Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında - Son Dakika
Politika

Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye'nin sınır güvenliğini tehdit eden kim olursa olsun, uçak ise hangi ülkenin uçağı olursa olsun, kara unsuru ise hangi ülkenin kara unsuru olursa olsun, hangi terör grubu olursa olsun, ikinci bir emre gerek olmaksızın gereği yapılacak.

29.10.2015 03:13
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Ahmet Davutoğlu, " Türkiye'nin sınır güvenliğini tehdit eden kim olursa olsun, uçak ise hangi ülkenin uçağı olursa olsun, kara unsuru ise hangi ülkenin kara unsuru olursa olsun, hangi terör grubu olursa olsun, ikinci bir emre gerek olmaksızın gereği yapılacak. Bu talimat verilmiştir" dedi.

Davutoğlu, Kanal 7 ve Ülke TV'de ortak yayınlanan "İskele Sancak Özel" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye'nin kuşatma altına alınmak istendiğini belirten Davutoğlu, buna karşı ülkenin ihtiyaçlarının, istikrar, ekonomik büyümenin devamı ve kamu düzeninin sağlanması olduğunu kaydetti. Davutoğlu, "Bu kadar genç nüfus eğer ekonomik kalkınma gerçekleştirilemezse PKK tarafından dağlarda heba edilebilir. DAEŞ'e tarafından Suriye'nin bilinmezliklerinde, DHKP-C tarafından canlı bomba olarak... Bu gençlerin hepsine sahip çıkmak bizim görevimiz ve sahip çıkıyoruz" diye konuştu.

Geçen sene 935 bin, son 6-7 yıl içinde 7 milyon istihdam oluşturduklarını dile getiren Davutoğlu, şunları söyledi:

" Silvan'da, hani PKK'nın sürekli bombaladığı, engellediği, mayın döşediği Silvan Barajı ve onun sulama tesislerinde 200 bin kişi çalışacak. PKK neyi bombalıyor biliyor musunuz? Yok askeri... Ne askeri barajı. Bu sulama tesisi. Niye bombalıyor biliyor musunuz? O 200 bin insan işsiz kalırsa onların içinden 3-5 bini PKK'ya militan olacak. Buradan da başlayan insanları çaresiz bırakmak, insanları ümitsiz bırakmak suretiyle iç gerilimler tırmandırmak isteyenler, bunların hepsiyle biz mücadele ettik."

Ankara'daki patlama

" Twitter'da bombalar Ankara'da patlayacak diyen kişi gözaltına alınmıştı, bırakıldı, sonra tekrar gözaltına alındı ve tutuklandı. Bu ne demek? PKK rolüne işaret eden yeni bir durum mu var?" sorusu üzerine Davutoğlu, şunları ifade etti:

"Bu kişi Suruç'ta HDP'li yetkililerle de yakınlığı olan ve daha önce birçok PKK eylemine karışmış ve bu sebeple takip edilen, bilinen birisi. Ayrıca yine benzer intisaklarla bu canlı bombaların intikalinde katkıda bulunanlar da var. Onlar da çıkartılmaya çalışılıyor. Onlar da PKK irtibatlı. Bir görünen piyonlar var, buz dağının görünen yüzü, bir de onun altında keşfetmek zorunda olduğumuz ve esas başını ezmek zorunda olduğumuz o piyonları idare eden çevreler var. Bunun için gereğini yapacağız."

Davutoğlu, "(PKK'nın Ceylanpınar saldırısında olduğu gibi doğrudan saldırıya uğrarsak, o zaman kullanmadığımız kartları kullanmak durumunda kalırız, Suriye'de PYD bağlamında, elimizdeki gücü kullanmaya başlarız, keza kullanmaya başladık da) gibi bir ifadeniz de olmuştu. Biraz bunu açar mısınız?" sorusu üzerine, bu ifadenin gayet açık olduğunu söyledi.

Suriye'deki krizin 4 yılı geçip 5 yıla yaklaştığını, Rusya ile İran'ın ve hatta Amerika'nın yaptığı gibi Türkiye'nin daha doğrudan herhangi bir müdahalede bulunmadığını anlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uçağımız düşürüldüğünde dahi teenni ile hareket ettik, mukabilinde angajman kurallarıyla Suriye'den ihlal yapan bir helikopter düşürüldü. Misli ile mukabelede bulunduk bir ihlale. Ama Suriye'de süren savaşın içine Türkiye'nin girmemesi için olağanüstü çaba sarf ettik. Birilerinin söylediğinin tam aksine, Kılıçdaroğlu falan, bu konuda dikkatli davrandığımızı herkes görüyor. Türkiye hala kendi sınırlarının güvenliği dışında hiçbir ülkeye müdahil olmuş değil. Irak'ta, Suruç saldırısı sonrası Suriye'de ve daha sonra PKK'nın Ceylanpınar saldırısıyla, Irak'ta PKK ve DAEŞ'e karşı ilk defa müdahalede bulunduk. Bunu şunun için zikrediyorum, Türkiye'den daha fazla Suriye'nin geleceği konusunda kaygı duyabilecek, Suriye'deki kargaşadan Türkiye'den daha fazla etkilenebilecek ikinci bir ülke yok. Dolayısıyla başka ülkeler gelip müdahalede bulunur, Türkiye'nin çıkarlarına doğrudan zarar verilirse, bizim Suriye'deki gelişmelere kayıtsız kalmamız mümkün olmaz."

-"Herkes ayağını denk alsın"

Bunun şartlarını sayan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bu nasıl olabilir? Bir, Özgür Suriye Ordusu öylesine zayıflatılır ki Rusya'nın saldırılarıyla olduğu gibi, Halep'ten çok büyük bir insan göçü tekrar Türkiye'ye gelir. Yeni göçler. Bu demografik hareket Türkiye'yi doğrudan artık tehdit eden bir durum olur. ya da DAEŞ'e saldırılarına devam eder, sınırımızı tehdit edici boyutunu sürdürür, yine bu da bizim için bir tehdit unsuru haline gelir. ya da rejim Türkiye'yi doğrudan hedef alır, aldığı her anda mukabelesini görür. ya da PYD, Fırat'ın batısına geçer, Fırat'ın doğusunda kalsa bile Türkiye'yi tehdit eder.

Bütün bu şartlarda, Genelkurmay'a, silahlı kuvvetlere yazdığım direktifin gereği olarak söylüyorum, bütün bu şartlarda Türk Silahlı Kuvvetlerine gerekli talimat verilmiştir. Tarafımdan doğrudan Başbakanlık direktifi olarak. Türkiye'nin sınır güvenliğini tehdit eden kim olursa olsun, uçak ise hangi ülkenin uçağı olursa olsun, kara unsuru ise hangi ülkenin kara unsuru olursa olsun, hangi terör grubu olursa olsun, ikinci bir emre gerek olmaksızın gereği yapılacak. Bu talimat verilmiştir. Bunu Türkiye'de PYD'yi savunanlara da hitaben söylüyorum ya da Türkiye'de rejimi savunanlara ya da DAEŞ'in Türkiye'de olabilecek uyuyan hücreleri de dahil kimler varsa. Bize savaş açılıp, bize dönük saldırıya niyet eden kim olursa olsun. Bu sefer kullanmadığımız dediğimiz şey o, müdahale şarttır. Biz bunları kullanmak istemezdik. Silahlı kuvvetlerimiz, hava kuvvetlerimiz DAEŞ'e pozisyonlarını vurdu, PKK pozisyonlarını vurdu. Keşke orada ne DAEŞ'e ne PKK olsaydı da biz Suriye ve Irak'a bu şekilde müdahalede bulunmak zorunda kalmasaydık. Ama varsa, o ülkenin silahlı kuvvetleri bunu engelleyemiyorsa, biz de elimizdeki her imkan ile ülkemizi savunuruz, bazen bu savunma hattını da daha ileri noktalarda kurmak gerekiyorsa oradaki müzahir unsurlara destek veririz. Türkiye'ye dost unsurlara destek veririz, düşman unsurlara, düşmanlık besleyen veya düşmanlık yapan unsurların da gücünü kırarız. Çok açık. Bu konuda da gerekli talimatlar verilmiştir. Herkes ayağını denk alsın."

