Başbakan Erdoğan Sakarya'da Gülen'e Seslendi

Bursa MİTİNGİNDE KONUŞTU

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adapazarı'nın ardından Bursa mitinginde konuştu. Gökdere Meydanı'nda yaklaşık 80 bin kişiye hitap eden Erdoğan, Osmanlı Devleti'ni kurup başkentlik yapan Bursa'nın şimdi de verdikleri istiklal mücadelesine sahip çıktığını söyledi. Erdoğan, "Türkiye sandığa sahip çıkıyor. Demokrasiye sahip çıkıyor. Milli iradeye sahip çıkıyor" dedi.

Sermaye çevrelerinin güçleriyle yürüyen bir parti olmadıklarını, onların yedeğinde olmayacaklarını söyleyen Erdoğan,"Sahte alimlerinin dizlerinde oturan fitnecilerle, casuslarla, uluslararası örgütlerin maşası olmuş sahtekarla yürüyen bir parti değiliz. Bize millet yeter, bize Allah yeter" diye konuştu. Kendisine ve hükümete karşı yürütülen saldırıların aslında millete yapıldığını öne süren Erdoğan, bunlara 30 Mart'ta seçmenin cevap vereceğini söyledi. Erdoğan, Bursa'nın gönül insanlarının şehri olduğunu belirterek şöyle dedi:

"Bursa gerçek alim ve evliyayı bilir. Gerçek gönül insanını bilir. Bursalı bir üstat Niyazi Mısri, gerçek bir alimin gerçek bir dervişin nasıl olacağını ne güzel anlatmıştır. Diyor ki Bursalı Niyazi Mısri, 'Derviş olan aşık gerek yolunda hem sadık gerek, Bağrı anın yanık gerek can gözleri açık gerek.' Şimdi geçiyor tevazuya; 'Alçaktan alçak yürüye toprak içinde çürüye, Aşk ateşinde eriye altın gibi sızmak gerek, Zikr-i Hakka meşgul ola, yana yana ta kül ola, Her kim diler makbul ola tevhide boyanmak gerek'. Gerçek alim gerçek derviş gerçek gönül insanı budur. 'Bir tek ceketim var' diyerek, holdingleri, şirketleri milyar dolarları yönetenden alim olmaz. 'Pencere kenarlarında yattım' diye övünüp ananaslarla, tespihlerle, rafinerilerle ihalelerle şantajla tehditle meşgul olana alim denmez. İnsanların telefonlarını gizlice dinleyenden bunları kaydedenden bunları şantaj için kullanandan derviş olmaz gönül insanı olmaz hizmet eri olmaz. Memleketine fitne sokandan, dostunu arkadan vurandan, kardeşini kuyuya atandan insanların mahremini gözleyenden münzevi olmaz. Spordan siyasete, magazinden istihbarata kadar her türlü işle uğraşan her türlü kirli işe bulaşan, memleketin her meselesine burnunu sokandan asla din adamı olmaz, alim de olmaz hatta muteber insan da olmaz."

"BU TWİTTER MİVİTİR HEPSİNİN KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ"

Erdoğan, Başbakan ve cumhurbaşkanının dinlenemeyeceğini de ifade ederek, mahkeme yerine Bakanlar Kurulu dedikten sonra sözünü mahkeme kararı diyerek sürdürdü. Erdoğan şöyle devam etti:

"Bakanlar Kurulu kararı, mahkeme kararı filan alamazsınız. Böyle bir şey yok. Yahu bunlar bütün bunları yaptıkları gibi devletin kurumlarının Başbakan'a, Cumhurbaşkanı'na bizlere verilen kriptolu telefonları bile dinleyecek kadar adiler, alçaklar. Düşünebiliyor musunuz, uluslararası komplolar bu işin içinde. Çok ilginç bu twitter'ler falan var ya, mahkeme kararı çıktı. Twitter mivitir hepsinin kökünü kazıyacağız. Evet evet hepsinin. Efendim uluslararası camia şöyle der, böyle der. Hiç biri ilgilendirmez. Türkiye devletinin gücünü görecekler. Bunun özgürlükle mözgürlükle alakası yok. Özgürlük birinin mahremine girmek değildir. Özgürlük, devletin sırlarını bu tür kanallarla uluslararası yerlere fitnelemek, süfle etmek değildir. Buna fırsat vermeyeceğiz. Süratle bu adımı atıyoruz. Niye? Ülkemin güvenliği burada söz konusu, ülkeme fitne fesat sokmak isteyen ister ulusal olsun, ister uluslararası olsun, karşısında Türkiye Cumhuriyeti devletini ve bizi bulacaktır. Hiç endişeniz olmasın. Zaten sizin bize verdiğiniz bu güç olmasa, biz bu adımları atabilir miydik? Siz bize bu gücü verdiniz. Biz de gereğini yapıyoruz, yapacağız."

BAKANLARIN FEZLEKELERİ

Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla ilgili 4 bakanla ilgili fezlekenin Meclis'teki görüşmelerine de değinen Erdoğan, şunları söyledi:

"10 gün sonra seçim var. Seçimden sonra yapsak olmaz mı? Hepsi bir araya geldiler. Ruh ikizleri, Pensilvanya'da dahil CHP, MHP, BDP, Pensilvanya hepsi bir arada. Meclis'in kapısını bilmeyenler dün oradaydı. Zannettiler ki Ak Parti gelmeyecek. Nasıl gelmeyiz ya, bize millet bu işi boşuna vermedi. Geldiler. Önce bir toplantı yeter sayısını sağladılar. Girdiler içeriye arkadaşlar dışarıda bekledi. Baktılar ki girdiler toplantı açılıyor. Bizimkiler de girdiler. ve en oldu. Mitinglerim vardı ama takip ediyordum. Baktılar ki Ak Parti sayısı az öyle zannettiler. ve konuşmalar başladı. Ortalığı karıştırdılar. Sonucunda şu oldu. Baktılar bu iş gitmiyor. Oylamaya gidince bunlardan 151 kişi kaldı. Ak Parti 259 ile derslerini verdi gönderdi. Bunlar akıllanmaz uslanmaz, hadlerini bilmez, Benim Erzurumlu kardeşim Teyo pehlivanı bilir. Aynen bunlar Teyo pehlivan gibi. Yenilmekten doymazlar bunlar. Bunlara dersini de vermek gerekiyor. Dört arkadaşımız da dün şunu yaptı Biz aklanmak istiyoruz dediler ve kendileri önerge verdiler."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nan daha önce Bursa'da çıktığı bir yerel televizyonda "2011 seçimlerinde yüzde 40 oy alamazsam istifa ederim" dediğini ileri süren Erdoğan,"Ne kadar oy aldı? Yüzde 26. İstifa etti mi? Sözünü tuttu mu? Aradan üç yıl geçti yine Bursa'ya geliyor namus sözü veriyor. Bursa Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözünün ne demek olduğunu biliyor" dedi.

Erdoğan, seçimden birinci parti çıkmazlarsa genel başkanlığı bırakacağını yinelerken, ""Dün akşam TRT'de söyledim. Yine söylüyorum. Birinci parti olarak çıkmazsak genel başkanlığı bırakırım. Benim bir farkım var. Ben bırakırım. Kılıçdaroğlu birinci parti olamazsa bırakır mı? O zaman CHP'ye gönül veren kardeşlerim kendilerini birinci yapamayacak bu adamın arkasından niye gidiyor. Siyaset iktidar olmak için yapılır. Bahçeli'ye gönül verenler niye bu Bahçeli'nin ardından giderler. Bildim bileli o partinin genel başkanı. Niye bunlar millete güven vermiyor" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Ak Parti'nin yasaklanan reklam filmi konusuna da değinerek, "Nasıl buldunuz? Neymiş bu da yasaklara girermiş. Yeter ki diğer partiler de hepsi de bayrağı getirsinler de onun reklamını yapsınlar. Bayrak duygusu yahu bu çok önemli" dedi. Daha sonra da miting alanındakilere Arif Nihat Asya'nın 'Bayrak' şiirinden bir bölüm okuyarak miting alanındakilere tekrarlattı.