Borabey Göleti'nin "Su Havzaları Yönetmeliği" Kapsamından Çıkartılması - Son Dakika
Yerel

Borabey Göleti'nin "Su Havzaları Yönetmeliği" Kapsamından Çıkartılması

AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca, Borabey Göleti'nin, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün (ESKİ) Su Havzaları Koruma Yönetmeliği'nden çıkartılmasıyla ilgili, "İçişleri Bakanlığı'nın bu konuda soruşturma başlattığı ve soruşturmanın sürdüğü dönemde Büyükşehir Belediye Meclisi'nde alınan karar kamuoyunun vicdanını yaralamıştır" dedi.

23.10.2011 11:40
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca, Borabey Göleti'nin, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün (ESKİ) Su Havzaları Koruma Yönetmeliği'nden çıkartılmasıyla ilgili, " İçişleri Bakanlığı'nın bu konuda soruşturma başlattığı ve soruşturmanın sürdüğü dönemde Büyükşehir Belediye Meclisi'nde alınan karar kamuoyunun vicdanını yaralamıştır" dedi.

Koca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AK Parti İl Başkanlığı döneminde de Borabey Göleti konusunda defalarca açıklama yaptığını anımsattı.

Borabey Göleti etrafında bulunan ve mülkiyeti Hazine'ye ait olan 17 milyon 849 bin 258 metre kare alanda 1998 yılında ağaçlandırma yapılması amacıyla Anadolu Üniversitesine (AÜ) tahsis edildiğini ifade eden Koca, şöyle konuştu:

"Dönemin AÜ yönetiminin arazi üzerinde hamam, sauna gibi sosyal donatıların yer aldığı Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Su Sporları Merkezi inşaatını başlattı. Bu tarihten sonra yasal süreç başladı. 2005 yılında AK Parti'li Tepebaşı Belediyesi, bu mevkinin içme ve kullanma suyu havzası olduğu, dolayısıyla bu yapıların ruhsatsız olduğundan inşaatı durdurdu. Bununla ilgili Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün

(ESKİ) 'Su Havzaları Koruma Yönetmeliği' var. Borabey Göleti de kıyı çizgisi içinde yer aldığı için ruhsat verilmesi de mümkün değil. Yasal süreci durdurmak ve inşaatı yıktırmamak için AÜ, mahkemeye başvurdu. Mahkeme de bu binanın yıkılmasına, masraflarının da yüzde 20 cezalı olarak tahsisine karar verdi. Bu süreçte ilk önce yapı sahibinin yani AÜ'nün binayı yıkması, yıkmadığı taktirde ilgili belediyenin binayı yıkması gerekir."

-"Siyasetçiye olan güven zedeleniyor"-

Koca, Danıştay'ın 5 Temmuz 2010'da söz konusu binanın kesin olarak yıkılmasına karar verdiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Ancak, 15 aylık süreçte Büyükşehir Belediye Meclisi'nde buranın söz konusu yönetmeliği değiştirme teşebbüsleri gündeme geldi. En sonunda da burasının su havzası olmaktan çıkarılarak kurtarılması konusunda adım atılmaya çalışıldı. Tepebaşı Belediyesi bu 15 aylık süreçte hep 'biz burayı yıkıyoruz. İhaleye çıkarıyoruz' gibi ifadeler kullandı. Tepebaşı Belediyesi'nin garajında yıkım için gerekli malzemeler var. Tepebaşı Belediyesi 2009 yılında 16, 2010 yılında da 36 tane buna benzer yıkım gerçekleştirdi. Yıkım kararı verildikten sonra AÜ'ye 2,5 milyon lira zararın ödenmesi talep edildi. Bu paranın dönemin rektörü Prof. Dr. Engin Ataç'tan tahsil edilmesi gerekiyordu. Geçen süreçte herhangi bir yıkım gerçekleşmedi. Bildiğim kadarıyla İçişleri Bakanlığı bu konuda soruşturma başlattı. Büyükşehir Belediye Meclisi, 12 Ekim'de göletin su koruma havzası listesinden çıkartılması oy çokluğuyla kabul etti. İçişleri Bakanlığı'nın bu konuda soruşturma başlattığını, soruşturmanın sürdüğü dönemde Büyükşehir Belediye Meclisi'nde alınan karar kamuoyunun vicdanını yaralamıştır. Buna benzer birçok yıkım yapacaksınız, ancak kendinizin yaptığı kaçak yapıyı yasalara uyduracaksınız. Bu siyasetçiye olan güvenin zedeleyen unsurlardır."

-"Yasaların herkes için uygulanmasını istiyoruz"-

"Eskişehir'in Ankara'da bu tür konularla anılması kente zarar veriyor" diyen Koca, şöyle devam etti:

"Geçen hafta 'Salih Koca, milletvekili olduktan sonra bu konunun üzerine gitmiyor' denildi. Kızılcahamam Toplantılarımız vardı, Ankarada'ydık. Bu konu gündeme geldiği için tekrar bunları açıklamak zorunda kaldık. Sarısungur olayı gündeme geldiğinde 'Olay bu haliyle garip bir şekilde yıldırım hızıyla planlanmış, yılmaz destekçileri olan, büyük bir organizasyon görüntüsü veriyor' demiştim. Şimdi buna, 'Bu organizasyona başka kimlerin 'ataçlandığının' da aydınlatılmasını istiyorum' cümlesini ekliyorum. Aslında bu karar 15 ay önce verilen bir karar. 15 ay önce verilen kararın uygulanması gerekiyor. Bizler elbette kamu malının yıkılması taraftarı değiliz. Ancak, burada özellik 2 yıl içinde vatandaşın yaklaşık 50 binası yıkılıyor. Vatandaşın malzemeleri de kamu malzemesi değil mi? Dolayısıyla buna bir bütün olarak bakılması gerekir. Hiç kimse zarar görmesin, ama milletimizin de vicdanı sızlamasın. Biz, yasaların herkes için uygulanmasını istiyoruz."

-Olay-

Borabey Göleti etrafında bulunan ve mülkiyeti Hazine'ye ait olan 17 milyon 849 bin 258 metre kare alan 1998 yılında ağaçlandırma yapılması amacıyla AÜ'ye tahsis edilmişti.

Dönemin AÜ yönetimi buraya Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Su Sporları Merkezi inşaatı başlatmıştı. 2005 yılında Tepebaşı Belediyesi söz konusu alanın su havzası olması nedeniyle inşaatı durdurmuştu. Geçen süreçte bina için yıkım kararı verilmiş, Danıştay 5 Temmuz 2010 yılında bu kararı onaylamıştı.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 12 Ekim'de aldığı kararla Borabey Göleti çevresini "ESKİ Su Havzaları Yönetmeliği" kapsamından çıkartmıştı.

- ESKİŞEHİR

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel Borabey Göleti'nin 'Su Havzaları Yönetmeliği' Kapsamından Çıkartılması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement