Bursa Barosu'ndan Kadın Hakları Protestosu

Bursa Barosu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) Araştırma Komisyonunca kadın ve çocuk haklarına yönelik hazırlanan raporu protesto etti.

Bursa Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Nevin Palacıoğlu Canbaz, Bursa Barosu'nda, gazetecilere yaptığı açıklamada, 14 Ocak'ta TBMM'de aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen unsurlar ile boşanma olaylarının araştırılması ve aile kurumunun güçlendirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı 479 sayfalık raporun 16 Mayıs'ta Meclis başkanlığına sunulduğunu anımsattı.

Raporun komisyonları tarafından incelendiğine değinen Canbaz, raporun, kadın ve çocuk hakları konusunda iyileştirmeler yerine, mevcut hakların geri alınması sonucunu doğuracak öneriler içerdiğini öne sürdü.

"Son derece kaygı verici bir zihniyetin ürünü olan bu durum, kadının insan haklarının yılmaz savunucusu olmuş kadın hukukçuları dehşete düşürmüştür." diyen Canbaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Komisyon çalışmaları esnasında da ne yazık ki konunun uzmanı kişi ve kurumlardan uzak bir ekiple çalışma yapmış olmaları ve özellikle Türkiye Barolar Birliği bünyesinde teşekkül etmiş hukukçu kadınlardan oluşan ve tüm Türkiye'de örgütlenmiş bir kadın hakları komisyonu olan Türkiye Barolar Birliği Kadın Hakları Komisyonu'nun (TÜBAKKOM) ve diğer örgütlü kadın hakları komisyonlarının fikir ve önerilerinin alınmamış olması yine bir şeyler bahane edilerek kadınların haklarının elinden alınma çabasıdır."

Canbaz, ilgili kanunlardaki değişiklik önerilerini sıralayarak şunları dile getirdi:

"Çocukların tecavüzcüleri ile evlendirilmeleri, İstanbul sözleşmesine rağmen hem boşanmalarda hem 6284 sayılı kanuna dayanan başvurularda uzlaşma ve arabuluculuk gibi yöntemlerin önerilmesi, şiddete maruz kalan kadınların mesai saati içinde karakollara başvurmasının önünün kapanması, koruma kararları için delil ve belge aranması ve buna dayanarak tedbir süresinin kısaltılması, mal paylaşımında dava açma süresinin kısaltılması, kadının nafaka hakkının süreye bağlanarak kısıtlanması ve uluslararası sözleşmelere aykırı olarak danışmanlık hizmetinin dini temeller esasına oturtulma önerileri, CEDAW ve İstanbul sözleşmeleri ışığında kadın hakları, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması, ayrımcılık karşıtlığı ve kadının güçlendirilmesi ilkelerine tamamıyla aykırı bu komisyon raporu kabul edilemez. Ülkemizde son zamanlarda sistemli bir şekilde yürütülen kadın aleyhine oluşturulan algı, yapılan açıklamalar ve uygulamalar bizleri son derece üzse de asla yıldıramayacaktır."