Bakan Ünal Cumhurbaşkanımıza Dönük Kasıtlı ?diktatör? Algısı Yerleştirilmeye Çalışılıyor -1

Bakan Ünal Cumhurbaşkanımıza dönük kasıtlı 'diktatör' algısı yerleştirilmeye çalışılıyor

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Kasıtlı bir şekilde son derece demokratik, meşru ve seçilmiş bir hükümete yönelik oluşturulan bir baskı ve Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük kasıtlı şekilde oluşturulan bir 'diktatör' algısı yerleştirilmeye çalışılıyor. Son dönemde Türkiye içerisinde bunun taşıyıcısı olarak da Ana muhalefet partisinin bunun sözcülüğünü üstlenmiş olması da çok açık bir şekilde maalesef Türkiye aleyhine yurtdışında negatif bir algı oluşturuyor? dedi. Ünal, 'Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik kara propaganda yürütülmekte ve maalesef bunun taşeronluğunu Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yapmaktadır diye konuştu.

Bakan Ünal, İspanya'nın başkenti Madrid'deki programı kapsamında BM Dünya Turizm Örgütü'nde (BMDTÖ) Güvenlik ve Turizm konulu yüksek düzeyli toplantıya katıldı.

Ünal, Avrupa programı kapsamında Hollanda, Almanya ve İspanya'daki tur operatörleri ve sektör temsilcileri ile bir araya geldiklerini belirtti.

Ünal, Türkiye'de maalesef yaşanan terör saldırılarının her ülkenin yaşayabileceği bir durum olduğunu belirterek, İspanya'nın geçmişte terörle mücadele sürecinde yaşadığı sorunların etkisini nasıl telafi ettiyse Türkiye'nin de terör saldırılarının etkilerini kısa sürede telafi edebilecek güçte olduğunu vurguladı.

Çıktığı Avrupa gezisinde yaptığı görüşmelerde edindiğini izlemini paylaşan Ünal, özellikle son iki yıldan bu yana Türkiye aleyhine sürdürülen sistematik bir algı kampanyasının söz konusu olduğunu öne sürdü.

Bakan Ünal şunları söyledi

'Bu kampanya, maalesef Suriye'deki bir diktatörün binlerce insanı katletmesi ve bu diktatörün adeta şu anda adeta bir mağdur gibi anılması ama diğer taraftan 2,5 milyon mülteciyi ülkesinde misafir eden ve her seçimde halkın teveccühüyle göreve gelmiş AK Parti iktidarının ve Sayın Cumhurbaşkanımızın adeta bizim ülkemizde bir baskı unsuruimiş gibi tüm dünyaya yansıtılıyor olması bu algı operasyonunun bir parçası olarak görülüyor. Türkiye'nin son iki yılda, hatta Gezi olaylarından sonra başlayan ve Türkiye'nin içerisinde yürütülen dünya kamuoyuna dönük bir Türkiye aleyhtarı algı operasyonuyla karşı karşıyayız. Kasıtlı bir şekilde son derece demokratik, meşru ve seçilmiş bir hükümete yönelik oluşturulan bir baskı ve Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük kasıtlı şekilde oluşturulan bir 'diktatör' algısı yerleştirilmeye çalışılıyor. Son dönemde Türkiye içerisinde bunun taşıyıcısı olarak da Anamuhalefe partisinin bunun sözcülüğünü üstlenmiş olması da çok açık bir şekilde maalesef Türkiye aleyhine yurtdışında negatif bir algı oluşturuyor.

GÜNEYDOĞU TURİZMİ

Ünal, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesinde sürdürdüğü terörle mücadelesinin yabancı basına sanki terörle mücadele değil de başka bir mücadele biçimiymiş gibi yansıtıldığına dikkat çekti.

Uluslararası ilişkilerde zaman zaman krizler yaşanabileceğini ancak bu krizlerde turizmin bir yaptırım aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Ünal, çünkü turizmin uluslararası ilişkilerde iyileştirici rol üstlendiğini anlattı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki devam eden terör saldırı nedeniyle bölgede sektöre yönelik destek paketinin olup olmayacağına yönelik ise bölgedeki turizm işletmelerinin bu süreçte zarar gördüğünü bildiklerini söyledi.

Bu konuda Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan ile toplantı yaptıkları bilgisini paylaşan Ünal, Bakanlık olarak bir destek paketi hazırladık. Şu anda bunun çalışmalarını yapıyoruz. Aynı zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Diyarbakır Sur içindeki kültürel mirasın korunması ve ihya edilmesi için beraber bir çalışma yürütüyoruz diye konuştu.

Dünyanın her yerinde maalesef terörün aynı motivasyonla hareket ettiğini dile getiren Ünal, Terörün tarihe, kültüre ve insana karşı bir duyarlılığı yoktur. Bu sabah Diyarbakır'da karne almaya giden çocuklara ve okula dönük bombalı saldırı yaşandı. Bu hiçbir şeyle izah edilemez. Bu caniliğin, ambulanslara, hastanelere, anaokullarına saldıran, okulları yakan, okuldaki çocuklara bombalı saldırı düzenleyen terörün, terör örgütünün birileri tarafından hoş görülmesi ve tolere edilmesi kabul edilebilir bir şey değil değerlendirmesinde bulundu.

SEÇİLMİŞ BİR CUMHURBAŞKANINA YÖNELİK BİLİNÇLİ ALGI OPERASYONU

Hollanda, Almanya ve ardından İspanya'da yaptığı temaslarda Türkiye'ye yönelik kara propaganda yapıldığını çok açık gördüğünü kaydeden Bakan Ünal, Türkiye algısına dönük yürütülen kampanya çok boyutlu bir kampanyadır. Türkiye'nin son 13 yılda bir başarı öyküsüne dönüşen hikayesine ve bunun ana kahramanı, lideri olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsına dönük şu anda bir kara propaganda yürütülüyor. 9 defa seçim kazanmış, her seferinde halkının oylarıyla göreve gelmiş, sandıkla gelen, sandıkla giden, anayasal, meşru demokratik çizgide seçilmiş bir Cumhurbaşkanı'na dönük yürütülen, bilinçli bir algı operasyonu ile karşı karşıyayız şeklinde konuştu. Açık bir şekilde burada ifade ediyorum. Bu kara propagandanın taşeronluğu maalesef, ülkemizde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yürütülüyor diyen Bakan Ünal, sözlerine şöyle devam etti

Tayyip Erdoğan'ın diktatör olmadığını, seçilmiş, meşru Cumhurbaşkanı olduğunu Kemal Kılıçdaroğlu da biliyor. Ama buna rağmen ısrarla diktatör vurgusu yapıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun hukuku çiğneyerek, hakaret etmeyi kendisinde bir hak olarak görmesi ve hakaret ettiği Cumhurbaşkanı'nın hukuki kanallardaki hak arayışını da baskı ve dikatörlük olarak nitelendirmesiyle neyin sözcülüğünü yaptığını yurt dışına çıktığınızda çok daha net bir şekilde görüyorsunuz. Bu tabii sadece Kemal Kılıçdaroğlu'nun yürüttüğü bir süreç değil. Bunun maalesef akademisyenler üzerinden yürütülen bir ayağı var. Yani 1128 akademisyenin bu sabah karne almaya giden çocukların okulunu bombalayan PKK'ya hiçbir şekilde ses çıkarmayıp, kendi devletlerini katliamcı olarak nitelendirmeleri, terör eylemlerini görmezden gelmeleri de yine bu algı operasyonunun bir parçası. Diğer taraftan Fransa'da hayatını kaybeden 129 kişi için (Fransa çocuklarına ağlıyor) diye manşet atan gazetenin Sultanahmet patlamasında (Katliam ülkesi) diye manşet atması da aynı propagandanın bir parçası.

Bakan Ünal, Türkiye son derece entegre, sistematik bir algı operasyonu ile karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, Maalesef bunun kendi içimizdeki aktörler tarafından yürütülüyor olması ve anayasadan, hukuktan kaynaklanan hakları kullanmak için harekete geçtiğinde birilerinin bunu bir baskı olarak dünya basınına yansıtması da ayrı bir sorun diye ekledi.

Türkiye'ye dönük kara propagandaya karşı Başbakan Davutoğlu başta olmak üzere Dışişleri, AB, Kültür ve Turizm gibi tüm bakanlıkların gerekli cevabı vereceğini, Türkiye'yi en iyi şekilde anlatıp, güvenli bir ülke olduğunu vurgulayacaklarını belirten Ünal, Türkiye kendisine dönük yürütülen bu algı operasyonlarıyla başa çıkabilecek güçtedir mesajını verdi. Bakan Ünal, Ürdün Turizm Bakanı ile de bugün görüştüm. Bana (Büyük fotoğrafa bakıldığında, evet sizinle ilgili bir propaganda, karalama görülüyor ve sizin bunu çok iyi anlatmanız gerekiyor) dedi. Antalya'da daha yeni G-20'yi yaptık. Nisan ayında EXPO 2016'yı yapacağız. Antalya, İzmir, İstanbul, Türkiye'nin bütün destinasyonları son derece güvenlidir. Suriye'den ve Türkiye'nin güneydoğusunda terörle mücadeleden kaynaklanan bazı sorunlar var ama bunun üzerinden Türkiye'yi güvenlik açısından riskli bir ülke olarak göstermek ve Türkiye'nin demokratik, meşru yönetimine yönelik hem içeriden hem dışarıdan birilerinin kasıtlı bir şekilde baskı kurmaları kabullenemez. Bir suçu eğer akademisyen yada gazeteci işlediği zaman görmezden geleceksek bunu hukuk devleti başlığı altında değerlendirmemiz mümkün olmaz değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Ünal ayrıca, Sosyal medyada kendi şahsıma yönelik en ağır hakaretlere uğradığımda ve hukuki olarak hak arayışına dönük bir girişimde bulunduğumda birileri bu hak arayışını baskı yada zulüm olarak nitelendirebiliyorsa bunun arkasında başka şeyler aramak gerek açıklamasında bulundu.

Bakan Ünal, açıklamanın ardından BM Dünya Turizm Örgütü Genel Sekreteri Taleb Rıfai ile de görüştü.