Bozdağ: "Hakim, savcı ve avukatların oturup düşünmesi lazım" -

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Bir toplumun yaklaşık yüzde 60'ı yargının siyasallaştığını söylüyorsa yargı görevi yapan hakim, savcı ve avukatların oturup düşünmesi lazım. Biz ne yaptık da bu millet, bizim adaleti yerine getirmek için kararlar verdiğimize inanmıyor, siyasallaştığımıza inanıyor" dedi.

Bozdağ, Hukuk ve Değişim Derneğinin Vilayetler Evi'nde düzenlediği iftar programında yaptığı konuşmasında, Türkiye'de seçim süreci tartışılırken aynı zamanda yargının da tartışıldığını söyledi.

HSYK seçimlerinin yaklaşıyor olması nedeniyle yargı tartışmalarının gündemde daha fazla yer aldığını belirten Bakan Bozdağ, yargının verdiği kararlar ve yargı süreçlerinde yaşanan hadiseler nedeniyle Türkiye'de yargının her zaman gündemin başına oturduğunu ifade etti.

"Adalet Bakanı olarak yargının her gün ana gündem maddesi olmasından büyük bir rahatsızlık duyuyorum" diyen Bozdağ, şöyle konuştu:

"Güzel şeylerle gündem olmasından memnun olurum ama olumsuz haberlerle anılmasından memnun değilim. Türkiye'nin yargısı İstiklal Mahkemelerinde verdiği kararlarla, 60 darbesinden sonra verdiği kararlarla, 12 Mart ve 12 Eylül darbesinden sonra, 28 Şubat darbesinden sonra verdiği kararlarla hep vicdanı kanatmış Türkiye'de büyük tartışmalara neden olmuştur. Onun için yargının bu tartışmaların dışına çıkarılması hepimizin en önemli görevidir. Çıkarmayı başardık mı? Başaramadık. Televizyonlarda, gazetelerde yine en çok konuşulan, en çok tartışılan yargı olmaktadır. Yargının bağımsız ve tarafsız olması hukuk devletinin olmazsa olmaz özelliğidir. Cumhuriyetin niteliklerinden birisi hukuk devleti. Eğer biz hukuk devletini gerçek anlamda hayata geçirmek istiyorsak o zaman yargının, bağımsız ve tarafsız olmasını hep beraber hayata geçirmemiz lazımdır. Eğer bir yargılama yapılıyor, ceza veriliyor da toplum, bu cezanın yarısı haksız olduğuna, bu insanların suçsuz yere ceza aldığına inanıyor diğer yarısı da 'bu cezayı hak etti bunlar' diye inanıyorsa orada adalet yok demektir. Mahkemenin verdiği bir kararla toplum bu kadar ikiye bölünmez, bölünemez. Eğer yargının verdiği kararlar gazeteler, televizyonlar, siyasetçiler tarafından hükümete zor olarak takdim ediliyorsa, ortada tarafsız bir yargıdan bahsedilemez."

- "Hakim, savcı ve avukatların oturup düşünmesi lazım"

"Eğer bir gün Türkiye'de yargının verdiği karar üzerine 'şeriatın kestiği parmak acımaz' sözünü aleyhinde karar olan kişiler kabullenerek söyleyebiliyorlarsa işte o zaman Türkiye'de yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı tam anlamıyla tesis edilmiş demektir" diyen Bozdağ, eğer yargının verdiği kararların "hak yerini buldu", "adalet gerçekleşti", "adalet geç de olsa yerini buldu" değerlendirmelerine muhatap oluyorsa o zaman Türkiye'de hukuk devletinin gerçek anlamda tesis edildiğini anlattı.

Bakan Bozdağ, bugün yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusunda maale birbirinden farklı görüşlere sahip olan insanlardan biraraya geldiklerini dile getirdi.

Anketlere bakıldığında Türk toplumunun önemli bir kısmının bu konuda farklı düşündüğüne değinen Bozdağ, "Türk yargısının bağımsız olduğunu düşünüyor musunuz?' sorusuna yüzde 59,7'si bağımsız olduğunu düşünmüyor. Sadece yüzde 24, 2'si bağımsız olduğuna inanıyor, yüzde 16,1'i de 'benim bu konuda fikrim yok' diyor. Bir toplumun yüzde 60'ı 'yargı bağımsız dememize' rağmen bağımsızlığına inanmıyor. Öte yandan 'yargıda siyasallaşma var mıdır?' sorusuna 2013 yılında yüzde 58,4'ü 'yargıda siyasallaşma vardır' diyor, 'yargının siyasallaştığını düşünüyorum' diyor. 24,8',i 'yargı siyasallaşmamıştır' diyor, yüzde 16,8'i de 'benim fikrim yok' diyor. Bir toplumun yaklaşık yüzde 60'ı yargının siyasallaştığını söylüyorsa yargı görevi yapan hakim, savcı ve avukatların oturup düşünmesi lazım. Biz ne yaptık da bu millet, bu adaleti yerine getirmek için kararlar verdiğimize inanmıyor, siyasallaştığımıza inanıyor. Biz ne yaptık da bu millet bizim tarafsız ve bağımsız olduğumuza inanmıyor, aksine taraflı ve bağımlı olduğumuza inanıyor. Bu soruların bi kendimize sorup, mutlaka doğru cevaplarını bulup ona göre hareket etmemiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.

- "Ya kararınız yanlıştır ya da gerekçe zayıftır"

Bozdağ, kararlar verildiği zaman gerekçelerin yeterli olduğuna, yargıçların verdiği kararlar üzerine konuşmaması gerektiğine dikkati çekerek, "Son zamanlarda karar veriliyor sonra kararlar üzerine televizyonlarda veya yazılı olarak basın bülteni yaparak açıklamalar yapılıyor. Bu ne demektir; ya kararınız yanlıştır ya da gerekçeniz zayıftır" dedi.

Eğer karar yanlışsa hiçbir açıklamanın o kararı doğru hale getirmeyeceğine işaret eden Bozdağ, "Eğer gerekçeniz yanlış veya eksikse hiçbir açıklama o eksikliği, yanlışlığı düzeltmez. Onun için yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusundaki tartışmalara son verecek bizzat yargı mensuplarıdır. Verdikleri kararlarla bunu ancak onlar sağlayabilir. Biz çıkardığımız kanunlarla yargıyı tarafsız ve bağımsız hale getiremeyiz. Hiçbir kanun yargıyı, bağımsız ve tarafsız hale getiremez. Ancak yargıçlar ve savcılar, yargı görevi yapanlar, tarafsız ve bağımsız hareket ettiği zaman yargı, bağımsız ve tarafsız hale gelir" diye konuştu.

Bakan Bozdağ, Anayasanın 138. maddesinin çok açık olduğunu vurgulayarak, hakimlerin görevlerini yaparken anayasaya, hukuka uygun vicdani kanaatleriyle karar vereceğini ifade ettiğini anlattı.

Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Maalesef bugün, bazı yargı mensuplarınca uygulamalara baktığımızda yargının bağımsızlığı, keyfiliği olarak algılanmaktadır. Benim yargı bağımsızlığından anladığım şey, yargının bağlı olmasıdır. Anayasayla, kanununla, hukukla, vicdanla bağlı olmasıdır bunun dışındaki bütün bağlılıkları ise reddetmesidir. Eğer yargı görevi yapanlar anayasa, hukuk, kanun ve vicdanla bağlı olmaz başka bağlılıklarla hareket ederlerse o zaman ortada bağımsız, tarafsız bir yargıdan asla bahsedemeyiz. Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı hesap vermezlik, keyfilik anlamında da değildir. Biz mevzuata hem uyacağız, hem uygulayacağız, hem de hesap vereceğiz vicdanımıza karşı da kanunlara karşı da. Ama bunu yapma konusunda başarımız iyi midir? Değildir."

(Sürecek)