-Sığınmacı sorunu

Davutoğlu, sığınmacı sorununa ilişkin soru üzerine, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile New York'ta  BM Genel Kurulu çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmede bir Türk-Alman Ortak Çalışma Grubu kurulmasının gündeme geldiğini, bu grubun iki kez toplandığını, çalışmalarını birlikte sürdürdüklerini belirtti.

Bu konuda AB ile mutabık kaldıkları hususlar bulunduğunu, soruna karşı atılabilecek adımlar konusunda ilgili tüm ülkelerle görüşmelerin devam ettiğini belirten Davutoğlu, Suriye'deki savaşın sona erdirilmesi konusundaki çalışmaların sorulması üzerine, "Masa etrafında buluşulması dahi umut verici" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye, Amerika, Rusya ve Suudi Arabistan'ın başlattığı çalışmanın önemli olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Bugün de 9 ülkenin katılımıyla Paris'te bir toplantı oldu. Bu Rusya dışında Suriye'nin çekirdek grubunu ilgilendiren. Cuma günü de hem dörtlü toplantı yapılacak hem de bu dokuzların katılımıyla toplantılar olacak. Yani bir ivme var Suriye krizine çözüm konusunda. Biz de elimizden gelen katkıyı yapıyoruz" dedi.

Rusya'nın bölgedeki politikalarına ilişkin soru üzerine Davutoğlu, Rusya'nın bölgeye müdahale etmesinin sebeplerinden birinin Esad'ın tek başına ayakta duramaması olduğunu bildirdi. Bunun Esad'ın başarısı olmadığını ifade eden Davutoğlu, "Esad tek başına ayakta duramadığı için Hizbullah geldi, Hizbullah Esad'ı ayakta tutamadığı için İran milisleri geldi, İran'ın devrim muhafızları geldi, İran generalleri geldi, birkaç tanesi de öldürüldü. Onlar da ayakta tutamadılar şimdi Rusya geliyor. Halkıyla savaşan bir rejimi, bir diktatörü, bir zalimi kimse ayakta tutamaz. Halkına kitlesel imha silahı kullanan birisi ayakta kalamaz. Er veya geç bütün bu zulümlerin sonu gelir" değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, Rusya'nın Esad'ı ayakta tutmak için müdahil olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Yaptıkları operasyonların yüzde 90'ı Özgür Suriye Ordusu'na karşı. Özgür Suriye Ordusu'na dönük olarak bu harekatı yaptı. Biz kendilerini uyardık. DAEŞ'e'a karşı savaşan Özgür Suriye Ordusu'nu zayıflattın mı DAEŞ'e ve rejime yardım etmiş oluyorsun. Nitekim bu mesajları aldılar ki son günlerde Özgür Suriye Ordusu ile görüşmeye hazırız, onlara da yardımcı oluruz demeye başladı Rusya. Alanda DAEŞ'e karşı birlikteysek hep beraberiz. Ama Suriye'de sorun sadece DAEŞ'e değil. DAEŞ'i yok etseniz yarın başka bir örgüt çıkar. Sorun devam ediyorsa oradan beslenen başka başka virüsler, başka terör örgütleri çıkar. Önemli olan bu sorunu kökünden halletmek. Kökünde de Suriye rejiminin ve Esad'ın yaptığı zulümler var."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement