Bitcoin Dünyadaki En Zararlı Fikir

BitCoin Dünyadaki En Zararlı Fikir

"Hiçbir şeyin sembolü"olarak fazla bir şey ifade etmiyor belki de, ama tarihte "sıfır" sayısının buluşundan sonra, bu tür yeniliklerin çok tehlikeli olduğunu görebiliyoruz. Antik Babil'de Sümerliler tarafından 5.000 yıl önce keşfedilen sıfır sayısı, Yunanlılar tarafından yasaklanmış, Hindular tarafından tapılmış ve kiliseler tarafından Yaratıcının varlığını hiçe saydığı düşüncesi altında şeytani olarak adlandırılmıştı.

Kuzey İtalya'da 13. Yüzyılda tekrar gündeme geldi. Matematikte en önemli figür haline getirildi. Venedik tüccarlarının modern finansı yeni bir hesaplama sistemiyle oluşturmalarına sebep oldu. Böylece, tarihin belki de en meşhur dönüm noktalarından biri olan Rönesans'ın başlangıcını getirdi. Kapitalizmi ve küresel ekonomiyi ateşledi. The Reckoning'in yazarı Jacob Soll'a göre, tüccarların geliştirdiği sistem sadece modern kapitalizmi değil, ulus devletlerin temelini attı. Şu anki konumumuzu bu yenilikçi muhasebe sistemine borçluyuz.

Bu sistemin geliştirilmesi bir gecede gerçekleşmedi tabi ki. Engellerden biri kiliseydi. Papa Leo, borç alımını günah olarak açıklamıştı. Bankaların çalışmadan para kazandıklarını düşündüğünden, bankaları yasaklamıştı. Bu yasağa farklı yerlerden aşmanın yolları sonunda bulundu. Hristiyanlıkta ve Yahudilikte faiz yasaktı, ama sapkınlara uygun görülüyordu. Böylece Hristiyanlar ve Yahudiler arasında borç alım satım başladı.

Tarih Kendini Tekrarlıyor

Bilgisayar dili olan, iki terimli numara sistemine geçtiğimizden beri, çok yeni bir muhasebe sistemiyle karşı karşıyayız. Merkezi muhasebe defteri kullanmayan Bitcoin Blockchain, yepyeni bir defter tutma örneği sunuyor. Sistemi harika bir şekilde açıklayanvideosu bulunmakta.

Bitcoin açık kaynak olduğundan size sonradan bir sürprizle karşılaştırmıyor. İmha edilemeyen ekonomik işlem hesabı sadece finansal işlemlerin değil, sanal olarak neredeyse her şeyi kayıt altında tutabilen küresel bir çizelgenin oluşmasına olanak sağlıyor. Doğum ve ölüm kayıtları, evlilik belgeleri, tapular, diplomalar, sağlık raporları, sigorta, oylamalar yani kod halinde yazılabilen tüm olaylar bu çizelgede yer alabiliyor.

Şu anki ekonomi devlerinin Bitcoin'i anlamakta zorluk çektiklerini şimdi görebiliyoruz. Yeni bir Rönesans ufukta olabilir.  Ticaret anlayışımızı sadece olağanüstü bir halde değiştirmekle kalmayıp, firmaların doğasını yeniden biçimlendirirken, toplumumuzun hiyerarşik düzenini temel olarak değiştirme potansiyelini barındırıyor.

Her Şey İçin Süper Bilgisayar

Bitcoin sistemi aslında hayata alternatif gerçekler, yollar çizebilme kapasitesine sahip. Yani merkezi sistemi aşmış finans, mülk, ticaret, organizasyonlar, yapay zeka ve yasalar ile şu anki gerçeğimize farklı bir yer oluşturuyor.  Resmen gerçek zamanlı bir bilgisayar evreni içindeyiz.

Olasılıklar sonsuz. Şu anda Bitcoin'in bize açabileceği gerçekliklerin sadece yüzeyini kazıyoruz. Bir düşünsenize, Minecraft, EVE Online gibi sanal gerçekliklerin yanı sıra Oculus Rift gibi Mark Zuckerberg'in 2 milyar dolara satın aldığı firmalar yer alıyor. F8 konferansında Facebook ve Oculus Rift'in ortak geleceğini çizmişti.

Onun vizyonunda, Facebook basit mesajlaşmadan gerçek zamanlı sanal gerçeklik ortamına dönüşüyor. Gelecekte, milyarlarca insan birbirleriyle iletişime Facebook'un gözleri önüne serdiği sanal gerçeklikte geçecek.

Bu küresel dijital ulusu destekleyecek en ideal protokol, bitcoin sistemi olacak. Bitcoin'in sınırları veya limitleri yok. Pandora'nın kutusu, sonsuz tavşan delikleri gibi bir şey…

Robo-kurumlar ve Robo-toplumlar

İnsanları hayvanlardan ayıran tek şey bizim hayal etme gücümüz.  Topluca hayal etmeyei becerdiğimiz en büyük şey ise kurumlar. Dunbar's Number adlı kognitif bir limiti aşmak için biz insanlar kurumları keşfettik. Son bir birkaç yüzyıldır bu şirketler ekonomik alanda birbirleriyle boy ölçüşüyor. Hattta bazılarının kazançlarını topladığımızda bazı ulus devletlerinden daha büyük olduklarını görüyoruz!

Bitcoin blockchain ile birlikte, kurumlar da gelişiyor. Bu sistem her türlü sürtünmeyi ortadan kaldırıypr. Böylece lidersiz organizasyonların oluşumuna yardım ediyor. Görevleri blockchain sisteminde kodlanmış olan şirketler tamamiyle özerk olarak işleyebiliyor. Bu Merkezi Sistemden Çıkmış Özerk Kurumlar (DAC) yani Robo-kurumlar artık yeni ekonomik bireyler olarak toplumumuza ve ekonomimize insanlar ve kurumların yanı başında girmeye başlıyor.

Tarihin Yanlış Yüzü

Yüzyıllardır kapitalizmin ana enstitüsü, yani kurumlar değişimden uzak kaldı. Hiyerarşi, dikey entegrasyon ve bürokrasi, endüstriyel çağdan beri ayakta.  Şu anda dijital devrimin kıyısında duruyoruz. İnternet merkezi sistemi devre dışı bırakma çağını başlatıyor. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi merkezi muhasebe sisteminin yenilenmesi, alternatif bir geleceğe sürüklüyor. Yeni tür şirketler, ekonomi, demokrasi ve toplumu oluşturuyor. Gelecek, merkezi 20. Yüzyılın tam tersi olarak görünüyor.

Tarihe bakarsak, bazıları teknolojinin getirdiği yenilikleri hep küçümsemiş ve kaybetmiş. Yani bu yeni ödeme ve para sistemi olan Bitcoin Blockchain'i reddedenlere ve önemsemeyenlere buradan bir uyanma çağrısı yapalım. Bu yeni sisteme karşı savaş açmayın, onun yerine onu deneyin ve geliştirmeye çalışın.  Getirdiği olasılıkları göz önünde bulundurun. Dijital Darwin düşüncesi gibi, uyum sağla ya da öl.

Habere ulaşmak için