Başbakan Yardımcısı Arınç: (2) - Son Dakika
Güncel

Başbakan Yardımcısı Arınç: (2)

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şu anda yürüyenin CHP ile müzakere olduğunu ve olumlu bir noktaya geldiğini belirterek, "Olumsuz görünebilen noktalarında Sayın Kılıçdaroğlu'nun katkısıyla anlayışla çözülebileceğini düşünüyorum.

03.08.2015 13:58
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şu anda yürüyenin CHP ile müzakere olduğunu ve olumlu bir noktaya geldiğini belirterek, "Olumsuz görünebilen noktalarında Sayın Kılıçdaroğlu'nun katkısıyla anlayışla çözülebileceğini düşünüyorum. Ama diyelim ki o gün geldi Kılıçdaroğlu, 'kusura bakmayın biz hükümet kurmayacağız' dedi. Rotamızı hemen MHP'ye çeviririz eğer anlayış çerçevesinde buluşabilirsek hükümet kurabiliriz diye düşünüyorum" ifadesini kullandı.

Arınç, NTV'de katıldığı bir programda açıklamalarda bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Sayın Cumhurbaşkanı koalisyon istemiyor gibi bir algı var. AK Parti, Cumhurbaşkanına rağmen koalisyon kurar mı" sorusu üzerine Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile arasındaki ilişkilerin çok özel olduğunu herkesin bildiğini belirtti.

Arınç, partiler arasında koalisyon hükümeti kurulabileceğini, üç partiyi ziyaret ettikten sonra CHP ile hükümet kurma çalışması yaptıklarını söyledi.

Bugün ya da yarın son görüşmeler yapılarak sürecin değerlendirileceğini belirten Arınç, koalisyonun olup olamayacağı konusunda karar verileceğini, daha sonra MHP ile tekrar belki bir görüşme yapılacağını, netice alınamazsa emanetin verileceğini ifade etti.

CHP ile iyi niyet çerçevesinde rasyonel şekilde hükümet kurma çalışması yapıldığını vurgulayan Arınç, bundan da memnun olduğunu bildirdi.

Arınç, her iki partinin de yakın zamanda kayıplarının olabileceğini ama önemli olanın ülkeyi hükümetsiz bırakmamak olduğuna işaret ederek, "Hem ekonomi, dış politika, toplumsal barış zarar görmesin diye. Ben Sayın Kılıçdaroğlu'nu tebrik ediyorum, Sayın Başbakanımızı Genel Başkanımızı da tebrik ediyorum. Şeffaf şekilde bu sürece katkı sağlıyorlar" dedi.

Cumhurbaşkanının normal süreci söylediğini, "eğer partiler arasında hükümet kurulamazsa seçime gidilsin" dediğini hatırlatan Arınç, "CHP ile görüşmeler yapılmasın demiyor, zaten demez. 'MHP ile görüşmeler yapılmasın, bu iş olmaz' demiyor. Ama sürecin sonucunda somut bir netice olmasını istiyor" diye konuştu.

Arınç, azınlık hükümetinin çok özlenen ve faydalı bir şey olmadığını, aslolanın koalisyon kurulması olduğuna dikkati çekti.

"Benim tercihim daha güçlü bir koalisyon hükümeti kurulmasıdır"

Dışarıdan destekli bir azınlık hükümetinin anayasal model olduğunu, eleştirilecek bir tarafının bulunmadığını ama bunu AK Parti'nin isteyip istemeyeceğini bilmediğini belirten Arınç, "Benim tercihim daha güçlü bir koalisyon hükümeti kurulmasıdır" ifadesini kullandı.

"Çözüm Süreci'nde gelinen noktaya bakıldığında, MHP ile koalisyon seçenek olarak ortaya çıktı mı?" sorusuna Arınç, şu yanıtı verdi:

"Şüphesiz, zaten CHP de 'MHP ile görüşmeler yapılabilir, önemli olan hükümetin kurulması' diyor. MHP de 'bizim düşüncemize göre CHP ile kursanız daha iyi olur' diyor. İnsani ve kabul edilebilecek davranışlar bunlar. CHP ile kurulmazsa MHP ile kurulabilir mi derseniz. Benim yıllardan beri Bahçeli'ye karşı tatmin olduğum tek şey, memleketi zor durumda bırakmak istemez, devletini, kilitleri açıcı, milletini önceleyen pek çok davranışları olmuştur. Demokrasinin önünün kesilmesini arzu etmez, çözüm bulabilecek. Eski cumhurbaşkanlığı, meclis başkanlığı seçimi olsun hepsinde sorun çıkarmadan demokratik tavır içerisinde meseleyi çözmek gibi bir başarıya sahiptir. Muhalefete odaklanmış bir partinin hükümet ortağı olmak istemeyeceğini baştan kabul edebilirim. Ama 'bana ihtiyaç var' dediği anda Türkiye'yi hükümetsiz bırakmamak isteyebilir, müzakereler kısa bir sürede yapılıp olumlu da sonuçlanabilir."

Başbakan Yardımcısı Arınç, "Şu anda yürüyen CHP ile müzakeredir ve olumlu bir noktaya gelmiştir. Olumsuz görünebilen noktalarında Sayın Kılıçdaroğlu'nun katkısıyla anlayışla çözülebileceğini düşünüyorum. Ama diyelim ki o gün geldi Kılıçdaroğlu, 'kusura bakmayın biz hükümet kurmayacağız' dedi rotamızı hemen MHP'ye çeviririz. Eğer anlayış çerçevesinde buluşabilirsek hükümet kurabiliriz diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

"MHP ile oturduğunuz masada, yine Çözüm Süreci olacak mı?" sorusu üzerine Arınç, "Çözüm Süreci eğer çok antipatik geliyorsa bazı insanlara, ona başka bir isim koyabiliriz, koymamız da lazım. Çünkü Çözüm Sürecini istismar eden HDP ve PKK oldu, istismar edilmiş bir şeyi de kullanmaya gerek yok" diye konuştu.

Arınç, Çözüm Süreci'nin 'bir sakız olarak çok çiğnendiğini', yeni bir isim bulmak gerekebileceğine işaret ederek, "Sayın Bahçeli veya Sayın Kılıçdaroğlu bulursa eğer güzel de bir şeyse biz o isimle yeniden bu sürece devam ederiz daha akılcı ve ülkenin gerçeklerini daha çok karşılayacak şekilde" dedi.

"Hakaret etmek isteyeceğim bir kadına 'Hanımefendi' der miyim"

TBMM'nin Olağanüstü Genel Kurul toplantısında HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'a yönelik tepkisinden sonra kendisine yönelik eleştirilerle ilgili Arınç, konuşması sırasında Ceylanpınar'da polislerin, Malatya'da subayın şehit edildiği saldırıları terör örgütünün üstlendiğine yönelik sözlerini hatırlattı.

Arınç, şöyle dedi:

"'Bütün bunların cevabını verin' deyince hareketlendiler. Demek ki tam damarlarına basmışım. Şöyle bir baktım, 7-8 kişi ayakta, o hanımefendiyle de bugüne kadar hiçbir tartışmamız olmadı ama bulunduğu yerden sürekli bir şey söylüyor. Bana verilen süre de iki dakika. Önümde baktım 23 saniye kalmış. 'Hanımefendi sus' dedim. Hakaret etmek isteyeceğim bir kadına 'Hanımefendi' der miyim? Kızsaydım 'Sus be kadın' derdim. 'Hanımefendi sus' dedim. Tekrar devam etti. O zaman da 'Bir kadın olarak sus' dedim. 'Bir kadın olarak sus' 'kadınlar konuşamaz, kadınlar konuşmasın, kadınlar zaten konuşmaz, sen niye bana müdahale ediyorsun?' anlamında değil."

"Bir sinek vızıltısı kadar önemli değil"

Arınç, şunları kaydetti:

"Bir kadın olarak sus dememin sebebi şudur: Kadınlar şefkatlidir, hürmetlidir, bizim diğerlerinden daha fazla saygı duyduğumuz insanlardır. 'Hani öbür erkekler bağırıyor da sen bari bir kadın olarak sus' dedim. Bu benim Mecliste yaptığım konuşmaların içerisinde de bu üslubu her zaman müdafaa, muhafaza ettiğimi bilirler. Onun üzerine bunlar, benim sorularım cevapsız kalsın diyerek, sorulardan dikkate aldılar, bunun üzerine getirdiler. Bu, örgütlerin her zaman yaptığı bir şeydir, propaganda çalışmasıdır. Yani soruma cevap vereceği yerde, 'Bir kadına hakaret edildi' diye ortalığı karıştırdılar. Hiç önemli değil, bir sinek vızıltısı kadar önemli değil. Niye? Çünkü onlar haksız, ben haklıyım. Haksız olduğum veya sürçülisan ettiğimi bilsem hemen özür dilerim. Kaç tane özür dilediğim sözler vardır."

(Bitti)

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement