Atıl Eşyalar Filipinler'e Gönderildi

El arabasında sebze, ardından halı satarak başlayan ticari yaşamını A'dan Z'ye herşeyin satıldığı 23 mağazalı bir başarı öyküsüne dönüştüren Çelik AVM Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Sarıçelik, Kızılay ile ortak başlattığı sosyal sorumluluk kampanyasıyla 'aldığını vermek gerekir' şeklindeki anlayışını ve toplumdaki yardımlaşma duygusunu yeniden hayata geçiriyor.

Elazığlı yedi çocuklu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen, ilkokulu kendi tabiriyle 'hayvan damından okula dönüştürülmüş bir köy okulunda', ortaokulu öğretmenlerinin kendisini farkedip burs sağlamasıyla Bursa'da yatılı olarak okuyan Hakkı Sarıçelik'in üç ay önce başlattığı 'Kullanmadığınız giyim eşyalarını getirene yüzde 30 indirim' başlığındaki sosyal sorumluluk projesinin beklediğinden daha büyük ilgi uyandırdığını belirtti.

KIYAFETLERİ GETİR İNDİRİM ÇEKİNİ AL

Projeyle Şemikler, Nergiz, Atakent, Çamlık, Menemen, Çiğli, Bornova, Balçova, Şirinyer, Evka-1, Manisa ve Akhisar'daki 23 mağazanın önüne koyulan büyük kumbaralara evlerindeki kullanılmayan giyim eşyası, ayakkabı ve çantaları getirip bırakan müşterilere sezon ürünlerinde anında kullanabilecekleri yüzde 30 oranındaki indirim çeki veriliyor.

İHTİYAÇ SAHİBİ VATANDAŞLARA DA ULAŞMAK İSTİYORUZ

Kızılay ile ortak yürütülen kampanya çerçevesinde haftanın belirli günlerinde yardım kumbaralarında biriken giysi, çanta ve ayakkabılar önce ayıklanıyor, kuru temizleme gerektiren kıyafetler temizleniyor, ardından da Kızılay'a teslim ediliyor.

Amacının ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaşmak olduğunu belirten projenin fikir babası da olan Hakkı Sarıçelik, 450 bini aşkın aktif müşterilerinin büyük ilgi gösterdiği kampanya ile toplanan eşyaların Kızılay yetkililerince Filipinler'e kadar gönderildiğini söyledi.

Sarıçelik, yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti, "Müşterilerimiz bu sosyal sorumluluk projemize büyük ilgi gösterdi. 23 mağazamızın tamamının önüne kutular kondu. Projeyle müşterilerimize eski kullanmadıkları, giyim, ayakkabı, çantalarını getirmeleri durumunda yüzde 30 iskonto hakkı tanıdık. Biliyorsunuz bizim Türk insanının en önemli özelliği yardımlaşmak. Hele işin içine hayır yapmak girince biz, en başta gelen milletlerden biriyiz. Herkes bu kampanyada elinde ne varsa getirip kumbaralara attı. Kampanyamız üç ayda giderek büyüdü. Toplanan eşyaların bir bölümü Kızılayca Filipinler'e kadar gönderilmiş. Müşterilerimiz bu kampanyayla, hem hayır yapıp mutlu oluyor hem de indirim hakkı kazanıyor. Biz de gösterilen ilgiden çok memnun olduk. Yardımlaşma duygumuzun hala yerinde olduğunu görüyoruz" sözleriyle dile getirdi.

Yeni sosyal sorumluluk projeleri için de çalıştıklarını dile getiren Hakkı Sarıçelik, "Veren el alan elden üstündür. Gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşıp onlara destek vermek için elimden geleni yapıyorum. Ben Elazığlıyım. Zor şartlar altında liseyi ancak okuyabildim. Ama gençlerimizin iyi eğitim alması gerekiyor. Onlara kişisel burslar veriyorum ama toplum olarak bu konuda da duyarlılığımızı yitirmemeliyiz. Kurum olarak da sağlık poliklinikleri, devlet hastaneleri, hasta çocuk evleri ve okulların ihtiyaç ve taleplerine göre onlara katkımızı sunmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

YENİ SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ YOLDA, KİMSE 'BANA NE ' DEMEMELİ

Sarıçelik, yeni projeler üzerinde de çalıştıklarını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu projenin dışında yeni sosyal sorumluluk projelerimiz de olacak. Okullara, sağlık polikliniklerine, devlet hastanelerine, il dernekler müdürlüklerine, hasta çocuk evlerine de bilgisayar, tablet, çekyat gibi ihtiyaçlarını veriyoruz elimizden geldiğince. Yedi yaşında, hayvan damındaki derme çatma bir köy odasında ilkokula başlayan Hakkı Sarıçelik neyse bugünkü Hakkı da aynı. Kişiliğimden, huyumdan hiç taviz vermedim. Cebimdeki son kuruşu da paylaşırım. Ama dilenciye para vermem. İhtiyaç sahibi olmayanları çok çünkü. Dilencinin birine gel şu camı sil, yevmiyeni vereyim dedim. 'Gel evimin camını sil, ben sana vereyim' dedi. Onun dışında kim olursa olsun, yeter ki ihtiyacı olduğunu bileyim, çözmek için herşeyi yaparım. Şu anda bile çocuk okutuyorum, kimsenin haberi yok, bir ben biliyorum, muhasebem bile bilmez. Herkesten daha alçak bir yerdeyim, en üstte diye bir şey yok. Benim tatmin edilecek egom yok. Bende ego yok diyeyim yani. Gençler bizim geleceğimiz. Onları iyi yetiştirmemiz şart. İyi eğitim aldırmalıyız. Her yediğim lokmayı çalışanlarım ve müşterilerim sayesinde yiyorum. Kimse bana ne dememeli. Apartmanlarda komşuluk ilişkileri bile kalmadı. Birbirimizin ihtiyaçlarını ve duygularını dinleyip çözmeye çalışmalıyız. Bugün sana yarın bana." - İZMİR