Arınç 28 Şubat'la İlgili Konuştu

Arınç: TERÖRLE MÜCADELE KANUNU'NDA DEĞİŞİKLİK YAPILABİLİR Mİ NOKTASINDAYIZ (2)

'28 ŞUBAT SÜRECİYLE İLGİLİ ŞİKAYETÇİ OLMAYI DÜŞÜNÜRÜM'

Bursa'dan TRT Haber'in canlı yayınına katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 28 Şubat süreciyle ilgili başlatılan soruşturma hakkındaki görüşlerini açıkladı. 28 Şubat sürecinin doğrudan mağduru olduğunu söyleyen Arınç, "O gün üzüntü çeken Türkiye'nin içinde bulunduğu şartları bir zat soluyan bir insan olarak o dönemde yaşadıklarımız gerçekten yüz kızartıcı ve üzüntü vericiydi. 28 Şubat sürecine isterseniz postmodren darbe süreci deyin isterseniz Deniz Baykal'ın o zamanki tabiriyle 'Silahlı Kuvvetler bir sivil toplum örgütü gibi çalıştı ve demokrasiyi kurtardı' sözüne bakarak hareket edin. Türkiye için demokrasi dışı bir müdahaledir" dedi.

"Bin yıl sürecek" denildiği halde 10 yıl sonra 28 Şubat'tan herkesin nefret edecek hale geldiğini kaydeden Arınç, "Dolayısıyla kimler şikayetçi oldular bilgi sahibi değilim ama savcılarımız bazı şikayetlerin üzerine incelemeler yaptılar. Bu konudaki bir soruşturmanın varlığından hepimiz haberdar olduk" diye konuştu.

"Soruşturma belli bir noktaya gelirse siz de şikayetçi olmak ister misiniz" sorusuna karşılık Arınç, şöyle devam etti:

"12 Eylül'de de biz mağdurduk. Gözaltına alındım. 16 sene siyasi yasaklı oldum. Arkasından tabi Türkiye bu noktaya geldi. Onlara nefret ya da lanet etmek yerine bugün geldiğimiz noktaya Allah'a hamdediyoruz. Çok spesifik olaylar nedeniyle şikayetçi olmayı düşünürüm. Şahsi bir beklentim olmaz ama birileri bize o dönem zulmetmişlerdi. Haksızlık etmişlerdi. En azından bunun karşılığında onlar üzülsünler. Türkiye'yi de buna bakarak bundan sonra hiç kimse böyle bir dönemi beklemesin ibret olsun diye şahsen düşünebilirim."

DERSİM KONUSUNDA CİN ŞİŞEDEN ÇIKTI

Dersim olaylarıyla ilgili Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarını da değerlendiren Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. Kılıçdaroğlunun topu taca attığını öne süren Arınç, şunları söyledi:

"CHP çok eski bir parti onlara göre çok köklü bir parti cumhuriyeti ilan eden bir parti ve kurucusunun da şüphesiz Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyleyerek bugünkü CHP kendisine bir pay çıkarıyor. 1936-37-38'lerde, bugün Tunceli diye bildiğimiz o vilayette Seyit Rıza ve arkadaşlarının isyan ettiği söylenir ve bu isyanın da çok kanlı bir şekilde bastırıldığı eskiden beri yazılır kulaktan kulağa anlatılır. Ama fotoğraflar belgeler tanıklar çok rahat konuşulmazdı. Ne zamana kadar? Yine CHP'nin kendi içinden bir vesile oldu. Onur Öymen, 'Dersim'de de böyle şeyler olmuştu. O zaman da analar ağlamıştı ama devlet gereğini yapmıştı' diye bir sözü vardı. O zaman sayın Kılıçdaroğlu genel başkan değildi ona karşı çıktı ya da karşı çıkar gibi davrandı. Bu konu bir defa gündeme geldi yani cin şişeden çıktı Kılıçdaroğlu'nun kendi ailesinden 40 kişinin öldürülmesi, oradaki mezalim konuşulmaya başlandı. Kendisi Tuncelili olmakla övünen Kılıçdaroğlu, bu meselenin esasını konuşmak, eğer geçmişte bir yanlış yapıldıysa bundan kendisini sıyırmak istediğini düşündük. Sonra aynı partiden bir milletvekili, 'Ben bu olayın mağduruyum bu suçu devlet işlemiştir' deyiverdi. Dedi ama kendi partisinden de çok büyük tepki gördü. Dün grupta Kemal Kılıçdaroğlu'nun ne konuşacağı merakla bekleniyordu. Ama maalesef yeni CHP'nin yeni genel başkanı kendisine yakışanı yapmadı ve hiç bu konulara girmedi. 'Ben Tunceliliyim, 3 tane aslan gibi çocuk yetiştirdim, ben laikim, Atatürkçüyüm, çağdaşım' gibi sözlerle konuşmasını bitirdi. Bu topu taca atmaktır."

