Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş : (3)

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, " Musul, Musul halkınındır, Musullular orayı kurtarsın. Telafer, Telafer halkınındır. Buradaki yapıyı değiştirmek, biz buradan DEAŞ'tan burayı temizliyoruz' diyerek başka bir silahlı grubu buraya yerleştirmek, Irak'ta kalıcı barışa asla hizmet etmez. 'Biz buraya Haşdi Şabi'yi, PYD'yi, PKK'yı getirelim koyalım, DEAŞ'ı buradan süpürürken onların yerine başka örgütler koyalım.' Bu son derece yanlıştır. Ne Irak'ın merkezi hükümetinin yararınadır ne Ortadoğu barışının yararınadır, ne de dünya barışını sağlayacak adım olmaz." dedi.

Kurtulmuş, A Haber'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

"Irak'ta Haşdi Şabi'ye bağlı bir Şii grup, Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Telafer'in kurtarılması için devreye gireceğini açıkladı. Türkmenler arasındaki huzursuzluk Ankara'ya ulaşmış vaziyette. Haşdi Şabi ya da ona bağlı bir Şii ağırlıklı misil grubunun Telafer'e müdahalesi halinde Türkiye'nin tavrı ne olacak?" sorusu üzerine Kurtulmuş, Türkiye'nin başından itibaren Musul meselesi özelinde ve Irak'la ilgili son gelişmeler konusunda tavrını çok net ortaya koyduğunu belirtti.

Bu bölgelerde yaşayan halkın, o bölgelerin geleceğine karar vermesi gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, "Musul, Musul halkınındır, Musullular orayı kurtarsın. Telafer, Telafer halkınındır. Buradaki yapıyı değiştirmek, biz buradan DEAŞ'tan burayı temizliyoruz' diyerek başka bir silahlı grubu buraya yerleştirmek, Irak'ta kalıcı barışa asla hizmet etmez. 'Biz buraya Haşdi Şabi'yi, PYD'yi PKK'yı getirelim koyalım, DEAŞ'ı buradan süpürürken onların yerine başka örgütler koyalım.' Bu son derece yanlıştır. Ne Irak'ın merkezi hükümetinin yararınadır ne Ortadoğu barışının yararınadır, ne de dünya barışını sağlayacak adım olmaz. Dolasıyla Türkiye bu tezini bütün ülkelerle paylaşmıştır, ilgili bütün taraflarla paylaşmıştır. Paylaşmaya da devam ediyor. Türkiye herhangi bir ülkeyle bir şey konuşup başka bir ülkeyle de başka bir şey konuşmadı." görüşünü paylaştı.

Kurtulmuş, şu ana kadar çok büyük oranda Musul operasyonu ve çevresindeki operasyonun Türkiye'nin kırmızı çizgilerine riayet edilerek yapıldığına işaret etti.

Kerkük'e PKK grubunun girdiğinin söylendiğini ifade eden Kurtulmuş, ilgili yerlerle görüşülerek Türkiye'nin anında müdahale ettiğini ve PKK grubunun dışarı atılmasının sağlandığını aktardı.

Kurtulmuş, "İlgili bütün taraflara şunu söyledik, Kerkük'te, Musul'da, Telafer'de olsun, bir mezhebi ya da etnik temizlik manasına gelecek atılacak herhangi bir adıma Türkiye seyirci kalmayacak." dedi.

"Buna özellikle Telafer bağlamında kara operasyonu dahil mi?" sorusunu Kurtulmuş, "Türkiye, bu anlamda oradaki dengelerin değişmesi, hele hele burada Allah muhafaza çok sayıda insanın ölümüyle sonuçlanacak bir temizlik harekatına, şu ya da bu grup tarafından geliştirilmesi ya da oradaki demografik yapı tamamen değiştirilerek o şehirlerin yapısının kalıcı olarak değiştirilmesi istikametinde atılacak hiç bir adıma seyirci kalmayacaktır. Bunu uluslararası camiayla da paylaşmıştır." şeklinde yanıtladı.

"Türkiye'ye zarar verecek noktaya gelmelerine seyirci kalamayız"

Kurtulmuş, bu konular içerisinde Başika'nın da önemli bir yer aldığını, Türkiye'nin burayla birkaç nedenden dolayı ilgilendiğini söyledi.

Birincisinin "oradaki demografik yapının olduğu gibi korunması" olduğunu anlatan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz mesela Misakımilli derken 'Oradaki topraklarda gözümüz var' anlamında bunu söylemiyoruz. 'Misakımilli'yle sağlanmış olan Musul'un, Kerkük'ün o bölgenin statüsünü bozmaya kimse kalkmasın. Bu, dünya barışına zarar verir' demek için bunları gündeme getiriyoruz. İkincisi oradaki demografik yapının değişmesiyle birlikte ortaya çıkacak bir göç dalgasından birinci derecede Türkiye etkilenecek. Bu insanlar Türkiye'ye gelecek. Bunlar buradan çıktıkları zaman Washington DC'ye, Milano'ya, Londra'ya, Berlin'e gitmeyecekler. Gelecekleri yer Türkiyedir. Dolayısıyla tabii ki Türkiye ilgilenir. Üçüncüsü burada çok sayıda silahlı örgüt var, bu örgütlerin bir kısmı, özellikle Sincar bölgesinde yerleşmiş olan PKK/PYD örgütü doğrudan doğruya Türkiye'nin varlığına, birliğine karşı bir tehdittir. DEAŞ aynı şekilde yaptığı eylemlerle Türkiye'nin düzenine, birliğine tehdidi olan bir örgüttür. Bunların Musul'da, Kerkük'te bir şekilde alan hakimiyetini genişleterek Türkiye'ye zarar verecek noktaya gelmelerine de herhalde seyirci kalamayız."

Suriye politikasından Türkiye'nin ve uluslararası camianın çok büyük dersler aldığını belirten Kurtulmuş, "Keşke Türkiye'nin Kuzey Suriye'deki güvenli bölge tezleri vakti zamanında uygulamaya konulsaydı da Türkiye üzerinden de Avrupa'ya giden bu kadar yoğun göç dalgası ortaya çıkmasaydı." dedi.

Cerablus Operasyonu doğru şekilde yapıldığı için 45 bin kişinin Cerablus'a geldiğine dikkati çeken Kurtulmuş, orada 5 bin kilometrekarelik alanın güvenli bölge haline getirilmesinin yakın zamanda tamamlanacağını söyledi.

Kurtulmuş, "Aynı durumun Kuzey Irak bölgesinde Allah muhafaza Kerkük'te, Musul'da, Telafer'de o bölgeden bir göç dalgası olursa onların, Türkiye sınırına gelmeden Kuzey Irak Bölgesinde oluşturulacak güvenli bölgelerde karşılanması, bizim için daha doğru bir siyasettir. Bunun gerekli hazırlıklarını yapıyoruz." diye konuştu.

"PYD'nin YPG'nin Türkiye için bir tehdit olmasının önüne geçin"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün YPG'ye silah, mühimmat ve başka malzeme vermeyeceklerine ilişkin açıklamalarını gerçekçi bulup bulmadığına ilişkin bir soru üzerine, inandırıcı bulmadıklarını çünkü bu örgütlerin elinden çok sayıda yabancı menşeili silahlar çıktığını söyledi.

Havadan yapılan birtakım desteklerle atılan silahların bu örgütlerin ve hatta DEAŞ'ın bile eline geçtiğini bildiklerini belirten Kurtulmuş, "Dolayısıyla inandırıcı değildir. Kaldı ki Amerikalı bazı yetkililerin de özellikle Kuzey Suriye'de PYD unsurlarıyla iç içe çok sayıda görüntüleri söz konusudur. Bunun samimi bir söz olduğuna inanmak istiyoruz. Eğer böyle diyorlarsa onlardan müttefik ülke olarak talebimiz şudur; PYD'nin, YPG'nin Türkiye için bir tehdit olmasının önüne geçin. Hem Kuzey Suriye'de hem Kuzey Irak'ta bu unsurların Türkiye'ye karşı hareketlenmesinin önüne geçecek tedbirler alın, geliştirin. Ancak o zaman anlarız ki hakikaten sizin PYD, YPG güçleriyle bir irtibatınız yok."

Kılıçdaroğlu'nun faiz açıklaması

Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Faizleri yüzde 1'e indiren kanuna destek vereceğim" şeklindeki açıklamalarını değerlendirerek, en iyi faizin sıfıra yakın faiz olduğuna inandıklarını söyledi.

Ekonominin canlanması için de düşük faizin zorunlu olduğuna inandıklarını vurgulayan Kurtulmuş, "Ama kusura bakmasın da arşivlerimiz canlı. Merkez Bankasının yüksek faiz politikalarını eleştirdiğimiz zaman, 'Niye Merkez Bankasına müdahale ediyorsunuz? Bu bir siyasi müdahaledir. Bırakın Merkez Bankası faizleri nasıl belirliyorsa belirler' diyen CHP'li arkadaşlar değil miydi. Dolayısıyla çok yakın dönemde, 1-2 sene evvel Merkez Bankasına müdahale anlamında bizim sözlerimize, Sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerine atfeden ana muhalefet partisi liderinin şimdi kalkıp böyle bir şey söylemesini gerçekten anlamakta zorlanıyorum." diye konuştu.

Teorik olarak sıfır faizin en iyi faiz olduğunu ancak faizi belirlemenin yasa ile olacak bir şey olmadığını aktaran Kurtulmuş, "Burada bir ironi var. Bir ironi yapmaya çalışıyor Sayın Kılıçdaroğlu ama yanlış bir şey söylüyor. Bu söylediklerinden de kusura bakmasın biz de biraz arşivi karıştırıyoruz. Arşivi karıştırınca da CHP'nin büyük bir paradoks içerisinde olduğunu görüyoruz. Büyük bir çelişki içerisinde olduğunu görüyoruz. 'Faizi düşürün' anlamında ortaya çıkan görüşlerimizi, 'Niye siz Merkez Bankasına müdahale ediyorsunuz' diye söyleyenlerin şimdi getirin yasayla faizi belirleyin demesi büyük bir çelişkidir." ifadelerini kullandı.

Musul operasyonunun Rakka operasyonunu geciktirip geciktirmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, Musul operasyonunun çok kolay bir operasyon olmadığının altını çizdi.

Sahada operasyon devam ederken, uluslararası koalisyonun birtakım görüş ayrılıkları içinde olduğunun aşikar olduğunu aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Musul operasyonunun bir an evvel bitirilmesi lazım ki oradan Rakka'ya yönelmesi lazım. Ama Musul operasyonu yapılırken çok dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi de DEAŞ'ın Musul'dan ayrılarak, başka bölgeler için tehdit oluşturmasının da önüne geçilmesi lazım. Rakka için ya da bir başka yer için. Karşınızda neredeyse bir devlet aklıyla idare edilen bir örgüt var. Yani öyle sıradan bir örgüt değil. Bu örgütün hem silah gücü bakımından hem stratejik birtakım planlama kabiliyeti bakımından oradan militanlarını çekerken, başka bir stratejik adım atacağı ihtimali var. Bu ihtimale karşı DEAŞ'ın önünün kesilmesi ve oradan çıkan unsurların başka yer için tehlike oluşturmaması lazım. Bir an evvel bu operasyonun bu çerçevede de ele alınması gerekiyor."

(Bitti)