Atatürk Üniversitesi 2016-2017 Akademik Yılı Açılış Töreni

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, " Musul'u, Kerkük'ü, oradaki insanlarla tarihsel bağlarımızı hatırlatarak o topraklarda gözümüz olduğunu değil, tam tersine o topraklarda kardeşlerimiz dostlarımız olduğunu dünyaya haykırıyoruz." dedi.

Kurtulmuş, 15 Temmuz Milli İrade Salonu'ndaki Atatürk Üniversitesi 2016-2017 akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, dünyanın dört bir yanında Türkiye'yi etkileyen bazı terör çetelerinin var olduğunu ifade etti.

Bu terör örgütlerinden birinin de yıllarca hazırlık yapan ve Türkiye'ye 15 Temmuz gecesini yaşatan FETÖ olduğunu söyleyen Kurtulmuş, şunları belirtti:

"Dünyanın dört bir tarafında çatışmalar var. Özellikle bu coğrafyayı etkileyen, siyaseti derinden ilgilendiren, dünya, bölge ekonomisini, bölgenin toplumsal yapısını, dinamiklerini köklü şekilde değişime zorlayan her gün yaşadığımız onlarca farklı olay var. İşte bu olayları hepsini tek tek ele aldığımız zaman, 'Ne oluyor da bu olaylar gerçekleşiyor ?' sorunu cevaplandırmamız mümkün değildir. Dolayısıyla Orta Doğu coğrafyasında aslında büyük Osmanlı Devleti, zemininde paramparça edilerek o hale getirilmiş. Orta Doğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında buna Balkanları, Kafkasları da ekleyerek söylüyorum. Neyin olduğunu anlamak için büyük resmi görmek mecburiyetindeyiz."

Kurtulmuş, bütün halindeki ana resmi görmenin, bu bölgedeki olayları anlamlandırmanın ve Türkiye olarak milli bir duruş sergilemenin hayati önem taşıdığını ifade ederek, Anadolu coğrafyasının bir asır evvel oynanan oyunun ikinci senaryosuyla karşı karşıya olduğuna işaret etti.

1916 Sykes-Picot Anlaşmasıyla 1. Dünya Savaşı'nın galip devletlerinin masa üzerinde ortaya koymuş oldukları birinci paylaşım planının tutmaması sonucu, 2. Dünya Savaşı ve sonrasındaki dönemin ortaya çıktığını aktaran Kurtulmuş, "Bir asır öncesinde bu coğrafyada masaların üstüne cetvelleri, pergelleri koyarak sınırları tamamıyla yapay şekilde çizenler ve bu coğrafyanın halkları arasında yapay sınırlarla ayırımları ortaya koyanlar, bir asır sonra şimdi bu yapay sınırlarla böldükleri insanların zihinlerini ve gönüllerini bölmeye çalışıyorlar. PYD, FETÖ, DEAŞ bu demektir. Musul'da şu anda devam eden operasyon bu demektir. Bu bölge halkının zihinleri ve gönülleri bölünmeye parçalanmaya çalışıyor." diye konuştu.

Kurtulmuş, Orta Doğu ve Balkanlarda birçok dini ve etnik yapıyı bir arada tutan Osmanlı'nın parçalanması sonrası 40 devletin ortaya çıktığını anımsattı.

Bazı odakların Anadolu coğrafyasının biraz daha bölünmesini istediğine işaret eden Kurtulmuş, şunları aktardı:

"Bu coğrafyadaki insanlar arasında düşmanlıklar kalıcı şekilde ortaya konulsun istiyorlar. Onun için 1. Dünya Savaşı sonrasında bu coğrafyada oluşturulmaya çalışılan düzeni iyi kavramak mecburiyetindeyiz. 'Suriye'de ne oluyor ?' sorusunun cevabı Sykes-Picot'u iyi anlamaktan geçiyor. 'Irak'ta ne oluyor' sorusunun cevabı da aynı şekilde. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra imparatorluklar devri sona erdi. Çok kültürlü etnik yapılı imparatorluklar dağıldı. Bunların içinde en önemlisi Osmanlı Cihan Devleti idi. Avusturya- Macaristan, Rus İmparatorluğu hepsi dağıldı. Onların yerine ulus devletleriyle yeni bir dünya düzeni kurulmaya çalışıldı."

"Nusaybin ile Kamışlı'yı birbirinden ayıran sadece emperyalistlerin cetvelleridir"

Cetvelle çizilen suni sınırlarla yapay bölünmelerin ortaya çıkarıldığının altını çizen Kurtulmuş, Anadolu coğrafyasının bütün ana aktörlerinin darmadağın edildiğini bildirdi.

Kurtulmuş, sosyolojik yapının dağıtıldığını ve bu bölgede yapay sınırların içerisinde halkların başka kimlikler üzerinden tanımlanmaya çalışıldığını anlatarak, şu ifadelere yer verdi:

" Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesi var. Tam karşısı Telabyad. Telabyad da Arapça'da Akçakale demektir. Mardin'in Nusaybin ilçesi var. Vatanımızın bir parçası. Tam karşısında Kamışlı diye bir yer var. Kamışlı ile Nusaybin'i ayıran hiçbir sosyolojik tarihi gerçeklik yok. Nusaybin ile Kamışlı'yı birbirinden ayıran sadece emperyalistlerin cetvelleridir. Bu coğrafyayı darmadağın ettiler. Bizim Suruç ilçemiz var, karşısı Kobani. Amca çocukları, dayı çocukları birbirinden ayırdılar. Aynı sosyolojiyi ikiye böldüler."

"Musul ve Kerkük'te kardeşlerimiz, dostlarımız var"

"Musul'u, Kerkük'ü, oradaki insanlarla tarihsel bağlarımızı hatırlatarak o topraklarda gözümüz olduğunu değil, tam tersine o topraklarda kardeşlerimiz dostlarımız olduğunu dünyaya haykırıyoruz" sözlerine yer veren Kurtulmuş, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Anadolu topraklarının çok acı çektiğini anımsattı.

Anadolu topraklarında Rus ve Ermeni mezaliminin yaşandığını iyi bildiklerini vurgulayan Kurtulmuş, şunları dile getirdi:

"Bu toprakların 72 düvele karşı 'Ya Allah' diyerek nasıl ayağa kalktığını, nasıl mücadele ettiğini de biliyoruz. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra galipler bir daha bir araya geldiler ve bu kez dünyanın önemli kurum ve kuruluşlarını yeniden şekillendirdiler. Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası bütün uluslararası kuruluşlarını kendilerine göre şekillendirdiler. Nasıl birinci savaşın galipleri İngilizler, Fransızlar, Ruslar, Sykes-Picot'la bir paylaşım yaptılarsa, 2. Dünya Savaşı'nın galipleri de dünyanın kurum ve kuruluşlarını kendilerine göre dizayn ederek, yeniden dünya sistemini kurmaya çalıştılar. Yine bir denge olmadı. Denge olmadığı için 1945-1990 arasını soğuk savaş dönemi olarak geçirdik. Dünya iki kutuplu bir yapıya döndü. O iki kutuplu yapıda bir tarafta Rusya, bir tarafta Amerika. Uluslararası sistemin kendilerine sunduğu imkanlarla dünyayı yönetmeye kalktılar. O da tutmadı."

(Sürecek)