Baykal: "Şimdi Hepimiz Büyük Bir Sorumlulukla Karşı Karşıyayız" - Son Dakika
Politika

Baykal: "Şimdi Hepimiz Büyük Bir Sorumlulukla Karşı Karşıyayız"

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, anayasa değişiklik teklifine ilişkin, "Biz Dolmabahçe Sarayından egemenliği Ankara'ya Meclise getirdik, şimdi siz Ankara'da Meclisteki egemenliği götürüp Beştepe'deki saraya emanet ediyorsunuz. Biz kapı kulları değiliz.

09.01.2017 22:10
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, anayasa değişiklik teklifine ilişkin, "Biz Dolmabahçe Sarayından egemenliği Ankara'ya Meclise getirdik, şimdi siz Ankara'da Meclisteki egemenliği götürüp Beştepe'deki saraya emanet ediyorsunuz. Biz kapı kulları değiliz. Orada bir saray olabilir ama bu Meclis kapı kullarının Meclisi olamaz, olmamalıdır." dedi.

Baykal, TBMM Genel Kurulunda anayasa değişiklik teklifinin tümü üzerindeki görüşmelerde grubu adına yaptığı konuşmada, teklifin öngördüğü cumhurbaşkanlığı modelini eleştirdi.

Dünyanın hiçbir ülkesinde benzeri görülmemiş bir şekilde, cumhurbaşkanının aynı zamanda partisinin genel başkanı olmasına imkan verildiğini belirten Baykal, bunun çok tehlikeli bir durum olduğunu, böyle bir durumda tarafsızlıktan bahsedilemeyeceğini söyledi.

Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüm Türkiye'nin temsilcisi olması gereken kişi, bir siyasi partinin genel başkanı olacak, grup toplantısına katılacak, MYK toplantısına katılacak, o partinin yararlarını, çıkarlarını savunacak, takip edecek. Cumhurbaşkanı AKP Genel Başkanı olacak, AKP Genel Başkanı da yargıyı belirleyecek, Anayasa Mahkemesini belirleyecek, HSYK'yı belirleyecek. Değerli arkadaşlarım, sağduyumuzu mu kaybettik Allah aşkına? Bir siyasi parti genel başkanına Anayasa Mahkemesinin üyelerini belirleme hakkı verilebilir mi? Cumhurbaşkanına parti genel başkanı olma yetkisini, imkanını tanıdığınız anda işte siz bunu yapmış oluyorsunuz ve bu, hiçbir şekilde kabul edilebilir, sürdürebilir bir olay değildir. Tarafsızlık yemini edecek Cumhurbaşkanı, 'Ben tarafsızım' diyecek. Kimi aldatıyoruz? Ne bu samimiyetsizlik? Anayasa'ya yansımış bir samimiyetsizlik. Parti genel başkanı tarafsız olarak yemin edecek. Yani aynı kişi Cumhurbaşkanı Köşkü'nde tarafsız olacak, parti genel merkezinde AKP'li olacak, Başbakanlıkta Başbakanlık yapacak. Bunlar yanlış. Bu, parti devletini oluşturmak demek, siyaseti devletin temeline sokmak demek."

-"Yüzde 50, yüzde 100'ü feshediyor"

Düzenlemeyle cumhurbaşkanının Meclisi gerekçesiz olarak fesih hakkına kavuşacağını ileri süren Baykal, "Kim, kimi feshediyor? Yüzde 50, yüzde 100'ü feshediyor. Yüzde 51'le seçiliyorsun, yüzde 100'ü feshediyorsun." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanının, Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinden 12'sini cumhurbaşkanı sıfatıyla atayacağını, 3'ünü de iktidar partisinin genel başkanı olarak Meclisteki oylamalarla belirleyeceğini dile getiren Baykal, ihtiyaç duyulması halinde o mahkemenin cumhurbaşkanını yargılayacağını kaydetti. Baykal, "O mahkemenin hükmüne derler mi adalet? Anayasa Mahkemesini ne hale getiriyoruz?" dedi.

Baykal, cumhurbaşkanına OHAL ilan etme, OHAL kararnamesi çıkarma yetkisinin verilmesinin de demokrasiyle bağdaşmayacağını savundu.

-"Denetleme imkanı yok"

Deniz Baykal, düzenlemenin çok sayıda yetkiyle donattığı cumhurbaşkanını denetlemeye yönelik mekanizmaları içermediğini, olanları da ortadan kaldırdığını öne sürdü.

İcraya yönelik denetleme mantığının, "Ortada bir suç varsa verirsiniz mahkemeye" şeklinde kurulduğunu aktaran Baykal, cezai suç gerektirmeyen durumların ise tamamen denetimsiz bırakıldığını ifade etti.

Baykal, şunları kaydetti:

"Bir denetleme imkanı yok. 'Suç varsa ver mahkemeye' diyor. Nasıl vereceğiz? Suçun olduğunu iddia edenlerin yapması gereken şey önce 300 üyeyi bulup teklif etmek, daha sonra 360 üyeyi bulup komisyona sevk kararı çıkarmak, ondan sonra da 400 oyu bulup Yüce Divana sevk etmek. Ya, bu suç teşkil eden bir olayın dışında bir yanlış yok mu? Bu yanlışı Meclisin söyleme hakkı yok mu? Bir denetleme imkanı getirmenin ülke için bir yararı yok mu? Böyle bir mekanizma var mı? Bunların hiçbirisi yok. 'Bir suç varsa bulursun 400 milletvekilini, mahkemeye verirsin' mantığı. Peki, mahkemeye veririz, bizi kim yargılar? Benim tayin ettiğim Anayasa Mahkemesi üyeleri..."

Deniz Baykal, iktidarın düzenlemeye, "istikrar sağlamayı" gerekçe gösterdiğini, 14 yıldır tek başına hükümet eden bir iktidarın istikrar sağlamaktan söz etmesinin anlaşılır olmadığını belirtti.

-"Türkiye allak bullak"

Baykal, istikrar sağlama konusunu gelecekteki tehlikelerle birleştirmenin de anlamsız olduğunu dile getirerek, "Bu düzenleme hiçbir şekilde gelecekteki bir tehdidi bertaraf etmeye yönelik bir düzenleme değildir." diye konuştu.

Türkiye'nin son derece zor bir durumda olduğunu, ancak bunun anayasal yetersizliklerden kaynaklanmadığını söyleyen Baykal, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin şu andaki problemi bambaşkadır ve bu, Anayasa'dan kaynaklanmamıştır. Bu, doğrudan iktidarın uzun süredir uygulamalarından kaynaklanmıştır. İktidar geride bıraktığımız 15 yıl içinde giderek ülkeyi daha da karmaşık, daha da yüksek krizler ortamına doğru sürükledi. Bunun altında yatan anayasal bir gerekçe yoktur. Bu sadece iktidarın yanlış politikalarındandır. Yanlış bir Suriye politikası izlediniz, onun sonuçlarıyla bugün Türkiye hesaplaşıyor. Yanlış bir terör politikası izlediniz, izlediğiniz terör politikasıyla Türkiye hesaplaşıyor. FETÖ konusunda tamamen yanlış, siyaseten yanlış, hukuken yanlış, büyük hatalar yaptınız, şimdi o hataların sonucunda Türkiye allak bullak. Yolsuzluklarla mücadeleyi bir kenara bıraktınız, görmezlikten geldiniz, onun sorunları Türkiye'yi sarsmaya devam ediyor. Türkiye'nin sorunu Anayasa sorunu değil. Ülkeyi yönetenlerin hata yapmasına imkan vermeyecek bir anayasa düzenleme yetkisi hiçbir anayasada bulunamamıştır. Olay; sorumlu insan olma, iyi siyasetçi olma, devlet adamı olma, bugünü değil yarını düşünme, günlük çıkar için, siyasi çıkar için ülkeyi sıkıntıya sokmama olayıdır."

-"Sorumluluğumuz yüksek"

Teklifin yasalaşması halinde ülkenin büyük zorluklarla karşı karşıya kalacağını öne süren Baykal, "Bu teklif geçerse Türkiye çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacak. Biz TBMM'nin özünü, temelini, onun arkasındaki milletin haklarını maalesef bir tek kişiye emanet etme konumundayız. Böyle bir tablo içinde bizim dikkat etmemiz gereken konu, sorumluluğumuzun ne kadar yüksek olduğudur. Ben inanıyorum ki bu büyük yanlışı önleyebilecek organ, TBMM'dir. Şimdi hepimiz büyük bir sorumlulukla karşı karşıyayız." değerlendirmesinde bulundu.

TBMM'nin yanlış bir düzenlemeye "Hayır" diyebilmesi gerektiğini belirten Baykal, bunun herkes için yararlı olduğunu ifade etti.

Baykal, şöyle devam etti:

"Bu teklif Mecliste reddedilirse Türkiye'nin önünde büyük ufuk açılacağına ben içtenlikle inanıyorum. Türkiye çok rahatlayacaktır, siz rahatlayacaksınız. Yani siz kimliğinizi kazanacaksınız. Biz Dolmabahçe Sarayından egemenliği Ankara'ya Meclise getirdik, şimdi siz Ankara'da Meclisteki egemenliği götürüp Beştepe'deki saraya emanet ediyorsunuz. O egemenliği siz saraya emanet edebilirsiniz ama şunu herkesin bilmesini isterim ki biz kapı kulları değiliz. Orada bir saray olabilir ama bu Meclis kapı kullarının Meclisi olamaz, olmamalıdır. Bu Meclisin çatısını bombalayan generaller ve pilotlar akıllarını birisine emanet etmişlerdi, kiralık akıl sahibiydiler. Siz aklınızı kimseye emanet etmeyin. Siz aklınızı kimseye kiralamayın."

Baykal: "Şimdi Hepimiz Büyük Bir Sorumlulukla Karşı Karşıyayız"
Kaynak: AA

Son Dakika Politika Baykal: 'Şimdi Hepimiz Büyük Bir Sorumlulukla Karşı Karşıyayız' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement