Binbir Emek Ürünü Saray Kumaşı: Kutnu - Son Dakika
Yerel

Binbir Emek Ürünü Saray Kumaşı: Kutnu

Padişah kaftanlarında kullanıldığı için "saray kumaşı" olarak bilinen "kutnu", binbir emek gerektiren işlemin ardından hazır hale getiriliyor.

17.02.2015 12:03
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

ZUHAL UZUNDERE KOCALAR - Padişah kaftanlarında kullanıldığı için "saray kumaşı" olarak bilinen "kutnu", binbir emek gerektiren işlemin ardından hazır hale getiriliyor.

Yüzyıllarca Anadolu insanının kıyafetlerinin vazgeçilmezi olan kutnuyu oluşturan ipek iplik, ilk olarak "devere" adı verilen çözgü dolaplarında çile haline getiriliyor. Daha sonra 100 derecelik boya kazanlarında istenilen renkte boyanıyor. Boyanan iplik, daha sağlam olması, dokuma esnasında kopmaması için kayısı ağacı reçinesi kullanılarak mezekleniyor. Taraktan geçirildikten sonra "kavuk" denilen bobinlere sarılarak dokumaya hazır hale gelen iplik, tahta veya kara tezgahlarda dokunarak kutnuya dönüşüyor.

Renk ve desenine göre adı var

Kutnu, renk ve genişliğine göre çeşitli isimler alıyor. Kutnu, Alaca ve Meydaniye olmak üzere 3'e ayrılan bu kumaşın desenine göre de Sultan, Çiçeklil, Düz Mecidiye, Hindiye, Kemha, Taraklı gibi birçok çeşidi bulunuyor.

Mesleklerine sahip çıkan ustalar tarafından el veya kara tezgahlarda dokunan kutnu kumaş, Türkiye'nin pek çok bölgesinde yöresel giysi, turistik aksesuar ve perde olarak kullanılıyor.

Yıllardır ilmek ilmek dokunan, padişah kaftanlarında kullanıldığı için "saray kumaşı" olarak da bilinen kutnu, Gaziantep'te bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki işletmede üretiliyor.

Kutnu üreticisi Kasım Kaygın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gaziantep'e ait el dokuması olan kutnunun kentte yıllarca önemli bir geçim kaynağı olduğunu belirtti.

Kumaşın yıllarca tahta tezgahlarda dokunduğunu vurgulayan Kaygın, gelişen teknolojiyle kutnuya ilginin azaldığını söyledi.

Kaygın, günümüzde bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda işletmede kutnu üretildiğini ifade etti.

Kutnunun en önemli özelliğinin el emeği ürün olduğunu dile getiren Kaygın, "Jakarlı makinelerde dokunanlar el ürünü değil. Özellikle Bursa'da üretilen baskı naylon kumaşlar 'kutnu' diye satılmaya başlandı. 'Meslek yok olmasın' diye bir atölye kurarak kutnu dokumaya başladım. Atölyemde el ve kara tezgahlarda kumaş dokuyorum. Yıllarca kutnunun üretim merkezi olan köylerdeki tezgahlar da ya yakıldı ya da bir kenara atıldı. Şu anda tahta tezgahta üretim yapan bir tek benim" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığına başvurarak kutnu kumaş el sanatı ustası belgesi aldığını aktaran Kaygın, bu işi oğluna da öğrettiğini dile getirdi.

"Bu işi sürdürmek istiyorum"

Arıl köyünde oturan 63 yaşındaki kutnucu Ahmet Karabulut da bıraktığı mesleğine tekrar döndüğünü söyledi.

Yaklaşık 7 yıl önce para kazanamadığı için dokumayı bırakan ve tezgahını da sobada yakan Karabulut, "Kasım Kaygın'ın desteğiyle bir tezgah bulduk. Böylece oğlumla kumaş dokumaya başladık. 45 yıldır bu işle uğraşıyorum. Eskinden günde 15 metreden fazla kumaş dokuyabiliyordum. Şimdi biraz zorlanıyorum ama gücüm yettiğince bu işi sürdürmek istiyorum" diye konuştu.

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel Binbir Emek Ürünü Saray Kumaşı: Kutnu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement