Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (1) - Son Dakika
Güncel

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (1)

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in vefatına ilişkin, "AK Parti'den kimse cenazeye katılmayacak, hükümetten de kimse cenazeye katılmayacak ama bir devlet töreni yapılacak" dedi.

11.05.2015 19:00
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in vefatına ilişkin, " AK Parti'den kimse cenazeye katılmayacak, hükümetten de kimse cenazeye katılmayacak ama bir devlet töreni yapılacak" dedi.

Kurtulmuş, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

7. Cumhurbaşkanı Evren'in cenaze töreniyle ilgili soru üzerine Kurtulmuş, "AK Parti'den kimse cenazeye katılmayacak, hükümetten de kimse cenazeye katılmayacak ama bir devlet töreni yapılacak" ifadesini kullandı.

Evren'in büyük bir günah galerisine sahip olduğunu anlatan Kurtulmuş, siyasilerin sert eleştirilerini ölüm haberinin hemen ardından sıralamamasının geleneklerden kaynaklandığını kaydetti.

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bizde ölünün arkasından kötü konuşulmaz. Demokratik siyasetin bu konuda sessiz kalması kadar normal bir şey olamaz. Sadece biz İslami geleneklere göre ölülerimizin arkasından kötü şeyler söylemeyiz. Bundan dolayı bir suskunluk içerisinde olabilir siyaset dünyası. Allah günahlarını affetsin. O dönemin günahları, Evren'in bire bir sorumlu olduğu ağır bir günah galerisine sahip olduğunu herhalde Türkiye'de çok büyük bir çoğunluk büyük bir ittifakla kabul ediyor. Evren dediğimiz kişi, sıradan bir kişi, sıradan bir Genelkurmay Başkanı, kendi işini normal süresinde yapan birisi değil. Anormal yollarla Türkiye siyasetine müdahale ederek, başkalarının emir komutasıyla müdahale ederek yapılmış olan bir darbenin komutanıdır."

"Türkiye darbelerle yüzleşmeyi başardı"

12 Eylül darbesinin tam anlamıyla yargılanamadığını dile getiren Kurtulmuş, darbenin anayasası başta olmak üzere pek çok olumsuz etkinin hala sürdüğünü belirtti.

Kurtulmuş, darbe ile değiştirilen birçok antidemokratik yasanın hala yürürlükte olduğunu vurgulayarak, darbelere karşı başlangıç adımlarının atılmasına rağmen gerekli sürecin tamamının uygulanamadığına işaret etti.

Türkiye'nin gelinen noktada darbecileri yargı karşısına çıkarmayı başardığını aktaran Kurtulmuş, "Türkiye darbelerle yüzleşmeyi başardı. Bu bir adımdır. Darbenin etkilerini tamamen ortadan kaldırmak, siyasetin boynunun borcudur ama şundan da memnuniyet duymuyor değiliz, bundan 10 sene önce 'darbenin sonuçlarıyla yüzleşilecek, hiç olmazsa darbeciler mahkemelere çıkartılabilecek' denseydi, hepimiz güler geçerdik. Çok şükür bugün Türkiye'de hem 28 Şubat darbecileri hem 12 Eylül darbecileri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde hesap verdi, mahkemelere çıktılar. Mahkemelerin sonuçları nasıl tecelli ederse etsin, yargılanmaların olması sevindiricidir" diye konuştu.

"CHP buna da müsaade etmedi"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bu iktidar 12 Eylül'ün ürünüdür" sözlerine yanıt veren Kurtulmuş, "Külliyen iftiradır, yalandır. Yani 12 Eylül ve 28 Şubat aralarında bir illiyet bağı olan darbeler silsilesidir. Hem 12 Eylül'ün hem 28 Şubat'ın ortadan kaldırmak istediği, millet iradesidir. Bu ikisinin ortadan kaldırmaya çalıştığı bir akım, Türkiye'de iktidara gelmiştir. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu'nun söylediğinin tam tersi vakidir" değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, Türkiye'nin 65 yıllık çok partili siyasi hayatında darbelerin büyük etkisi bulunduğuna dikkati çekerek, milletin sandıkla darbeci zihniyetlere en doğru yanıtı verdiğini bildirdi.

CHP'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndaki çalışmalarda oyun bozanlık yaptığını söyleyen Kurtulmuş, "Kendileri de uzlaşmış olmasına rağmen, 'üzerinde ittifak ettiğimiz 64'e yakın maddeyi geçirelim, geri kalana da sonra devam ederiz' dememize rağmen, CHP buna da müsaade etmedi. Dedi ki: 'Buna tam konsensüs lazım' Açık olan budur. Yani 24. dönemde gayret ettik, CHP eğer oyun bozanlık etmemiş olsaydı en azından üzerinde uzlaşı sağlanan maddeler, anayasa değişikliği olarak şimdi çoktan gerçekleşmiş olacaktı" ifadelerini kullandı.

"Yeni anayasada sonuna kadar uzlaşıyı arayacağız"

Anayasanın toplumun tüm kesimlerinin uzlaşısıyla yenilenmesi gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, yeni anayasanın sadece başkanlık sistemi tartışmalarıyla beraber ele alınmasının yanlış olduğunu anlattı.

Kurtulmuş, "Yeni dönemde, 8 Haziran sabahında isteriz ki yeni anayasayı en büyük ittifakla çıkaralım. Çünkü Türkiye'yi yine biz yöneteceğiz. İsteriz ki bütün partiler bunun üzerinde uzlaşsın, hepsi uzlaşamıyorsa bir kısmı uzlaşsın. Dolayısıyla biz sonuna kadar uzlaşıyı arayacağız, zemin hazırlamaya çalışacağız. Anayasa'yı değiştirecek bir çoğunluğumuz bile olsa, oldu bittiyle bunu geçirmek değil, tartışarak, milletin kararıyla birlikte bunu oluşturmamız lazım" diye konuştu.

Türkiye'de dört alanın güçlendirilmeye ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlardan biri parlamentonun güçlendirilmesidir. Bunun için Meclis iç tüzüğünün mutlaka değişmesi lazım. İkincisi, milletvekilliğinin güçlendirilmesidir. Seçim sisteminin, siyasi partiler yasasının değiştirilmesi, dar bölge sisteminin, daraltılmış bölge sisteminin mutlaka getirilmesi şarttır. Üçüncüsü, etkin bir yürütmedir. Etkin yürütmeden kastımız, çabuk ve kolay karar alabilen, bunları icra edebilen ama denetlenebilen bir yürütme mekanizması. Açık söyleyelim, bugünkü sistem içerisinde hem etkin kararlar alınamıyor hem de parlamentoda kimin çoğunluğu varsa, aslında muhalefet partileri parlamentodaki çoğunluğu kolay kolay denetleyemiyor."

"Biz istiyoruz ki bütün denetim mekanizmaları iyi kurulmuş ama çok etkin bir şekilde yürütmeyi de yapabilen bir başkanlık sistemi modeli tartışılsın" diyen Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Hatta şu bile tartışılabilir, başkanlık sisteminin içerisinde bakan olanların milletvekili olmaması şartı da getirilebilir. Böylece TBMM yasama ve denetleme fonksiyonunu yerine getirir, başkan ve Bakanlar Kurulu da yürütme fonksiyonunu yerine getirir. Böylece yetki ve sorumlulukların çok daha delege edildiği ve çok güzel kontrol mekanizmalarının kurulduğu bir sistem oluşturulabilir."

"Başkanlık sistemi temelli yeni bir anayasayı oturur tartışırız"

Kurtulmuş, soru üzerine, "Tabii ki bizim çalıştığımız, konuştuğumuz bir anayasa sistemi var, sadece başkanlıktan da ibaret değil. Diğer bütün görünür ve görünmez vesayet düzeneklerinin değiştirilmesi lazım. Milletin egemen olduğu bir sistemden bahsediyorsak, her alanına milletin dokunabildiği, milletin kontrol edebildiği bir sistem kurmak mecburiyetindeyiz. Mesela HSYK'da bir değişiklik yapabildik ama bu ne kadar çok milletin kontrolünde olan bir mekanizmadır" değerlendirmesini yaptı.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Bunun için de şöyle bir bağnazlık içinde olmayız, 'Efendim, falanca başkanlık modelini mi alalım, filanca başkanlık modelini mi alalım?' Bütün bu başkanlık sistemleri, tarihsel bir sürecin sonucudur. Bütün sistemlerin kendi sosyolojik gerekçeleri var, siyasal sistemlerinin talepleri ve ihtiyaçları var. Türkiye'nin de bir sosyolojisi var. Türkiye'nin de bugün geldiği noktada siyasal sistemin reform talepleri var. Bunların hepsini biliyoruz. Kendimize has ve gerçekten daha iyi yönetilebilir bir Türkiye, halkın iradesinin bütünüyle hakim olduğu bir Türkiye'yi kurabilmek için başkanlık sistemi temelli yeni bir anayasayı oturur tartışırız" şeklinde konuştu.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (1) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement