Babacan: Sanayiciye En İyi Teşvik Engel Olmamak - Son Dakika
Güncel

Babacan: Sanayiciye En İyi Teşvik Engel Olmamak

Babacan: Sanayiciye En İyi Teşvik Engel Olmamak

Ali Bacan Eskişehir Sanayi Odası (ESO), Eskişehir Ticaret Odası (ETO) ve Eskişehir Ticaret Borsası (ETB) tarafından Gaga Restoranda verilen iftar yemeğine katıldı.

26.07.2014 05:53
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ali Bacan Eskişehir Sanayi Odası (ESO), Eskişehir Ticaret Odası (ETO) ve Eskişehir Ticaret Borsası (ETB) tarafından Gaga Restoranda verilen iftar yemeğine katıldı. Yemek sonrası konuşma yapan Ali Babacan, demokrasi ve ekonominin birlikte yükselmesi gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Hem demokraside hem ekonomide beraber yükselmek zorundayız. Birinden biri geri kalsa diğerini mutlaka aşağıya çekiyor, geride bırakıyor. İşte bunun içindir ki Türkiye'de biz çok daha ileri standartlara, yüksek standartlara sahip bir demokratik sisteme ulaşmak için büyük bir çaba verdik, veriyoruz. Hala maalesef ileri bir demokrasi olduk diyecek konumda da değiliz. Çok önemli adımlar attık, sayısız miktarda demokratikleşme paketleri hazırladık, yürürlüğe soktuk. Anayasamızda defalarca değişikliklere gittik ve 2002 yılıyla bugünü mukayese ettiğimizde demokrasi konusunda gerçekten daha iyi bir noktaya geldik ama arzu ettiğimiz, hedeflediğimiz o ileri demokrasi için daha atmamız gereken adımlar var."

ORTADOĞU PAZARINDA İHRACATLA İLGİLİ SIKINTILAR VAR

İhracatta Avrupa'nın türkye için çok önemli oldğunu belirten Babacan, "Avrupa'ya toplam olarak baktığımızda bizim hala bir numaralı ihracat pazarımız. Avrupa'daki iç pazar ne zaman iyileşirse bizim ihracatımız toparlanıyor iyileşiyor. Avrupa iç pazardaki sorunlar da ihracatımıza aynen olumsuz olarak yansıyor. Yılbaşından bugüne kadarki döneme baktığımızda Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya gibi büyük pazarları olan ihracatımızın ülkeden ülkeye değişmekle beraber yüzde 10 ila yüzde 20 arasında arttığını görüyoruz. Bu iyi haber. Ancak öte yandan Rusya ve Ukrayna ile olan ihracatımızda biraz eksideyiz, bu ağırlıklı olarak Rusya'nın kendi ekonomisindeki zayıflık ve Ukrayna'daki iç istikrarsızlığın sonucu. Öte yandan Irak başta olmak üzere birkaç Ortadoğu pazarımızda da ihracatla ilgili sıkıntılar maalesef söz konusu. Ama toplama baktığımızda bu seneki ihracat performansımızın fena olmadığını görüyoruz ve büyümemize destek veren bir ihracat tablosu var şuan önümüzde" diye konuştu. MİLLİ GELİR ARTTI

Türkiye'nin geçen yıl kişi başına düşen milli gelirinin 10 bin 800 doları bulduğunu ifade eden Ali Babacan, şunları kaydetti:

"Bu piyasa kuruyla hesap edilmiş milli gelir. Ama satın alma gücü kalitesine göre hesap ettiğimizde gecen yıl 19 bin doları geçen bir milli gelirimiz var. Japonya'da bu rakam satın alma gücü kalitesine göre hesap ettiğinizde 35-36 bin dolar civarında, Avrupa Birliği'nin ortalaması yine bu civarlarda. Nereden baksan artık biz Avrupa Birliği gibi, Japonya gibi ülkelerin yüzde 50, yüzde 60 refah seviyesine ulaşmış bir ülke haline çok şükür geldik. 16'ncı büyük ekonomi olduk. Ama tarımda, tarımda üretilen katma değerle dünya yedincisi olduk, 11'incilikten 7'inciliğe yükseldik. Cezbettiğimiz turist sayısına göre de dünyada altıncı olduk.Ve bütün bu büyüme modelimizde hep özel sektör odaklı gittik. Çünkü biliyoruz ki özel sektör yatırım yaptığında özel sektör parayı harcadığında çok daha verimli harcanıyor. 100 lirayı özel sektör mü harcasın devlet mi harcasın dediğinizde o 100 lirayı özel sektör harcadığında çoğu zaman daha isabetli oluyor, daha verimli oluyor."

YUMURTANIN HEPSİNİ BİR SEPETE KOYMADIK

Türkiye'nin ekonomisiniin bir çeşitlilik sağlamış ekonomi olduğunu anlatan Babacan, "Bu iyi bir şey. Türkiye bir sanayi ülkesi, Türkiye bir tarım ülkesi, Türkiye bir ticaret ülkesi, Türkiye inşaat sektörünün güçlü olduğu bir ülke, Türkiye turizmin güçlü olduğu bir ülke. Yani biz Türkiye olarak yumurtanın hepsini bir sepete koymamışız ve riskleri yaymışız. Herhangi bir sektörde problem çıksa ülkenin tüm ekonomik kemsi o kadar fazla etkilemiyor. Bu çeşitlilik gayet faydalı. Ama biz sanayinin ekonomimizi içerisindeki payının yükselmesini istiyoruz. Devletin en önemli rolünü ben gölge olmamak olarak görüyorum. En önemli teşvik engel olmamak, engelleri kaldırmak. Sanayiciyiz elini taşın altına koyuyorsa biz de elimizi taşın altına koyarız. Ama tamamen elin taşıyla elin kuşunu vurmaya yönelik bir model de bizim arzu ettiğimiz bir model değil" dedi.

