turda seçileceğini düşünüyorum.

Kürt seçmenlerin oyları kritik bir öneme sahip değil mi sizce?

Bütün seçmenlerin oyu kritik öneme sahiptir. Belediye başkanlıklarında görüyorsunuz, 3-5 oyla seçim kaybedilebiliyor.

Çözüm sürecinin Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar geçireceği aşamalar Sayın Başbakan'ın seçilmesine katkı yapmaz mı?

Süreci başlatan Sayın Başbakanımız. Büyük bir paradigma değişimi yaptı. Red, inkar, asimilasyon politikalarına son verdi. Pozitif yansıması olacağını düşünüyorum.

17 Aralık'tan sonra soruşturmalar derinleştikçe nasıl bir manzara ortaya çıkıyor?

O süreçte gerçekten demokrasi ve siyasete müdahale oldu. Türkiye'nin bu badireyi atlatmasını gerçekten tarihi bir olay olarak görüyorum.

Atlatılmış mı sayıyorsunuz?

O sürecin atlatılmasını önemli görüyorum. 30 Mart sistemi konsolide etmiştir. Temiz hava sağlamıştır. Bu bir devlet meselesi. Ak Parti'nin herhangi bir yapıyla kavgası değil. Devlet kavga etmez, hukuksuzlukla mücadele eder. Şeffaf olmayan bu tür hastalıklı, hayalet yapılarla mücadele eder. Hukuk zemininde hesap sorulması gerekiyor. Bu konuda bu sürecin daha başında olduğumuz anlaşılıyor.

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay'ın yapısının değiştirilmesine yönelik bir adım atılacak mı?

Gündemimizde böyle bir konu olduğuna dair bir bilgim yok.

Partili cumhurbaşkanı, güçlendirilmiş cumhurbaşkanı meselesi var. Anayasa'nın bu anlamda değiştirilmesi ne zaman gündeme gelir?

Halkın cumhurbaşkanını seçmesinin sistemi değişime zorlayacak bir parametre olduğunu düşünüyorum. Ak Parti gibi güçlü bir iktidar olduğu için tıkanan sistemin olumsuz yanları geri plana düştü. Ama 2023 hedeflerine ulaşmak için sistemin topyekûn revizyondan geçmesi gerekiyor. Nasıl Özal döneminde konuşulduysa önümüzdeki dönemde de bunun en önemli gündem maddesi olacağını düşünüyorum.

Çözüm sürecinin neresindeyiz? Çocukların dağa çıkarılması, yol kesme, askere ateş açılması gibi olaylar var.

Şu anki aşamayı şafak sökmek üzereyken ve bu mesele ciddi şekilde çözüm yoluna girmişken yaşanan lüzumsuz gerilim olayları olarak görüyorum.

"ÇOCUKLARIN KAÇIRILMASI KOZ OLARAK KULLANILIYOR"

Şafak sökmek üzereydi diyorsunuz?

Ben öyle görüyorum. Asayiş olayları süreci zehirliyor. Bu yüksek ateşle yaşamak gibi. Sabotaja da açık hale getiriyor. Yani örgütün özellikle Cumhurbaşkanlığı sürecinde bu tür hamleleri koz olarak kullanmak istediğini anlıyoruz. Ama bunlar fayda getirmez. Bu süreç örgütün dayatmalarıyla yürüyen bir süreç değil.

Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken, bölgede yaşanan olayları sadece PKK'ya mı mal edeceğiz? Başka güçler var mı?

Harici faktörler müdahale etmediği sürece sürecin istikametinde devam edeceğini düşünüyorum. Gelgitler olabilir. Ama yaşanan asayiş olayları toplumdaki algıyı olumsuz etkiliyor. Devlete atfedilen olumsuzluklardan hiçbiri bugün var mı? Tarihe karıştı. Bugün yol kesen, haraç alan, çocukları dağa kaçıran PKK. Baskı, tehdit varsa bunu yapan PKK. Devlet demokratikleşti ama örgüt şiddet yöneliminden bir türlü vazgeçemiyor. Şu anda güvenlik güçleri burada büyük bir hassasiyetle meseleye yaklaşıyor. Onlar ise tam tersine halkı kalkan olarak kullanmaya çalışıyor, sivil kayıplar olsun diye uğraşıyorlar. Bu hassasiyeti zafiyet olarak görmek son derece yanlış olur. Devlet kararlıdır ve burada devletin sabrını da kimse test etmemelidir.

Diyarbakır'daki çalıştaya nasıl bir anlam yüklememiz gerekiyor?

Bu tip sorunların çözümünde algı yönetimi büyük önem taşıyor. Yaptığınızın iyi olması yetmiyor, iyi algılanması da önem taşıyor. Ben yaptım oldu ile çözülecek bir mesele değil. Hükümet kapalı kapılar ardında meseleyi kendi yol haritası ile çözüyor yaklaşımı doğru değil. Her olayda meseleyi tekrar masaya yatırmak gerekiyor. Mesela bu son yaşanan olaylar. Normalleşme yaşanıyordu. İnsanlar gidilemeyen dağlara çıkıyor, mezralarda piknik yapıyorlardı. Tamamen iklim değişmişken, birileri tekrar fırtına estirmeye çalışıyor.

"HDP, ÖCALAN'I DA BOŞA DÜŞÜRÜR"

İmralı'nın Kandil üzerindeki etkisinde mi bir problem yaşanıyor?

HDP'nin rolünü önemsiyoruz ama HDP'lilerin çok tahrik edici mesajlar verdiklerini görüyoruz. Bu HDP'yi anlamsızlaştırır, Öcalan'ı da boşa düşürür. Bunun sorumluluğunu müdrik olarak hareket etmeleri gerekiyor. Başbakanımıza, hükümete dönük hakaretvari açıklamalar var. Öcalan'ın kendi geleceği ile ilgili gündeme getirdiği bir konu var mı? Ama siz şehir merkezlerinde 'Öcalan'a özgürlük' diye standlar açıp eylemler yapıyorsunuz.

Anladığımız kadarı ile bir yasal altyapı çalışması yürütülüyor.

Bu tür süreçlerin muhtevası, içeriği medya önünde, magazinleştirilerek konuşulmaz. Elbette hükümet kendi mutfak çalışmalarını yapmaktadır. Basındaki senaryoların hiçbirinde gerçeklik payı yok. Toplum, Erdoğan'a güveniyor. Sürecin itici gücü bu güvendir. Başbakanımız bunu boşa çıkarmaz.

Örneğin Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile ilgili bir çalışma yapılmıyor mu?

Muhteva ile ilgili bir şey söyleyemem. Yasal bir düzenleme yapılacaksa zaten gizli kapaklı yapılacak hali yok. Meclis'e gelecektir.

Peki, bu çalışmanın vadesi nedir?

Meclis muhtemelen 1 Temmuz'da kapanacak. Kapanana kadar bütün adımlar atılacak gibi bir beklenti oluşturulması gerçekçi değil. Bu uzun soluklu bir süreç.

Etkin pişmanlık veya benzeri bir düzenleme?..

Mevcut yasa kapsamında zaten her hafta birileri gelip teslim oluyor. Ama yasanın kapsamı ne olmalıdır, biraz daha genişletilebilir mi o da tartışılan bir konu. 'Şu olacak' demek ya da böyle bir af beklentisi oluşturmak doğru şeyler değil. Çünkü hem toplumsal tepkiye sebep oluyor hem de insanlara gereksiz bir umut aşılamak anlamına gelir.
Demirtaş olgunlaşır dedik ama daha 40 fırın ekmek yemesi gerek

Silahların bırakılması aşaması içinde miyiz?

Çözüm deniliyorsa, bunun da bir şekilde halledilmesi gerekiyor. Ama öncelikli olan silah bırakma fikrinin oluşmasıdır. Silah devri geçti, demokratik siyasetle sorun çözülüyor diyorsanız, insanları dağa götürmenizin bir anlamı olmaz. Şehir merkezlerinde eli silahlı insanlarla yol kesmenin anlamı yoktur. Örgüt samimi ise göstermesi gerekir. Eylemsizlik içerisine bu tür şiddet, asayiş olaylarının da girmesi gerekir. Eylemsizlik kapsamında bu olaylara tamamen son verilmesi gerekir.

HDP'nin sürece intibak edemediğini mi düşünüyorsunuz?

