Balbay, İlk Basın Toplantısını İzmir'de Yaptı

Silivri Cezaevi'nde tam 4 yıl 277 gün yattıktan sonra Anayasa Mahkemesi kararıyla tahliye olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Aydın'ın Nazilli ilçesinde bulunan ailesini ziyaret ettikten sonra sabah saatlerinde İzmir'e geldi.

Uçan Yol açılışına da katılacak olan Balbay, üyesi olduğu İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atilla Sertel ve yönetim kurulu üyelerini cemiyet binasında ziyaret etti. İzmirli gazetecilerle buluşup soruları yanıtlayan Balbay'ı cemiyet içinde ve dışında çok sayıda gazeteci ve İzmirli karşıladı.

Atilla Balbay, toplantının ardından dışarıda bekleyenlere hitap etti. Konuşmaların ardından Mustafa Balbay, cezaevinde kaldığı 5 yılı simgeleyen 5 güvercin uçurdu. Balbay, güvercinleri cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü bulunan gazeteci, milletvekili, aydın ve sanatçılar için uçurduğunu belirtti.

Balbay, Türkiye'de siyasetin gerilimli bir dili olduğunu ancak kendisinin diyalog yolunu kullanacağını, Türkiye'de Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, BDP Başkanı Selahatin Demirtaş ve Sebahat Tuncel gibi her farklı görüşten insanla görüşmeye açık olduğunu söyledi.

"ARINÇ, DEMİRTAŞ VE SABAHAT TUNCEL İLE DE KONUŞABİLİRİM"

Barış sürecine destek destek verdiğini belirten Balbay, "Arınç ile de ne olursa olsun bir dil kurabileceğimizi, Demirtaş ile de dil kurabileceğimizi, Sebahat Tuncel ile de Meclis çatısı altında konuşabileceğimizi düşünüyorum. Barış ile ilgili çok yazı okumuştum. Barış ikliminin güneşi konuşmaktır. Konuşabildiğiniz sürece devamını getirebilirsiniz. Siz konuşamazsanız silahlar ve başka şeyler konuşur" dedi.

"TÜRBAN BİLDİRİSİNİN SON ŞEKLİNİ GÖRMEDİM"

Gazetecilerin sorusu üzerine, Mustafa Balbay; CHP milletvekilleri, sanatçılar ve bilim-insanlarının kamuda baş örtüsü serbestisine karşı yayınladığı ve imza attığı Türban Bildirisi'ne imza attığını ancak bildirinin son halini görmediğini söyledi.

Balbay, "Ben cezaevinden çıkarken bir taslak getirmişlerdi. Ben de taslakla ilgili düşüncelerimi söylemiştim. Rutkay Aziz, Tarık Akan'ın adlarını görmüş ve bu hassasiyete katıldığımı söylemiştim. Ancak bildirinin son şeklini görmedim. Akademisyenlerin, bilim insanlarını ve sanatçıların katıldığı bir değerlendirmenin içinde olabilirim" dedi.

"CHP'DE 'ÇATLAK' DİYE YORUMLANACAK HİÇBİR ŞEYİN İÇİNDE YOKUM"

Balbay, Türban Bildirisi açıklamasının ardından partisinde 'çatlak ses' diye yorumlanacak bir değerlendirmenin içinde bulunmak istemediğini de vurgulayarak, "Örgütlü mücadele aynı zamanda gönüllü esarettir çünkü partinizin, örgütünüzün genel ilkeleri içinde kalmanız gerekir. CHP'de çatlak diye yorumlanacak hiçbir şeyin içinde de yokum" diye konuştu.

"EN ÖNEMLİ SORUN HUKUK GÜVENLİĞİ VE ADALET"

İlk basın toplantısını İzmir'de yapan Mustafa Balbay, Türkiye'nin en önemli sorununun hukuk güvenliği ve adalet olduğunu belirterek, "Adalet ve hukuk güvenliği Türkiye'nin en önemli sorunu. Hukuk güvenliği, can güvenliğinden daha önemlidir benim için. Türkiye'de bir adalet sorunu var. Eskiden de vardı ama bugün çok daha yakıcı bir şekilde var. Adalet pençeymiş. Güçlü olan tuttuğunu olduğu yerden koparıyor. Hukuk katlinin hukuk adına yapılıyor olması gerçekten Türkiye'nin çok önemli bir sorunu" ifadelerini kullandı.

"BEN BU SÜRECİN SERÇESİYİM"

CHP İzmir Milletvekili-Gazeteci Mustafa Balbay, cezaevlerinde tutuklu bulunanlar için Meclis başta olmak üzere mücadele edeceğinin sözünü de verdi.

Balbay, TBMM Başkanı ile de görüştüğünü anlatarak, "Bir yerden başlamak gerekiyor. İçerideki insanların onuruyla dışarı çıkmasını sağlayacak, uğradıkları kayıpların telafisini sağlayacak, böyle bir duruma nasıl düşürüldüğünün ortaya çıkmasını sağlayacak bir süreç hayal ediyorum. Kafamda taslaklar var. İki avukata danıştım, 'Meclis'e neler önerilebilir?' diye. Meclis başkanı ile 55 dakika konuştum. Bir vekilin yapacağı bellidir. Kimi düzenlemelerle bir sonuç alınabileceğini hayal ediyorum. Söz veriyorum, tüm varlığımı bu mücadele için harcayacağım. Bir kişinin mücadelesiyle ne olur? Her şey olur. Ben bu sürecin serçesiyim. Türkiye'de iç barışla ilgili bir şeyler yapılacaksa, tüm yurtseverlerin onurlarıyla serbest kalmaları sağlanacaksa bir şeyler yapmak gerekiyor. Tüm Türkiye'de güzel şeyler yapacağız. Bu da benim İzmir yeminim olsun" diye konuştu.

SERTEL: "BUGÜNÜ SABIRLA, ACIYLA, METANETLE, YÜREKLE BEKLEDİK"

Mustafa Balbay'ı İGC'de misafir eden Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atilla Sertel de, "Biz bugünleri çok bekledik, bugünü uzun yıllardır bekliyoruz. Bugün tarihi bir günü yaşıyoruz. Acıyla bekledik, sabırla bekledik, metanetle bekledik, yürekle bekledik, susmadan bekledik. Biz bugünü çok bekledik. Bizim çok sevgili üyemiz, gazetecilerin yüz akı, onuru Mustafa Balbay, bizim üyemiz, İGC'nin çok saygın bir üyesi. Kendisi çok iyi bir gazeteci, çok iyi bir insan, dost, baba, aile reisi, topluma örnek olan, toplumun önünü aydınlatan bir gazeteci. Balbay'lar bu ülkede kolay yetişmiyor. Kendisiyle gurur duyuyoruz. Onu 4 yıl 9 ay cezaevinde tutanlar, şimdi pişman olduklarını söylüyor. Bundan sonra daha fazla pişman olmamaları için gazetecilerin özgür olmasını istiyoruz. Şimdi çok daha güçlüyüz. Balbay artık özgür ve aranızda. İzmir basının tüm gazete ve gazetecilerine sonsuz teşekkür ederim" diye konuştu. - İZMİR