Beşi Bir Yerde"

Yalova'da depremde evleri hasar gördükten sonra babalarının işlettiği restoranın yanındaki eve yerleşen 5 kız kardeş, restoranın işletmesini de babalarından devraldı. Yaptıkları yemeğin lezzeti ülke dışına taşan  5 kız kardeşin Arap ülkelerinden gelen müşterileri var.

Nurettin İnan'ın 5 kızının işlettiği Termal Yolu üzerinde bulunan Gölova Et Mangal'da yapılan yemekler, özellikle Arap turistlerin ilgisini çekiyor. Beş kız kardeşten 29 yaşındaki Ahu İnan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 17 Ağustos'ta yaşanan Marmara depreminin ardından hasar gören evlerini bıraktıklarını belirterek, babalarının işlettiği restorana taşındıklarını söyledi.

Kısa bir süre sonra restoranın yanında yaptıkları eve geçtiklerini belirten Ahu İnan, o tarihten itibaren restoranı işletmeye de başladıklarını belirtti.

Çalışma ortamında kardeşler arasında iş bölümünün olmadığını aktaran İnan, "Bizim 5 kardeş olarak çalışmamız ilk bakışta insanlara sempatik geliyor. Herkes birbirini dinliyor ve kalabalık olduğu günlerde herkes farklı bir iş yapıyor. Biz kızlar mutfaktayız, erkek kardeşim de dışarıda servis yapıyor. Annem de mutfakta bize yardımcı oluyor. Babam da işin organize kısmıyla alakadar oluyor. Herkes kendi işini biliyor. Bu konuda sıkıntı yaşamıyoruz" diye konuştu.

"Arap turistler, bizi yakınlarına methediyor"

İnan, restoranın Termal yolu üzerinde olduğunu ve buradaki otelde kalan müşterilerin kendilerine çok fazla avantaj sağladığını belirterek, şunları söyledi:

"Buraya Suudi Arabistan'dan bir aile geldi. O aile şoföre özellikle tarif etmiş ve 'ağaçlıklar içerisinde 5 kardeş var, anne ve babaları var. Bizi oraya götürmen lazım' demiş. Şoför İstanbul'dan buraya kadar getirmiş. Ama bizim ismimizi bilmiyorlarmış. Sonra bizi buldular. Buraya daha önce gelen Arap turistler memleketinde yakınlarına bizi anlatmışlar ve çok methetmişler. 'Oraya gidip resim çektirmezseniz gittiğinize inanmayız' demişler. Böyle olduğu zaman çok hoşumuza gidiyor. Özellikle Arap müşterilerimiz ellerinde çıktılarla geliyorlar. Bizi yakınlarına methediyorlar ve bizimle resim çektirmeden gitmiyorlar. İş arasında böyle şeyler yaşıyoruz ve bu bizim stresimizi alıyor. 22 yıllık işletmeyiz, devamlı müşterilerimiz var. Salatayı bizden başka birisi yapsa hemen anlarlar. 'Kızlar bugün mutfakta değildi' derler. 'Mutfaktan çıkmayın' diye bize baskı oluyor."

Hem mutfak işlerine yardım eden hem de dışarıdaki muhasebe ve gelir gider işlerine bakan 28 yaşındaki Nurgül İnan da hesapları kendisinin tuttuğunu ifade etti.

Kardeşler arasında herhangi bir tartışmanın olmadığını vurgulayan İnan, "Herkes yapacağı işi biliyor. Maaşlar konusunda erkek kardeşimiz Fatih ilgileniyor. Çalışanlar dışında kendimize maaş vermiyoruz ama herkes hakkını alıyor" dedi.

"Böyle olacaklarını bilsem 6 çocuk daha yapardım"

Çocuklarının hem kendisine hem de iş yerine sahip çıktığını anlatan baba Nurettin İnan ise çocuklar arasında çalışma ortamının çok iyi olduğunu söyledi. Kızlarının mutfakta çalıştığını, oğlunun da iç düzene ve servis işine baktığını aktaran İnan, "Pazar ve alışveriş işini ben yaparım. Şu ana kadar çocuklarımdan hiç şikayet gelmedi, ben de kendilerinden şikayetçi değilim. Böyle olacaklarını bilsem 6 tane daha çocuk yapardım" ifadelerini kullandı.

Kahvaltıda kullandığı ürünlerin yöresel ve köy ürünü olduğunu aktaran İnan, "Genelde buradaki köyün içinden almaya çalışırım. Bal kendi yöremizin balı. Kars'tan kaşar peyniri ve kavurma, Ankara'dan tavuk pastırması, Ezine'den beyaz peynir alırım. Sebzeleri de zamanında organik ve köyden almaya çalışırım" açıklamasında bulundu. - Yalova