Bu önemli bir konu. Özellikle Selahattin Demirtaş'ın çok tahrik edici açıklamaları var. Demirtaş başkan olduğunda bu bir şans olabilir diye bir köşe yazısı yazmıştım. Ama zaman içerisinde bunu boşa çıkardı. Biz tabi gençliğine verdik. Zamanla olgunlaşır dedik ama daha 40 fırın ekmek yemesi gerektiği anlaşılıyor. Sözü sürekli tahrik edici olursa o zaman anlamsızlaşmaya başlar. Ve üstleneceği misyon da zayıflar. Sözün ağırlığı ortadan kalkarsa ciddiye alınmamaya başlar. Diyarbakır'da yerel siyaset yapan, ülke gerçeklerini gözardı eden bir kişi gibi konuşursanız kuşatıcı bir genel başkan gibi davranamazsınız. Şu an süreci sabote etmek için çırpınan, sağa sola saldıran bir adam görüntüsü veriyor.

İmralı heyetinde Sırrı Süreyya Önder'ın 'siyasi heyetlerle görüşmeler yürütülüyor' sözü çok tartışma yarattı.

Beşir Bey, İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı ile zaten görüşüyorlar. Bizim de sürekli görüşmelerimiz olmuştur. Diyalog kanalları açık. Herkes herkesle görüşüyor. HDP'lileri öcü gibi görmenin bir anlamı yok. Ancak bu ağırlığı taşımaları lazım. Tahrik edici açıklamalar yıkıcı etki yapıyor.

Farklı yapıların bu fırtınada bir yeri var mı?

Somut verilerle konuşmak lazım. Ama çözüm sürecinden rahatsız olan birçok odak olduğunu da biliyoruz. Kimse Kürtleri kendi tapulu malı olarak görmesin. Herkes Kürtlere saygı göstermeyi öğrenmeli. BDP de HDP de, uzantıları da bunu öğrenecektir. Oy vermeyen Kürtü ajan, hain ilan edeceksin, eylem yapana satılmış diyeceksin. Bu saygısızlığı Kürtlere kimse yapamaz. Halkı örgütsel amaçları için kurban edilebilir görenler mutlak surette milletin tokadını yerler.

Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken bu tip olayların daha çok artma olasılığı var mı?

Bu süreci kimsenin başka amaçlara alet edip de dayatma vesilesi olarak görmemesi gerekir. Biz bugüne kadar hiçbir dayatmaya eyvallah etmedik. Bu tür dayatmalarla yol yürümeyiz.

Hasta hükümlüler konusu BDP'liler tarafından çok dile getiriliyor?

Hükümet buna olumsuz bakmıyor. Hukuki prosedürlerine uygun hareket edildiği sürece insanı duyarlılık göstermek gerekir.

"ÖCALAN DAHA DOĞRU OKUYOR"

İmralı ile diyalog sağlıklı gidiyor mu?

Ben Öcalan'ın süreci diğerlerinden daha doğru okuduğunu düşünüyorum. Belki televizyon imkânı, birçok tartışma programı izlemesi rol oynamıştır. Suriye'de vesaire birçok ülkede farklı aşamalardan geçti. Onlarca yıldır bu işlerin içinde olduğu için farklı bir bakış açısı da vardır. Olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi vardır. Dikkat ederseniz onun verdiği mesajlar diğerlerinin verdiği mesajlara göre sürecin geleceğini daha çok düşünen bir hassasiyeti yansıtıyor.

Kaynak: Haberler.Com

Son Dakika Güncel Akdoğan: Öcalan Süreci Daha Doğru Okuyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (16)

