Başkan Hazinedar Mal Varlığının Araştırılmasını İstedi

İstanbul Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, ulusal basında şahsı ve eşi ile ilgili çıkan haberlere tepki göstererek, "Hodri meydan, bütün mal varlığımın araştırmasını talep ediyorum" dedi.

Ramazan Bayramı'nı memleketi Ordu'nun Fatsa ilçesi Bolaman Mahallesi'ndeki baba evinde geçiren Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, düzenlediği basın toplantısında şahsı ve eşi ile ilgili çıkan haberler ve mal varlığı ile ilgili iddiaları cevaplandırdı. Başkan Hazinedar, "İnsanlar zaman zaman bazı şeylerle test edilirler. Her şeyde bir hayır vardır. Bazen en kötü olay insanlara birçok şeyi öğretir. Hiç şüphe yok ki bu basın toplantısının nedeni bir gazetede çıkan haber ama aslında gazetede çıkan haber gerçek dışı bir itibar suikastı amacına yönelik olsa da biz gazetede çıkan haberi ve bu gazeteyi ciddiye aldığımız için değil, kamuoyunu, Cumhuriyet Halk Partisi seçmenlerini ve partili arkadaşlarımı, Türkiye'de temiz siyaset yapan arkadaşlarımı ciddiye aldığımız, bu konudaki hassasiyetimizi paylaşmak için bu basın toplantısını yapıyoruz. Bu noktada biz geçmişimizi, nereden geldiğimizi, ailemizi hem siyasetçi hem de iş adamı olarak bilenler biliyor ama bilmeyenlerde küçük bir araştırma ile bizim hangi noktada olduğumuzu kolayca öğrenebilir. Hiç şüphesiz siyasette korumak zorunda olduğumuz bazı değerler var. Siyasette dürüstlük bir ayrıcalık değil, olması gereken bir zorunluluktur. Türkiye'de siyasetin ve siyasetçinin itibarının yerin altına doğru gittiği bir noktada. Özellikle son yıllarda bu durum iyice arttı. Siyasetçi bir aileden gelmeme rağmen ailem bu dönemde siyasetin içinde olmamı istemedi. Bu durum özellikle benim gibi muhalefet içinde olan heyecanlı siyasetçiler için tehdit oluşturuyor. Ama birileri Atatürk'ün yeşerttiği değerleri ileriye taşımak için bu görevleri yerine getirmeli. İşte bu nedenle İstanbul'un kalbi Beşiktaş'ta görevimi yerine getiriyorum. İddialara gelecek olursak, iddiaların kaynağı Beşiktaş'ta bir gayrimenkulün alınmış olması. Sevgili eşimin arabası. Eşimin arabası 2000'li yılların başından itibaren bellidir. Belediye başkanı olmadan önce eşimin arabası 2014 model Mercedes bir cipti. Bu arabayı satıp bir Rang Rover cip aldık. Yani bir Mercedes cipi satıp Rang Rover cip aldık. İkincisi ben 15 yıl önce Göktürk'te müstakil bir ev aldım. Bu evimde oldukça değerli bir evdir, oturduğum evde. Beşiktaş Belediye Başkanı olunca Beşiktaş'a taşınmak için bir ev aldık. Ben belediye başkanı olduktan sonra bu evde en ufak bir imar değişikliği olmamıştır. Yeni hiçbir küçücük katma değer yapılmamıştır. Kendime yönelik bir imtiyaz olmamıştır. Yani iddia edilen şey gerçek dışıdır" dedi.

Başkan Hazinedar, "2014 yılında belediye başkanı olduğumda mal varlığım resmi kurumlara iletilmiştir. Bugünkü gazetede çıkan haberler daha önce zaten bizim aleyhimizde haber yapan bir internet portalında yayınlanmıştı ve biz cevabımızı vermiştik. Bu cevabı yeniliyoruz ve birazdan cevabımı Twitter'dan paylaşacağım. Aynı zamanda da mal varlığımız çerçevesinde bir şirketimizi sattık ve banka hesabımıza aktarılmıştır. Bu mal varlığı bahsedilen evden on tane alabilecek değerdedir. Ayrıca bu mal varlığı nakit olarak resmi kayıtlarda belirtilmiştir. Dolayısıyla birileri Cumhuriyet Halk Partili belediyeler üzerinden bugünkü konjöktürde kirleterek geçmişten beri kendi oluşturdukları algıya Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri de ortak etmeye çalışabilirler. Havuz medyası bu olaya tetikçilik yapıyor olabilir. Ama Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri ve başta Beşiktaş Belediye Başkanını bu işin içine çekemeyecekler. Hamdolsun dün neyse bugün de oyuz. Malvarlığımızda bir kuruşluk artış olmamıştır. Başkaları gibi dışarılarda, başkalarının malvarlığı içinde paramızı saklamıyoruz. Yine ikinci olarak yaptığımız mal beyanları buradadır. Bu beyanların ikincisini, üçüncüsünü, dördüncüsünü sosyal medya üzerinden kamuoyu ile paylaşacağız" diye konuştu.

Başkan Murat Hazinedar açıklamasını söyle tamamladı:

"Ben belediye başkanı olduğumda basına dava açmayacağımı belirtmiştim. Çünkü her küçücük eleştiriye dahi tahammül edemeyen siyaset anlayışına karşı basının özgürlüğünden yana, basının özgürce eleştiri hakkından dolayı basına dava açmayacağımı belirtmiştim. Ancak partime ve değerlerime karşı bu tecavüzkar tavrın bir basın organı tarafından yapıldığına inanmıyorum. Bu havuz medyası tarafından açıkça ve maksatlı yapılmaktadır. Dolayısıyla pazartesi günü itibari ile hem gerekli yasal müracaatları yapacağız hem de bir önerimiz var. Sayın Genel Başkanım nasıl kendi mal varlığı ile gerekli müracaatları yapıp yargısal ve idari her türlü denetimi talep ettiyse, aynı şekilde bizde pazartesi günü dilekçemizi verip yargısal ve idari denetimin yapılmasını bizzat talep edeceğiz. Ama aynı zamanda ulusalarası bir denetim kuruluna başvurarak mal varlığımızın denetimini talep edeceğiz. Bir başka önerimizde Sayın Genel Başkanımızın onayı ve desteğiyle Türkiye'de yargının ve mevcut kurumları mevcut iktidarın nasıl devre dışı bıraktığını hepimiz biliyoruz. Her şeye rağmen yargıya güvenimiz tam olmasına rağmen kamuoyunun bu noktadaki endişelerini telafi etmesi açısından bir önerimiz var. Biz bir siyasi ahlak yasası vaat ettik seçimden önce. Bu siyasi ahlak yasasının en önemli unsuru, siyasete giren siyasetçilerin mal varlıklarının denetiminin sadece yerel idari denetleyiciler tarafından denetlenmesini istemiyoruz. Aynı zamanda ulusal ve güvenilir kurumları da içine alan Türkiye'den de güvenilir denetleme kurumlarından oluşan kurumların siyaseti denetlemesi gerekir." - ORDU