DİYEBİLSEYDİ KILIÇDAROĞLU VE CHP BİR MİSLİ DAHA BÜYÜRDÜ

CHP'de hakim olan anlayışın geçmişin üzerine örtme anlayışı olduğunu ve bunun bir paradigma haline geldiğini öne süren Arınç, şöyle devam etti:

"Devlet ne yaparsa yapsın bunu suç, ayıp olarak görmemek bu konuyu deşelemeye kalkanlar olursa da bunlara karşı çıkmak karşı çıkarken de Atatürkçülükten bahsederek karşı çıkmak gibi adeta sloganik bir tarzı var. Kılıçdaroğlu bu konuda beklentilere uyan davranışlarda bulunsaydı emin olun yüzde 25'lerde kalmazdı. Ama onlar ne kadar değiştik derlerse desinler statükocu yapılarından bir türlü dışarıya çıkamıyorlar. Bu konuda 'Evet bu tarihlerde böyle acılar yaşanmıştır. Bu acılara tanık insanlar da vardır. Bir dönemin yüz karasıdır. Bundan CHP ve şahsım adına büyük üzüntü duyuyorum' diyebilseydi inanının Kılıçdaroğlu ve CHP bir misli daha büyürdü. Ama bu bir sendrom gibi geliyor bana."

Arınç, Diyarbakır ve Mardin'de Türk soyadı taşıyanlar bulunduğunu, bunlardan birinin de Ahmet Türk olduğunu vurgulayarak, "Türk soyadını taşıyan bir insanın bu gün Demokratik Toplum Kongresi'nde, BDP'de veya İmralı ile ilgili görüşlerine bakarsanız bu soyadıyla çok tenakuz içeren bir yapıda olmadığını göreceksiniz. O bölgede yaşanmış olaylardan devletin zulümlerine haksızlıklarına o kadar çok şahit olunmuştur ki bir kısım insanlar belki sırf bu zulümden kaçmak için gözlerini kapatmış isimlerini değiştirmiş olabilirler. Artık Dersim olayı çıktı, bu hayırlı bir iş olacak. CHP'nin sabıka hanesinde o kadar çok tarihte yaşanmış olaylar var ki onlara da sıra gelecek demektir" diye konuştu.

KCK OPERASYONLARI ORTADA BIR SUÇ VARSA DEVAM ETMELİ

Son olarak KCK operasyonlarına da değinen Arınç, "Benim ulaşabildiğim bilgiler ister iddianameyle ilgili ister istihbarat raporuyla ilgili olsun bir suç örgütü var. ve bu örgütle doğrudan ilişkili çalışan başka isimle kurulmuş bir üst yapı daha var. Gözaltına alınanların sayıları şu ana kadar BDP'nin iddia attığı üzere 4-5 bin civarında değildir. Bizim bildiğimiz kadarıyla dünkü ve bu günkü gözaltı ve tutuklamalarla 600 civarındadır. Ama bir propaganda istidadı gösterildiği için bunun on mislini 20 mislini konuşuyorlar. ve bu propaganda bazen o kadar etkili oluyor ki, masa başında oturup da köşe yazısını yazmaya çalışanlar, 'Bu kadar da olur mu canım bu siyasal yapılanmaya karşı bu zulüm de haksızlık değil mi' diye bazen asabi hanımefendiler, bazen de günlük yazıları yazıverenler bunu köşelerinde döktürüyorlar. Bu operasyonlar ortada bir suç varsa devam etmeli" diye konuştu.

Daha sonra Uluumay Osmanlı Takı ve Giysi Müzesi'ni gezen Arınç'a seminer oturumuna döndüğünde, Sultan 2'nci Abdühamit dönemi fotoğraflarıyla, 'Bursa' adlı kitap hediye edildi.

IA,EK,FK(FK/SS) - Bursa