Başbakan Erdoğan(2/son): ya Vesayet ya Siyaset

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon mitinginde 30 Mart seçimlerini istikbal ve istiklal mücadelesi olarak değerlendirerek, 30 Mart'ta Türkiye'de vesayetin bir kez daha kaybedeceğini, siyasetin kazanacağını söyledi. 30 Mart seçimlerinden AK Parti'nin birinci parti olmaması durumunda genel başkanlığı bırakacağını tekrarlayan Başbakan, aynı çağrıyı muhalefet partileri genel başkanları için de yaptı.

-"NE NANKÖRLÜK BU"-

Seçim çalışmalarını Trabzon'da sürdüren Erdoğan partisinin mitinginde vatandaşlara seslendi. Gülen Cemaati Lideri Fetullah Gülen'in kendisine yönelik hain suçlamalarına yanıt veren Başbakan Erdoğan, "17 Üniversite kurmak için geldiler hepsini onadım. Bu mu hainlik? Okular için yer istedi verdik. Uluslararası camialarda davet ettiler, Devlet Başkanlarına, Hükümet Başkanlarına bunları biz referans olduk. Olimpiyat dediler her türlü desteği verdik. Nerede nankörlük bu! Ne istediniz de alamadınız. Sizin derdiniz başka, dershaneleri reforme ettik ya, bunları bu rahatsız etti. Bunların dershanelerinden yavrularınızı alın. Hafta sonlarında cumartesi, pazar takviye kursları adı altında ücretsiz eğitim vereceğiz" dedi.

Erdoğan Konuşmasını şöyle sürdürdü:

-"ÇETELERLE BİZ MÜCADELE ETTİK"-

"Bu mücadeleden vazgeçersek, geleceğin hükümetlerine ne derler bilir misiniz? 'Milletin değil bizim istikametimizde yürüyeceksiniz' derler, 'milletin değil bizim çıkarımızı için çalışacaksınız' derler, 'Türkiye'nin değil belli bir zümrenin, belli işverenlerin kazancı için çalışacaksınız' derler. Eğer bu mücadeleden zaferle çıkmazsak, zafer mücadelesini kazanmazsak, geleceğin hükümetlerine şunu söyleyecekler; 'Sonun Ali Şükrü Bey gibi olur, sonun Demokrat Parti gibi, sonun Turgut Özal gibi, sonun Ak Parti gibi olur' diyecekler. İşte bizim mücadelemiz bunun için. Biz bu denilmesin, bu tehdit gelecekte siyasete, hükümetlere yapılmasın diye dik duruyoruz, cesur duruyoruz. Biz, bizden sonrakilere korkuyu, miras olarak bırakmak istemiyoruz, bizden sonrakilere, şantajı miras olarak bırakmak istemiyoruz, Bizden sonrakilerin, kasetlerle, montajlarla, dublajlarla, yıpratılmasını, tehdit edilmesini istemiyoruz. Çetelerle biz mücadele ettik, mafya ile biz mücadele ettik, çetelerle mücadele ederek biz bu ülkede, enerji kaybedilmesini istemiyoruz.

-"SAKIN BUNLARA ALDANMAYIN"-

"Bu ülke biz oyumuzu küfredenlere mi vereceğiz? İftira atanlara mı vereceğiz? Yalan söyleyenlere mi vereceğiz? Yoksa milletin hizmetkarı olanlara mı vereceğiz? Bunlar sahtekar, 'Sizi AK Parti'nin Genel Merkezi'nden arıyoruz' diyorlar, 'Sizin sandıklarınız değişti, siz şuradasınız, buradasınız' diye yalan yanlış bilgi veriyorlar. Şeytanın aklına gelmeyenler bunların aklına geliyor. Onun için sakın bunlara aldanmayın. 30 Mart seçimlerinin istikbal ve istiklal mücadelesi. Bu mücadele Türkiye'nin geleceğinin, istikbalinin ve istiklalinin belirleneceği bir mücadele. Gelecekte şöyle bir karar vereceğiz; Türkiye'yi ya kasetler yönetecek, montajlar, tehditler, şantajlar, yönetecek ya da Türkiye'yi siz yöneteceksiniz, çocuklarımız yönetecek, millet yönetecek. Gelecekte Türkiye'yi, ya Pensilvanya'nın iradelerini kiraladığı CHP, MHP gibi partiler yönetecek, ya da milletin partisi olan AK Parti yönetecek. 30 Marta Türkiye'de vesayet bir kez daha kaybedecek, siyaset bir kez daha kazanacak."

30 Mart seçimlerinde partisinin birinci parti olamaması durumunda siyaseti bırakacağını tekrarlayan Başbakan Erdoğan, aynı şeyi muhalefet partisi liderlerine de önerdi.

AK Partinin bayrağının yargı kararıyla yayından kaldırılmasını eleştiren Başbakan Erdoğan, tek vatan, tek devlet, tek millet ve tek devlet vurgusu yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ergenekon'un avukatlığını yaptığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "CHP Genel Müdürü önceden solcuydu, CHP Genle Müdürü olunca ulusalcı oldu, şimdilerde Bozkurt işareti yapıyor, herhalde MHP'li oldu. Şimdi de Pensilvanya'nın avukatlığına başladı. Ergenekon'un avukatıydı, şimdi de yeni Ergenekon'un avukatı oldu. Pensilvanya'nın müridi oldu. Dün 'Mustafa Kemal'in Askerleriyiz' diye seçim meydanına çıkıyordu, bugün 'Pensilvanya'nın askerleriyiz' diyor. Şimdi de Türkçe olimpiyatlarına katılacakmış. Yanına Tunceli Milletvekillerini alıp da gitsin. Silivri'den çıkan vekillerini alıp gitsin" diye konuştu.