Başkonsoloslar Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde

İSTANBUL (AA) – İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Japonya, Çin, Afganistan, Bulgaristan, Rusya, Lübnan, İtalya ve İspanya'nın da aralarında bulunduğu 65 ülkenin başkonsolosuyla, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü gezerek incelemelerde bulundu.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün Sarıyer Garipçe ayağında, kahvaltıda başkonsoloslarla bir araya gelen Topbaş, köprü ve İstanbul'un projeleriyle ilgili bilgi verdi. Tarihi bir güne tanıklık edildiğini belirten Topbaş, bir dahaki buluşmayı 3. Havaalanı şantiyesinde yapmayı düşündüklerini kaydetti.

İstanbul'un 15-16 milyon nüfusuyla 124 ülkeden büyük olduğunu kaydeden Topbaş, "Kent ekonomik olarak da dünyanın 117 ülkesinden büyük. Bu şehir, ciddi bir değişim ve gelişim süreci içindedir. İstanbul, 500 yıllık yerleşim geçmişine sahip, imparatorluklar kenti, 2 bin 500 yıl 3 büyük imparatorluğa ev sahipliği yapmış, dünya buradan yönetilmiş. Doğu Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu'ndan bahsediyorum. İstanbul 9 bin 500 kilometrelik ipek yolu ile 16 bin kilometrelik Antik Roma Yolu'nun kesiştiği bir şehir." dedi.

Kanal İstanbul Projesi

Kanal İstanbul Projesi'yle ilgili hazırlıklara değinen Topbaş, projenin bundan 2 yıl önce ortaya çıktığını ve üzerinde çalışmalar yapıldığını anlattı. Kanal İstanbul Projesi'nin halen ihalesinin yapılmamasının nedeninin, güzergahlar üzerinde araştırmalar yapılması olduğunu kaydeden Topbaş, şöyle devam etti:

"Çevre etkileri dikkate alınarak, üniversitelerden görüş alınmaktadır. Ekolojik altyapı, zemin altı suları, doğal kaynakların durumları, hepsi gözden geçiriliyor. Yani, bölgede ekolojik bir dengesizlik ortaya çıkartılmaması için çalışılıyor. Üzerinde ciddi anlamda ekolojik köprüler de yapılmak suretiyle canlı hayata destek verirken, diğer taraftan da kanalın altından, her iki taraftaki zemin suyunun diğer taraflara geçebileceği sistemler de geliştirilebilir. Karadeniz'in Marmara'ya, Ege Denizi'nin Marmara ve Karadeniz'e etkileri de gözden geçiriliyor. Yoğun çalışmalar var, bu nedenle gecikme oldu. Bugüne kadar somut adımlar atılmadı ama bilimsel ve teknik çalışmalar sürüyor. Bir kanal açmak için yapılmayacak, aynı zamanda çevre etkisi çok önemli. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde, çevre değerlere dikkat edildi. Bazı alanlarda bazı ağaçlar kesildi ama onun belki 10 katı ağaç dikildi. Çevresi düzenli hale getirildi."

Topbaş, Kanal İstanbul çevresindeki yeni yapılanmalarda, çok yoğun olmayan, çevreye saygılı, akıllı yapılar denilebilecek çevreci yapılarla bezenecek bir modelin ortaya çıkacağını vurguladı.

Kent yoğunluğunu da kısmen içeriden boşaltarak içeride soluk alacak alanların ortaya çıkacağını söyleyen Topbaş, parklar, meydanlar yapılabilecek bir proje olarak da görüldüğünü kaydetti.

Topbaş, Kanal İstanbul'un üzerindeki bilimsel çalışmaların sonlandığında bu yıl belki ihale sürecine girebileceğinden bahsetti. Topbaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da proje üzerinde hassasiyetle durduğunu aktardı.

"Üsküdar-Kabataş" arası yürüme tüneli

İstanbul Boğazı'nın uluslararası su yolu kabul edilmesi sebebiyle yılda, 60 bin civarında gemi geçtiğini vurgulayan Topbaş, bunlardan 16-20 bin civarında olanların tanker olduğunu hatırlattı.

İstanbul'da boğazın altından önümüzdeki süreçte 3 farklı tünelin de yapılacağını kaydeden Topbaş, "Metro, kara yolu ile ilgili tünel çalışmamız var. Bahsettiğimiz Üsküdar'daki metro istasyonundan Kabataş'taki metro istasyonuna yayaların yüzeye çıkmadan istasyonlar arası bir yürüme yolu projemiz var. Üzerinde çalışıyoruz. Hatta içinden 'bisiklet geçirebilir miyiz' diye düşünüyoruz. Avrupa'dan Asya'ya insanların geçilebilmesi 'sağlanabilir mi' diye etütler yapıyoruz. Hepsinde çevreyi ve çevre etkileşimini dikkate alıyoruz." ifadelerini kullandı.

İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden günde 40 bin civarında kamyon ve tır geçtiğine de dikkati çeken Topbaş, Yavuz Sultan Selim Köprüsü devreye girdiğinde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün şehir içi köprüsü olarak hizmet vereceğini söyledi.

Topbaş, İstanbul'un dünya ülkeleri arasında odak şehir haline geldiğini belirterek, "Bugün güzel bir havada İstanbul Boğazı'nı 3. bir geçişle bağlayan köprünün şantiyesindeyiz. Brifing aldıktan sonra köprü üzerinde beraberce yürüyeceğiz. Köprü üzerinden fotoğraf alma imkanı olacak. Bu da güzel bir anı olarak bizim kayıtlarımıza girecek." dedi.

Konuşmaların ardından toplantıda başkonsoloslara köprü ile ilgili brifing verildi. Brifingden sonra şantiyeyi gezen başkonsoloslar, Topbaş ile birlikte Avrupa yakasından Asya kıtasına kadar yürüdü.

Köprünün ortasında başkonsoloslarla hatıra fotoğrafı çektiren Topbaş, "Mutluluğa bir adım" diyerek, bir adım atılmasını istedi. Topbaş, "Bir adım atın Asya'dasınız, bir adım geri atın Avrupa yakasındasınız." ifadelerini kullandı.

"3. Boğaz Köprüsü mühendislik harikası"

Köprüde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Topbaş, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün anıtsal bir nitelik taşıdığını, insanları ve kıtaları buluşturduğu gibi aynı zamanda yapısal ve teknik özelliği bakımından da mühendislik harikası olduğunu söyledi.

Köprünün 3 yıl gibi kısa bir sürede tamamlandığına dikkati çeken Topbaş, bununla ilgili talimat veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da tebrik ettiğini dile getirdi. Başkonsoloslarla birlikte sabah kahvaltısını köprü üzerinde yapmak istediklerini ifade eden Topbaş, 6 ayda bir İstanbul'daki başkonsoloslarla buluşmaları olduğunu bugün de Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde bunu gerçekleştirdiklerini söyledi.

Köprünün kıtaların buluştuğu noktada olduğunu söyleyen Topbaş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bugün benim için de farklı oldu. Yaptığımız çalışmaları ve başarıları sadece biz değil, onların da gelip görmelerini arzu ettik. İnanıyorum ki, ülkemiz adına da böyle bir organizasyonun önemli olduğunu düşünüyorum. Gelen başkonsoloslar, bu konudaki kanaatlerini değerlendireceklerdir. Onlar da köprüden çok etkilendiler, bir Avrupa kıtasından bakıp Asya'yı görmek, Asya'dan bakıp Avrupa'yı görmek, iki kıtayı buluşturan kentte yaşamak, çok ayrı bir şey. Manzarasının yanı sıra farklı özellikleri olan dünyada sayılı köprülerden biri olacak. Bir teknolojik yapı üzerindeyiz aynı zamanda insanlık abidesi olarak değer taşımaktadır. Milyonlarca insanlar geçecek, istifade edecek, gönüller, kıtalar buluşacak önemli bir eser. Teknoloji ve mühendislik harikası. Hepsi de köprüyü beğendiler ve alkışladılar."