  • CEMAL: YAZIKLAR OLSUN ÖBÜR DÜNYADA BAKALIM NASIL HESAP VERECEKSİNİZ BU ADAM YAKALANDIĞINDA KORKUSUNDAN TÜRKİYE İÇİN CALIŞIRIM DİYOR ŞİMDİ İSE ÜLKEYİ TEHDİT EDER HALE GELDİ. 24 40 Yanıtla
  • Yusuf: Biz Türk'üz deyince Faşist, O'nlar Kürdüz deyince özgürlükçü. Kahrolsun Kürt kardeşimizi kullanan Pkk'lı Kürt Faşistler! 25 16 Yanıtla
  • RECEP: HAİNLE'E DİK,ÜLKEMİZİN KAYNAKLARINI YEDİRMEYEN,KOŞA,KOŞA BÜYÜKELÇİLEKLERİN ÇAĞRILARINA İCABET ETMEYEN,SILAİ-RAHİM YAPAN,İCRAATLARI İLE DÜNYA'YA PARMAK ISIRTAN,ZALİMLERLE DEĞİL,MAZLUMLARLA BERABER OLAN,IRKÇILIK AYRIMI YAPMAYAN,KÜRTLERİ KUCAKLAYAN KİM.'YENİ TÜRKİYE LİDERİMİZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN' 7 28 Yanıtla
  • kuzeyli: sen açık açık desene apoyla masaya oturduk onu serbest bırakacaz 23 8 Yanıtla
  • guzelizmir: Yalcin akdogan bak apoyu ovup durma tayyip senin yerine apoyu basdanismani yapar sonra.! Aman haa.! 23 8 Yanıtla
  • halil: öcalanın derdi kürtler falan değil burdan bana ekmek çıkarmı 17 13 Yanıtla
  • Mete: Bu teöristi adam yerine koyup ismini anıyorsunuz ve devlet işlerine karıştıyorsunuz ya şehit olan binlerce askerimizin ve ailelerinin bedduaları üzerinizde haberiniz olsun..Yazıklar olsun 16 6 Yanıtla
  • çağdaş yurtsever: bırakın bu saçmalıkları artık hazmetmesini bilin ve öğrenin, eyy sürece karşı olan fikirsizler. ne bekliyorsunuz. öcalanın süreci bitirin savaşa devam demesinimi? ve ya ayaklanalım suriye gibi olalım demesinimi. akıllı olun ve hazmetmesini bilin. öcalanda olsa b d p de olsa a k p de olsa sonucta kimse ölmüyorsa bu güzel ve ileriye dönük umut verici bir gelişmedir. 10 10 Yanıtla
  • ERDAL: YALÇIN AKDOĞANIN HÜKÜMET DEĞİŞİKLİĞİNDE ÖMRÜNÜN KALAN KISMINI HAPİSTE GEÇİRECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM,BUNUNN TERSİ OLURSA YENİ GELECEK HÜKÜMETİN HALKIN HÜKÜMETİ OLMAYACAĞI AÇIKTIR. 20 0 Yanıtla
  • SAHİP: SÜKUT ALTINDIR.BU HAKARATLARI ERDOĞAN'A YAPANLAR,HAKARAT DÖNER,DOLAŞIR SAHİPLERİNİ BULUR. 4 13 Yanıtla
  • Tüm yorumlar için tıklayınız
  • Manisa'da Kayıp Alzheimer Hastası Kadın Dere Yatağında Bulundu
    12:10 Manisa'da Kayıp Alzheimer Hastası Kadın Dere Yatağında Bulundu

    Manisa'nın Köprübaşı ilçesinde kayıp ihbarı yapılan 78 yaşındaki alzheimer hastası kadın, jandarma ekipleri tarafından bir dere yatağında bilinci açık şekilde bulundu. Sağlık ekipleri tarafından kontrol edilen kadın, ailesine teslim edildi.

  • Kars'ta Husumetli Gruplar Arasında Kavga: 2 Yaralı
    12:10 Kars'ta Husumetli Gruplar Arasında Kavga: 2 Yaralı

    Kars Merkez Yalınkaya köyünde önceden husumet bulunan 2 grup arasında çıkan kavgada 2 kişi kafalarına aldıkları darbelerle yaralandı. Polis ve sağlık ekipleri olay yerine sevk edildi. Yaralılar hastaneye kaldırıldı ve kavga ile ilgili tahkikat başlatıldı.

  • Alkollü araç kullanan şahsın aracında ruhsatsız tabanca ele geçirildi
    12:10 Alkollü araç kullanan şahsın aracında ruhsatsız tabanca ele geçirildi

    Besni İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Dumlupınar Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde şüphe üzerine durdurulan araçta yapılan aramada 1 adet tabanca ve 8 adet mermi bulundu. Araç sürücüsü ve yanındaki şahıs gözaltına alındı. Alkol testi sonucunda araç sürücüsünün alkollü olduğu tespit edildi ve cezai işlem uygulandı.

  • Afyonkarahisarlı Sporcu Kübra Saltık, Para Yüzme Müsabakaları'nda Gümüş Madalya Kazandı
    12:10 Afyonkarahisarlı Sporcu Kübra Saltık, Para Yüzme Müsabakaları'nda Gümüş Madalya Kazandı

    Afyonkarahisarlı sporcu Kübra Saltık, Eskişehir'de düzenlenen Türkiye Yüzme Federasyonu tarafından organize edilen Para Yüzme Müsabakaları'nda üstün bir performans sergileyerek yarışmayı gümüş madalya ile tamamladı. Saltık, görme engeline rağmen azmi, disiplini ve yeteneği sayesinde diğer sporcular arasında öne çıktı ve engelli bireylerin spor yapma potansiyeline ışık tuttu.

  • Lenfoma kanseri olan öğretmen, zorluklara rağmen öğrencilerini geleceğe hazırlıyor
    12:09 Lenfoma kanseri olan öğretmen, zorluklara rağmen öğrencilerini geleceğe hazırlıyor

    Bitlis'teki 8 Ağustos İlkokulu'nda görev yapan ve trafik kazasında bir bacağını kaybeden lenfoma kanseri Uğur Taşkaya, yaşadığı zorluklara rağmen öğrencilerini geleceğe hazırlıyor. 6 yaşında trafik kazası sonucu bacağını kaybeden Taşkaya, eğitim hayatını sürdürerek Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi'nden mezun oldu. Mezun olduğu okula öğretmen olarak atanan Taşkaya, lenfoma kanseri teşhisi konulmasına rağmen mesleğini sürdürüyor ve öğrencilerine ilham oluyor.

  • Bodrum'da 6'sı çocuk 24 düzensiz göçmen yakalandı
    12:08 Bodrum'da 6'sı çocuk 24 düzensiz göçmen yakalandı

    Muğla'nın Bodrum ilçesinde Sahil Güvenlik ekipleri, Bodrum açıklarında lastik bot içerisinde bir grup düzensiz göçmen olduğu bilgisini alarak harekete geçti. Durdurulan bot içerisinde 18 düzensiz göçmen ve 6 çocuk yakalandı. Göçmenler, işlemlerinin ardından Muğla İl Göç İdaresi Müdürlüğü'ne gönderildi.

  • Bayburt Üniversitesi 2022-2023 Sürdürülebilirlik Raporunu Yayımladı
    12:07 Bayburt Üniversitesi 2022-2023 Sürdürülebilirlik Raporunu Yayımladı

    Bayburt Üniversitesi, 2022-2023 Sürdürülebilirlik Raporu'nu yayımlayarak gelecek yıllarda sürdürülebilirlik faaliyetlerini daha da güçlendirmeyi hedeflediğini açıkladı. Rapor, Türkiye'nin Sürdürülebilir Kalkınma Amacı'na uyum sağlama çabalarını ve Bayburt Üniversitesinin kurumsal dönüşüm kapasitesini vurguluyor. Ayrıca, raporda sürdürülebilirlik etkinlikleri, farkındalık ve eğitim çalışmaları ile Bayburt Üniversitesinin politikaları ve projeleri de yer alıyor.

  • Ramazan Ayında Osmangazi'deki Fırınlar Denetlendi
    12:07 Ramazan Ayında Osmangazi'deki Fırınlar Denetlendi

    Osmangazi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, ramazan ayında ilçedeki fırınlara yönelik denetimlerini sıklaştırdı. Denetimlerde, üretilen pidelerin gramajları ve hijyen koşulları kontrol edildi.

  • Bodrum Emniyet Müdürlüğü personeli Azka Otel'de iftar yemeği için bir araya geldi
    12:06 Bodrum Emniyet Müdürlüğü personeli Azka Otel'de iftar yemeği için bir araya geldi

    Bodrum Emniyet Teşkilatı, geleneksel olarak düzenlediği iftar yemeğini bu yıl Azka Otel'de gerçekleştirdi. İftar davetine Bodrum Kaymakamı, Muğla İl Emniyet Müdürü ve tüm emniyet personeli aileleriyle birlikte katıldı. Gece boyunca mesai arkadaşlarıyla bir araya gelen personel, oruçlarını açarak birlikte vakit geçirdi.

  • Samsun'da Kahvehanede Tombala Oynayan 39 Kişi Yakalandı
    12:06 Samsun'da Kahvehanede Tombala Oynayan 39 Kişi Yakalandı

    Samsun'un Atakum ilçesinde bulunan bir kahvehanede tombala oynayan 39 kişi, polis tarafından suçüstü yakalandı. Şahıslara toplam 270 bin lira para cezası kesildi. Ayrıca kahvehanenin sahibi hakkında da yasal işlem başlatıldı.


Advertisement