Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'tan 'Faiz' Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun alacağı faiz kararına ilişkin, "Hem hükümetin uzun dönemli politikalarıyla uyumlu olarak, hem de orta gelir tuzağına düşmemek için Türkiye'de düşük faiz uygulamasına geçme zorunluluğumuz var. Siyasetçiler olarak temenni ve tavsiyelerimiz odur ki mümkün olan en yüksek oranda faiz indirimine gidilir. Bu orta direğin güçlendirilmesi bakımından zorunludur" dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Başbakanlık Merkez

Bina'da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi (AGİT PA) üyelerini kabul etti. Kurtulmuş, kabulde yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin karşılaşmış olduğu Suriye ve Irak'tan gelen mülteciler konusundaki insani boyutun ne kadar büyük olduğun artık bütün dünya fark ediyor. Uluslararası yardım kuruluşlarının üst düzey kurumların Suriyeli mülteciler meselesine göstermiş olduğu ilgiden büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu bütün insanlığın sorunudur. İşin hem siyasi hem de bizi ilgilendiren tarafıyla la büyük insani boyutları olan bir husustur. Yaklaşık 4 yıldır bir süre içinde Türkiye 1.7 milyon yeni misafirle karşı karşıya kalmıştır. 18-21 Eylül tarihleri arasında, 3 gün içinde, gelen mülteci sayısı 197 bin olmuştur. Her kim Türkiye'ye gelmişse ona kapılarımızı açtık. Bu olayın başlangıcında olay kısa süreli bir olay olarak görülüyordu. Suriye'deki siyasi krizin nasıl çözüleceğine dair uluslararası camiamın üzerinde ittifak ettiği bir projesi bulunmamaktadır. Bunun başta Türkiye olmak üzere ülkeleri etkileyeceğini düşünüyoruz. Aynı şekilde ulusal ve yerel düzeyde sivil toplum kuruluşları gönüllü çalışmalarını yürütüyorlar. Bundan sonra biz de artık sorunun kalıcı bir sorun haline dönmeye başladığını biliyoruz ve daha uzun süreli çalışmalar nasıl yapabiliriz? Uluslararası camianın, kurum ve kuruluşların her türlü desteğine açık olduğumuzu ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

MERKEZ BANKASI'NIN ALACAĞI FAİZ KARARI

Kurtulmuş, konuşması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, Merkez Bankası'nın faiz kararına ilişkin sorusuna Kurtulmuş, "Ben de gerek faiz politikaları gerekse de Merkez Bankası'nın hükümetin 2023 hedefleri doğrultusundaki görüşlerimi defahatle ifade ettim. Yüksek faiz Türkiye'nin büyümesindeki en büyük engeldir. Türkiye, hem enflasyonu çok düşük tutmak hem de büyümesini asgari düzeyler seviyesinde tutmak hem de her yıl 700 bine yakın yeni istihdam oluşturmak durumundadır, hem de kur politikalarını belli bir politikada tutmak zorundadır. Merkez Bankası'nın sadece fiyat istikrarından yani enflasyondan sorumlu olması ve sadece bu çerçeveden meseleye bakıyor olması aslında eksikliktir. Bu dördünün eş zamanlı olarak ayarlanması ve Türkiye'nin orta gelir tuzağına düşmeksizin ciddi bir büyüme oranını yakalayabilmesi için. Türkiye'nin ekonomik yükünü çeken kobiler reel olarak yüzde 15 faiz yüküyle karşı karşıya. Bu faiz yükü yatırım düşmanı olan bir faiz yüküdür. Dolayısıyla bunun ortadan kaldırılması için faizlerin düşürülmesi gerekir. Türkiye'nin içindeki ihtiyacına uluslararası finans sektöründeki gelişmeler de faizin düşürülmesini zorunlu kılmaktadır. Bütün bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman hem hükümetin uzun dönemli politikalarıyla uyumlu olarak, hem de orta gelir tuzağına düşmemek için Türkiye'de düşük faiz uygulamasına geçme zorunluluğumuz var. Siyasetçiler olarak temenni ve tavsiyelerimiz odur ki mümkün olan en yüksek oranda faiz indirimine gidilir. Bu orta direğin güçlendirilmesi bakımından zorunludur. Türkiye'nin orta gelir tuzağına düşmesini ortadan kaldırmak için de tekrar düşük faiz politikasına dönmek lazım" cevabını verdi.

19 OCAK'TAKİ BAKANLAR KURULU TOPLANTISI

Başka bir gazetecinin, 19 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleştirilen toplantıya ilişkin sorusunu Kurtulmuş, "Türkiye, aslında dün fevkalade normal bir süreci gerçekleştirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin mevcut anayasası, cumhurbaşkanının bakanlar kuruluna başkanlık etme hak ve yetkisini verir. Cumhurbaşkanımız anayasanın verdiği yetkiyi kullanmıştır. Türkiye'nin önemli meselelerinin konuşulduğu başarılı bir Bakanlar Kurulu toplantısı icra edilmiştir. Türkiye'nin Sayın Cumhurbaşkanının Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmesi sürecini normal olarak görmesi gerekiyor. Burada muhalefet partileri bunun üzerinden yeni bir sistem uygulaması başlamış algılamasını doğru karşılamıyoruz. Cumhurbaşkanı Beştepe'ye çağırabilir, Başbakanlıktaki toplantılara katılabilir, zamanını, yerini aralığını kendisinin belirleyeceği Cumhurbaşkanımızın Bakanlar kurulu'na iştirak etmesi normaldir. Sayın Cumhurbaşkanı bugün Cumhurbaşkanlığı kampanyası sırasında 'ben alışılmış bir Cumhurbaşkanlığı yapmayacağım diyerek anayasal haklarını bu çerçeve içinde kullanacağını' ifade etmiştir. Normal bir süreçtir. Bu konunun etrafında, polemik çıkartılmasını uygun ve doğru bulmuyorum. Buradan şöyle birşey de çıkmaz, burada Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık makamı arasında bir ayrışma, bu anlamda siyasi farklılaşmanın asla ortaya çıkmayacağını herkesin bilmesi lazım. Cumhurbaşkanımız şu anda tarafsız bir kişiliktir ama unutulması gerekir ki AK Parti siyasi hareketinin kurucu lideridir. Bu çerçevede şu anda hükümet de AK Parti hükümeti olduğuna göre, bu hükümetin bütün üyeleriyle Sayın Cumhurbaşkanımızın resmi ilişkisi dışında bir dava arkadaşlığı vardır" şeklinde cevapladı. - ANKARA