Banka Cüzdanını Emanet Ettiği Esnaf, Poşetli Dede'yi Anlattı

Konya'da yolcu otobüsünün çarpması sonucu hayatını kaybeden ve "poşetli dede" olarak tanınan Mehmet Keleş'in, banka ve nüfus cüzdanını emanet bıraktığı esnaf F.Ş, bu emanetleri polise kendilerinin teslim ettiğini söyledi.

Selçuklu ilçesi Yazır Mahallesi'ndeki Konya Otogarı'nda otobüsün altında kalarak hayatını kaybeden ve isminin Mehmet Keleş olduğu belirlenen kişinin, banka ve nüfus cüzdanını emanet ettiği esnaf F.Ş, AA muhabirine konuştu. Karatay ilçesinde iş yeri bulunan F.Ş, 1978 yılında tanıştıkları Keleş'in, barınacak yeri olmadığı için sokaklarda yaşadığını söyledi.

"SAKALLARINI AYAKKABI BOYASI İLE BOYARDI"

Keleş'in 2 bankaya ait hesap ve nüfus cüzdanını sürekli kendilerine emanet ettiğini belirten F.Ş, "Akli dengesi yerindeydi, hesabını da çok iyi yapardı. Bankaya gitmek için elbiselerini değiştiren Mehmet amca, tanınmamak için sakallarını ayakkabı boyası ile boyardı. Bu olaya birçok kez tanık olduk" dedi.

Bazı kişilerin ondan sürekli kendisi için dua etmesini istediklerini ifade eden F.Ş, "Çoğu kişi Mehmet amcanın ermiş olduğunu düşünerek yanına gelip para verir, dua etmesini isterdi. Mehmet amca da bu yaşananları gülerek anlatırdı. Eskiden bazı iş yerlerinin gece bekçiliğini yapar, depolarda yatardı. Son zamanlarda otogarda yaşıyordu. Hatta oradaki bir simitçi ile de anlaşmış. Herkes Mehmet amcaya simit almak istiyormuş. O da günde 50-60 simit yiyemeyeceği için simitçiden parasını alırmış" diye konuştu.

"BİRİKTİRDİĞİ PARALARIN BİR KURUŞUNU BİLE HARCAMAZDI"

Mehmet Keleş'in dilencilik yaptığını, ancak topladığı paraların tek bir kuruşunu bile harcamadığını anlatan F.Ş. şunları kaydetti: "Üzerinde 100 liradan fazla para taşımaz, bir kuruşunu bile harcamazdı. Topladıkları 100 lirayı bulunca hemen paralarını biriktirdiği esnaftan birinin yanına gider ve oraya bırakırdı. Biriken para 20 bin liraya ulaştığında da götürüp bankaya yatırırdı. Parasını bıraktıklarından biri, notere götürdüğü Mehmet amcayı, 'Seni iş yerime ortak yapacağım' diyerek dolandırmaya çalışmış. Tabi Mehmet amca da bunu fark ederek hemen o kişiden uzaklaşmış. Bizim bildiğimiz, yaklaşık 50 bin lirası alınmış. Mehmet amca çok uğraştı ancak parasını alamadı. Tabii polise de gidemedi."

"GÜNDEMİ İYİ TAKİP EDERDİ"

Keleş'in, kendisine "poşetli dede" denilmesine sebep olan o poşetler ile gazete kağıtlarını vücudunu sıcak tuttuğu için bağladığını dile getiren F.Ş, şöyle devam etti: "Gazete kağıtlarını ve poşetleri sürekli üzerine sarardı. Çünkü bunlar onu sıcak tutuyordu. Yardımseverler ona yeni elbiseler verirdi. O ise kendisine verilen bu elbiseyi hemen yırtardı. Yırttığı yerlere ip bağlardı. Hatta o ipleri alıp, kaynatıp, şifa diye suyunu içenler bile vardı. Mehmet amca çok akıllı bir adamdı. Anlattıkları hep ezberdi ama insanları etkilemeyi biliyordu. Atomu anlatırdı mesela. O anlatırken sözünü kestiğimde devam edemez, tekrar başa dönerdi. Yani o da ezberdi. Gündemi iyi takip eder, okumayı severdi. Konya'da ne olup bitiyor hepsini bilirdi."

"ONUN DİLENCİLİK YAPMASI BİR HASTALIKTI"

F.Ş, Keleş'in ölüm haberini alır almaz kimlik ve banka cüzdanlarını polise teslim ettiklerini belirterek, şunları anlattı: "Cesedin teşhisi için morga çağrıldık. Yakınları ile cesedi teşhis ettik. Mehmet amcanın durumu çok kötüydü. Tanınacak vaziyette değildi. Sürekli gördüğüm için parmak yapısından tanıdım. Zaten polis de parmak izinden kimliğine ulaşmış. Cumhuriyet Savcısının talimatı ile ifademiz alındı. İfademizde de Keleş'in dilencilik yaptığını söyledik. Onun dilencilik yapması bir hastalıktı. Toplama hastalığı gibi bir şey vardı. Sorardık 'bu kadar parayı ne yapacaksın' diye, 'belki yurt yaptırırım' derdi. Ama biz de biliyorduk yaptırmayacağını. Parayı çok severdi."

Beş gün önce, Mustafa B'nin (31) kullandığı 34 DY 6530 plakalı yolcu otobüsü, Selçuklu ilçesi Yazır Mahallesi'ndeki Konya Otogarı'nda manevra yaparken, sokaklarda yaşamını sürdüren ve "poşetli dede" olarak tanınan kişiye çarparak, olay yerinde ölümüne neden olmuştu.

Polise, ölen kişinin ablası Zeynep Yar (85) ile kız kardeşlerinin çocukları Hüseyin Yar, Sevim Arslan (55) ve Hatice Erdağ'ın (57) başvurusu üzerine, cenazenin Çorum nüfusuna kayıtlı 75 yaşındaki Mehmet Keleş'e ait olduğu belirlenmişti.

Keleş'in cenazesi Çorum'da toprağa verilmişti.