CARİ AÇIKDA DURUM İYİ

Cari açıkta aldıkları tedbirlerle endişe edilecek bir durumun olmadığını belirten Ali Babacan, "Geçen yılı yüzde 4'lük bir büyüme ile tamamladık. Fakat geçen yıl büyümemiz iç talebin daha fazla ağırlıkta olduğu ihracatın payının az olduğu bir büyüme idi ve büyümemizde ne zaman iç talep ağırlık basıyor, bizi cari açığımız artıyor. Geçen sene yüksek bir cari açıkla maalesef kapattık. Bu sene yine yüzde 4'lük bir büyüme hedefliyoruz. Ama artık ihracatın daha ön planda olduğu iç talebin biraz daha kontrollü gittiği bir büyümeyi inşallah elde edeceğiz. Bu ne demek bir yandan büyüme oranını korurken diğer yandan da cari açığın azalması demek. Bu yıl cari açığımız yüzde 6 belki yüzde 6'nın da biraz altında 5.8 gibi bir oranda kapanacak gibi görünüyor. Bu gayet iyi" diye konuştu. GEZİ'DEKİ ÇIKIŞLAR FAZLASIYLA DÖNDÜ

Geçen yılki Gezi Parkı olayları nedeniyle Türkiye'nden sermaye çıkışının arttığını söyleyen Ali Babacan şöyle konuştu:

"Türkiye'ye sermaye girişleri yoğunlaşmış durumda. Geçen yıl bir miktar çıkış yaşadık ama, Bu yıl ocak, şubat'tan itibaren de bu iş geriye döndü, tersine döndü. Girişler yaşadık ve şuan itibaren baktığımızda geçen sene Gezi olayları ve sonrasında yaşadığımız çıkışı, tamamen telafi etmiş durumdayız, hatta bir miktar da artıya geçmiş durumdayız. Biz krediye ve ithalata dönük iç tüketime dönük bir takım tedbirler aldık. Sanayi kredilerde yüzde 20 artış, tüketici kredileri yüzde 10 artıda.KOBİ'lerde yüzde 25 arttı. İstediğimiz resmi gördük. İhracat kredilerinde."

FİNANSMAN İHTİYACI VAR

Türkiye'nin Mayıs ayı sonu itibarıyla 12 ay içerisinde ödemesi gereken kamu artı özel dış borcun toplamının 169.5 milyar dolar olduğunu belirten Babacan, "Bir de bunun üzerine cari açığı ekleyin. Oradan da bir 50-60 bin dolar koyun üzerine, nereden baksanız 220 milyar 230 milyar arası bir finansman ihtiyacı var. Dolayısıyla bizin bu finansman ihtiyacını için bu çarkın dönmesini sağlamak için, ileriye doğru 5 yıl 10 yıl makul bir resim ortaya koymamız lazım. Kararlı ve güçlü bir politika ortaya koymamız lazım ki bu finans akışı böyle devam etsin. Yoksa bir flu olursa, bir önünü göreme olursa ya Türkiye nereye gidiyor? Türkiye hesabını kitabını bilerek mi hareket ediyor yoksa Türkiye ipin ucunu kaçırmış artık nereye gittiği belli değil mi? Böyle bir endişe oluşursa Alah korusun o tabi riskli bir durum. Çok dikkatli ölçülü hep güven veren, öngürülebilen bir ekonomi politikası bizim başarımızın temeli" dedi.

1 MİLYON 400 KİŞİ İSTİHDAM EDİLDİ

Türkiye'de bir yılda 1 milyon 400 bin kişinin istihdamının sağlandığını belirten Babacan, bu kişilerin çoğunun özel sektör tarafından alındığını kaydederken, şunları söyledi:

"Enflasyon ve cari açıkta kararlı durduğunuzda zaten güven oluşuyor. Güven de büyümeyi getiriyor istikrarı getiriyor, formül bu. Yüzde 4'lük büyümeden bahsediyoruz ama nisandan nisana Türkiye'de toplam çalışan sayısı 1 milyon 400 bin kişi arttı. Nisan 2013, nisan 2014. Toplam istihdam 1 milyon 400 bin kişi artı. Bu çok ciddi bir rakam. Dünyada istihdam artışında ikinci sıradayız. Yüzde olarak. Çalışan nüfus ne üzerine ne eklendi. Bu neyle oluyor? Bu güvenle oluyor. 1 milyon 400 bin kişiyi devlet işe almadı, özel sektör, siz sanayiciler aldı. Sanayimizin önemli problemi aranılan vasıfta eleman bulamama."

ÇALIŞAN NÜFUSUN ORTALAMA EĞİTİM SÜRESİ 6.5 YIL

Türkiye'nin genel tablosunun iyi olmadığını ifade eden Ali Babacan, "Çalışan nüfusumuzun ortalama eğitim süresi 6.5 yıl. Yani ilkokul 6'yı bitirmiş 7'nci sınıfı bitiremeden okulu terk etmiş. Bu ciddi bir problem. Bunun yanında iyi işleyen bir yargı sistemi Bu da yatırım ortamı açısından ekonomimiz açısından şart. Yargının güvenilir olması, tutarlı çalışması, hızlı çalışması, herkesin ben Türk yargısına telim oldum ve oradan hızlı ve adil karar çıkar diye güvenilir hale gelmesi. Bunu yapamazsak iyi bir yargı sistemi iyi bir hukuk sistemi gerçek anlamda hukuk devleti olamasak, demokrasimiz ileri bir demokrasi olamaz" diye konuştu..

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Babacan: Sanayiciye En İyi Teşvik Engel Olmamak - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement