Başbakan Davutoğlu Ortak Yayında Soruları Yanıtladı - Son Dakika
Politika

Başbakan Davutoğlu Ortak Yayında Soruları Yanıtladı

Başbakan Davutoğlu Ortak Yayında Soruları Yanıtladı

Davutoğlu: (6) " (Demirtaş) Dediği şuysa, 'Bırakın, Türkiye'deki Kürt vatandaşlar, gençler orada savaşsın'. Bunu yapmayız. Biz devletiz. Biz kimseyi ölüme gönderemeyiz" "Kaygı insani olmayınca, kaygı bir savaşı durdurmak olmayınca, Amerikalı bazı rehineler maalesef acı bir şekilde katledilince Amerika müdahaleyi düşünmeye başladı.

16.10.2014 03:11
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dediği şuysa, 'Bırakın, Türkiye'deki Kürt vatandaşlar, gençler orada savaşsın'. Bunu yapmayız. Biz devletiz. Biz kimseyi ölüme gönderemeyiz"dedi.

Başbakan Davutoğlu, KONTV'de 45 bölgesel ve yerel kanalın ortak yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Davutoğlu, Kobani'den kaçıp gelen 300 PYD'linin 50 kadarının 'dönelim' dediğini anlatarak. "Gerisi 'Biz Türkiye'de kalmak istiyoruz' dedi. Meclis'te Demirtaş'ın kahramanlık hamaseti, alanda öyle değil. Zaten savaşmaktan kaçmış gelmiş, 'Hadi geri git' diyorsun, gitmiyor. Ne yapalım peki? Dediği şuysa, 'Bırakın, Türkiye'deki Kürt vatandaşlar, gençler orada savaşsın'. Bunu yapmayız. Biz devletiz. Biz kimseyi ölüme gönderemeyiz" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Onlara o hakkı tanıdığımız zaman, aynı hakkı Osmaniye'deki, Adana'daki, Hatay'daki Türkmenler de gelse dese ki, 'Ben de Bayırbucak için gidip savaşmak istiyorum', Akçakale'deki Arap vatandaşlarımız 'Ben de Telabyad için savaşmak istiyorum'. Biz vatandaşlarımızın hepsini Suriye'ye savaşmaya mı göndereceğiz? Sonra ne olacak, PYD'den memnun olmayan Kürt vatandaşlarımız da 'Ben de gidip başka bir Kürt örgüt için orada savaşmak istiyorum' dese onlara da izin verdiğimizde... Birisi de KDP'ye yakın olabilir. Bir Kürt örgüt başka bir Kürt örgütle veya Türkmen'le veya Arap ile bizim vatandaşlarımız Suriye'de birbirleriyle savaşır duruma düşer. Sorumlu devlet bunu yapabilir mi? Yapmayız. Ona izin vermeyiz. Bizim vatandaşlarımızın can güvenliği bizden sorulur."

-"Bu bir komplo"-

Dışarıdakilere "kardeş" olarak elden gelen tüm yardımın yapılacağını ancak sorumluluklarının devlette olmadığını ifade eden Davutoğlu, "Bu gösterilerde bize hakaret eden birinin dahi can güvenliği benim teminatım altında. O gösterilerde gelip de saldıran birini hukuka sevk ederiz. 'Bu adam gitsin orada istiyorsa ölsün' diye göndermem, onun can güvenliği de bizim teminatımız altında" ifadelerini kullandı.

IŞİD'e katılmak üzere Türkiye'ye gelenlerin sınırdan geçişine hiçbir zaman izin verilmediğini vurgulayan Davutoğlu, "Yoğun propaganda var bölgede ve her yerde. Bu bir komplo. Bu propaganda sadece PYD tarafından veya buradaki yapılar tarafından, HDP tarafından yapılmıyor. Bu, CHP tarafından da yapıldı. İşin ilginci, paralel, hani KCK operasyonunu yapan paralelciler de aynı şekilde iftirada bulundular, MİT tırlarıyla ilgili. Avrupa'dan gelip de bizim iznimiz dahilinde Suriye'ye geçmiş hiç kimse yoktur veya dünyanın herhangi bir yerinden" değerlendirmesinde bulundu.

Bu propagandalara itibar edilmemesini isteyen Davutoğlu, Kobani'ye veya ihtiyacı olan herhangi bir yere insani yardımın süreceğini belirtti.

Türkiye'deki Suriyelilere, Türkiye'deki istihdamı engellemeyecek şekilde belli çalışma izinleri verilmeye başlandığını, Suriye'den getirilen araçlarla ilgili de düzenleme yapılacağını anlatan Davutoğlu, "Kobani bize tarihin emaneti" ifadesini gönlünden düşerek söylediğini kaydetti.

"Aslında IŞİD bir neden değil sonuç. Bölgenin kaynakları Batılılarca kullanılıyor ama bütün fatura Türkiye'ye kesiliyor. Batılılarla yaptığınız görüşmelerde bunun müsebbibinin Türkiye olmadığını söylüyor musunuz" sorusu üzerine Davutoğlu, "Bir gün bu kayıtlar hep açıklanır, kimlerle ne konuştuğumuz, tarihi evrak olarak" dedi.

Üç yıldır "Suriye'de ılımlı muhalefet desteklenmezse ve Suriye rejiminin katliamları engellenmezse çok büyük can kayıpları olur ve çok sayıda terör örgütü ortaya çıkar" dediklerini anlatan Davutoğlu, nihayetinde güç boşluğunun doldurulacağını dile getirdi.

-"Sütten çıkmış ak kaşık rolüne soyunamaz PYD"-

Ancak o zaman Suriye rejiminin katliamlarına sessiz kalındığını, ılımlı muhalefetin de desteklenmediğini ifade eden Davutoğlu, PYD'nin de rejimle işbirliği yaptığını söyledi.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Sonra aradan IŞİD çıktığında, IŞİD ile bir yıl, Haseke ile Kobani arasındaki kuşakta PYD ile IŞİD yan yana durdular. Birbirlerine hiç saldırmadılar ama ikisi birden Özgür Suriye Ordusu'na saldırdı. Rejim de saldırdı. IŞİD, Özgür Suriye Ordusu'nu geriletince döndü PYD'yi vurdu. O sırada IŞİD yanında ilerlerken PYD, kendi içindeki KDP'lileri ve diğer partili Kürtleri sürmekle meşguldü. Bunlar maalesef acı gerçekler, bölge halkının bunu bilmesi lazım. Sütten çıkmış ak kaşık rolüne soyunamaz PYD. Oradaki Kürtleri, IŞİD oraya gelirken, Rakka'yı elde ederken, PYD rejimle işbirliği halinde KDP'li, kendisi gibi düşünmeyen Kürtleri Irak'a ve Türkiye'ye sürdü. Hatırlarsanız Barzani, sınır kapısını kapatmak durumunda kaldı. Şimdi bunlar hiç yaşanmamış gibi sanki Kobani'deki ve bölgedeki, Türkiye'deki, Ortadoğu'daki bütün Kürtleri onlar temsil ediyormuş gibi, Türkiye'de bunlara sessiz kalmış gibi bir rol içine giremez."

Batılılara da bunları anlattıklarını bildiren Davutoğlu, "Ama maalesef kaygı insani olmayınca, kaygı bir savaşı durdurmak olmayınca, Amerikalı bazı rehineler maalesef acı bir şekilde katledilince Amerika müdahaleyi düşünmeye başladı. Yani sadece Kobani'deki ölümlerle ilgili değil. Kamuoyu baskısı oluştu Batı'da. Sonra da dönüp o kamuoyu baskısıyla, sanki kendi veballeri yokmuş gibi bütün vebali Türkiye'nin üzerine atmaya kalktılar" diye konuştu.

Davutoğlu, 4,5 milyar doları Kobanililerin de aralarında bulunduğu Suriyelilere ayırdıklarını belirterek, "Sadece Kobani'den üç günde kabul ettiğimiz 138 bini, onları, 3,5-4 senede bütün Suriye'den, bütün dünyadan almış değil Avrupalılar. Sonra da dönüp Türkiye'ye ders vermeye kalkıyorlar. Türkiye'de maalesef bazı çevrelerde bütün bu piyonları kullanarak Türkiye'yi istikrarsızlaştırmaya çalışıyor" dedi.

Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Çok basit bir soru soracağım. Türkiye'de huzur, istikrar olmasaydı Kobanili Kürtler nereye gideceklerdi? Hadi bu olaylar devam etse ki izin vermeyiz ama Türkiye'de kargaşa olsa Kobani'deki Kürtleri kim koruyacak? Nereye sığınacak Kobanili Kürtler? Türkiye'deki bu vandallara mı sığınacaklar? Kendi halkına saygısızlık yapan, komşusunun binasını yakanlara mı sığınacaklar? Niye PYD adına savaşanlar işbirliği yaptıkları rejime kaçmadılar, Şam'a doğru, Türkiye'ye sığındılar. Çünkü biliyorlar ki Türkiye hukuk devleti. Biz onları deporte edebilirdik. 'Madem gitmek istiyorsunuz gidin' diye sınırdan gönderebilirdik. 'İstiyorsanız gidebilirsiniz' dedik, gitmediler. Şimdi daha ne yapılması bekleniyor?"

"Dolayısıyla bütün bunlar geçer, inşallah vatandaşlarımız kendisinden, halkından, ülkesinden emin olsun. Çözüm sürecini de başarıya ulaştırırız" ifadelerini kullanan Davutoğlu, "İnşallah Urfamız, peygamberler şehri olarak, bölgenin, bütün Ortadoğu'nun, bütün dünyanın manevi kalbi olur. Diyarbakır'a ben hep 'mürşit şehir' diyorum. Her gelen Diyarbakır'dan keşke ilham alsa. Gaziantep, istiklalimizin de şehri" diye konuştu.

Çok güzel günler göreceklerini dile getiren Davutoğlu, "Bakmayın, her zaman bu topraklarda yaşamanın bedeli olmuştur, zorlukları olmuştur ama biz bu zorlukları aşarız inşallah" değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, "bedelli askerlik" sorusunu da "Gündemde olan konulardan biriydi ama bu acil gündem göz önüne alındığında daha çalışılması gereken bir konu" diye yanıtladı.

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Başbakan Davutoğlu Ortak Yayında Soruları Yanıtladı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement