Bakan Şimşek: (Twitter) Ofis Açmazlarsa O Zaman Bunu Uluslararası Platformlara Taşırız

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Twitter yetkililerinin kendisinden bir kanal aracılığıyla randevu talep ettiklerini söyledi. Randevunun henüz gerçekleşip gerçekleşmeyeceği hususunun netleşmediğini belirten Bakan Şimşek, "Bu sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir husus değil. Ofis açmazlarsa o zaman bunu uluslararası platformlara taşırız" dedi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bakanlık'ta "Makro ekonomik gelişmeler ve 2014 yılı ilk çeyrek bütçe gerçekleşmeleri" konulu basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına makro ekonomik değerlendirmeler yaparak başlayan Şimşek, gelişmekte olan ekonomilerde büyümenin dış finansman koşulları ve iç talep koşulları nedeniyle bir miktar zayıfladığını, bunun Türkiye'yi de etkilediğini belirtti. Gelişmiş ülkelerdeki toparlanmanın gelişmekte olan ülkelerde iç talebi ve büyümeyi destekleyeceğini belirten Şimşek, bunun Türkiye için önemli bir gelişme olduğunu vurguladı. Türkiye'nin en büyük ticari ortağı Avrupa Birliği'nin ekonomiyi uzun bir süredir aşağıya çektiğini belirten Şimşek, Avrupa'daki toparlanmanın hem büyümeyi hem de dış dengeyi etkileyeceğini ifade etti.

-"3 TEMEL RİSK BULUNUYOR"-

Maliye Bakanı, önümüzdeki dönemde aşağı yönlü küresel riskler bulunduğunu söyledi.3 temel risk bulunduğunu belirten Şimşek, bunları gelişmiş ülke ekonomilerde finansal koşullardan kaynaklanan riskler, başta AB ekonomileri olmak üzere deflasyon riski ve jeopolitik riskler olarak sıraladı.

-"AŞAĞI YÖNLÜ RİSKLER OLSA BİLE BÜYÜME ILIMLI BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR"-

Son çeyrekte Türkiye ekonomisinin yüzde 4.4, 2013 yılı genelinde ise yüzde 4 büyüdüğünü vurgulayan Bakan Şimşek, yılın tamamına ilişkin gerçekleşmenin Orta Vadeli Program'daki tahminler çerçevesinde olduğunu söyledi. Programda 2014 yılı için de biz yüzde 4'lük bir büyüme öngördüklerini belirten Bakan Şimşek, aşağı yönlü gelişmeler olsa bile büyümenin ılımlı bir şekilde devam ettiğini gösterdiğini vurguladı.

-"ENFLASYON YILIN İKİNCİ YARISINDAN İTİBAREN İSTİKRARA KAVUŞACAK"-

Enflasyonun yılın ilk 3 ayında yükselişini sürdürdüğünü belirten Bakan Şimşek, uygulanan sıkı para politikası, yürürlüğe konulan makro ihtiyadi tedbirler, ılımlı iç talep ve TÜFE'deki baz etkisinin de zamanla ortadan kalkmasıyla birlikte enflasyonun yılın ikinci yarısından itibaren istikrara kavuşacağını savundu. Bakan Şimşek, enflasyonun daha sonra düşüş trendine girmesinin beklendiğini vurguladı.

-"DAHA DÜŞÜK BİR CARİ AÇIKLA BU SENEYİ KAPATACAĞIZ"-

Bakan Şimşek, cari açığın bu yıl da önemli ölçüde daralacağını ve daralmaya da devam ettiğini bildirdi. Altın ithalatında da bir normalleşmenin söz konusu olduğunu belirten Şimşek, "Geçen sene istisnai bir yıldı. Bu sene muhtemelen Türkiye, geçen sene olduğu gibi net altın ihracatçısı konumunda olmayacak. Bütün bu faktörleri bir arada öngördüğümüzde, cari açıkta öngördüğümüz 55.5 milyar dolarlık, GSYH'ya göre yüzde 6.4'lük bir rakamı tespit ediyor. Bu hedefe oranla cari açığın daha da düşük gerçekleşme ihtimali yüksektir. Biz daha düşük bir cari açıkla bu seneyi kapatacağız. 2014 yılında büyümenin ılımlı ve dengeli süreceğini, enflasyonun inişe geçeceğini, kamu borç dinamiklerinde iyileşmenin devam edeceğini, cari açıkta ciddi bir azalma olacağını öngörüyoruz. Gidişatta bunu destekler mahiyettedir."

-"KÖTÜ NİYET İÇERİSİNDEYSELER BİZDE OTURUP ALTERNATİFLERİMİZE BAKACAĞIZ"-

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Şimşek toplantıda Twitter'ın Türkiye'de vergi vermemesi sorununa değindi. "Twitter için dün yetkililer buradaydı. Vergi konusunda herhangi bir görüşme gerçekleşmiş miydi, Vergi ödemeleri konusunda Twitter yetkililerinin bu konudaki görüşleri nelerdir?" şeklindeki bir soru üzerine Bakan Şimşek şunları kaydetti:

"KDV'nin alınmasında bir sorun yok. Çünkü KDV'yi reklamı veren taraf ödüyor. Orada bir sorun yok. Sosyal medya platformları eğer Türkiye'den bir işyeri ya da daimi bir temsilcilik açmazsa özetle gelir ve kurumlar vergisi ödemiyorlar. Çünkü çifte vergilendirme anlaşmalarına baktığınız zaman yabancı bir mükellefin vergi vermesi için bir ülkede bir işyerinin ya da daimi bir temsilciliğin olması gerekiyor. Fakat sosyal medya şirketler doğrusu bu çerçevede analiz ettiğimizde mutlaka Türkiye'de daimi bir temsilcilik ya da işyeri açmaları gerektiğine inanıyoruz. Süreklilik arz eden ekonomik ve ticari faaliyetlerdir. Sosyal medya şirketleri eğer iyi niyete sahiplerse mutlaka Türkiye'den de bir kazançları söz konusu. Bu şirketlerin Türkiye'de süreklilik arz eden faaliyetlerinden dolayı bir temsilcilik açmaları ya da Türkiye'de bir işyeri açmaları gerekiyor. Türk şirketleri vergilerini veriyorlar. Uluslararası şirketler neden bu haksız rekabete yol açsın? Bu kabul edilebilir bir şey değil. Zengin bir malın ticari olsaydı zaten burada bir temsilcilik açmak zorunda olacaklardı. Sosyal medya çok ciddi bir reklam payına sahip olacak. Reklamda bir ticari faaliyettir. Reklamlında vergilendirilmesi kadar doğal bir şey yoktur. Sosyal medya şirketleri hangisi olursa olsun Türkiye'de daimi bir temsilcilik ya da bir işyeri açmak zorundalar. Çünkü süreklilik arz eden bir ticari faaliyet içerisindeler. Haksız bir kazanç ve rekabet içerisindeler. İyi niyet içerisindeyseler bunu yapacaklar. Kötü niyet içerisindeyseler bizde oturup bakacağız alternatiflerimize."

-"BU SADECE TÜRKİYE'Yİ İLGİLENDİREN BİR HUSUS DEĞİL"-

Bakan Şimşek, "Twitter sizden randevu istedi mi?" şeklindeki bir soru üzerine şu ifadeleri kullandı:

"Dün gece bir kanaldan benimle iletişime geçtiler. Bende ben ya da arkadaşlarım sizle görüşürler dedim. Bütçe basın toplantısıyla ilgilendiğimden dolayı ben bakamadım. Henüz randevu gerçekleşir mi gerçekleşmez mi bu konuda bir bilgim yok. Bu şirketlerle ilgili çalışmalarımız tabiî ki var. biz gerek ulaştırma bakanlığıyla irtibattayız. Yazdığımız cezalar mahkeme süreçleri var. Bu süreçten sonra Türkiye'ye gelip daimi yerler açanlar var. Bazıları uyum sağlıyor. Bazı şirketlere o anlamda müteşekkiriz. Bu sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir husus değil. Ofis açmazlarsa o zaman bunu uluslararası platformlara taşırız. Gerekirse yasal düzenleme yapıp buralara Türkiye'de sürekli faaliyet gösterip de Türkiye'de daimi temsilcilik ya da işyeri kurmayanlara yönelik bu konuda kat kat daha yüksek bir vergi uygulamasına gidilebilir. Mesela şuanda KDV'yi kim ödüyor. Vergi veren ödüyor. Örnek olarak söylüyorum. Şimdi meclise bir kanun götürsek ve Türkiye'den gelir elde ettiği halde Türkiye de haksız rekabete yol açıyorsa bir kanun hazırlayıp bu kanun çerçevesinde burada KDV örnek olarak söylüyorum, yüzde 18 yerine yüzde 36 olarak uygulanır desem bu yapılabilir bir şey. Bunlar varsayımsal teorik cevaplar. Haksız rekabeti doğru bulmuyoruz. İyi niyetle hareket etmelerini bekliyoruz. Sürekli bir faaliyet söz konusu. Biz bunu baz alıp gerekli düzenlemeleri yaparız."

(HGS-AR/ÖZK)